Mehmet Y. Yılmaz'ın yazısı
- Ayrıntılar
- Kategori: Gündem
- Perşembe, 29 Mart 2012 10:06 tarihinde oluşturuldu
Hürriyet Yazarı Mehmet Y. Yılmaz’ın eğitim yazısı.
Cami siyaset yapılacak yer değil
AKP’li Milletvekili Özcan Ulupınar, “Bıçak da sallasalar, kurşun da atsalar (kesintili 12 yıllık zorunlu eğitim) bu hafta geçecek” dedi.
Milletvekili bu sözleri, Çaycuma’da bir caminin açılışı sırasında söylüyor. Cami kapısında aklına “kurşunların, bıçakların” gelmiş olması gerçekten tuhaf.
Cami, Müslümanları birleştiren bir kutsal alan! Siyasi meselelerin hele böyle bir üslupla dile getirilebileceği bir yer de değil.
Ulupınar’ın cami kapısında söylediği sözler şöyle: “Dindar bir nesilden kime zarar gelir? Vatana, memlekete, dinine, kendisine, ailesine faydası olur. Ateist, dinsiz bir gençten hiç kimseye fayda gelmez. Kafamızı gözümüzü de yarsalar, bıçak da sallasalar, kurşun da atsalar bu hafta ‘4+4+
Cami kapısında sadece siyaset yapmakla kalmıyor, bir de toplumu “ateistler, dindarlar” üzerinden kamplara ayırıyor.
İnsanlık tarihindeki büyük buluşların, toplumların yaşamını değiştiren önemli işleri başaranların içinde çok inanmış dindarlar olduğu kadar, ateistlerin de var olduğu bir sır değil.
Bu insanların, dindar ya da ateist olmasının ne önemi var?
Bu herkesin kendi vicdanıyla ilgili bir konu ve sadece kendisini ilgilendirir.
Milletvekiline sormak gerek tabii: “Eğitimde reform” mu yapıyorsunuz, yoksa çocukları kendi anlayışınıza göre tek tip yetiştirmek projesi mi yürütüyorsunuz?
Öğretmenleri bu kadar zorlamayın
MİLLİ Eğitim Bakanı Ömer Dinçer geçtiğimiz yılın son günlerinde bir genelge yayımlayarak öğretmenlerin “eş durumu” atamalarında “il ve ilçe emrine gönderilmeleri” uygulamasını kaldırdı. Uygulama önümüzdeki ağustos ayından itibaren geçerli olacak.
Böylece zaten birçok sorunla mücadele etmek durumunda olan öğretmenler, şimdi bir de “parçalanmış aileler” sorunu ile uğraşacaklar.
Bizim kamu yönetimi düzenimizde “Ben yaptım oldu” kuralı bir türlü geçerliliğini yitirmiyor.
İktidarlar geliyor, gidiyor, zihniyet aynı yerde durmaya devam ediyor.
Bakan elbette kendi doğru bildiği şekilde bakanlığı yönetme hakkına sahip. İl ve ilçe emrine atamaları da yanlış buluyor olabilir ve böyle bulduğu için de bu uygulamayı kaldırabilir.
Ama eski bir uygulamanın yanlışlıklarını düzeltmek için bir adım atarken, yeni sorunlar yaratmak doğru bir yönetim tarzı da değildir.
“Ben böyle yapıyorum, parçalanmış aileler sorunu da beni ilgilendirmez” dememeli ve kaldırdığı uygulamanın yaratabileceği sakıncaları ortadan kaldıracak yeni bir uygulamayı da yürürlüğe sokmalıydı.
Ağustos ayından önce bu sorunu çözecek yeni bir yol bulunmalıdır.
(Mehmet Y. Yılmaz-hürriyet)
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
-
Türkiye’nin önde gelen isimleri geleceğin eğitimine yön vermek için SES'te buluşuyor
-
TÖDER Başkanı İbrahim Taşel: Özel öğretim sektörünü hakettiği yere taşıyacağız
-
'Türkiye Yüzyılı kadınların öncülüğünde yükselen bir çağ olacak'
-
Cumhuriyetin 100. Yılında Geçmişten Günümüze Sayılarla Eğitim
-
Çocuk başarısız olunca öğretmen de başarısız oluyor
-
Mektebim Koleji, Erken Çocuklukta Psikolojik Sağlamlık Zirvesi’ni Adana’da gerçekleştirdi
-
İzinsiz faaliyet gösterdiği tespit edilen kurslar kapatıldı
-
TED Üniversitesi 250 bin Euro’luk projede yapay zekâ ile dil öğretmeni yetiştirecek
-
telc Almanca Sınavları İçin Yeni Bir Platform: DAS telc Portal
-
'Hayalet okullarla ilgili MEB’in denetim sonuçlarını bekliyoruz'