banner

Ercan Türk: Gelecek yeni müfredatta




Çağın ve toplumun taleplerine cevap verebilecek donanıma ve üst düzey bilişsel becerilere sahip, bu becerileri yaşamının farklı alanlarında kullanabilen, millî, manevi ve evrensel değerleri benimseyerek bu değerleri tutum ve davranışa dönüştüren bireylerin yetiştirilmesine katkı sağlamak amacıyla yeni müfredat çalışmasının hazırlandığını belirten Millî Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Genel Müdürü Ercan Türk, artı eğitim’in sorularını yanıtladı.

ercan_turk_mebMillî Eğitim Bakanlığı yeni müfredat taslaklarını kamuoyuna açıkladı. Öncelikle müfredat değişikliğine gidilmesinin nedenleri nelerdir?
Bakanlığımızın eğitim politikaları ve öncelikleri; öğrencilerin millî, manevi, evrensel değerlere sahip; hem akademik hem de sosyal anlamda başarılı olabilen; teknolojik gelişmelere uyum sağlayabilen; kendisine, toplumuna ve farklı kültürlere karşı yüksek düzeyde farkındalıkla saygı duymayı başarabilen hayata hazır, mutlu ve sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini sağlamak yönündedir. Bunu başarabilmenin yolu ise eğitim sisteminin temel üretim yeri olan okullarımızdaki derslerin, etkili ve verimli bir şekilde işlenmesinden geçmektedir. Bu bağlamda öğretim programlarımıza yönelik güncelleme çalışmalarının belirli periyotlarla yapılması da bir zorunluluk hâline gelmektedir. Özetle, müfredat değişikliği ya da güncelleme çalışmalarına Bakanlığımızın gelecek vizyonu ve insan yetiştirme politikalarımız temel teşkil etmiştir.
ÖĞRENCİLER BİLGİ ÇAĞINI YAKALAYACAK
Yeni müfredat taslaklarının temel yaklaşımları nasıl belirlendi? Yeni dönemde uygulanmaya başlayacak müfredat hangi eğitim yaklaşımlarını barındıracak?
Eğitim ve öğretim sürecinde yasal düzenlemelerden sonra en belirleyici referans olan müfredatta yaşantısal becerilerin ön plana çıkmasıyla; öğrencilere araştırma, bilgiyi ve bilgi kaynaklarını değerlendirme, eleştirel düşünme, analitik düşünme, problem çözme, bilgi iletişim teknolojilerini etkili ve verimli bir şekilde kullanma gibi becerilerin kazandırılması gerekmektedir.
Küreselleşen dünyada ve ülkemizde siyasi, sosyal, ekonomik, bilimsel ve teknolojik alanlarda yaşanan hızlı değişim ve gelişmeler, toplumun yeni yüzyılın mezunlarından beklentilerini hiç kuşku yok ki farklılaştırmıştır. Temel bilgi ve becerilerin yanı sıra öğrencilerin bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde sahip olunması beklenen bilgi, beceri ve tutumlara ilişkin farkındalık geliştirmeleri, bunları edinmeleri ve yaşamın farklı alanlarında uygulayabilecek donanıma ve alt yapıya sahip olmaları şarttır.
