Gündem
TÖDER Başkanı İbrahim Taşel: Özel öğretim sektörünü hakettiği yere taşıyacağız
Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği – TÖDER’in 9. Olağan Genel Kurulu’nda İbrahim Taşel yeniden başkanlığa seçilirken, de...
'Türkiye Yüzyılı kadınların öncülüğünde yükselen bir çağ olacak'
Celile Eren ÖKTEN - Milli Eğitim Bakan Yardımcısı * Millî Eğitim Bakanlığının y…
Cumhuriyetin 100. Yılında Geçmişten Günümüze Sayılarla Eğitim
Millî Eğitim Bakanlığınca hazırlanan "Cumhuriyetin 100. Yılında Geçmişten Günümü…
Çocuk başarısız olunca öğretmen de başarısız oluyor
Gaziantep'te görev yapan öğretmenler ve okul yöneticileriyle iftar programında b…
ÖNE ÇIKANLAR
ÜNİVERSİTE
Üniversiteliler 'fon' için yarışacak
Üniversite Öğrencileri için Düzenlenen Ödüllü 4. Altın Yumurta Fon Yarışmasına kayıtlar 18 Eylül’de başlıyor. Takasbank...
YÖK: Üniversite kampüslerinde çok dilli tabelalar yaygınlaştırılmalı
Türkiye'nin uluslararası alanda yükseköğretimde ön sıralarda yer alması amacıyla…
Uluslararası Final Üniversitesi iş garantili programlarıyla öne çıkıyor
43 yıllık bir eğitim markası olan Final Eğitim Kurumları’nın ve KKTC’nin turizm …
Prof. Dr. İrfan Erdoğan’dan çağrı: Yeni asırda yeni ve özgün bir Türk Pedagojisi üretmek durumundayız
Boğaziçi Üniversitesi 2023 Yılı Mezuniyet Kutlaması çerçevesinde eğitim fakültes…
BURS REHBERİ
Özel okulların ücretsiz kontenjanları için merkezî yerleştirme yapılacak
Millî Eğitim Bakanlığınca şehit, gazi yakını ve koruma altına alınan çocukların kanuni hakları gereği özel okullara ücre...
Türkiye’deki öğrencilere Avrupa’da bilimsel araştırma fırsatı
Dünyanın önde gelen biyoteknoloji şirketlerinden Amgen’ın, Amgen Vakfı aracılığı…
İMİ Koleji, mezunlarını karşılıksız yükseköğrenim bursu ile destekleyecek
İMİ Koleji öğrencilerini yüksek ideallerine hazırlıyor, mezunlarına yükseköğreni…
Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) burs başvuruları başladı
TOG Gençlik Bursları Fonuyla her yıl 1.500’den fazla gence burs desteği veren To…
Özel Okullar
‘Kadınlar iş dünyasına esneklik, çeşitlilik ve farklı perspektifler kazandırıyor’
Elif Cebeciler - Sevinç Eğitim Kurumları Mali ve İdari İşler Direktörü “Cam Tavan kavramı, kadınların iş dü...
‘Biz kadınlar yarattığımız ekosistemde, dokunduğumuz her birey ile birlikte kaliteyi yakalıyoruz’
Zerrin Akınlı - BİL Eğitim Kurumları Ortaokul- Lise KoordinatörüEmine Börühan - …
‘İş hayatı ve yönetimde daha çok kadının olması toplumu daha çeşitli, yenilikçi ve adil kılar’
Dilek CAMBAZOĞLU - Girne Koleji - CEO “Kurumların kadın yöneticilere verdiği de…
'Veliler için güvenilir ve başarılı bir eğitim ortağı: Sevinç Eğitim Kurumları'
Gizem Şeker - Sevinç Eğitim Kurumları Kayıt Koordinatörü “Sevinç Eğitim K…
ÖĞRETMENLER ODASI
DAS Akademie Almanca Öğretmenleri Kariyer Merkezi
Türkiye’de Almanca eğitimi adına önemli projelere imza atan, yenilikçi ve vizyoner kurumlardan biri olarak öne çıkan DAS...
