banner

Sigortacılık sektörü yetişmiş eleman bulamıyor




Çok genç, potansiyeli geniş bir sektör olan sigortacılığın, en önemli sorunu yetişmiş personel bulunamaması. Bu sorunun çözümü için sektör temsilcileri, sigortacılık okullarının staj sürelerini daha da artırmasını talep ediyor. Üniversiteler ise öğrencilerine teorik bilginin yanı sıra, sektördeki şirketlerle işbirliğine giderek uygulama imkanı da sunuyor.













H. Necmi Üze / Profesyonel Sigorta Acenteleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı

SİGORTACILIK GELECEĞİN MESLEĞİDİR

Profesyonel Sigorta Acenteleri Derneği kısa adı ile PASAD, yaklaşık 5 yıl önce kurulmuş 200’den fazla üyesi olan bir dernek. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı H. Necmi Üze, ülkemizdeki sigortacılık sektörünün durumunu şöyle değerlendirdi:

“Ülkemizde sigortacılık sektörü şu an potansiyelinin yaklaşık 6 kat gerisinde. Rakamlarla ifade etmek gerekirse sektör GSYH yaklaşık %1,5 ine tekabül ediyor. Bu oran dünya ortalamasında %5 gelişmiş ülkelerde daha fazla. 2015 yılında sektörün 28-30 milyar TL gibi bir büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. Türkiye’nin sigorta sektöründe alacağı çok yol var.  Bu yüzden gelecekte çok daha büyüyeceğini düşünüyoruz. Nitekim 2015 yılının ilk yarısında sektör %14 büyüdü. Piyasaların 2015 yılının ilk yarısındaki durumuna baktığımızda bu iyi bir oran. Sigortacılık geleceğin mesleğidir diyebilirim.”

Sigortacılık sektöründeki istihdam verilerini iki kısma ayırarak inceleyebileceğimizi belirten H. Necmi Üze, “Sigorta şirketlerinin sağladığı istihdam yaklaşık 18.000 kişi, sigorta satışını sağlayan personelin istihdamı yaklaşık 47.000 kişidir. Şirketlerin toplam istihdamının 12.565 kişisi merkez ve bölgelerde çalışan personeller ve kalanı pazarlama personellerinden oluşmaktadır. Türkiye’ de sigorta sektörüne en çok istihdamı biz acenteler sağlamaktayız. Türkiye’de toplam sigorta acentesi sayısı 15.590 toplam çalışan sayısı 43.500 civarındadır. Bunun dışında 124 adet broker 2000 personel istihdam etmektedir. Yaklaşık 600- 700 adette diğer satış kanallarının personelleri bulunmaktadır” diye konuştu.

H. Necmi Üze, acentelerin eğitim durumlarına bakıldığında genellikle lise öğrenimli olduklarını ancak yeni çıkan yasa ve yönetmeliklerle bu durumun hızla yüksekokul ve üzeri eğitim alan personele dönüştüğünü dile getirerek, “Sektörün istihdamı sektörün büyüme hızına göre artacağı inancındayız. Geçen seneki veriler göz önünde bulunduğunda istihdamın büyüme hızı ile paralel olarak arttığı gözlemlenmektedir” ifadelerini kullandı.

Sektörde en önemli sorunun yetişmiş personel bulunamaması olduğunu ifade eden Üze, “Aslına bakarsanız yeteri kadar sigortacılık meslek lisesi ve sigortacılık meslek yüksekokulu olmasına rağmen yetişmiş personel sayısının yetersiz olmasının en önemlisi okulların verdiği eğitimin çok teorik kalması staj sürelerinin düşük olmasından ileri gelmektedir. Çocuklarımız okulda öğrendiklerinden ziyade stajda yaptıkları pratikle iş hayatına hazırlanmaktadırlar. Bizce staj sürelerinin çok daha fazla olması gerekmektedir. Bu şekilde çocuklarımız okuldan mezun olduklarında hemen hemen yetişmiş personel vasfına sahip olabilirler” dedi.

Sigortacılık mesleğini yapmak isteyenlerde bulunması gereken özelliklere değinen H. Necmi Üze, şöyle konuştu:

“Mesleğimize giriş için en az sigortacılık yüksekokulu mezunu olmak ve sigorta eğitim merkezinin sınavını kazanmak gerekiyor. Ayrıca bizim mesleğimizin özü güvendir. Bunun dışında meslekte başarılı olmak isteyen birinin, sayısal düşünebilme kabiliyetinin gelişmiş olması, çok dikkatli ve sabırlı olması, sosyal ilişkilerde başarılı ve dışa dönük kimseler olması gerekiyor.”