Bu nedenle;
• Bireyin ve toplumun değişen ihtiyaçları,
• Eğitimde niteliğin arttırılması ihtiyacı,
• Bilim, teknoloji, öğrenme öğretme kuram ve yaklaşımları ile stratejilerinde son yıllarda yapılan araştırma ve çalışmalarla gerçekleşen değişiklikler ve gelişmeler,
• Ulusal ve uluslararası değerlendirmelerde kullanılan ölçütler ve ülkemize ait bu değerlendirmelerin sonuçları,
• Kalkınma Planları, 64. Hükûmet Programı Eylem Planı (130 ve 132 numaralı Eylemler), 65. Hükûmet Programı (2017 yılı Orta Vadeli Program), 2014-2019 MEB Stratejik Planı, OECD Eğitim Raporları,
• Mevcut öğretim programlarının akademik bilgi bakımından yoğun olmasından dolayı “eğitim ve öğretimin” sadece öğretim boyutuna ağırlık verilmesi, eğitim boyutu için yeterli sürenin kalmaması gibi hususlar göz önünde bulundurularak çağın ve toplumun taleplerine cevap verebilecek donanıma ve üst düzey bilişsel becerilere sahip, bu becerileri yaşamının farklı alanlarında kullanabilen, millî, manevi ve evrensel değerleri benimseyerek bu değerleri tutum ve davranışa dönüştüren bireylerin yetiştirilmesine katkı sağlamak
amacıyla ve belirtilen gerekçelerle müfredatımızda güncelleme çalışmaları yapılmıştır.
YENİ MÜFREDAT İLE HANGİ KAZANIMLAR ELDE EDİLECEK?
Yeni müfredat ile eğitimde neler değişmiş olacak? Önceki dönem programlarından farklılıkları ve yenilikleri nelerdir? Burada kazanımlar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Çocuklarımız geleceğimiz. Onları bugünün şartlarına göre değil kendi gelecek dönemlerinin gerektirdiği yeterlikte ve donanımda yetiştirmek gibi önemli bir sorumluluğumuz var. Bu itibarla; ekonomik, sosyal, teknolojik alanlarda yaşanan hızlı değişim ve gelişmeler doğrultusunda bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzdeki birey ve toplumun ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde öğretim programlarının yeniden düzenlenmesi gerekliliğinden hareketle; dünyada yaşanan gelişmelere paralel eğitim ve öğretim alanındaki gelişmeler, uygulanan yöntem ve teknikler ile eğitim araçlarındaki değişim ve çeşitlilik güncellenen öğretim programlarına yansıtılmıştır.
Güncelleme çalışmalarında, bilginin taşıdığı değer ve öğrencilerin var olan deneyimleri dikkate alınarak yaşama etkin katılımlarını, doğru karar vermelerini amaçlayan, sorun çözmelerini destekleyici ve geliştirici bir yaklaşım izlenmiştir.
Öğrenciyi merkeze alan, bireysel farklılıklara duyarlı, bilgi ve beceriyi dengeleyen öğretim programlarıyla; millî, manevi ve evrensel değerlere saygılı, toplumsal sorunlara karşı duyarlı bireyler yetiştirilmesi hedeflenmiştir.
Öğretim programları güncelleme çalışmalarında, ayrıca, programlardaki teorik ve akademik bilgi yoğunluğunun azaltılması, uygulamaya yönelik kazanımlara ağırlık verilmesi, öğrencilerin edindikleri bilgi, beceri ve yeterlilikleri günlük hayatlarında nasıl kullanabileceklerine ilişkin farkındalık geliştirmeleri amaçlanmıştır.
Bu yaklaşım ve amaçlar doğrultusunda “gelecek yeni müfredatta” anlayışıyla başta matematik, fizik, kimya, biyoloji, coğrafya olmak üzere ortaöğretim programlarının kazanımlarında da önemli değişiklikler yapılmıştır.
Öğretim programlarında öğrencilerin diğer disiplin alanlarıyla ilişkilendirme yapmalarına, uygulamalar yaparak öğrendikleri bilgi ve becerileri günlük hayatla ilişkilendirmelerine; deney, gözlem, araştırma gibi uygulamalarla soyut, teorik bilgileri somutlaştırmalarına ve öğrenme-öğretme sürecine aktif olarak katılmalarına, bilişsel becerilerin yanı sıra duyuşsal becerileri edinmelerine, millî, manevi ve evrensel değerleri tutum ve davranışa dönüştürmelerine, dersin işlenişi sürecinde bilişim teknolojilerini aktif olarak kullanmalarını teşvik edici uygulamalar ile bilimsel bilginin insanlığın ortak mirası olduğu düşüncesinden hareketle farklı kültürlerden bilim insanları ve çalışmalarına ilişkin farkındalık oluşturacak kazanım açıklamalarına yer verilmiştir.