Boğaziçi Üniversitesi ve Sevinç Eğitim Kurumları’ndan işbirliği
Sevinç Eğitim Kurumları; Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) ile öğretmenlerinin yönetim becerilerin...
İELEV Akademi ile yaşam boyu öğrenen ve öğreten öğretmenler yetişiyor
İELEV Okulları beş yıl önce kurduğu İELEV Akademi ile öğretmenlerinin profesyone…
Öğretmenlerin meslekî gelişimleri BİL Akademi eğitimleri ile destekleniyor
Emine Börühan - BİL Eğitim Kurumları Anaokulu-İlkokul Eğitim Koordinatörü “Düny…
Yenilikçi öğretmenler ve vizyoner yöneticiler bir okulu başarıya taşır
Eğitimde 63 yılı geride bırakmaya hazırlanan Tarhan Koleji’nin yönetici ve öğret…
DOSYA-Ulusal ve Uluslararası Projeleriyle Fark Yaratan Özel Okullar
ETKİNLİKLER
VEF Yurtdışı Eğitim Fuarı 22-23 Mart’ta İstanbul’da
VEF Yurtdışı Eğitim Fuarı 20. kez kapılarını açıyor
Mektebim Koleji “Anadolu Rüyası Kahraman Mektepliler” ile tarihe ışık tutuyor
Eğitim dünyasının tüm paydaşları GESS Türkiye 2023’de buluşuyor
Türkiye'nin ilk dijital öğrenme pazaryeri açıldı
Solve for Tomorrow bilim yarışması başvuruları başladı
Karanlık Bazı Akşamlar okuyucularıyla buluştu
Dünyanın İlk Dijital STEM+ Sanat Bienali başlıyor
ALMANYA’DA YÜKSEKÖĞRENİM FUARI KAPILARINI 3. KEZ AÇIYOR
7. YILIN EĞİTİMDE BAŞARI ÖDÜLLERİ
EĞİTİM VE REHBERLİK MAKALELERİ
- 1
- 2
- 3
- 4
- 5
- 6
- 7
- 8
- 9
- 10
24-01-2024
Öğretmen-Öğrenci Arasındaki Kuşak Çatışm…
Burak Kılanç – Eğitim Yöneticisi Değerli Okurlar,...
03-11-2023
Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Türkiye’ni…
Prof. Dr. Cemil Öztürk - Marmara Üniversitesi Atat...
24-10-2023
Cumhuriyet’ten Günümüze Öğretmen Eğitimi…
Ömer Balıbey - MEB Eski Öğretmen Yetiştirme ve Gel...
23-05-2023
ChatGPT bana yabancı dil eğitiminde öne …
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı - Gazi Üniversitesi Eğiti...
30-01-2023
2023’e girerken Milli Eğitim ve özel öğr…
Hami Koç - Eğitim Yöneticisi - Sosyolog 2023 yılı...
22-12-2022
Oyunlaştırma ile keyifli ve kalıcı bir y…
Nilgün Akdoğan - DAS Akademie Kurucusu / Mona Ayku...
15-12-2022
10 Maddede Nitelikli Öğretmen Yetiştirme
Dr. Sakin Öner Atatürk, “En büyük eserim!” dediği...
25-04-2022
Yabancı dil eğitiminde teknoloji nasıl e…
Doç. Dr. Emrah Ekmekçi - Ondokuz Mayıs Üniversites...
15-11-2021
Pandemi sürecinde akademisyenlerin çalış…
Öğr. Gör. Uzm. Fzt. Menşure Canpolat / Şişli MYO /...
03-06-2021
Bilgisayar oyunları yabancı dil öğrenimi…
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...
20-03-2021
PISA İyi Oluş (Well-Being) Sonuçlarının …
Neriman Öztürk / Okan Üniversitesi Eğitim Yönetimi...
