Logo

AK Parti'nin Eğitimde 13 Yılı

Kategori: Gündem
Çarşamba, 19 Ağustos 2015 14:15 tarihinde oluşturuldu



Ahmet Akça / Özel Eğitim Derneği (ÖZDER) Genel Başkanı

ahmet akçaGeçtiğimiz 13 yılda AK Parti'nin, eğitim alanında Cumhuriyet tarihimizin diğer hükûmetleriyle kıyasladığımızda köklü sayabileceğimiz değişim ve dönüşümlere imza attığını görürüz. Bu değişim ve dönüşümleri iki başlık altında toplayabiliriz. Bunlardan birincisi eğitimin niteliğini artırmaya dönük çalışmalar, ikincisi ise eğitim alanlarının fiziki koşullarını iyileştirmeye dönük çalışmalar.

Şimdi bunları biraz daha yakından irdeleyelim.

• Eğitimin niteliğinin artırılmasına dönük çalışmalar

Bu alanda yapılmış en önemli çalışma hiç şüphesiz 2006 yılından itibaren başlanan yapılandırmacı eğitim ve bu eğitim sistemine bağlı olarak da anaokulundan lise son sınıfa kadar bütün müfredatın kademeli bir şekilde değiştirilmesidir. Bu eğitim sayesinde öğrenciler ezberci eğitim yaklaşımından sorgulayıcı, eleştirici, araştırmacı, yorumlayıcı bir bakış açısına geçiş sağlayacaktır.

Bu alanda yapılan ikinci köklü çalışma ise bugüne kadar ne işe yaradığını bir türlü anlayamadığımız “düz lise”lerin kademeli bir şekilde kaldırılması olmuştur. Meslek liselerinin önündeki katsayı engeli kaldırılarak meslek liselerinin desteklenmesi ve özendirilmesi, meslek liselerinin okulculuktaki payını artırmıştır. Akademik çalışma yapacak öğrencilerin de Anadolu ve fen liselerine yönlendirilmesi ile eğitim ve öğretimin niteliğinin artırılması sağlanmıştır. Bu değişimin devamı niteliğinde sayabileceğimiz gelişme ise SBS’nin kaldırılması ve yerine TEOG sisteminin getirilmesidir. Bu çalışma ile öğrencilerin kişisel beceri ve yeteneklerinin daha çok öncellendiği lise yerleştirme sistemi getirilmiş oldu. Bu durum, öğrencilerin okul dışı eğitim kurumlarına olan ihtiyaçlarını azalttı. TEOG sistemi aynı zamanda öğrenciyi okul merkezli yapmış, özellikle ortaokul eğitimini “sınav odaklı” olmaktan çıkarmıştır. Yine zorunlu eğitimin sekiz yıldan on iki yıla çıkarılması ve 4+4+4 sistemi de okullaşma oranını azımsanmayacak ölçüde artırmıştır. Eğitimin niteliğine dönük çalışmaları kısaca başlıklar hâlinde hatırlayalım: Kılık kıyafet serbestisinin gelmesi, “Andımız”ın kalkması ve okullardaki soğuk savaş dönemini hatırlatan resmî günlerin kutlanma şeklinin değişmesi, ortaokul ve liselerde Kur’an-ı Kerim ve Siyeri Nebi’nin seçmeli ders olarak okutulması, okullarda ibadethane açılmasının zorunlu hâle gelmesi, meslek liselerinin önündeki katsayı engelinin kalkması, özel okullarda okumak isteyen öğrencilere verilen eğitim destek ödeneği, özel okullarda da olsa farklı lehçeler de eğitime izin verilmesi, özel okulculuğun bu süreçte desteklenmesi ve eğitimlerdeki payının artırılmasına dönük çalışmalar. Bunların eğitimin niteliğini artırmaya dönük mutlaka hatırlanması gereken çalışmalar olduğunu düşünüyorum.

Eğitim alanlarının artırılmasına dönük çalışmalar

Ak Parti hükûmetleri döneminde eğitimin niteliğinin artırılmasına dönük çalışmaların yanında eğitimin  imkânlarının artırılmasına yönelik de ciddi çalışmalar olduğunu söyleyebiliriz: 13 yıllık AK Parti döneminde eğitim mekânı olan okulların imkânlarının artırılmasına ve eğitim gören öğrencilerin desteklenmesine yönelik de ciddi çalışmalar yapıldı.

Bu çalışmaları da iki başlık altında toplayabiliriz. Birincisi eğitim ortamlarına dönük çalışmalar, ikincisi de öğrencilere dönük çalışmalar. Eğitim ortamlarına dönük çalışmaları da başlıklar hâlinde ifade edecek olursak, Okulların hızlı İnternete kavuşması, okullara bir milyonun üzerinde bilgisayar dağıtılması, üniversite sayısının 168’e çıkarılması, Fatih Projesi kapsamında okullara akıllı tahtalar dağıtılması ki bu proje bence eğitimde Cumhuriyet tarihinin en büyük fiziki değişim projesidir, 200 bine yakın ilave derslik yapılması, derslik başına düşen öğrenci sayısının 40’ın altına inmesi, ilk ve ortaöğretimde 747 yurt, 920 spor salonu, 6164 kütüphane yapılması, laboratuvar sayısının 33 bine çıkarılması, 30 bini aşkın bilişim sınıfının kurulması, okul öncesi eğitimi oranının artırılması. Bunlar, akla ilk gelen çalışmalardır.