Örneğin;
- Fizik programı; teorik içerikten ve matematiksel işlemlerden arındırılarak uygulamaya dönük, günlük hayatla ilişkili olacak şekilde revize edilmiştir. Kazanımlar teorik içerikten ve matematiksel işlemlerden arındırılarak uygulamaya dönük, günlük hayatla ilişkili olacak şekilde revize edilmiştir. Bir örnek olarak İbn-i Heysem ve İbn-i Rüşt’ün optik sistemler üzerine yaptığı çalışmalara yer verilmiştir.
- Kimya programında; önemli boyutta sadeleştirme söz konusudur. Sadeleştirme yapılırken öğrencilerin kimyayı tanımaları, günlük hayatla ilişkilendirebilmeleri, sevmeleri ve ilerideki öğrenmelerinde kullanabilmeleri esas alınmıştır. Çıkarılan ünite, konu veya kazanımlar günlük hayatla ilişkilendirilemeyen veya lisans seviyesinde öğrenilmesinin daha uygun olacağı düşünülenlerdir.
Taslak öğretim programına sadeleştirme ve günlük hayatla ilişkilendirmenin yanı sıra, bilişim teknolojileri, 21. yüzyıl becerileri ile değerler eğitimine konu olacak hususlar da programa yansıtılmıştır. Geleceğin bilimi olarak adlandırılan ve maddenin milimetrenin milyonda biri kadar küçültme özelliklerinin araştırıldığı nanoteknolojinin yanı sıra biyokütle, bor ve sürdürülebilir yaşam ve kalkınma kazanımlarına yer verilmiştir. Ayrıca; Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu’nun kısa biyografisini ve tepkime mekanizmaları üzerine yaptığı çalışmaları tanıtan okuma parçasına yer verilmiştir.
- Biyolojide; Aristo, İbn-i Heysem, ez-Zehrâvî, İbn-i Sina, İbn-i Nefs, Robert Hooke, Carolus Linnaeus, Louis Pasteur, Gregor Mendel, Rosalind Franklin, James Watson, Francis Crick, Ian Wilmut, Mahmut Gazi Yaşargil ve Aziz Sancar’ın biyolojiyle ilgili çalışmaları yeni müfredatta yer almıştır.
- Matematik programında; kazanım açıklamalarındaki sınırlamalarla kazanımların içerik yoğunluğu azaltılmıştır. Gerçek hayat durumlarını içeren problemlere yer verilmiş, Harezmî’nin denklemler konusundaki çalışmalarına yer verilerek bilimin gelişmesine katkı sağlayan örnek şahsiyetlere saygının gereği yapılmıştır. Bu konuda bir farkındalık, bilinç oluşması önemli görülmektedir. Zira bu, çocuklarımız açısından bir motivasyon olacaktır.
Yeni müfredat ile kademeler arası geçişlerde de değişiklikler olacak mı? Olacaksa nasıl bir yapı planlanıyor?
Herkesin eğitim ve öğretime erişmesini, eğitimde fırsat eşitliğine sahip olmasını, çağın gerektirdiği bilgi, beceri, tutum davranışı kazanmasını, öğrenmeye açık, özgüven ve sorumluluk sahibi, sağlıklı ve mutlu bireyler olarak yetişmelerini sağlamak temel önceliklerimiz arasındadır. Öğretim programlarının; eğitimin her kademesinde öğrenciyi hayata hazırlayan, öğrenmeyi öğreten, istidatlarını ortaya çıkaran, temel becerileri veren, özgüveni pekiştiren, evrensel değerleri aktaran bir içeriğe sahip hâle getirilmesi amacıyla geliştirilmesi ve eğitimin tüm kademelerindeki müfredatın temel becerileri içerecek şekilde sadeleştirme, geliştirme ve güncelleme çalışmaları yürütülmüştür. Kaldı ki, öğretim programları ihtiyaca ve gelişmelere uygun olarak sürekli yenilenen bir prosedüre tabidir.