19-01-2021
2020 yılının eğitim gelişmelerini mi yok…
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...
26-06-2020
10 Soruda UNESCO Küresel Eğitim İzleme R…
Umay Aktaş Salman / ERG Araştırmacısı UNESCO Küre...
01-06-2020
Öğretmenlerin uzaktan eğitimle imtihanı …
Doç.Dr. Coşkun KÜÇÜKTEPEİstanbul Üniversitesi-Cerr...
28-05-2020
Okul öncesi dönemde yabancı dil eğitimi
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...
25-04-2020
Uzaktan eğitim yoluyla yabancı dil öğret…
Prof. Dr. Cem Balçıkanlı / Gazi Üniversitesi, Gazi...
01-02-2020
Hatice Yılmaz: Başarının formülü değişti…
Oğuzkaan Koleji Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Koo...
25-12-2019
“BAŞARIYA” GİDEN YOLDA EKİP ÇALIŞMASI
Zehra Kasap / Şişli Terakki Anaokulu ve İlkokulu M...
Öğrenme ve ev ödevi ilişkisi
Kayhan Karlı / Eğitimci - YazarEğitim sistemleri içinde son yılların en tartışılan konularından birisi de ev ödevleri konusu. Bu konuda yapılan pek çok araştırma bize farklı veriler sunmakla birlikte ev…
Eğitimde değişiklik var, gelişme yok!
Dr. Ali Akdoğan / TÖDER Yönetim Kurulu Üyesi Türkiye’de eğitim sistemi uzun yıllara dayalı bir tartışma alanıdır. Amaç bakımından iyileşme sağlayacağı düşünülerek gidilen değişiklikler yeni sorunlara sebep olmakta ve işin içinden…
Sosyal, kültürel ve sportif etkinliklerin eğitimdeki yeri
Dr. Sakin Öner - TEVDAK Genel Sekreteri Okullarımızda ders dışı zamanlarda yapılacak etkinliklerin, öğrencilerin hayata hazırlanmaları, bireysel yetenek ve becerileri ile sanatsal zevklerini geliştirmeleri açısından büyük önemi vardır. Hatta bu etkinliklerin…
Gençler kendi yollarını bulmalı!
Servet Gülsün Şirin – İstanbul Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü Geleceğin dünyası ve geleceğin meslekleri ifadeleri doksanlı yıllardan bu yana popülaritesini koruyor. Doksanlarda iki binli yıllarda geleceğin mesleği olacağı tahmin edilen…
Hayati Oktay: 2019 üniversite tercihleri
Hayati Oktay - Uzman Eğitimci Yaklaşık 2.5 milyon adayın katıldığı ve Haziran ayında yapılan YKS sınavının sonuçları ÖSYM'nin takvimine göre 18 Temmuz'da açıklanacak. Adaylar sınav sonuçlarını, T.C. Kimlik Numaraları ve şifreleri…
Tercihlerde çok seslilik yaşanıyor oysa tek yürek tercih yapıyor
Alpaslan Dartan / Terakki Vakfı Okulları/Yönetici., PDR Uzmanı., Eğitim Danışmanı / Eğitim Gazetecileri Derneği YK üyesi, PDR İst. Şb. Bşk. (2012-2017) Öğrenciler için 2018-2019 eğitim öğretim yılı sınav maratonu hem ortaokul…
Salim Ünsal: Üniversite tercihleri ve tuzaklar
