banner

SINAVLAR VE REHBERLİK

Gündem

TÖDER Başkanı İbrahim Taşel: Özel öğretim sektörünü hakettiği yere taşıyacağız

TÖDER Başkanı İbrahim Taşel: Özel öğretim sektörünü hakettiği yere taşıyacağız

Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği – TÖDER’in 9. Olağan Genel Kurulu’nda İbrahim Taşel yeniden başkanlığa seçilirken, de...

ÖNE ÇIKANLAR

ÜNİVERSİTE

Üniversiteliler 'fon' için yarışacak

Üniversiteliler 'fon' için yarışacak

Üniversite Öğrencileri için Düzenlenen Ödüllü 4. Altın Yumurta Fon Yarışmasına kayıtlar 18 Eylül’de başlıyor. Takasbank...

EĞİTİMDE KİM KİMDİR

BURS REHBERİ

Özel okulların ücretsiz kontenjanları için merkezî yerleştirme yapılacak

Özel okulların ücretsiz kontenjanları için merkezî yerleştirme yapılacak

Millî Eğitim Bakanlığınca şehit, gazi yakını ve koruma altına alınan çocukların kanuni hakları gereği özel okullara ücre...

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ ?

Özel Okullar

‘Kadınlar iş dünyasına esneklik, çeşitlilik ve farklı perspektifler kazandırıyor’

‘Kadınlar iş dünyasına esneklik, çeşitlilik ve farklı perspektifler kazandırıyor’

Elif Cebeciler - Sevinç Eğitim Kurumları Mali ve İdari İşler Direktörü   “Cam Tavan kavramı, kadınların iş dü...

SİZDEN GELENLER

ÖĞRETMENLER ODASI

DAS Akademie Almanca Öğretmenleri Kariyer Merkezi

DAS Akademie Almanca Öğretmenleri Kariyer Merkezi

Türkiye’de Almanca eğitimi adına önemli projelere imza atan, yenilikçi ve vizyoner kurumlardan biri olarak öne çıkan DAS...

Boğaziçi Üniversitesi ve Sevinç Eğitim Kurumları’ndan işbirliği

Boğaziçi Üniversitesi ve Sevinç Eğitim Kurumları’ndan işbirliği

Sevinç Eğitim Kurumları; Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) ile öğretmenlerinin yönetim becerilerin...

EĞİTİM LİGİ

DOSYA-Ulusal ve Uluslararası Projeleriyle Fark Yaratan Özel Okullar

EĞİTİM VE REHBERLİK MAKALELERİ

  • 1
  • 2
  • 3
  • 4
  • 5
  • 6
  • 7
  • 8
  • 9
  • 10
Önceki Sonraki
Yapay Zekâdan Yapay Zekâ Kursu

27-03-2024

Yapay Zekâdan Yapay Zekâ Kursu

Burak Kılanç – Eğitim Yöneticisi Değerli Okurları...

Eğitimde Fütürizm - Geleceğin Öğrenme Deneyimi

01-03-2024

Eğitimde Fütürizm - Geleceğin Öğrenme De…

Yavuz Kara - Eğitim Yöneticisi / Eğitim Füt...

Öğretmen-Öğrenci Arasındaki Kuşak Çatışmasına Yönelik Yapay Zeka Tavsiyeleri

24-01-2024

Öğretmen-Öğrenci Arasındaki Kuşak Çatışm…

Burak Kılanç – Eğitim Yöneticisi Değerli Okurlar,...

Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Türkiye’nin Öğretmen Yetiştirme Sistemi

03-11-2023

Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Türkiye’ni…

Prof. Dr. Cemil Öztürk - Marmara Üniversitesi Atat...

Cumhuriyet’ten Günümüze Öğretmen Eğitimi Tarihine Genel Bakış

24-10-2023

Cumhuriyet’ten Günümüze Öğretmen Eğitimi…

Ömer Balıbey - MEB Eski Öğretmen Yetiştirme ve Gel...