Yeni programlarla; yetişecek neslin, toplumumuzun millî, manevi ve kültürel değerlerini özümsemiş, evrensel değerlere duyarlı ve saygılı bireyler olarak yetişmesi amaçlanırken ayrıca Türkiye Yeterlilikler Çerçevesinde yer alan yeterlilikler de temel hedef olarak alınmıştır.
Öğretim programları bu bağlamda temel becerileri içerisine alan ve değerler eğitimine önem veren bir yaklaşım içerisinde sade ve yaşamla ilişkilendirilecek şekilde güncellenirken, programlarda Türkiye Yeterlikler Çerçevesinde yer alan;
• Anadilde iletişim
• Yabancı dillerde iletişim
• Öğrenmeyi Öğrenme
• Matematiksel yetkinlik ve bilim/teknolojideki yetkinlik
• Dijital yetkinlik
• Kültürel farkındalık ve ifade
• Sosyal ve vatandaşlıkla ilgili yetkinlik
• Girişimcilik ve inisiyatif alma vb.
yetkinliklere yer verilmiştir.

ÖĞRETMELERE YENİ MÜFREDAT EĞİTİMİ VERİLECEK
Yeni müfredatın öğretmenler açısından getireceği değişimler hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Taslak öğretim programları kamuoyuna duyurulmuş, öğretmenlerden, velilerden, akademisyenlerden, STK’lardan ve ilgi duyan ve söyleyecek sözüm var diyen herkesten taslak öğretim programları hakkındaki;
• Kazanımlarla ilgili,
• Öğretim programının felsefesine yönelik,
• Öğretim programının genel amaçlarına yönelik,
• Öğretim programının uygulama esaslarına ilişkin,
• Öğretim programının ölçme ve değerlendirme yaklaşımına yönelik,
• Öğretim programının öğrenci seviyesine uygunluğu ile ilgili,
• Öğretim programının kazanım sayısının yeterliliği ilgili
görüş ve önerilerini bildirmeleri istenmiştir.
Her öğretmen gibi ülkemizdeki bütün öğretmenler de pek tabi olarak kendi mesleki uygulamalarını ve öğrencilerinin başarısını artıracak kaliteli ve sürekli mesleki gelişim fırsatlarına ihtiyaç duyar.
Öğretim programının uygulanması öğretmenlerimizin yetkinliği ile mümkündür. Öğretmenler, programı; alanlarına, bilgi, birikim ve teknolojiye uygun olarak öğrencilerine aktarabilmeli, sınıf içi ve dışı eğitim ve öğretim ortamlarındaki performans göstergeleri öğrencilerin öncesine göre daha iyi sonuçlar elde etmeleri yönünde olmalıdır. Bu itibarla, başarı için daha iyi, daha modern ve daha etkili bir sunumla meslekî bilgi, beceri ve kişisel gelişimlerini sağlamamız gerekmektedir. Bu konuda gerekli eğitimler planlanmıştır. Yeni öğretim yılından önce müfredatı güncellenen derslerin öğretmenleri eğitime alınacak ve gerekli bilgilendirmeler yapılacaktır.
Öğretmenlerimizin alışkanlıklarını sorgulayarak nitelikli alternatiflerle değiştirmeleri, dijital gereçlerin ve sosyal medyanın gücünü de dikkate alarak öğrenmeleri ve uygulamalarını etik kurallar içinde gerçekleştirerek model olmaları arzu edilmektedir. Okullarda gelişim odaklı kültürün oluşturulması okul yöneticilerinin bilgi, beceri ve uygulama yeterliliklerine, öğretmenlerin işlerindeki ve insan ilişkilerindeki uzmanlıklarına, birlikte öğrenme sürecini kolaylaştıracak lider yöneticilerin varlığına bağlıdır. Bu nedenle eğitimcilerin mesleki gelişimlerini sürdürmeleri için gerekli teşvikler yapılmaktadır ve yine yapılacaktır.