Salim Ünsal – Eğitim UzmanıHer yıl üniversite tercihleri başladığında teknik tercih kavramları üzerinden adayların şanslarını azaltıp artırmalarını konuşuruz. Aslında belirlenen resmi tercih bildirim sürecine gelinceye kadar adayların ilgi, yetenek ve…
John Dewey’nin Türkiye Eğitim Raporu
John Dewey’nin Türkiye Eğitim Raporu ve Öğretmen Yetiştirme Sorunlarımız ÜzerineProf. Dr. Cemil Öztürk / Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi artı eğitim Dergisi bana "21. Yüzyılda Öğretmenlik ve Öğretmen Yetiştirme" konulu bir…
Eğitimde amaçlara uygun ölçme değerlendirmenin önemi
İsmail İspir - RICOH TURKEY Innovation Manager ÖLÇME DEĞERLENDİRMEDE AMAÇLARA UYGUNLUK Günümüzde, tüm eğitim kurumları öğrenci performanslarını ölçmek ve gelişimlerini planlayabilmek amacıyla çeşitli yazılım ve cihazlar kullanmaktadır. Esas itibarıyla ölçme değerlendirme için…
Önceki
Sonraki
Sayfa:
EĞİTİM VE BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ
Eğitim, istenilen amaçlara göre insan davranışlarının planlı olarak geliştirilmesi ve değiştirilmesi için belli ilkeler doğrultusunda çeşitli teknikleri gerektirmektedir. Öğrenmeyi etkileyen etmenlerin birbirleriyle olan ilişkisinden kaynaklanan sistematik gelişmeler, çocuk eğitiminde önemli basamaklar teşkil etmektedir. Bu çerçevede çocuğun en ciddi uğraşı olan oyunu ele aldığımızda bilişsel, duyuşsal ve psiko-motor alanlarda öğrenmenin en doğal ortamı olduğunu görmekteyiz. Bu süreçte çocuk pek çok şeyi kendi kendine deneyerek öğrenmekte, kendinde gizil bir güç olarak var olan yeteneklerini geliştirmektedir. Aynı zamanda yetişkinin müdahelesi olmaksızın birçok çatışmalarını ve sorunlarını ilgili duyguları bastırılmadan yaşama fırsatı bulabilmektedir.
Oyun çocuğun gelişiminde belli süreçler içinde önemli rol oynar; kişilik yapısının gelişimi, hayallerinin ve beklentilerinin dramatize edilmesi, sosyal gelişimi, iletişimi, etkileşimi vb. bu süreçlerin yaşanmasında çocukların kolay etki altında kaldıkları, çevreden gelen uyarılara anında tepki gösterdikleri ve olayları birbirinden bağımsız olarak değerlendirdikleri bilinmektedir. Olumlu sonuç elde ettikleri deneyimleri tekrarlayıp neticede bu deneyimlerinden edindikleri bilgileri özümleyerek benlik kavramlarını geliştirirler. Bu doğrultuda oyun yaratıcı ve ifade edici bir ortam olarak çocukların kendi güdülerini, duygularını, fantazilerini gerçekleştirmeleri, çelişkilerini ve korkularını yaşamaları için önemli bir ortam oluşturmaktadır.