ChatGPT bana yabancı dil eğitiminde öne çıkan uygulamalara dair neler anlattı?

23-05-2023

ChatGPT bana yabancı dil eğitiminde öne …

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı - Gazi Üniversitesi Eğiti...

2023’e girerken Milli Eğitim ve özel öğretime genel bakış

30-01-2023

2023’e girerken Milli Eğitim ve özel öğr…

Hami Koç - Eğitim Yöneticisi - Sosyolog 2023 yılı...

Almanca Eğitiminde Bütünleşik Çözümler

19-01-2023

Almanca Eğitiminde Bütünleşik Çözümler

Fatih Yalçınkaya - DAS Akademie Satış Direktö...

Oyunlaştırma ile keyifli ve kalıcı bir yabancı dil öğrenme serüveni

22-12-2022

Oyunlaştırma ile keyifli ve kalıcı bir y…

Nilgün Akdoğan - DAS Akademie Kurucusu / Mona Ayku...

Yapay zekâ öğretmenleri mi geliyor?

19-12-2022

Yapay zekâ öğretmenleri mi geliyor?

Hami Koç / Eğitim Yöneticisi - Sosyolog Uzun yıll...

10 Maddede Nitelikli Öğretmen Yetiştirme

15-12-2022

10 Maddede Nitelikli Öğretmen Yetiştirme

Dr. Sakin Öner Atatürk, “En büyük eserim!” dediği...

OKULA HAZIR OLMAK

26-09-2022

OKULA HAZIR OLMAK

Dr. Burcu Aybat - İELEV Özel 125. Yıl İlkokul...

Yabancı dil eğitiminde teknoloji nasıl etkili kullanılabilir?

25-04-2022

Yabancı dil eğitiminde teknoloji nasıl e…

Doç. Dr. Emrah Ekmekçi - Ondokuz Mayıs Üniversites...

Yabancı dil ve küresel girişimcilik

20-04-2022

Yabancı dil ve küresel girişimcilik

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı - Gazi Üniversitesi ...

Oyunlarla İngilizce

21-12-2021

Oyunlarla İngilizce

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi Eğiti...

Pandemi sürecinde akademisyenlerin çalışan bağlılığının değerlendirilmesi

15-11-2021

Pandemi sürecinde akademisyenlerin çalış…

Öğr. Gör. Uzm. Fzt. Menşure Canpolat / Şişli MYO /...

Pandemi ve Sağlıklı Okul

27-09-2021

Pandemi ve Sağlıklı Okul

Adem Durmuş - Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü...

Yaşamsal Bir Beceri: Öz-Düzenleme

22-06-2021

Yaşamsal Bir Beceri: Öz-Düzenleme

Nur Şatıroğlu – YÖM Okulları Anaokulu Müdürü Düny...

Bilgisayar oyunları yabancı dil öğreniminde etkili midir?

03-06-2021

Bilgisayar oyunları yabancı dil öğrenimi…

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...

PISA İyi Oluş (Well-Being) Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Okullar İçin Öneriler

20-03-2021

PISA İyi Oluş (Well-Being) Sonuçlarının …

Neriman Öztürk / Okan Üniversitesi Eğitim Yönetimi...

Uzaktan Eğitim mi?

22-01-2021

Uzaktan Eğitim mi?

Prof. Dr. Selçuk Özdemir – Gazi Üniversitesi Öğret...

2020 yılının eğitim gelişmelerini mi yoksa kendimizi mi değerlendirelim?

19-01-2021

2020 yılının eğitim gelişmelerini mi yok…

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...

10 Soruda UNESCO Küresel Eğitim İzleme Raporu 2020

26-06-2020

10 Soruda UNESCO Küresel Eğitim İzleme R…

Umay Aktaş Salman / ERG Araştırmacısı UNESCO Küre...

Öğretmenlerin uzaktan eğitimle imtihanı mı?

01-06-2020

Öğretmenlerin uzaktan eğitimle imtihanı …

Doç.Dr. Coşkun KÜÇÜKTEPEİstanbul Üniversitesi-Cerr...