ÖĞRENCİLER HATA YAPMAKTAN KORKMAYACAK
Yeni müfredatta STEM modeline de yer veriliyor. STEM modelinin programlarda ağırlığı nasıl olacak? Bu modelin uygulanması ile öngörülen değişimler hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Başta ABD olmak üzere Almanya, Japonya, Çin gibi pek çok ülkede uygulanan ve sorgulayan, araştıran ve üreten nesiller yetiştirmeyi hedef alan “STEM” uygulaması ile esasen deneyerek öğrenmenin öne çıktığını söyleyebilirim.
Öğretmenlerin rolü öğrencilere fen, teknoloji, mühendislik ve matematik derslerinde teorik bilgileri vermek değil, öğrencileri üst düzey düşünme, ürün geliştirme, buluş ve inovasyon yapabilme seviyesine ulaştırmaktır. Bunu yaparken de öğrencinin hata yapmaktan korkmamasını sağlamak icap ediyor.
Günümüzün sosyal ve ekonomik koşullarında etkin rol oynayabilecek bireyler yetiştirebilmek, eğitim sistemlerinin uluslararası alanda rekabet edebilirliği ile doğrudan ilişkilendirilmektedir. Bu durum; Bakanlığımızı, 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu’nun amaçlar kısmında da belirtildiği üzere; öğrencileri sorumluluk sahibi, eleştirel düşünebilen, problem çözme ve karar verme becerileri yüksek bireyler olarak hayata hazırlamaya imkân sağlayan bir eğitim modeli arayışına yönlendirmektedir. Hedeflediğimiz yapıda işbirlikçi öğrenme, tecrübe ederek öğrenme, sosyal öğrenme gibi yenilikçi öğrenme kuramları üzerinden ulaşılmak istenen birtakım önemli beceriler vardır. İşbirlikçi öğrenme, sosyal beceriler, eleştirel düşünme, inovatif düşünme becerisi, tecrübe ederek öğrenme, estetik (Aesthetic) eğitimi bu bağlamda öğretim programlarında ele alınan başlıca konular arasında olmuştur.
Bilinmektedir ki, bilgi toplumunda emek ve kas gücünden ziyade zihinsel süreçlerin ve üretim becerilerinin geliştirilmesi zorunluluk hâline gelmiştir. İnternetin, yapay zekânın ve akıllı makinelerin üretimde kullanılması, robotik, 3D yazıcılar, nanoteknoloji, biyoteknoloji, malzeme bilimi, enerji depolama ve kuantum bilgi-işlem gibi yeni teknolojik atılımların çok çeşitli alanlarda şaşırtıcı şekillerde iç içe geçmesi insanlara, şirketlere, ülkelere ve dünyaya yeni ufuklar açmaktadır.
Günümüz dünyası, bireylerden üretici olmasını beklemektedir. Bireylerin üretkenliklerini ortaya koyabilmesi için ise yenilikçi düşünme, eleştirel düşünme, problem çözme, iletişim, işbirliği, bilgi okur-yazarlığı, medya okur-yazarlığı, bilgi ve iletişim teknolojileri (ICT) okur-yazarlığı, girişimcilik, üretkenlik, sorumluluk gibi 21. yüzyıl becerileri diye adlandırılan öz yeterlilik ve becerilerin geliştirilmesi hedeflenmektedir. Bu anlamda inovasyon yapabilme seviyesine ulaşmış yeterlilikleri olan, inovatif düşünce kültürüne sahip bireylerin yetişmesinin yolu açılarak güçlü bir ekonomi ve yaşam seviyesi yüksek bir toplum oluşturmak, bilgiyi üretmenin yanı sıra, üretilen bilginin insanın yararına yönelik kullanılması gerektiğinin bilinç ve şuuruna ulaşmış nesiller yetiştirmek güncellenen programlarımızın temel amaçları arasındadır.
