banner

‘Dershaneler sosyal adaleti sağlayıcı bir işlev görmüyor’




Millî Eğitim Bakanı Nabî Avcı, dershanelerle ilgili düzenlemeleri de içeren yasa tasarısına ilişkin; "Rakamlara baktığımız zaman, işin gerçek profilini çizdiğimiz zaman görüyoruz ki, aslında dershaneler ne yaş grubu, ne gelir grubu, ne de bölgesel farklılıklar itibariyle sosyal adaleti sağlayıcı bir işlev görmüyor" dedi.

Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Tekirdağ’da bulunan Millî Eğitim Bakanı Nabî Avcı, basın mensuplarının dershane düzenlemesine ilişkin sorularını cevapladı.

Dershane konusunun Türkiye’nin aşağı yukarı 30-40 yıldır gündeminde olan bir konu olduğunu vurgulayan Avcı, şöyle konuştu:“Bugün kullanılmakta olan anlamının dışında, bunun bir paralel eğitim olduğunu biz daha önce Meclis toplantılarında konuşmuştuk. Evet sınavın olduğu yerde, yarışın olduğu yerde insanlar daha avantajlı duruma geçmek isterler. Dershane sektörünün en büyük savunması da, sınavlar olduğu sürece bu talep olacaktır. Bu talep olduğu sürece de birileri başkalarının önüne geçmek için ek tedbirlere ihtiyaç duyacaktır. Oysa rakamlara baktığımız zaman, işin gerçek profilini çizdiğimiz zaman, görüyoruz ki aslında dershaneler ne yaş grubu itibariyle, ne gelir grubu itibariyle, ne de bölgesel farklılıklar itibariyle sosyal adaleti sağlayıcı bir işlev görmüyor.”

“50 Bine Yakın Yeni Derslik”

Bakan Avcı, rakamların, dershanelerin, zaten önde koşmakta olan çocukların, daha dezavantajlı gruplarla arayı biraz daha açmalarını sağlayacak şekilde adeta bir koşu bandının üzerinde patinaj yaparak koşturmayı öğrettiğini vurguladı.

Aldıkları ve Meclis´in takdiriyle alacakları tedbirlerle bu alandaki mesleki ve beşeri altyapı birikimini okula dönüştürerek, millî eğitim sistemiyle entegre etmek istediklerini dile getiren Bakan Avcı, şöyle devam etti:"Özellikle küçük dershaneleri zor durumda bırakmayacak bir takım tedbirler tasarı içerisinde var. İnşallah bunları gerçekleştirdiğimiz takdirde aşağı yukarı tüm eğitim sistemine 50 bine yakın yeni derslik ilave etmiş olacağız. Gerek bulunduğu coğrafi bölge itibariyle, gerekse okulun niteliği itibariyle gerçekten ayrı bir takviyeye ihtiyaç duyan çocuklara okullarında ve halk eğitim merkezlerinde takviye kurslar verilecek."

"Tasarının Ayrıntıları Meclis’in Web Sayfasında Var"

Bakan Avcı, gerçekten sosyal adaleti sağlayıcı düzenlemeler yaptıklarının, uygulamaya geçildiğinde daha iyi görüleceğini belirterek, tasarının ayrıntılarının Meclis´in web sayfasında olduğunu ifade etti. Bakan Avcı, "İlgili bütün arkadaşlarımız onu inceledikleri takdirde bu konuda kopartılmak istenen gürültünün mesnetsiz olduğunu, kimsenin mağdur edilmeyeceği bir tedbirler manzumesinin tasarının içerisinde yer aldığını göreceklerdir" dedi.

Dershanelerle İlgili Envanter Çalışması

Bakan Avcı, aralık ayında bütün dershaneleri kapsayan bir envanter çalışması yaptıklarını, bütün dershanelerin altyapı ve beşeri yapılarını belirlediklerini anımsattı. Envanter çalışmasının sonuçlarına göre dershanelere yönelik farklı alternatifler önerdiklerini anlatan Bakan Avcı, şöyle devam etti:"Son durumu bir kere daha kendimiz görelim diye 2013 yılının aralık ayında envanter çalışması yaptık. Bütün dershanelerin hem fiziki altyapılarını, bina, bahçe, sınıf durumlarını hem de beşeri altyapılarını öğretim kadrosu, yönetimi gibi konularını içeren bir çalışma yaptık. Bu çalışmanın sonuçlarına göre, şimdi onlara farklı alternatifler öneriyoruz. Bir kısmına fiziki ve beşeri altyapısı uygun olanları özel okula dönüşme imkânı sağlamaya çalışıyoruz. Buna imkânı olmayanlar için farklı öğretim kurumları ana sınıfından, meslek edindirme kurslarına kadar pek çok geniş bir yelpazeyle, seçenekler sunuyoruz."