Okul öncesi dönemde yabancı dil eğitimi

28-05-2020

Okul öncesi dönemde yabancı dil eğitimi

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...

Uzaktan eğitim yoluyla yabancı dil öğretimi

25-04-2020

Uzaktan eğitim yoluyla yabancı dil öğret…

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...

Yabancı dil bilmek ne demek?

20-03-2020

Yabancı dil bilmek ne demek?

Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...

Hatice Yılmaz: Başarının formülü değişti!

01-02-2020

Hatice Yılmaz: Başarının formülü değişti…

Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Koo...

Neden karne hediyesi almamalıyız?

16-01-2020

Neden karne hediyesi almamalıyız?

Gülçin Aşkın Çetin / ERA Kolejleri Kurumsal İletiş...

“BAŞARIYA” GİDEN YOLDA EKİP ÇALIŞMASI

25-12-2019

“BAŞARIYA” GİDEN YOLDA EKİP ÇALIŞMASI

Zehra Kasap / Şişli Terakki Anaokulu ve İlkokulu M...

EĞİTİM VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ




Eğitim, istenilen amaçlara göre insan davranışlarının planlı olarak geliştirilmesi ve değiştirilmesi için belli ilkeler doğrultusunda çeşitli teknikleri gerektirmektedir. Öğrenmeyi etkileyen etmenlerin birbirleriyle olan ilişkisinden kaynaklanan sistematik gelişmeler, çocuk eğitiminde önemli basamaklar teşkil etmektedir. Bu çerçevede çocuğun en ciddi uğraşı olan oyunu ele aldığımızda bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor alanlarda öğrenmenin en doğal ortamı olduğunu görmekteyiz. Bu süreçte çocuk pek çok şeyi kendi kendine deneyerek öğrenmekte, kendinde gizil bir güç olarak var olan yeteneklerini geliştirmektedir. Aynı zamanda yetişkinin müdahelesi olmaksızın birçok çatışmalarını ve sorunlarını ilgili duyguları bastırılmadan yaşama fırsatı bulabilmektedir.

Oyun çocuğun gelişiminde belli süreçler içinde önemli rol oynar; kişilik yapısının gelişimi, hayallerinin ve beklentilerinin dramatize edilmesi, sosyal gelişimi, iletişimi, etkileşimi vb. bu süreçlerin yaşanmasında çocukların kolay etki altında kaldıkları, çevreden gelen uyarılara anında tepki gösterdikleri ve olayları birbirinden bağımsız olarak değerlendirdikleri bilinmektedir. Olumlu sonuç elde ettikleri deneyimleri tekrarlayıp neticede bu deneyimlerinden edindikleri bilgileri özümleyerek benlik kavramlarını geliştirirler. Bu doğrultuda oyun yaratıcı ve ifade edici bir ortam olarak çocukların kendi güdülerini, duygularını, fantazilerini gerçekleştirmeleri, çelişkilerini ve korkularını yaşamaları için önemli bir ortam oluşturmaktadır.

