Logo

Din dersine giren imam eleştirilere yanıt verdi

Kategori: Gündem
Perşembe, 05 Nisan 2012 10:44 tarihinde oluşturuldu



Manisa’da din bilgisi öğretmeninin daveti üzerine, Caferi ve Alevilik inancını anlatan Caferi imam Bayram Dalga, kendisini eleştirenlere yanıt verdi.

Manisa'da din bilgisi öğretmeninin daveti üzerine ilköğretim 7'nci sınıflara Caferi ve Alevilik inancını anlatan Caferi imam Bayram Dalga, cübbe ve sarık eleştirilerine cevap verdi, "Beni kimse siyasete çekmesin. İşim gereği camide aba, dışarıda sivil giyiniyorum. Dersi 30 dakika sivil kıyafetimle anlattım, öğretmen kıyafeti de tanıtmamı isteyince cübbe ve sarığı giydim" dedi.

BİR İLKE İMZA ATTI

Manisa'nın Turgutlu ilçesinde eğitim veren Gazi İlköğretim Okulu din kültürü ve ahlak bilgisi dersi öğretmenlerinden Durmuş Ali Etbaş'ın daveti üzerine 7'nci sınıflara Caferi ve Alevi inancını anlatan Caferi imam Bayram Dalga, tepkileri insafsızlık olarak yorumladı. 4 yıl önce Iğdır'dan Manisa'nın Turgutlu ilçesine yerleşen, Atatürk Mahallesi'ndeki Hz. Hüseyin Camii'nin Caferi imamı Bayram Dalga, önceki gün ilköğretimde bir ilke imza attı.

'HATIRA FOTOĞRAFI ÇEKTİRDİK'

Davet üzerine Gazi İlköğretim Okulu'ndaki 7'nci sınıf öğrencilerine Caferi ve Alevi inancını anlatan imam Bayram Dalga, ders esnasında cübbe ve sarık giymesi ile ilgili gelen tepkiler için, "Kimse beni laik düzene karşı tehdit olarak görmüyor. İşim gereği bu kıyafetleri giymek zorundayım. Bana insafsızlık yapıldı" şeklinde cevap verdi.

Müthiş buluş, ingilizce konuşmayan kalmayacak. Nasıl mı? TIKLAYIN!

3 çocuk sahibi Bayram Dalga, şunları söyledi, "4 yıl önce Turgutlu'ya yerleştim, Iğdırlı'yım. Turgutlu'daki Hüseyin Camii'nde Caferi imam olarak görev yapıyorum. Okula gidip ders vermek fikri kesinlikle bana ait değil, okulun din bilgisi ve ahlak kültürü öğretmeni tarafından davet edildim. 35 dakikalık ders boyunca Caferi mezhebinin ne olduğunu anlattım. Derse sivil kıyafetle girdim ancak öğretmen, camide vaaz verdiğim sırada giydiğim "ala aba" dediğimiz cübbe ve sarıktan oluşun kıyafeti de öğrencilere göstermemi istedi. Dersin sonuna kadar normal kıyafetimleydim, dersin sonuna doğru kıyafetimizin üzerine cübbe ve sarığı geçirdim. O halimle de hatıra fotoğrafı çektirdik öğrencilerle. Bu kıyafet Caferi imamların camilerde vaaz verirken, namaz kıldırırken üzerlerine giydikleri sarık ve cübbe. Devlet dairesinde memur nasıl giyinmesi gerekiyorsa, benim işim de camide ve bu kıyafeti giymek zorundayım. Normal hayatım da herkes gibi ben de sivil giyiniyorum".

'KİMSENİN MALZEMESİ OLMAM'

"Ben de bu ülkenin vatandaşıyım, bu vatanın bir tuğlasıyım. 4 yıl önce Manisa'ya geldim, halkla, cemaatle kaynaştık. Kimse beni laik düzene karşı bir tehdit olarak görmüyor. Çıkan haberlerde bana insafsızlık yapılmış. Özellikle bu hareketimiz 4+4+4 eğitim sistemiyle ilişkilendirilmiş. Ben, cemaatimiz partiler üstüyüz. Ben bu kıyafetlerle aşureyi, Kerbela'yı da anlattım. Halk beni zaten bu kıyafetle tanıdı, bildi. Çocuklar da keza öyle. Bu kadar yankı yapacağını bilsem ilgili yerlerden müsaade alırdım. Çocuklar derste, ezanın neden uzun okunduğunu, Caferilerin namaz kılarken neden ellerini bağlamadığını sordular. Hepsini bilgilendirdim, mezhep ayrılıklarından bahsetmedim. Bu ayrılıkların tarihte kaldığını söyledim. Irak'tan, Suriye'den örnekler verdim. Ne benim ne öğretmenin art niyeti yok. Kaldı ki bu öğrenciler cemevlerine de götürülmüşler. Amaç farklılıklarla bir arada olmak. Biz bütün mezheplere saygılıyız, farklı bir inanç da anlatılabilirdi o sınıfta. Ben siyasi arenaya kesinlikle girmem, kimsenin siyasi malzemesi olmam, kimse de beni oraya çekmesin. Öğrencilere sarık ve cübbenin ancak imamların giyebileceğini söyledim, onları bu kıyafete özendirecek hiçbir şey yapmadım. Hayatları boyunca eğitimlerine önem vermelerini belirterek "oku, oku, oku" emrini hatırlattım" (Vatan)

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.