Sektördeki bir personelin tecrübe kazandıkça gelirinin arttığını ifade eden Üze, mesleğe yeni girmiş bir personelin 2000-2500 TL arasında bir ücret aldığını da sözlerine ekledi.

Doç. Dr. İdil Özlem Koç / Marmara Üniversitesi Sigortacılık Bölüm Başkanı

SEKTÖR DAHA FAZLA MEZUNA İHTİYAÇ DUYACAK

1995 yılında eğitim hayatına başlayan Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu sigortacılıkta 4 yıllık eğitim vermeye başlayan ilk kurum olma özelliğini taşıyor. Marmara Üniversitesi Sigortacılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. İdil Özlem Koç, ilk iki yılda, daha çok ekonomi, işletme, matematik, hukuk, finans gibi temel derslerin  ağırlıklı olarak verildiğini, 3.yıldan itibaren  de uzmanlık derslerinin işlerlik kazandığını dile getirdi.

“Bölüm olarak, genelde müfredatı; öğrencilerimizin mikro bazlı değil genel bakış açısıyla ve küresel bir perspektiften düşünme yeteneklerini ve işe yatkınlarını artıracak ve aynı zamanda sektörün gereksinimlerine de uyum sağlayacak bir yelpazeyi meydana getiren  derslerden  oluşturmaya çalışıyoruz” diyen Doç. Dr. İdil Özlem Koç, böylece  öğrencilerin teorik bilginin yanı sıra, uygulama hakkında da fikir sahibi olduğunu, ayrıca üst düzey sektör temsilcileriyle aynı ortamı bir dönem boyunca paylaştığını ifade etti.

Doç. Dr. İdil Özlem Koç,  sigortacılık derslerine giriş yapan öğrencinin, 4.yarıyıldan itibaren sektörde 1 ay staj yapma zorunluluğunun olduğunu dile getirerek şunları söyledi:

“Öğrencilerimiz stajlarını sektörün her kurumunda yapabilmektedirler. Bizim öğrencilerimize staj konusunda en büyük katkımız, önceden belirlediğimiz ve irtibat kurduğumuz birkaç sigorta şirketine müracaatları konusunda destek sağlamak. Tabi bu kabullerin yine kendi CV ve çalışma performanslarına bağlı olacağını belirtmek isterim. Çünkü öğrencilerimizin staja kabul konusunda gösterecekleri performansın onları, staj yaparken daha fazla motive ettiğini gördük. Stajlar sonrasında ise, dönem başlarında staja dair paylaşım toplantılarında, sigorta şirketleri ve yapılan faaliyetler konusunda öğrencilerimizden geri bildirimler alıyor ve gelecek seneler için bu verileri değerlendiriyoruz. Okul sonrası iş olanakları için kariyer planlaması yapan sektör kuruluşlarından bazılarının genellikle bizimle koordineli çalışması yararlı olmaktadır. Fakat bu çabalar organize olmayıp, sektörle kurduğumuz yakın bağların doğal sonucu niteliğindedir. Söz konusu kariyer planlaması çalışmalarında sektörde yer edinmiş eski mezunlarımızın katkıları da azımsanmayacak niteliktedir. Bu arada sektörde çalışan mezunlarımız ile 3. ve 4. sınıf sektörün müstakbel sigortacılarını bir araya getiren konferanslar düzenliyoruz. Bu konferanslarda kendilerinden birilerini görmek, deneyimlerini, attıkları adımları öğrenmek ve hedeflerinin geçerliliğini (yapılabilirliğini) sınamak onların mezuniyet sonrası kararlarına yol gösteriyor. Ayrıca bazen sektörden gelen talepler doğrultusunda, çeşitli sigortacılık kurumları ile kariyer günleri organize ediyoruz. Böylece mezuniyeti yaklaşmış öğrencilerimize; sektörden gelecek iş tekliflerini anında karşılamaya ve desteklemeye aracılık etmiş oluyoruz.”