Çocuğun yetişkinden farkı

Çocuk kendini ifade ederken yetişkinlerden çok farklı yollar kullanır. Çocuk yaşantıları anlaşılmaz ve karmaşık olup yetişkinlerin iletişim şemalarına benzer tarzda değildir. Yetişkinlerin ön yargıları, kalıp düşünceleri, değerleri, tabuları çocuk dünyasında yer almaz. Bu nedenle yetişkin çocuğun deneyimlerini tam olarak değerlendiremez. Yetişkinlerin çocuğu anlayabilmesi için kendi tutum ve değerlerini bir kenara itip çocuğun davranışlarını yakından gözlemlemesi gerekir. Çocuk kavramlardan çok kendi vücut öğelerini ifade etme aracı olarak kullanır. Bu bedensel tepkiler, müzik ve ritmik hareket, drama, pandomim etkinliklerinde doğaçlama olarak ortaya çıkar. Çocuğun sözel ifadelerinin anlamı, kendi dünyasında yarattığı karmaşık öznel yaşantısından kaynaklanır. Yetişkin, çocuğun söylediklerini, onun hangi istek, ilgi ve gereksinimden kaynaklandığını belirli bir bağlam içinde değerlendirdiği süre anlayabilir. Örneğin tek bir sözcük çocuk için birçok duygu ve olaylar dizisini temsil edebilir. Çocuk oyun içinde korkularını en açık biçimde ortaya koyar, bir sorununu yansıtır ya da sadece ‘öyleymiş gibi’ bir olayı canlandırır. Canlandırdığı olaylar kendisiyle ilgili olmayabilir, ordan burdan duyduğu, gördüğü olayların bir karışımı olabilir. Bu senaryolar gerçeği yansıtmaktan uzak olup farklı şemaların birleşimiyle yeni kavramların gelişimine hizmet etmektedir. Bu oyun ortamı, çocuğun bilişsel ve kişilik dinamiğini oluşturması sürecinde deneme-yanılma ve sınama yoluyla araştırma, alıştırma özelliği taşır ve yaşanmış olayların organize edilmesi ve özümlenmesi olanağını doğurur. Bu ortamdaki davranışlar yetişkinlerin müdahelesi olmadan kendi gelişim düzeyinde özgürce yer aldığı için eğlendirici, zevk verici ve stres azaltıcı özellikler taşır.

Oyun ve Etkin Öğrenme

Günümüzde eğitimciler, etkin öğrenmenin insan potansiyelinin bütünüyle gelişebilmesi için temel teşkil ettiğini ve gelişimsel açıdan uygun öğrenme durumları sağlayarak etkin öğrenmenin en verimli şekilde gerçekleşeceği görüşündedirler.Bu doğrultuda oyun bütün gelişim alanlarını destekleyen çocuk merkezli genel çerçeve programı etkili öğrenme ortamını oluşturmaktadır. Oyun ortamında gördüğümüz tekrar davranışlarıyla çocuk, ancak kendi zihinsel yapılarının el verdiği kadarı ile özümleyebildiği bilgilerden yola çıkarak kendi gerçeklik yapılarını oluşturur. Bu gerçeklik yapıları, yeni deneyimler ve farklı bakış açılarıyla etkileşimler aracılığı ile değişime uğrar ve zihinde  yeniden yapılanır.

Etkin öğrenme dört boyutta ele alınabilir (Hohmann&Weikart 2000):

1.Nesnelerle doğrudan deneyim kazanma: Etkin öğrenme materyal ile oyuncak  kullanımına dayanır.

2.Yapılan hareketler üzerinde düşünme: Burada etkin öğrenme hem etki yaratmak hem de ortaya çıkan davranışları anlama, yorumlama, kavramlaştırma yoluyla bilişsel alandaki etkinliğini içermektedir.Çocuklarda kavram ve düşünce bir anlamda hareket yoluyla gelişmektedir.

3.İçten güdümlü keşfetme/üretme isteği: Çocuğun içten güdümlü olarak onu sorular sormaya, amaçları araştırmaya, deney yapmaya, zihninde yeni yapılar oluşturmaya yöneltir.

4.Problem çözme: Çocuklar amaçları doğrultusunda beklenmedik sonuçlar, engeller ile karşılaştıklarında mevcut bilgileri ile olası varsayımlarını birleştirerek yeni bilgilere ve çözümlere gidecek öğrenme ve gelişim sürecine girerler.

