banner

Yılın Eğitim Girişimcisi Talip Emiroğlu: Eğitimin her alanına ömrümü adadım




Avrupa Eğitim Kurumları, Avrupa Meslek Yüksekokulu ve KKTC’de Adakent Üniversitesi… Eğitim sektöründe 30 yıldır emek veren Avrupa Eğitim Grubu Başkanı Talip Emiroğlu, açtığı kurumlarla fark yaratan işlere imza attı. 4. Yılın Eğitimde Başarı Ödülleri’nde Yılın Eğitim Girişimcisi Ödülü’nü kazanan Talip Emiroğlu ile, aldığı ödülü ve eğitimin güncel konularını konuştuk.

talip_emirogluEğitim sisteminin ve sınav sisteminde yapılan değişiklikler üzerine düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Geçenlerde 4 Ağustos 1962 tarihinde yayınlanan Son Havadis gazetesini gördüm. Birinci sayfa manşetinde “Üniversitelere giriş imtihanları kalkacak”, alt başlık olarak da “Lise tedrisatında değişiklik yapılacak” deniyordu. Diyeceğim o ki bu eğitim konusu pek çok dengeleri içinde barındıran derin bir mevzudur. Öncelikle eğitimde mümkün olabilen toplumsal mutabakat Türkiye’de sağlanmalıdır.
Mesela ülkemizi yöneten büyüklerimiz ellerinde olan ve bizim bilmediğimiz, bilmemize de gerek olmayan verileri değerlendirerek, Marmaray gibi, 3.Köprü gibi, İstanbul - İzmir otoyolu gibi projeleri ülkemiz için gerekli görüp hayata geçirebilirler. Bunun için referandum filan yapıp herkese sormalarına da gerek olmayabilir. Projeler tamamlanınca muhalif olanlardan bir iki tepki görülür. Ama sonuçta herkesin hayatını kolaylaştıran projeler olduğu için, kısa sürede eleştiriler kesilir. Ancak eğitim biraz daha farklı. Ailelerin kültürleri değişik olabiliyor ve herkes çocuğunu kendi doğrularına göre yetiştirmek isteyebiliyor. Sonuçta hepimiz evlatlarımız için yaşıyoruz. En değerli varlıklarımız olan çocuklarımızın şekillenmesinde ikna olmamız lazım. Bu yüzden eğitimle ilgili kararlar uygulamaya geçirilmeden önce millete anlatılmalı. Mümkünse karar komitesinde farklı beklenti içerisinde olanlar da temsil edilmelidir. Galiba bu konularda biraz eksiğiz ve yeni uygulamalar çok gerekli ve yararlı olsa bile tam olarak anlaşılmadığı için hak ettiği itibarı göremeyebiliyor.

talip_emirogluETİK EĞİTİMİN ÜZERİNE EĞİLMELİYİZ
Türkiye’de eğitim nereye doğru gidiyor? Siz bu konuda umutlu musunuz?
Ben eğitimin içerik olarak millileşmeyi hedef edinmesinden son derece memnunum. Sayın Cumhurbaşkanımızın özellikle 2014 yılındaki Şura’da yaptığı konuşmadan çok etkilenmiştim. Yerli değerlerimizi küçümseyen, yabancı hayranlığını öne çıkaran anlayışı eleştirmişti. Son dönemde gençlerdeki “biz de yapabiliriz” özgüveninin yükselmesini yine gururla karşılıyorum.
Ancak şu da hiçbir zaman unutulmamalıdır ki, evrensel eğitimden ve değerlerden yararlanmadan, kendi milli eğitimimizi sağlıklı oluşturamayız. Bilim ve teknolojinin ırkı ve inancı yoktur. Kaynağı akıldır. Aklın üretime dönüşmesi için hür iklime ihtiyacı vardır. Mesela Steve Jobs’un’ın Suriye asıllı olduğu söyleniyor. Suriye’de yaşasaydı aynı akılla bu duruma gelebilir miydi? Amerika’nın öğrenciye, yatırımcıya sağladığı ortamı kendi insanımıza sağlamalıyız. İşte bütün bunları temele koyduğumuz etik eğitimin üzerine oturtmalıyız.