Öğretim programlarında, öğrenme öğretme sürecinin anlamlı, bütünleştirici, değer odaklı ve motive edici şekilde uygulanması gerekliliği vurgulanmıştır.
Yeni müfredat ile Türk kültürünü ve geleneklerini yansıtan konulara da yer verileceği görülüyor. Bu bakımdan yeni müfredatları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Dünyanın her yerinde eğitim, kişilerin içinde doğup büyüdükleri toplumun değer yargılarını benimsemelerini de ister. Türk millî eğitim politikalarında da hedef olarak belirtilen; toplumun ihtiyacı olan bilinçli, kültürlü, değerlerine sahip, iyi ve doğru vatandaş yetiştirmek suretiyle, adaletli bir topluma ve devlete ulaşmak, toplumun mutluluğunu ve refahını ileri götürecek insanlar yetiştirmek eğitimin genel amaçları arasında yer almıştır.
Bakanlığımız, ilköğretim ve ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerin; toplumun duygu, inanç, öncelik ve değerlerinin farkında olmasını amaçlamakta; millî ve manevi değerleri özümsemiş olması yönünde çalışmalar yapmaktadır. Bu kapsamda; geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin çağın gereklerine uygun kaliteli bir eğitim alması için adeta eğitimin çatısı olan müfredatı daha mükemmel hâle getirmek amacıyla ortaöğretim düzeyinde hazırlanan taslak yeni öğretim programları kamuoyunun bilgi ve görüşüne sunulmuş olup ortaöğretim düzeyindeki seçmeli derslerin öğretim programlarını geliştirme çalışmalarımız da devam etmektedir.
Öğretim programlarında, vatan sevgisi, nezaket ve görgü kuralları, sabır, adil olma, aile birliğine önem verme, bağımsızlık ve özgür düşünebilme, dürüstlük, misafirperverlik, saygı, sevgi, sorumluluk, temizlik, vatanseverlik gibi birçok değerin işlenmesi ile birlikte sınıf ortamında uygulamalarla hayata geçirilmesi ve davranışa dönüştürülmesi hedeflenmektedir.
Bu itibarla, öğretim programlarının konuları itibariyle kazanımlarda; Türk kültür ve medeniyeti ile İslam dünyasından bilim insanlarının çalışmalarına yer verilmiştir. Örneğin; İslam dünyasından; Cabir Bin Hayyan, Ebu Bekir Muhammed Bin Zekeriyyâ er-Râzî, İbn-i Sina, el-Birûni gibi bilim insanları ile Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar, Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu, Prof. Dr. Turhan Nejat Veziroğlu…
“NASIL BİR GENÇLİK, NASIL BİR TOPLUM VE NASIL BİR TÜRKİYE”
Belirtmem gerekir ki, insan yetiştirmenin medeniyet inşa etmek olduğu bilinciyle ortaöğretim düzeyindeki öğrencilerimizin; toplumun duygu, inanç, öncelik ve değerleri konusunu içselleştirmiş, millî ve manevi değerleri özümsemiş gençler olarak yetiştirilmeleri yönündeki çalışmalar kapsamında, hükûmet programları ve eylem planları ile Bakanlığımızın öncelikleri düşünülerek kapsamlı literatür taraması yapılmış, öğretim programlarına millî birlik ve beraberlik ruhumuzu ayakta tutacak değerlerimizin yerleştirilmesi sağlanmıştır. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin çağın gereklerine uygun kaliteli bir eğitim alması için adeta eğitimin çatısı olan müfredatı daha mükemmel hâle getirmek amacıyla ortaöğretim düzeyinde hazırlanan taslak yeni öğretim programları kamuoyunun bilgi ve görüşüne sunulmuş olup ortaöğretim düzeyindeki seçmeli derslerin öğretim programlarını geliştirme çalışmalarımız da devam etmektedir.