Oyunun Gelişim Alanlarına Etkileri

Farklı gelişim alanlarındaki kazanımlar, çocuğun kapasitesinin en üst seviyeye çıkarılmasına olanak verir. Çocuk bu kazanımlar sayesinde yaşam deneyimleriyle yeteneklerini geliştirir. Oyunun etki alanlarını şu şekilde açıklayabiliriz:

a.Öğrenme alanı: Çocuğun bilinmeyenleri kendisi için anlaşılır duruma getirmesi, çevresini tanıması, beceri kazanmasıdır.

b.Yaratıcılık alanı: Çocuk oyun sürecinde çevresinde gördüklerini tekrarlama ve diğer kişilerin davranışlarını taklit etmekle kalmayıp bu etkinliklere kendiliğinden de birşeyler katma, onları değiştirme davranışları da gösterir.

c.Problem çözme ve uzlaşma alanı: Oyun ortamında bir araya gelen farklı yetenek ve becerilere sahip çocukların seçkisiz şekilde ortak etkinliklerde bulunmasını sağlar. Oyunda ortaya çıkan kişilik özelliklerine ve becerilere bağlı çatışmalar bencilliğe ve küsmelere yol açabilir. Çocuk aile çevresinden gelen psikososyal özelliklerini davranışlarına yansıtır. Oyun bu gibi kişisel davranışların demokratik sosyal yaşam için gerekli uyum sürecinden geçmesine ve uzlaşma stratejilerinin geliştirilmesine imkan verir. Çocuğun işbirliği, hoşgörü, sırasını bekleme, takdir etme, paylaşma, yardımlaşma, yönetme eşgüdüm içinde çalışma gibi toplumsal özellikler kazanmasını destekler. Karşılaşılan sorunların üstesinden gelebilmek için birlikte karar verme, hareket etme, sonuca yönelik olumlu davranışlar sergileme bilinci yine sosyal oyun ortamında kazanılır.

d.Ruhsal sağlık alanı: Oyuna katılan çocuk, yaptığı etkinliklerle bir iş yapmanın, bir ürün ortaya çıkarmanın sevincini ve gururunu taşır. Bu psikolojik durum onun başka işlere el atma, güçlükleri yenme, risk alma, sorun çözme tutumları geliştirmesine destek olur. Çocuğun benliği açısından ruhsal deneyimler ve kazanımlar üç alanda ele alınabilir: a) duygusal ve kişilik gelişim alanı; kendini sevme ve denetleme, neler yapabileceğini bilme, çalışma disiplini, kendini yeniden yaratma, kendini ifade etme, kişisel ve toplumsal alışkanlıklar, b) cinsel kimlik alanı; toplumsal yaşamda cinsel rolünü, bu rollerden beklentileri, giyim kuşam şeklini, anne babasıyla özdeşleşme sürecini oyuna yansıtır, c) ahlak ve vicdan gelişim alanı; isteklerini gerçekleştirirken bunların toplum beklentilerine bağlı olarak ne derece kabul edilebilir olduğunu, ne şekilde ifade edeceğini ve uzlaşmanın rolünü kavrar. Kendi kararlarını verebilmeyi ve sonuçlarına katlanmayı öğrenir. Bu şekilde duygusal dengesini kurabilen, vicdanını kontrol edebilen, iç denetim uygulayabilen, kendini sevebilen bir kişilik geliştirebilir.

e.Toplumsal ve kültürel gelişim alanı: Çocuğun yaşadığı kültürle bağlarının geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi oyun içinde mümkün olabilir. Toplumsal yaşamda gereken selamlaşma, güler yüzlü olma, olumlu tutum sergileme, başkalarının hakkına saygı gösterme gibi görgü kuralları oyun ortamında pekiştirilir.

Eğitsel oyun grupları, oyun sürecinin değerini ortaya koyması açısından önemlidir navigera över till den här sidan. Çocuk dehşet veren korkularını, saldırganlık duygularını ortaya dökerken aynı zamanda savunma mekanizmalarını da geliştirir. Oyunun önemli işlevlerinden biri de düzenleyici bir mekanizma oluşudur. Çocuk kendine acı veren duygularını göstermeye çalışırken uyum sağlayıcı bir davranış ortaya çıkar. Bu süreçte çocuk fiziksel ve sosyal çevresini kontrol altına alır, başka bir deyişle bu alanlarda beceri kazanmış olur.