Çocuğun yetişkinden farkı
Çocuk kendini ifade ederken yetişkinlerden çok farklı yollar kullanır. Çocuk yaşantıları anlaşılmaz ve karmaşık olup yetişkinlerin iletişim şemalarına benzer tarzda değildir. Yetişkinlerin ön yargıları, kalıp düşünceleri, değerleri, tabuları çocuk dünyasında yer almaz. Bu nedenle yetişkin çocuğun deneyimlerini tam olarak değerlendiremez. Yetişkinlerin çocuğu anlayabilmesi için kendi tutum ve değerlerini bir kenara itip çocuğun davranışlarını yakından gözlemlemesi gerekir. Çocuk kavramlardan çok kendi vücut öğelerini ifade etme aracı olarak kullanır. Bu bedensel tepkiler, müzik ve ritmik hareket, drama, pandomim etkinliklerinde doğaçlama olarak ortaya çıkar. Çocuğun sözel ifadelerinin anlamı, kendi dünyasında yarattığı karmaşık öznel yaşantısından kaynaklanır. Yetişkin, çocuğun söylediklerini, onun hangi istek, ilgi ve gereksinimden kaynaklandığını belirli bir bağlam içinde değerlendirdiği süre anlayabilir. Örneğin tek bir sözcük çocuk için birçok duygu ve olaylar dizisini temsil edebilir. Çocuk oyun içinde korkularını en açık biçimde ortaya koyar, bir sorununu yansıtır ya da sadece ‘öyleymiş gibi’ bir olayı canlandırır. Canlandırdığı olaylar kendisiyle ilgili olmayabilir, ordan burdan duyduğu, gördüğü olayların bir karışımı olabilir. Bu senaryolar gerçeği yansıtmaktan uzak olup farklı şemaların birleşimiyle yeni kavramların gelişimine hizmet etmektedir. Bu oyun ortamı, çocuğun bilişsel ve kişilik dinamiğini oluşturması sürecinde deneme-yanılma ve sınama yoluyla araştırma, alıştırma özelliği taşır ve yaşanmış olayların organize edilmesi ve özümlenmesi olanağını doğurur. Bu ortamdaki davranışlar yetişkinlerin müdahelesi olmadan kendi gelişim düzeyinde özgürce yer aldığı için eğlendirici, zevk verici ve stres azaltıcı özellikler taşır.
Oyun ve Etkin Öğrenme
Günümüzde eğitimciler, etkin öğrenmenin insan potansiyelinin bütünüyle gelişebilmesi için temel teşkil ettiğini ve gelişimsel açıdan uygun öğrenme durumları sağlayarak etkin öğrenmenin en verimli şekilde gerçekleşeceği görüşündedirler.Bu doğrultuda oyun bütün gelişim alanlarını destekleyen çocuk merkezli genel çerçeve programı etkili öğrenme ortamını oluşturmaktadır. Oyun ortamında gördüğümüz tekrar davranışlarıyla çocuk, ancak kendi zihinsel yapılarının el verdiği kadarı ile özümleyebildiği bilgilerden yola çıkarak kendi gerçeklik yapılarını oluşturur. Bu gerçeklik yapıları, yeni deneyimler ve farklı bakış açılarıyla etkileşimler aracılığı ile değişime uğrar ve zihinde yeniden yapılanır.
Etkin öğrenme dört boyutta ele alınabilir (Hohmann&Weikart 2000):
1.Nesnelerle doğrudan deneyim kazanma: Etkin öğrenme materyal ile oyuncak kullanımına dayanır.
2.Yapılan hareketler üzerinde düşünme: Burada etkin öğrenme hem etki yaratmak hem de ortaya çıkan davranışları anlama, yorumlama, kavramlaştırma yoluyla bilişsel alandaki etkinliğini içermektedir.Çocuklarda kavram ve düşünce bir anlamda hareket yoluyla gelişmektedir.
3.İçten güdümlü keşfetme/üretme isteği: Çocuğun içten güdümlü olarak onu sorular sormaya, amaçları araştırmaya, deney yapmaya, zihninde yeni yapılar oluşturmaya yöneltir.
4.Problem çözme: Çocuklar amaçları doğrultusunda beklenmedik sonuçlar, engeller ile karşılaştıklarında mevcut bilgileri ile olası varsayımlarını birleştirerek yeni bilgilere ve çözümlere gidecek öğrenme ve gelişim sürecine girerler.
Oyunun Gelişim Alanlarına Etkileri
Farklı gelişim alanlarındaki kazanımlar, çocuğun kapasitesinin en üst seviyeye çıkarılmasına olanak verir. Çocuk bu kazanımlar sayesinde yaşam deneyimleriyle yeteneklerini geliştirir. Oyunun etki alanlarını şu şekilde açıklayabiliriz:
a.Öğrenme alanı: Çocuğun bilinmeyenleri kendisi için anlaşılır duruma getirmesi, çevresini tanıması, beceri kazanmasıdır.
