Logo

Yusuf Tavukçuoğlu: Güle Güle ”Eksileriyle” 2017, Hoş Geldin 2018

Kategori: Gündem
Pazartesi, 15 Ocak 2018 12:24 tarihinde oluşturuldu



Yusuf Tavukçuoğlu / Türkiye Özel Okullar Derneği Yüksek İstişare Kurulu Başkanı
yusuf_tavukcuogluTürk Milli Eğitim Sistemimizin önemli bir parçası olan özel okullarımız, geçmişte olduğu gibi yeni eğitim-öğretim yılında da kaliteden ödün vermeden gençlerimizin daha iyi yetişmeleri için her türlü yeniliği takip etmektedir. Özel okullar, ortaya koydukları yenilikçi eğitim programları ile öğrencilerinin çok daha iyi yetiştirebilmeyi amaçlamakta ve bu amaç doğrultusunda bütün eğitim birimlerinde gerekli görülen güncellemeleri yapmaktadır.
Doğru eğitimin doğru şartlarda gerçekleşebileceğine inanan bizler, bu düşünceden hareketle bütün çalışmalarımızda öğrencilerimizi merkeze almakta; onların gelişimlerine en olumlu katkıyı sunma konusunda özverili çalışmalar yapmaktayız.
Ancak sizlerin de bildiği üzere ülkemizde uygulanan eğitim-öğretim programlarında öğrencilerin her türlü akademik başarısını ölçecek, onların başarılı olacakları alanları ortaya çıkaracak ve yaşamdaki gerçek mutluluğu yakalamasını sağlayacak bir ölçme-değerlendirme sistemi bulunmamaktadır. Buna mukabil gençlerimizin kendi kararlarını verebilmelerinde ve okumak istedikleri okulu özgürce seçebilmeleri noktasında da birtakım sıkıntılar olduğu aşikardır.
Sık sık değişen mevzuatlar, öğretmen eğitimlerindeki eksiklikler, karşılıklı güven duygusunun tam olarak tahsis edilememesi ve birtakım amaçlar uğruna verilen tavizler, eğitim sistemimizin eksik yönleri olarak karşımıza çıkmakta ve bu sorunların ivedilikle çözüme kavuşturulması gerekmektedir. İşte bu bağlamda uzun yıllardır gençlerimize hizmet veren özel okullarımız, öğrencilerinin her alanda gelişimlerini sağlamak ve onlara yaşam becerilerini kazandırmak amacıyla gerçek bir mücadele vermektedir.
Özel okullar olarak bizler, vermekte olduğumuz eğitim mücadelesinin yanı sıra, öğrencilerimizin eğitim hayatlarına en doğru dokunuşları yapabilmek amacıyla dünya ile eşgüdümlü olarak birçok yeniliği ülkemize getirmekteyiz. Bununla birlikte Türkiye’deki okulların %95’lik kısmını oluşturan resmi okullarımızın da dünyadaki her türlü gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğine ve eğitim-öğretim programlarının yine ilgili kurumlarca güncellenmesi gerektiğine inanmaktayız. Teknolojiyi doğru kullanabilen, kendini en iyi şekilde ifade edebilme gücüne sahip ve ülkenin geleceğine olumlu katkılar sunabilecek nesiller yetiştirmek, hazırlanacak olan yeni eğitim-öğretim planlamalarının ana omurgasını oluşturmalıdır. Bizler, gerçek gelişmenin ancak bu yolla sağlanabileceğine inanmaktayız.
Sizlerin de bildiği gibi öğrencilerimizin eğitimlerindeki en önemli eksikliklerden biri de küçük yaşlardan itibaren onlara kazandırmak zorunda olduğumuz “perspektif” güçlerinin istenilen düzeyde olmamasıdır. Psikoloji biliminde yer alan “perspektifin gücü” yöntemi, içinde bulunduğumuz çağın en önemli eğitim-öğretim tekniklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Unutmamalıyız ki öğrencinin perspektifinin gelişmesi demek, bakış açısının gelişmesi demektir. Tıpkı ünlü İtalyan bilim adamı ve ressam Leonardo da Vinci’nin tüm dünyada hayranlık uyandıran ”Mona Lisa” tablosunda olduğu gibi, kimine göre karamsar ve ağlayan bir kadındır o, kimine göre ise gülümseyen mutlu bir çehredir.
Eğitim-öğretimi dört duvar arasından çıkarıp yaşamın bütün alanlarına yaymayı misyon edinen özel okullar olarak öncelikli hedefimiz, olaylara farklı açılardan bakabilen, ülkesine verimli hizmetler sunabilecek, kendini tanıyan, kendini ve içinde yaşadığı dünyayı sorgulayan, bilinçli ve vatansever gençler yetiştirmektir. Uluslararası sınavlarla (PISA, TIMSS, PRILS…) kendilerini dünyanın herhangi bir yerindeki bir öğrenciyle mukayese edebilmelerini sağlamak, doğru bir ölçme-değerlendirmeyle doğru meslekleri onlara sunabilmek, yaşamda karşılaşabilecekleri zorluklarla mücadele etme yollarını öğretmek, kısacası başarılı bir yaşamın anahtarını onlara verebilmek ise diğer önemli hedeflerimiz arasında yer almaktadır.
Türk Eğitim Sistemindeki tüm eksikliklere ve aksayan noktalara rağmen, Türkiye Özel Okullar Derneği, bünyesinde oluşturduğu bütün komisyonlarıyla öğrencilerinin en iyi eğitimi almaları için çalışmalarını sürdürmekte ve her yeni eğitim-öğretim yılında yeni hedeflerle yoluna devam etmektedir. Hiç şüphesiz bu yolda velilerimize de büyük iş düşmektedir. Her şeyden önce bütün velilerimiz, çocuklarını tanımaya çalışmalıdır. Çocuklarının sahip olduğu bütün özellikleri okudukları eğitim kurumlarıyla ve öğretmenleriyle de paylaşarak çocuklarının gelecekte daha başarılı, daha mutlu ve daha huzurlu olmalarına destek olmalıdırlar.
Değerli Dostlarım,
Eğitim-Öğretim ile ilgili saydığım birkaç eksikliğe rağmen umudumuzu daima korumalı ve kendimizi geliştirmeye devam etmeliyiz. Bütün aksayan yönleriyle bir yılı daha geride bırakırken yeni yılın çok daha verimli geçmesini umuyorum. Bildiğiniz gibi eğitimin temelinde sevgi yatar. Bu bağlamda Kerschen Steiner’in şu sözlerini sizlere hatırlatmak isterim:
“Bir insanı eğitimci yapan ne pedagojik bilgisi ne de gerçek bilimidir. Sadece ve sadece insanlara olan sonsuz sevgileridir.”

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.