Oyunun yaratıcı bir etkinlik olma özelliği de vardır. Olayları farklı bir açıdan ele alma, dikkatini farklı bir noktaya yoğunlaştırma, farklı düşünceler arasında yeni ilişkiler keşfetme, yeni düzenlemeler yapma etkinliğe dinamik ve güdüleyici özellikler katar. Olaylarda ve kurguda yaptığı değişiklikler ve bileşimler onun özgün ve farklı ifadeler yaratmasına temel teşkil eder. Anlaşılmaz ve karmaşık olayları kendi bilişsel seviyesine uygun şekilde çözümler ve kendince anlamlı hale getirir.

Oyun Etkinliklerinde Dikkate Alınması Gereken Eğitsel Stratejiler

•Çocuğa stresini ifade şansı verilirken, davranışlarının etkileri geribildirim yoluyla kendine yansıtılmalıdır. Bu şekilde çocuk zamanla yaptığı davranışlarının sorumluluğunu almasını öğrenir.

•Yetişkinin çocukla iletişiminde tutarsız bir tutum içinde olması olumsuz sonuçlar doğurabilir. Oysa tutarlı bir tutum çocuğun yetişkine güven duymasını sağlar .

•Yetişkin sosyo-dramatik oyunlarda çocukların yaşıtlarıyla kaynaşmalarına yardımcı olabilir.

•Yetişkin çocuğun isteği üzerine oyuna katıldığı durumlarda, fikir vermekle, model olmakla ve ipuçları vermekle oyunu destekler, genişletebilir, ayrıntılarla zenginleştirebilir ve oyunun uzun süre devamını sağlayabilir. Bu şekilde çocuğun sorunlarına çözüm getirmesine, çok yönlü düşünebilmesine olanak veren, yaratıcı seçenekler sunan, esnek ortamlar yaratılır.

•Yetişkin gözlemlediği çocuğun diğer çocuklarla oynarken yaşadığı duyguları çocuğa yansıtarak, çocuğun sosyal uyumsuzluğuna ve korkularına yoğunlaşabilir.

•Sosyo-dramatik oyunda çocuk özgürdür. Sosyal kurallara özen gösterilmekle beraber önceden belirlenmiş sonu belli olan senaryolar yoktur. Oyunun akışı çocukların doğaçlama ifadelerine bağlıdır.

•Çocuk, doğru ve yanlışlarıyla kabul edildiğini gördüğünde kendi dünyasında rahat etmeye başlar, etkin olabileceğini görür. Bu yaklaşım ona güven kazandırır, karşılaştığı olayları sağlıklı bir şekilde algılar, çözümler getirmeyi dener.

•Kabul edildiğini hisseden, kendine duyarlı yetişkinlerle iletişime giren çocuk duyguları hakkında konuşmayı ve akranlarıyla paylaşmayı öğrenir.

•Çocuklardaki hayal gücü, duygusal yapılarında var olan yaşam enerjisi, başarıya odaklı olmaları onların özgürce hareket etmeleri ve yaratıcı olmaları için yeterli bir zemin teşkil etmektedir.

Çocuklara bu anlayışla yaklaşıldığında eğitimciler ve yetişkinlerin, onları kendi dünyalarında özgür bırakmaları gerekir. İstenmeyen davranışları karşısında ceza uygulamak, baskıcı davranmak, aşağılamak, korkutmak, katı disiplin uygulamak eğitici yöntemler olmayıp, bilakis istenmeyen davranışları körükleyen ve kalıcılığa yol açan olumsuz tepkilerdir. Oyun ortamını desteklemek, uygun materyal ve konular sağlayarak rehberlik etmek yetişkinlerin eğitmen olarak katkıda bulunabilecekleri davranışlardır.

Prof. Dr. Müzeyyen Sevinç

Yeditepe Üniversitesi

Eğitim Fakültesi

Eğitim Bilimleri Bölümü

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.


Banner
Dergi arşivi

EĞİTİM VE SEKTÖR

YURTDIŞI EĞİTİM


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.