Bakan Avcı, dershanelerin hepsinin aynı ölçekte olmadığını, Türkiye genelinde çalışan zincir dershaneler de bulunduğuna dikkati çekti. Bu süreçte 4 büyük dershane kuruluşu ile defalarca görüştüklerini, küçük dershanelerin temsilcileriyle de bir araya geldiklerini belirten Avcı, şunları kaydetti:"Ortaya çıkarttığımız envanter çerçevesinde seçenekleri olabildiğince genişletmeye çalıştık. Farklı öneriler gelebilir. Üst kademe yönetiminin değişimiyle ilgili bir madde var. Millî Eğitim Bakanlığının üst yönetiminin A´dan Z´ye değişeceği anlamına gelmiyor ama yapılabilecek değişiklikler için bir zemin oluşturuyor. Değişiklik yapıldığı zaman da, konumu değişen bürokratlarımızın mağdur olmaması için onlara farklı bir statü öneriyor. A´dan Z´ye bütün bürokratlar değişecek anlamına gelmiyor. Tabii biz kişiye özel düzenlemeler yapamayacağımız için genel kuralı koyuyoruz. Değiştirmek zorunda kalacağımız bürokrat arkadaşlarımızın, mağdur olmayacağı bir düzenlemeyi koymaya çalıştık."

"Meclis’in İradesi Nasıl Tecelli Ederse, Ona da Saygı Duyarız"

Dershanelerle ilgili düzenlemeyi de içeren tasarı ile dershanelerde çalışan öğretmenlerin hangi koşullarda ve nasıl bir süreçle millî eğitime entegre edileceklerine dair de bir yol çizdiklerini vurgulayan Avcı, şöyle konuştu:"Dolayısıyla bu tasarı kapsamlı, iyi bir çalışma oldu. Tasarının ayrıntıları Meclis´in web sayfasında var. Anlaşılmayan ne varsa orada yazıyor. Kendimize göre iyi bir çalışma yaptığımızı düşünüyoruz. ´Olursa bu kadar olur. En mükemmeli budur. Buna dokunmayın´ diyecek halimiz yok. Meclis´in iradesi nasıl tecelli ederse, ona da saygı duyarız."

"Emeği Geçenlere Teşekkür Ediyorum"

Yönetmelik konusu bile olmayacak şeylerin daha önce 1980 Anayasası´na, askeri dönemden kalan anayasaya yazıldığını dile getiren Avcı, "O yüzden ondan herkes şikayetçi. Çünkü günün şartlarına katiyen uymuyor. Değiştirmeye kalktığınız zaman çoğunluk gerekiyor. Onun için bu tasarıda, mümkün olduğu kadar yönetmelikle çözülebilecek, yönetmelikle çözülmesi gereken konuları yasaya koymamaya çalıştık ama orada yönetmeliğin hangi ilkelerle hazırlanacağının çerçevesi çizilmiş oldu. İyi bir çalışma oldu. Bu çalışmada emeği geçen bütün bürokrat arkadaşlarımıza, Başbakanlık´a ve tabii tasarıya destek veren tüm Bakanlıklara, başta Sayın Başbakanımız olmak üzere teşekkür ediyorum" diye konuştu.

"Millî Eğitim Müdürlerinin Performansı"

Bakan Avcı, bir gazetecinin, il millî eğitim müdürleri atamalarının emniyetteki atamalarla benzer olup olmadığına ilişkin sorusuna; atamaların performanlara göre yapıldığını, bunu da en iyi il müdürlerinin bildiği cevabını verdi.

Son 3 ay içerisinde il millî eğitim müdürleriyle en az dört defa toplu görüşmeler ve çalıştaylar düzenlediklerini ifade eden Bakan Avcı, şöyle devam etti:"4+4+4 dönüşümüzü millî eğitim müdürlerimizin koordinasyonunda yaptık. Bütün bu süreçlerde her millî eğitim müdürümüzün performansıyla ilgili bakanlık hafızasında belli bilgiler var. Bizim ölçümüz meslekli bilgi, beceri ve yeterlilik. Fişleme iddialarıyla ilgili ön incelememizi yaptık. Gerçekten böyle bir bulguya rastlayamadık. Bu konudaki bilgi ve belgeleri savcılığa illettim."

Açıklama: https://mail.google.com/mail/u/0/images/cleardot.gif

Yeni Atanan Öğretmenler

Bakan Avcı, "28 Şubat mağduru öğretmenlerin pazartesi günü göreve başlaması"na ilişkin soru üzerine ise şöyle konuştu:

"Hayırlı olsun. Sadece onlar değil, bu dönemde yaptığımız 10 bin atama var biliyorsunuz. Daha doğrusu 9 bin küsur atama. Onlara da hayırlı olsun. Eskiden beri gelen bir süreç. Daha önceki Bakanlarımız döneminde de biliyorsunuz o konuda bazı atamalar yapıldı. Mağduriyetler peyder pey gideriliyor. En son beklenen müracaatları da değerlendireceğiz."

Bakan Avcı, öğretmen atamalarıyla ilgili olarak da Türkiye genelindeki ihtiyaçları branş ve il bazında belirlediklerini ve olabildiğince adil bir dağıtım yapmaya çalıştıklarını kaydetti.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.