Sigortacılık sektörünün, çok çeşitli ve değişik ortamlarda çalışma fırsatı veren nadir sektörden biri olduğunu da belirten Doç. Dr. İdil Özlem Koç, “Örneğin, en üstten başlarsak, kamu ve denetleme görevini yerine getiren kamu kurumu olarak; Hazine Müsteşarlığı, Sigorta Denetleme Kurulu, Sigortacılık Genel Müdürlüğü, sosyal güvenlik kurumları, sigorta şirketleri olarak ise, hayat dışı, hayat ve emeklilik şirketleri, reasürans şirketleri, mesleki kurumlar olarak, Doğal Afet Sigortaları Kurumu, Tarım Sigortaları Havuzu, Güvence Hesabı, Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi, Emeklilik Gözetim Merkezi, Sigortacılık Eğitim Merkezi, Sigorta Tahkim Komisyonu, mesleki kuruluşlar olarak; Türkiye Sigorta Birliği, Sigorta Eksperleri İcra Komitesi, Sigorta Acenteleri İcra Komitesi, yardımcı hizmetler olarak da; acenteler, sigorta ve reasürans brokerleri, sigorta ve tarım eksperleri, bireysel emeklilik aracıları ve mesleki organizasyonlarda; başka deyişle sigorta şirketleri, eksperler, acenteler, brokerlar ve aktüerler tarafından kurulan dernek ve vakıflarda çalışabilirler” dedi.

Sigortacılık sektörünün çok genç, potansiyeli geniş bir sektör olduğunu belirten Doç. Dr. İdil Özlem Koç, “Bugün olarak sektörün GSYH’dan aldığı pay çok sınırlıdır. Ancak bu pay arttıkça sektör büyüyecek ve büyümektedir. Sadece Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu Sigortacılık bölümünde değil, çok sayıda üniversitenin sigortacılık alanında lisans eğitimi verilmektedir. Son yıllarda fakültelerde sigortacılık bölümleri hızla artmaktadır. Her sene yüzlerce sayıda genç mezun sektöre dahil olmaktadır. Sektör daha doymamıştır. Daha çok sayıda mezunumuza ihtiyaç duyulacaktır” diye konuştu. 

Doç. Dr. Haşim Özüdoğru / Gazi Üniversitesi Sigortacılık Bölüm Başkanı

GELECEĞİN ÜST DÜZEY YÖNETİCİLERİNİ YETİŞTİRMEYİ HEDEFLİYORUZ

Sigortacılık sektörünün ve sigortacılık hizmetlerinin gelişmesini ve yaygınlaşmasını sağlayacak, sektörün verimliliğini arttıracak yetişmiş iş gücü kazandırılmasını hedefleyen Gazi Üniversitesi Sigortacılık Bölümü, 4 yıllık eğitim veriyor ve Yükseköğretime Geçiş Sınavı sonucunda YGS-6 puan türüyle öğrenci alıyor.  Gazi Üniversitesi Sigortacılık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Haşim Özüdoğru, sigortacılık eğitiminde sigorta ile ilgili alan derslerinin yanında matematik, istatistik, muhasebe ve hukuk gibi temel derslerin de verildiğini ve geniş bir seçmeli ders yelpazesinin bulunmadığını söyledi. “Bölümümüzde Erasmus Öğrenci Değişim programı kapsamında anlaşmalı olduğu okullar da bulunmaktadır dileyen öğrenciler bu programa başvurabilir” diyen Doç. Dr. Haşim Özüdoğru, öğrencilerinin 3. sınıfı bitirdiğinde 1 aylık zorunlu stajının bulunduğunu da belirtti.

Bölümümüz sigorta şirketleri ve bankalar ile öğrencilerimizin stajı ve istihdamı üzerine anlaşmalarda bulunmaktadır. Dileyen öğrencilerimiz kendi istedikleri/ayarladıkları sigorta şirketleri ya da bankalarda da staj yapabilmektedir” dedi.

Sigortacılık bölümünden mezun olan öğrenciler için sigorta şirketleri, Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği, reasürans şirketleri, Hazine Müsteşarlığı, Sigortacılık Genel Müdürlüğü gibi kamu kurumlarının ilgili bölümlerinde istihdam olanağı bulunduğunu söyleyen Doç. Dr. Haşim Özüdoğru, “Günümüzde kamu bankalarının çoğunda mezunlarımız üst düzey yönetici olarak görev yapmaktadır. Ayrıca Bankalar ve bankacılık dışı finansal kurumlar ile BDDK, TCMB, SPK, İMKB gibi kamu kurumlarında istihdam olanağı bulunmaktadır” dedi.

