Eğitim Tercihi

2002 yılında çıktığı eğitim serüvenini bir başarı hikayesine dönüştüren Doğa Koleji, 10. yılında eğitime ve teknolojiye yaptığı yatırımların meyvesini topluyor.

Turkven ortaklığı ile global hedeflerini daha da büyüten Doğa Koleji 10. yılını da 12 yeni kampüsle karşılayacak. Dünya sıralamasında ilk üçe git gide yaklaştıklarını söyleyen Doğa Koleji Genel Müdürü Uğur Gazanker, “İstihdam, öğrenci ve yerleşke sayılarıyla 2013’te ilk 10’da yer alacağız” diyor.

Eğitim felsefesini ‘En iyi öğrenme, yaşayarak öğrenmedir’ felsefesi üzerine kuran Doğa Koleji, ‘Doğa Konseptli Eğitim Modeli’, t-MBA programı, interaktif bir öğrenme ortamı sunan ‘akıllı sınıfları’ ile Türkiye’de eğitim sektörü için önemli bir inovasyon atağını temsil ediyor. Dinamizm ve pozitif enerji ile oluşturarak geliştirdikleri eğitim modellerinin bugün tüm dünyada rağbet gördüğünü söyleyen Doğa Koleji Genel Müdürü Uğur Gazanker, ilk günden itibaren çocukların özgürce ve yaşayarak öğrendiği bir eğitim sistemini kurmayı, onları hayata donanımlı hazırlamayı, mutlu olmalarını ve iyi insanlar olarak yetişmelerini hedeflediklerini vurguluyor. Gazanker sözlerini şöyle sürdürüyor: “Doğa Koleji klasik kalıpları yıkarak eğitimde ‘yaparak, yaşayarak ve görerek öğrenme’ anlayışını sistemleştiren, başarıyı ‘eğitim hayattır’ cümlesiyle tanımlayan, öğrencilerini sadece akademik anlamda değil her alanda donatan ve hayata hazırlayan bir eğitim anlayışına sahip. Lisede bu model t-MBA ile destekleniyor. Yani lise düzeyine indirgenmiş bir üniversite MBA programı.”

Yeni eğitim öğretim döneminde zincirlerine ekleyecekleri 12 yeni kampüsün yanı sıra, teknoloji yatırımlarını artırdıklarını, yeni eğitim materyalleri geliştirdiklerini ve kadrolarını genişlettiklerini kaydeden Uğur Gazanker ile Doğa Koleji’nin geride bıraktığı 10 yılı ve gelecek döneme dair hedeflerini konuştuk.

2012 yılında Beykoz Doğa Koleji’nde başlayan eğitim yolculuğunuz 10. yılında hangi noktaya ulaştı? Geride bıraktığınız 10 yılın kilometre taşlarınızı sizden dinleyebilir miyiz?

Çok yönlü, özgün ve ayrıcalıklı bir eğitim felsefesi ile 10 yılda sayısız başarıya imza attık. Bu başarının sırrı pozitif enerji ve motivasyon… Bugün Kıbrıs dahil Türkiye’nin dört bir yanında 45 kampüsle yeni eğitim yılına başlamayı hedefliyoruz. Bu ortalama 5000 öğretmen 40 bin öğrenci demek. Bu 10 yıl bize çok şey kazandırdı. Eğitim modellerimizi çoğalttık, geliştirdik. Sosyal ve sportif imkanlarımızı artırdık, ezberci eğitim sistemini yıkarak yeni eğitim modellerimizi tüm dünyaya duyurduk.

Teknolojinin eğitimin bir parçası olduğunu gösterdik. Türkiye’yi tanıştırdığımız akıllı tahta sistemleri bugün iPad ve Mac Mini’lerle bir eğitim devrimi haline geldi. Sınıflarımızdaki active board’lar iPad ve Mac Mini’lerle entegre çalışarak öğrencinin ve öğretmenin başarı grafiğini yükseltiyor. Görsel, işitsel ve interaktif bir öğrenme sürecinde çocuklar daha etkin ve keyifli bir okul hayatı sürüyorlar. Üstelik kırtasiye masraflarını azaltarak diledikleri her yerden sınıf ortamındaki bilgilere ulaşabiliyorlar. Tüm bu teknolojik yatırımlar Doğa Koleji’ne 2 kez teknoloji liderliği ödülünü kazandırdı. Şubat ayında dünyanın en büyük eğitim teknolojileri fuarına katılan tek Türk eğitim kurumu olduk ve İdeal Sınıf konseptiyle t-MBA Eğitim Modeli’ni tanıttık.

Spor ve sanat başarılarının yanında Doğa Koleji, Türkiye'nin en çok AB Projesi başvurusu yapan ve gerçekleştiren okul olma başarısını taçlandırdı. Sosyal sorumluluk projeleri ve çevre projelerine yenilerini ekledi. Ülkemizde ilk defa bir okul iki AB Projesi'nde koordinatör ülke ve kurum olarak Brüksel tarafından fonlandı.