Bu dönemde eğitimin asıl muhatabı olan öğrencilere dönük de önceki dönemlere nazaran kıyaslanamayacak ölçüde ciddi çalışmalar yapıldı. Onlardan bazılarını hatırlayalım: 2003 yılından itibaren ders kitaplarının ücretsiz dağıtılmaya başlanması, ortaöğretimde bursların hem sayısal olarak hem de miktar olarak artırılması, Fatih Projesi kapsamında öğrencilere ücretsiz tablet dağıtımının başlaması, üniversitede harçların kaldırılması, okullaşmanın  okul öncesinden başlanarak artırılması, çocuklar arasında gönül köprüsü kurularak 130 binin üzerinde çocuğumuzun yapılan şehir gezileri ile ülkeyi daha iyi tanımalarının sağlanması, Engelliler Yasası'nın çıkartılarak 100 bini aşkın engelli öğrencinin okullara taşınması, “Ana-Kız Okuldayız Kampanyası”yla 500 binin üzerinde kadınımızın okuma yazma öğrenmesi, “Haydi Kızlar Okula” Kampanyasıyla 350 binin üzerinde kızımızın okullu olması, düşük gelirli aileler için annelerin hesabına her ay para yatırılması, yükseköğretim kredisinin miktarının yükseltilmesi ve isteyen her öğrenciye burs imkânı verilmesi, Yurtta kalan her öğrenciye yemek için 150 TL katkı yapılmaya başlanması, yükseköğretimle ilişkisi kesilen 800 binin üzerinde kişiye af getirilmesi bu dönemin hatırda kalan çalışmalarıdır.

Hülasa edecek olursak bana göre AK Parti'nin eğitimde eleştirilecek yönlerine rağmen geçmişle kıyaslandığında eğitim alanında ciddi başarılar sağladığını söyleyebilirim. İzlediği özgürlükçü yaklaşım, milletin değerleriyle örtüşen eğitim anlayışı ve eğitimde demokratikleşme çabaları AK Parti'nin eğitim deki politikalarının temelini oluşturduğunu düşünüyorum. Eğitim alanı dinamik bir alandır, sürekli tekâmül sürecindedir ve hizmetlerde de devamlılık esastır. Yukarıda anlattığımız icraatlar başarılı bulduklarımız, hiç şüphesiz eğitim alanında yapılacak daha çok iş var. Örneğin AK Parti'nin eğitimde zayıf kaldığı en önemli nokta, özgürlükçü ve demokratik yaklaşımına rağmen eğitimi yeteri kadar demokratikleştirememesidir. Millî Güvenlik dersi, “Andımız” kaldırıldı. Farklı dil ve lehçelerde seçmeli dersler konularak olumlu adımlar atıldı. Ancak eğitim hâlâ yeteri kadar demokratik değil, hâlâ eğitim yasalarının pek çoğu askerî darbe döneminde yapılmış yasalar. Türkiye’de eğitim mevzuatı hâlen çocukların haklarını koruma altına alacak şekilde güncellenemedi. Türkiye’nin geleceği açısından çok önemli bir sorun oluşturan kaliteli eğitime erişmek, cinsiyetler, okullar, kır-kent bölgeler ve iller ile gelir grupları arasında görülen eşitsizlikler henüz tam anlamıyla giderilemedi. AK Parti döneminde öğretim programları tümüyle yenilendi ancak bu süreçte öğretmenlerin yeni sürece adapte edilmesine yönelik çalışmalar eş zamanlı yürütülemedi, dolayısıyla öğretim programlarındaki gelişme, öğrenme çıktılarına yeterince yansımadı.

Eğitimde süreklilik esastır. Yeni kurulacak hükûmetten beklentimiz şu: Olanın üzerine koyarak bu eksikliklerin giderilmesini sağlamaya dönük çalışması. Bana göre yeni kurulacak hükûmetin eğitimde yapması gereken en önemli çalışmalar; eğitimde demokratikleşme, özgürlük, eşitlik ve adil paylaşımın yanı sıra  özel okulculuğun teşvik edilmesidir. AK Parti hükûmetleri döneminde başlayan eğitimde özel okul payının artırılmasına dönük çalışmaların çoğaltılarak devam ettirilmesi gerekir. Eğitim her ne kadar bir kamu görevi olsa da sadece kamu hizmetiyle üstesinden gelinebilecek bir mesele olmadığını bugüne kadar yaşadığımız tecrübe ile öğrenmiş olduk. Özellikle eğitim alanında kaliteyi artırmak ve kalifiye eleman yetiştirme konusunda özel sektörün eğitime katkısı büyüktür. Eğitimde tadında rekabet ortamının oluşturulmasının hem hizmet kalitesini hem de eğitim kalitesini artırdığına şahidiz. Yeni kurulacak hükümet hiçbir zaman özel okulların da bir kamu görevi gördüğünü göz ardı etmemeli ve bundan sonra da eğitimde atılacak adımlarda mutlaka özel okulların payının artırılmasına dönük çalışmalar kesintiye uğramadan devam ettirilmelidir. Umarım yeni hükûmet döneminde tekrar kitabın başına dönmeyiz.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.