KÜLTÜREL ZEKA (CQ) ÖNEMLİ HALE GELECEK3
0 yılı aşkın süre eğitimin içindesiniz, Bizim çocuklarımız genel olarak akıllı mı sizce?
Biz aklı ortaya çıkarıp yararlanmada yetersiziz gibi geliyor bana. Son yıllarda anne-babalar arasında “benim çocuğumun IQ’su yüksek” modası başladı. Bir yerlerden kolayca belge alıp çocuğuna ayrıcalık yaratmaya çalışıyorlar. Bir seminerde dinlemiştim, bilişsel zeka (IQ) insan başarısında ancak yüzde 25 kadar etkili olabiliyormuş. Bence bizim ve başkalarının duygularını tanıtan ve yönetebilme yetisi kazandıran Duygusal Zeka (EQ) daha da önemli. Artık küreselleşen dünyada geleceğin lider ve yöneticileri için kültürel zeka (CQ) da çok önemli hale gelecektir. Gelecekte farklı kültürlerden oluşan gruplarla daha çok çalışmak durumunda kalınacağını söyleyebilirim..

OKUL AÇMAK İÇİN KRİTELER BELİRLENMELİ
Bu eğitim – öğretim yılında 1.700’ü aşkın yeni okul açıldı. Bu gelişmeyi sektör açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Biz yıllardır özel eğitim sektörünün oranının en az yüzde 15’lere çıkması gerektiğini savunduk. Şimdi yüzde 8’in üzerine ancak çıkabildi galiba… Açılsın tabi… Ama lütfen artık kimse devlet içerisinde ayrı bir güç olacak hale gelmesin. Benim merak ettiğim bir şey var. Üniversite kurulurken bir sürü kriterler ortaya konuyor. Kırk dereden su getirtiliyor. Hemen belirteyim, bu hassasiyeti çok doğru buluyorum. Ancak eğitimin en önemli süreci okul öncesi ve ilkokul süreci olduğu bütün bilim insanları tarafından ifade ediliyor. Bu dönem çocuğun eğildiği, kişiliğinin ve temelinin oluştuğu yaşlar. Bu süreç eğitim için en önemli ve kritik olmasına rağmen, ilkokul. anaokulu açmak çok kolay. Bin - iki bin metre kare yer bul, git okul aç. Kim olduğun, niye açtığın önemli değil. Bence devletimiz burada da kriterleri artırmalıdır.

TÜCCARLIK EĞİTİMİN ÖNÜNE GEÇMEMELİ
Eğitimde sektörün içinden ve dışından birçok oyuncunun yer aldığını görüyoruz. Eğitim girişimcilerine neler tavsiye edersiniz?
Son yıllarda eğitim ticari bir sektör olarak görülmeye başlandı. Fonların ve yatırımcıların ilgisini çekti. Ben bu konuda hala biraz muhafazakarım. Eğitimde elbette bir ekonomi var. Yaşamak ve büyümek için finansal yapı sağlam olmalı. Ancak bu durum göze sokulmamalıdır. Tüccarlığın eğitimin önüne çıkmasını doğru bulmuyorum. Tüccar daha çok kar edebilmek için düşmana silah satabilecek anlayıştadır. Eğitimin içerisinde bu dengeyi iyi kurabilmek gerekiyor. Etik değerleri koruyalım. Onlar da bizi koruyacaktır.

EĞİTİMİN STANDARDINI ÖĞRETMENLE ARTIRABİLİRİZ
Eğitimin en önemli unsuru öğretmenler. En fazla eleştirilenler de öğretmenler. Eğitimin temel taşı olan öğretmenlerin daha iyi eğitim verebilmeleri için neler yapılmalı?
Öğretmenlerin çok eleştirilmesini şöyle yorumluyorum: Aslında öğretmen olabilmişler pek eleştirilmiyor. Onlar saygı görüyor. Eleştirilenler ise öğretmen olmayı becerememiş olanlardır. Maalesef eğitim fakültesini bitirdikten sonra kendini öğretmen sananlarda problem var. Bu yüzden YÖK’ün eğitim fakültelerine girişe de baraj uygulamasını çok yerinde buluyorum. Keşke Tıp ve Hukuk fakültelerine girişe baraj uygulamadan önce ilk olarak eğitim fakültelerine uygulanabilseydi. Çünkü herkes önce ilk, orta, lise sürecinden geçiyor. Sonra tıp, hukuk, mühendislik vs. mesleklere yöneliyor. Temellerinin sağlam olabilmesi çok önemli. Bu da öğretmeninin performansıyla alakalı.
Ben bundan sonraki aşamada öğretmen olabilmek için yüksek lisans şartının da getirilmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Çünkü eğitimin standardını öğretmenle artırabiliriz.