Bu süreçte yatırım danışmanlığı hizmeti veren Turkven ile yaptığınız ortaklık yol haritanızı nasıl şekillendirdi?

Doğa Koleji ve Turkven ortaklığıyla birlikte Dünya Bankası yatırım kuruluşu olan IFC, Avrupa Yatırım Bankası (EIF), Almanya Kalkınma Bankası (DEG) ve Hollanda Kalkınma Bankası (FMO) hissedarlar arasında yer aldı.

Turkven ortaklığı kurumsal anlamda çok şey kattı Doğa Koleji’ne... Daha global düşünüyoruz artık. Türkiye’nin en başarılı ve en büyük eğitim kurumu olarak dünya sıralamasında da ilk 3’e girmeyi hedefliyoruz.

DOĞA’DA İNGİLİZCE GÜNLÜK YAŞAMIN BİR PARÇASI

Çoklu dil eğitimini benimseyen Doğa Koleji bu kapsamda nasıl bir strateji izliyor?

Dünya vatandaşları olarak yetiştirmeyi amaçladığımız öğrencilerimizin yabancı dillerdeki etkinliği uluslararası organizasyonlardan yurtdışı programlarına, yaz okullarından AB projelerine kadar çok yönlü bir yelpazeye yayılıyor. Uluslararası Çocuklar kendi anadillerini gramer yapısıyla değil, günlük hayatın içinde kullanarak öğrenirler. Doğa’daki İngilizce eğitim programının da temelini bu düşünce oluşturuyor. Ata binerken, drama dersinde, resim yaparken hep İngilizce konuşuluyor. Böylece İngilizce bir ders olmaktan çıkarak, günlük yaşamın bir parçası haline geliyor. İlköğretim öğrencileri ise İngilizcenin yanı sıra Almanca, Fransızca ve Çince ile tanışıyor. Lise öğrencileri iş hayatına hazırlanıp kariyer planlaması yaparken uluslararası projeler ve uluslararası öğrenci değişimleriyle üstün bir yabancı dil eğitimi eğitimi ile hayata hazırlanıyorlar. Doğa Koleji’nde yabancı dil eğitimi, sadece o dili konuşabilmeyi değil, o dilin temsil ettiği kültürü de içerebilmeyi amaçlıyor. Doğa’da yabancı dil, “dünya vatandaşı” olabilmenin bir aracıdır.

%250 BÜYÜME POTANSİYELİ BİZİM İÇİN BİR FIRSAT

Bir özel eğitim kurumunun yöneticisi olarak Türkiye’de özel okulculuğun geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Türkiye’de özel okul sektörünün daha alacak çok yolu olduğunu düşünüyorum. Sektörümüz dünya ortalamasının çok altında. Avrupa ülkeleri hemen hemen hepsinde özel okullarının payı %10’un üzerinde olmasına rağmen Türkiye’de bu oran hala %3’ün altında. Biz Doğa Koleji olarak bu durumu bir fırsat olarak görüyoruz. Son 5 yılda ekonomik büyümeye paralel yaklaşık %25’lik bir büyümeden söz edebiliriz. Yılda ortalama %5’lik bir büyümenin yeterli olmadığı ortada. Eğitim sektörü gibi çok önemli bir alanda hem dünyanın hem de hedeflenenin gerisindeyiz diyebiliriz.

Bakanlık 5 yıl içinde özel okul sektörünün payının %5’e çıkmasını hedefliyor. Bu da yaklaşık %100’e yakın bir büyüme demek. Bu büyüme başarılabilirse gerek sektör gerekse Türk Eğitim Sistemi adına güzel sonuçlar ortaya çıkar. Biz Doğa Koleji olarak bunun bile üzerine çıkılabileceğini düşünüyoruz. Bu durumda önümüzdeki 5 yıl içinde toplam özel okul öğrencisi sayısının yaklaşık 1 milyona çıkacağını söyleyebiliriz. Bu da yaklaşık 10 milyar TL düzeyinde bir ekonomik büyüklük demek. Yani şu andaki büyüklüğün %250 artması demek.

“Doğa Koleji öğrencileri; tasarım atölyeleri, müzik stüdyoları, ritim dersleri, resim ve heykel çalışmaları, satranç, modern dans, koro eğitimi ve yaratıcı drama dersleri gibi pek çok sanatsal etkinliğin yanında; Türkiye’de ilk defa bir eğitim kurumu bünyesindeki kürek takımı, binicilik, basketbol, voleybol, judo, badminton, hentbol, step ve jimnastik, futbol, dağcılık ve tırmanma gibi sportif faaliyetlerle fiziksel gelişimlerini destekliyorlar.”