Sigortacılık bölümünde okumak ve sektörde kariyer yapmak isteyen öğrencilerin analitik düşünce sistemine sahip, matematik ve sosyal zekası yüksek, iletişim gücü kuvvetli olması gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Haşim Özüdoğru, sözlerine şöyle devam etti:

“Sigortacılık sektöründe eğitimli eleman sıkıntısı yaşanıyor. Biz de sigortacılık bölümü olarak sigorta şirketleri ile işbirliği içinde sektörün ihtiyaçlarına uygun eleman ve geleceğin üst düzey yöneticilerini yetiştirmeyi hedefliyoruz. Eğitim programımız derslerini ve içeriklerini de sektör ile iletişim halinde bulunarak hazırlıyoruz.”

Erdal Serbest / AXA SİGORTA Eğitim, Gelişim ve İç İletişim Müdürü

HER YIL 60 ÖĞRENCİYİ ŞİRKETİMİZE DAVET EDİYORUZ

Sigortacılığın gelişmiş ülkelerde bir bilim dalı olarak ele alındığını, geliştirilmesi için yapılan çalışmalarda çok yönlü ve her türlü güven ve tüketici ihtiyacı göz önünde bulundurulduğunu ifade eden Erdal Serbest, “Alınan aksiyonlar geçici ve anlık etkiyi değil daha çok uzun vadeli ve sürdürülebilir başarıyı hedeflemekte, ortaya konan başarıda söz konusu işkolunun geçmişinde yaşanan tecrübe, deneyim ve konuya verilen önem nedeni ile özellikle eğitimine gösterilen özen de önemli yer tutmaktadır” dedi.

Sigortacılığın Türkiye geçmişine baktığımızda yine önemli çalışmaların yapıldığını, ancak belli dönemlerde tüketici güvenini zedeleyen önemli olumsuzlukların yaşandığının gözlemlendiğini kaydeden Erdal Serbest, yakın geçmişimizde alınan dersler ve kamu otoritesinin önemli karar ve destekleri ile sigortacılık sektörünü geçmişi ile karşılaştırıldığında çok önemli yol almış durumda olduğunu söyledi.

Bu önemli gelişmelerin yanında yine son zamanlarda gerek şirket satın almaları gerekse birleşme veya ortaklıklar yolu ile küresel sigorta oyuncularının ülkemize gösterdikleri ilgi ve dolayısı ile taşıdıkları tecrübelerin, sigortacılık mesleğine farklı bir bakış açısı ve itibar kazandırmaya başladığını ifade eden Erdal Serbest, “Bu kabuk değişiminde, genel çalışan profili değişimine paralel olarak genç ve farklı bakış açılarına sahip sigortacılar da çok etkin olmuşlardır. Dolayısıyla gelecek süreçte tüketici ihtiyaçlarına paralel olarak sigortacılığın gelişeceğine ve tercih edilen bir iş kolu haline geleceğine dönük inancımız tamdır” diye konuştu.

Sigortacılık sektörünün yetişmiş çalışan kaynağı açısından sayısı görece olarak çok da fazla olmayan üniversiteler tarafından desteklendiğini belirten Serbest, ancak gerçek ihtiyacın nicelikten çok, nitelik olarak sigorta iş ailesinin beklentilerini karşılayabilecek kaynağın kazandırılması olduğunu ifade etti.

“Son yıllarda özellikle okul – sektör işbirlikleri sayesinde gerçekleştirilen çalışmalarla hem okullar müfredatlarını şirket beklentilerine göre planlamakta ve güncellemekte, aynı zamanda şirketler de tecrübe birikimlerini öğrenciler ile paylaşma şansına kavuşmaktadır” diyen Erdal Serbest, bu süreçte en önemli unsurun staj programları olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Bu çalışmalar sayesinde hem şirketler çalışan kaynağını bilgi ve beceri açısından tanıma fırsatı bulurken, öğrenciler de çalışma şartlarını gerçek ortamda deneyimleme şansına kavuşmaktadırlar. AXA SİGORTA olarak her yıl kurumsal sorumluluğumuzun da bir gereği olduğuna inandığımız staj programı için yaklaşık 60 öğrencimizi şirketimize davet ediyoruz. Şirketler olarak okullardan beklentimiz, öğrencilerini çağın ve gelişen sektörün gereklerine uygun bilgiler ve kurumsal ortamın davranış şekillerine uygun donanımlarla profesyonel hayata hazırlamalarıdır.”