Gönül rahatlığı ile söyleyebilirim ki, bu çalışmalar “nasıl bir gençlik, nasıl bir toplum ve nasıl bir Türkiye” sorularına cevap oluşturacak niteliktedir. Türkiye’nin 2023 vizyonuna erişmesi adına sorumluluklarımızın bilinciyle çalışmalarımız devam etmektedir.
Son söz olarak, kamuoyu ile paylaşılan metinler taslak öğretim programlarıdır. Taslak öğretim programlarına yapılacak eleştiri, öneri ve katkılar http://mufredat.meb.gov.tr adresi üzerinden alınmaktadır. Gelen öneriler doğrultusunda yapılacak düzenlemelerle programlara son şekli verilecek ve 2017-2018 eğitim öğretim yılı itibariyle 1., 5. ve 9. sınıflardan başlayarak kademeli olarak uygulamaya konulacaktır.
Yeni öğretim programlarının öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz, eğitim sistemimiz ve ülkemiz için hayırlı olmasını diliyorum.
YENİ MÜFREDAT NASIL HAZIRLANDI?
Öğretim programlarının hazırlık aşaması sürecinde;
• Farklı ülkelerin son yıllarda benzer nedenlerle güncellenen öğretim programları incelenmiş, eğitim öğretim alanında yapılan akademik çalışmalara ilişkin yayınlar taranmıştır.
• T.C. Anayasası ve ilgili kanunlar, kalkınma planları, hükûmet programları, icra planları, eylem planları, şûra kararları, akademik tezler, araştırmalar ile Talim ve Terbiye Kurulu Kararları vb. kaynaklar gözden geçirilmiştir.
• Bakanlığımızca; öğretmenler, yöneticiler, öğrenci ve velilerle öğretim programları ve haftalık ders çizelgelerine yönelik görüşlerini almak amacıyla nicel ve nitel araştırma teknikleri yoluyla elde edilen veriler analiz edilmiş, sonuçları planlanan bu çalışmalarda kullanılmak üzere ilgili çalışma gruplarına verilmiştir.
• Öğretim programlarının felsefesinin oluşturulması sürecinde sivil toplum örgütleri, araştırma kuruluşları ve medya temsilcilerinden de görüş alınmıştır.
• İllerden her bir branş için öğretim programlarına yönelik il zümre raporu istenmiştir.
• Üniversitelerden öğretim programlarına yönelik dersler bazında rapor hazırlanması ve Bakanlığa gönderilmesi istenmiştir.
Bununla birlikte, öğretim programları güncelleme çalışmaları sürecinde çalışma yapılacak akademisyen ve öğretmenler özenle seçilerek komisyonlar oluşturulmuştur.
Her öğretim programı için eğitim fakültelerinde görev yapan öğretim programları ve ders kitapları ile ilgili akademik çalışmaları olanların yanı sıra fen edebiyat fakülteleri, ilahiyat fakültelerinde görev yapan akademisyenler gibi çeşitli alanlarda bilgi ve tecrübesi olan akademisyenlerle de çalışılmış ve katkıları alınmıştır.
Her bir öğretim programı için öğretmenler belirlenirken; alan deneyimi olan, yüksek lisans ve doktora eğitimi almış veya eğitimi devam eden; uluslararası literatür taraması yapacak kadar yabancı dil yeterliliğine sahip, Bakanlığımızın eğitim önceliklerini ön planda tutacak bilgi, birikim ve yeterliliğe sahip öğretmenler tercih edilmiştir.
Öğretim programlarının güncelleme çalışmalarının her aşamasında her bir ders için; program geliştirme, eğitimde ölçme ve değerlendirme, rehberlik ve psikolojik danışma alanlarında akademisyen ve öğretmenlerden oluşan çalışma grubu programların incelenmesi ve değerlendirilmesi sürecinde görev almıştır.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.