YILIN EĞİTİM GİRİŞİMCİSİ ÖDÜLÜNÜ BEKLEMİYORDUM
140 bin oyun kullanıldığı 4. Yılın Eğitimde Başarı Ödülleri anketinde en fazla oyu alarak Yılın Eğitim Girişimcisi Ödülü’nü kazandınız. Bu ödülü bekliyor muydunuz?
Açıkça ifade etmem gerekirse böyle bir ödül beklemiyordum. Bu işlerin genellikle danışıklı yapıldığını sanıyordum. Aday gösterildiğimden bile çok sonra haberim oldu. Hak ediyor muydum diye soracak olursanız, fazlasıyla hak ettiğimi düşünüyorum. Bu ülkede eğitimin her alanına ömrümü verdim. Güzel ve çok faydalı işler yaptığımı düşünüyorum. Hiç görmediğim, tanımadığım insanlar bana oy verdiğine göre, demek ki insanlar kimin ne yaptığını iyi değerlendiriyor.

Törende yapamadıklarım daha güzeldi dediniz…
Yapabildiklerimiz bir sürü hayallerin arasından, bebek oluşturan kromozom gibi mücadeleyi kazanıp öne çıkarak gerçekleşiyor. Nasıl ki bütün kromozomlar bebek olamıyorsa, bütün hayaller de gerçekleşemiyor. Benim gerçekleştiremediklerimi ikiye ayırıyorum. İlki çok zor olduğu için gerçekleştiremediklerim. Bunlar yapmayı başardıklarımdan çok daha güzel olacaktı. Zaten muhteşem olduğu için zordu. Yani ödülü hak ediyor. İkincisi ise insanlar için kötü olabilecekleri için gerçekleştirmediğim hayallerimdi. Onları da insanlık adına gerçekleştirmediğim için ödülü hak ediyorum. Yani yapabildiklerim bunlardan sonra geliyor.

adakent_uniADAKENT ÜNİVERSİTESİ İLE KKTC’DE EĞİTİMİN ÇITASININ YÜKSELMESİNE KATKI SAĞLADIK
Birçok kurumun kuruluşuna imza attınız. En son Adakent Üniversitesi yatırımınız geldi. Yatırım yaparken nelere dikkat ediyorsunuz?
Yatırımı önce kafamda yapıyorum, bitiriyorum ve bir süre de zihnimde işletiyorum. Bunlardan sonra harekete geçiyorum. Dolayısıyla pek sürprizle karşılaşmıyorum. Ben öncelikle birilerinin ayağına basmak için yatırım yapmam. Ya da şöyle diyeyim, benim yaptığım yatırımların kimseye zararı olmamasına, aksine faydalı olmasına dikkat ederim. Sektöre farklı bir soluk katacaksa beni heyecanlandırır. Zaten bana heyecan vermeyen, zevk vermeyen işlere de girmemeye özen gösteriyorum.
Adakent Üniversitesi ile KKTC’nin bu alandaki çıtasının yükselmesine katkı sağladığımızı düşünüyorum. Artık bundan sonra KKTC’de apartman üniversiteler açılacağını sanmıyorum. Gidip YÖDAK’ın, YÖK’ün istediği kriterleri yerine getirirseniz izin alırsınız. Nedir bunlar önce kampüsünüzü yapacaksınız. Bir öğrenci için 12 metre karenin altına düşmeyeceksiniz. Donanımınız eksiksiz olmamalı. En önemlisi de öğretim kadrosu. Biz bunları tamamladıktan sonra eğitim-öğretime başladık. Bu kriterlerin yerine getirilmesi yabancı öğrenciler için de çok önemli. Dışarıda KKTC’nin yüksek öğretim algısı, kalite anlamında iyileşiyor.

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.