b.Yaratıcılık alanı: Çocuk oyun sürecinde çevresinde gördüklerini tekrarlama ve diğer kişilerin davranışlarını taklit etmekle kalmayıp bu etkinliklere kendiliğinden de birşeyler katma, onları değiştirme davranışları da gösterir.
c.Problem çözme ve uzlaşma alanı: Oyun ortamında bir araya gelen farklı yetenek ve becerilere sahip çocukların seçkisiz şekilde ortak etkinliklerde bulunmasını sağlar. Oyunda ortaya çıkan kişilik özelliklerine ve becerilere bağlı çatışmalar bencilliğe ve küsmelere yol açabilir. Çocuk aile çevresinden gelen psikososyal özelliklerini davranışlarına yansıtır. Oyun bu gibi kişisel davranışların demokratik sosyal yaşam için gerekli uyum sürecinden geçmesine ve uzlaşma stratejilerinin geliştirilmesine imkan verir. Çocuğun işbirliği, hoşgörü, sırasını bekleme, takdir etme, paylaşma, yardımlaşma, yönetme eşgüdüm içinde çalışma gibi toplumsal özellikler kazanmasını destekler. Karşılaşılan sorunların üstesinden gelebilmek için birlikte karar verme, hareket etme, sonuca yönelik olumlu davranışlar sergileme bilinci yine sosyal oyun ortamında kazanılır.
d.Ruhsal sağlık alanı: Oyuna katılan çocuk, yaptığı etkinliklerle bir iş yapmanın, bir ürün ortaya çıkarmanın sevincini ve gururunu taşır. Bu psikolojik durum onun başka işlere el atma, güçlükleri yenme, risk alma, sorun çözme tutumları geliştirmesine destek olur. Çocuğun benliği açısından ruhsal deneyimler ve kazanımlar üç alanda ele alınabilir: a) duygusal ve kişilik gelişim alanı; kendini sevme ve denetleme, neler yapabileceğini bilme, çalışma disiplini, kendini yeniden yaratma, kendini ifade etme, kişisel ve toplumsal alışkanlıklar, b) cinsel kimlik alanı; toplumsal yaşamda cinsel rolünü, bu rollerden beklentileri, giyim kuşam şeklini, anne babasıyla özdeşleşme sürecini oyuna yansıtır, c) ahlak ve vicdan gelişim alanı; isteklerini gerçekleştirirken bunların toplum beklentilerine bağlı olarak ne derece kabul edilebilir olduğunu, ne şekilde ifade edeceğini ve uzlaşmanın rolünü kavrar. Kendi kararlarını verebilmeyi ve sonuçlarına katlanmayı öğrenir. Bu şekilde duygusal dengesini kurabilen, vicdanını kontrol edebilen, iç denetim uygulayabilen, kendini sevebilen bir kişilik geliştirebilir.
e.Toplumsal ve kültürel gelişim alanı: Çocuğun yaşadığı kültürle bağlarının geliştirilmesi ve zenginleştirilmesi oyun içinde mümkün olabilir. Toplumsal yaşamda gereken selamlaşma, güler yüzlü olma, olumlu tutum sergileme, başkalarının hakkına saygı gösterme gibi görgü kuralları oyun ortamında pekiştirilir.
Eğitsel oyun grupları, oyun sürecinin değerini ortaya koyması açısından önemlidir navigera över till den här sidan. Çocuk dehşet veren korkularını, saldırganlık duygularını ortaya dökerken aynı zamanda savunma mekanizmalarını da geliştirir. Oyunun önemli işlevlerinden biri de düzenleyici bir mekanizma oluşudur. Çocuk kendine acı veren duygularını göstermeye çalışırken uyum sağlayıcı bir davranış ortaya çıkar. Bu süreçte çocuk fiziksel ve sosyal çevresini kontrol altına alır, başka bir deyişle bu alanlarda beceri kazanmış olur.