AXA SİGORTA’da çalışan sayısının 775 olduğu bilgisini veren Erdal Serbest, “İçimizde sigortacılık mezunları olduğu kadar farklı iş kolları için diğer bölümlerden de mezun arkadaşlarımız bulunmakta, çalışanlarımızın %10’unu yüksek lisans ya da doktora mezunu arkadaşlar, %83’ünü üniversite mezunu arkadaşlar, %7’sini ise lise mezunu arkadaşlar oluşturmaktadır. Çalışan seçimi aşamasında uzun yıllardır yapılandırılmış bir işe alım süreci yürütülmektedir. Şirketimize iletilen özgeçmişler işin niteliğine ve gerekliliklerine göre değerlendirildikten sonra adaylar ile aşamalı birebir görüşmeler gerçekleştirilmektedir. Değerlendirmelerden geçen adaylar kurum kültürü ve pozisyona uyum karşılaştırması için kişilik anketine davet edilmekte ve yine pozisyonun gerekliliklerine göre bilgisayar ve yabancı dil seviye değerlendirmesine tabii tutulmaktadır” dedi.

Bütün sektörlerde olduğu gibi sigorta sektöründe de zaman zaman yetişmiş çalışan ihtiyacı yaşandığını kaydeden Erdal Serbest, bu ihtiyacın çoğu zaman Aktüerya ya da Bilgi İşlem gibi özel iş kolları için ortaya çıktığı gözlemlendiğini belirten Serbest, “Sigorta şirketleri olarak bu ihtiyacı giderebilmek için uyguladığımız çözümlerden birisi bu konularda eğitim veren okullarla yakın işbirliği içinde olmak ve henüz öğrenciler okurken istihdam etmek üzere yapılan çalışmalardır.  AXA SİGORTA olarak hem sektörümüzü / iş kolumuzu tanıtmak hem de sigortacılığa olan ilgiyi yükseltmek üzere şirket yöneticileri olarak her yıl yaklaşık 20 okulu ziyaret ediyor, seminer ya da paneller ile hem sigortacılık konusunda bilgi veriyor hem de öğrencilerimizi profesyonel yaşama hazırlamak üzere ipuçları paylaşıyoruz. Bunun yanında özellikle son zamanlarda sektörel eğitimler veren özel sektör girişimleri de ileriki dönemde çözüm kaynağı olabilecektir” şeklinde konuştu.

Her ne kadar ülkemizde yükselen işsizlik oranlarından bahsedilse de, şirketlerin yetişmiş ve nitelikli çalışan bulamamaktan şikâyetçi olduğunu belirten Erdal Serbest, “Şirketlerin arzuladığı çalışan olmak ve binlerce aday arasından sıyrılabilmek için aday arkadaşların kendilerini sektörün özellik ve gelişimine göre kendilerini hazırlamaları ve fark yaratacak çalışmaları özgeçmişlerine eklemeleri gereklidir. Bunlar, eğitim sürecinde gerçekleştirilen mümkünse ilgili sektörde gerçekleştirilen stajlar, küresel şirketlerin beklentilerini karşılamak ve özellikle yönetsel pozisyonlar hedefleniyor ise yabancı dil bilgisi yanında belli bir konuda uzmanlaşma gibi hazırlıklardır” dedi.

“Mevcut çalışanların ise bilgi ve yetkinliklerini geliştirmek için her fırsatı değerlendirmeleri, sektörü hem yerel hem de küresel olarak yakından takip ederek kendi iş konularına ait gelişim ve yenilikleri sorumlu oldukları işe adapte etmeleri şirket içindeki varlıklarını daha bir öne çıkartacak ve fark yaratacak” diyen Erdal Serbest,  en önemli konunun ise aday olunan işe duyulan tutku ve başarı isteği olduğunu dile getirerek, kişilerin seçimlerini yaparken hedeflerini gerçekleştirebilecekleri ortamlara sahip şirketleri tercih etmelerini ve seçici olmalarını önerdi.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.