Oyunun yaratıcı bir etkinlik olma özelliği de vardır. Olayları farklı bir açıdan ele alma, dikkatini farklı bir noktaya yoğunlaştırma, farklı düşünceler arasında yeni ilişkiler keşfetme, yeni düzenlemeler yapma etkinliğe dinamik ve güdüleyici özellikler katar. Olaylarda ve kurguda yaptığı değişiklikler ve bileşimler onun özgün ve farklı ifadeler yaratmasına temel teşkil eder. Anlaşılmaz ve karmaşık olayları kendi bilişsel seviyesine uygun şekilde çözümler ve kendince anlamlı hale getirir.
Oyun Etkinliklerinde Dikkate Alınması Gereken Eğitsel Stratejiler
•Çocuğa stresini ifade şansı verilirken, davranışlarının etkileri geribildirim yoluyla kendine yansıtılmalıdır. Bu şekilde çocuk zamanla yaptığı davranışlarının sorumluluğunu almasını öğrenir.
•Yetişkinin çocukla iletişiminde tutarsız bir tutum içinde olması olumsuz sonuçlar doğurabilir. Oysa tutarlı bir tutum çocuğun yetişkine güven duymasını sağlar .
•Yetişkin sosyo-dramatik oyunlarda çocukların yaşıtlarıyla kaynaşmalarına yardımcı olabilir.
•Yetişkin çocuğun isteği üzerine oyuna katıldığı durumlarda, fikir vermekle, model olmakla ve ipuçları vermekle oyunu destekler, genişletebilir, ayrıntılarla zenginleştirebilir ve oyunun uzun süre devamını sağlayabilir. Bu şekilde çocuğun sorunlarına çözüm getirmesine, çok yönlü düşünebilmesine olanak veren, yaratıcı seçenekler sunan, esnek ortamlar yaratılır.
•Yetişkin gözlemlediği çocuğun diğer çocuklarla oynarken yaşadığı duyguları çocuğa yansıtarak, çocuğun sosyal uyumsuzluğuna ve korkularına yoğunlaşabilir.
•Sosyo-dramatik oyunda çocuk özgürdür. Sosyal kurallara özen gösterilmekle beraber önceden belirlenmiş sonu belli olan senaryolar yoktur. Oyunun akışı çocukların doğaçlama ifadelerine bağlıdır.
•Çocuk, doğru ve yanlışlarıyla kabul edildiğini gördüğünde kendi dünyasında rahat etmeye başlar, etkin olabileceğini görür. Bu yaklaşım ona güven kazandırır, karşılaştığı olayları sağlıklı bir şekilde algılar, çözümler getirmeyi dener.
•Kabul edildiğini hisseden, kendine duyarlı yetişkinlerle iletişime giren çocuk duyguları hakkında konuşmayı ve akranlarıyla paylaşmayı öğrenir.
•Çocuklardaki hayal gücü, duygusal yapılarında var olan yaşam enerjisi, başarıya odaklı olmaları onların özgürce hareket etmeleri ve yaratıcı olmaları için yeterli bir zemin teşkil etmektedir.
Çocuklara bu anlayışla yaklaşıldığında eğitimciler ve yetişkinlerin, onları kendi dünyalarında özgür bırakmaları gerekir. İstenmeyen davranışları karşısında ceza uygulamak, baskıcı davranmak, aşağılamak, korkutmak, katı disiplin uygulamak eğitici yöntemler olmayıp, bilakis istenmeyen davranışları körükleyen ve kalıcılığa yol açan olumsuz tepkilerdir. Oyun ortamını desteklemek, uygun materyal ve konular sağlayarak rehberlik etmek yetişkinlerin eğitmen olarak katkıda bulunabilecekleri davranışlardır.
Prof. Dr. Müzeyyen Sevinç
Yeditepe Üniversitesi
Eğitim Fakültesi
Eğitim Bilimleri Bölümü
Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Günün En Çok Okunanları
EĞİTİM VE SEKTÖR
YURTDIŞI EĞİTİM
YAZARLAR