Logo

3 yıl süre ile özel okul ruhsatı verilmesi durdurulmalı

Kategori: Gündem
Pazartesi, 21 Ekim 2019 10:25 tarihinde oluşturuldu



F. Nurullah DAL - TÖZOK Yönetim Kurulu Başkanı

nurullah_dalÜlkemizde son 15 yılda teknoloji, sanayi, savunma sanayi, şehircilik, ulaşım, telekomünikasyon, ekonomi, sosyal güvenlik… ve doğal olarak eğitim alanlarında önemli bulduğumuz bir dizi gelişmelerin olduğu malumdur. Milli eğitim alanı toplumun istisnasız bütün kesimini ilgilendirdiği ve sürekli göz önünde bulunan bir hizmet alanı olduğundan toplumun ilgi odağı durumundadır. Son 15 yılda ders programları ve ders dağıtım çizelgelerinden tutun da özel okul velilerine eğitim desteği verilmesi ve sonlandırılması, dershane olarak faaliyet gösteren kurumların, belirli bir süre tanınarak temel lise adıyla yapılandırılıp yasa ile belirtilen süre sonunda standartlara uygun okullar haline gelmesi veya kapatılması gibi bir çok gelişim ve değişiminin yapıldığı bir dönen olduğunu ifade edebiliriz.

15 YILDA EĞİTİMDE GERÇEKLEŞTİRİLEN EN ÖNEMLİ DEĞİŞİM
Değişim söylemi herkese göre farklı algılanabilen bir kavram. Kendi bakış açımızdan bakarsak; Eğitim sektörü içinde yer alan dershane uygulamasının kaldırılmasını son 15 yıldaki önemli bir gelişme olarak değerlendiriyorum. Dershaneleri kaldıran yasal düzenlemenin hayata geçirilmesinin arzulanan sonucu vereceğini umuyorum. Ancak bunu saptamak için zamana ihtiyaç olduğu da malumdur.
Son 15 yıllık sürede milli bütçeden en çok payın eğitim alanına ayrılması, ülkemizin eğitime verdiği önem ve geleceğimiz bakımından çok değerli uygulamalar olmuştur.
Özel okullar açısından önemli görülen bir diğer konu ise özel okul velilerine eğitim desteği verilmesidir. Bunun mali yönünden ziyade, toplumda özel okul algısına kattığı olumlu sonuçlardır. Uygulamanın kaldırılması beklenmiyordu. Ancak kısa sürede tekrar uygulamaya devam edilmesini umuyoruz. 

EĞİTİMDE KAMU – ÖZEL SEKTÖR DİYALOG VE İŞBİRLİĞİ
Son 15 yıllık sürede kamu ile özel sektör ve sektörün temsilcileri olan Sivil Toplum Kuruluşları (STK) arasında her geçen gün ivme kazanarak ilerleyen bir iletişim ve paylaşım olduğunu, sektörümüz açısından önemli bulunun bir çok konunun işbirliği ve karşılıklı diyalog içinde gerçekleştiğini gönül rahatlığı içinde söyleyebilirim.
Sayın Bakanlarımız, genel Müdürlerimiz ve bürokrasi kademelerindeki milli eğitim mensupları, özellikle son yıllarda paylaşımcı ve hizmetlerin işbirliği içinde yürütülmesinin daha sağlıklı olacağı yönünde olumlu yaklaşımlarda bulunmaktadırlar.

EĞİTİMDE ELE ALINMASI GEREKEN KISA, ORTA VE UZUN VADEDE KONULAR
Verilen eğitim sonucunda nasıl bir verinin ortaya çıktığı, yıllar yıllar sonra kendini göstermektedir. Bu bağlamda eğitim uzun soluklu, mali yükü çok, sorumluluğu yüksek bir hizmet alanıdır. Ülke olanakları yeterli olsa her talebin kısa vadede çözülmesini isteyebiliriz. Ancak ülke içinde ve ülke dışındaki gelişmeler hedeflerinizi akamete uğratabiliyor. Örneğin; komşu ülkelerdeki savaş ve kargaşadan dolayı ülkemize sığınan bir milyon civarındaki yabancı uyruklu çocuğa eğitim veren ülkemiz, kendi eğitim hizmetleri için ayırdığı bütçeden bazı önceliklerini ertelemek durumunda kalabilmektedir.
Dolayısıyla genel eğitimimizle ilgili önceliklerin belirlenmesi ağırlıklı olarak genel mali duruma göre belirlenmelidir diye düşünüyorum. Bakanlığımızın 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında belirlediği çerçeve, özel okullarımız için de bir hedef olarak alınmıştır.
Ancak özel okul açılışlarıyla ilgili görüşümü de paylaşmak isterim. Halen faaliyette bulunan 12.500 civarındaki özel okulun 3.800.000 dolayında olan kontenjanına karşılık,1.440.000 öğrencisi bulunmaktadır. (kontenjanın % 38’i) Bu durum önemli ölçüde kaynak israfı olmakla birlikte, kurumlar arası aşırı rekabet oluşturması sonucu kurumlar arasındaki etik değerlerin aşınmasına, birçok veli ve öğrencinin mağdur edilmesine ayrıca eğitim kalitesinin ihmal edilmesine sebep olabilmektedir.
Bu nedenle özel okul sektörünün temsilcileri olan Sivil Toplum Kuruluşları arasında varılan görüş birliğine göre; öncelikle 3 yıl süre ile Bakanlıkça özel okul ruhsatı verilmesi durdurulmalıdır. Bu süre sonunda açılacak özel okulların finansal yapıları değerlendirilmeli, belirlenecek makul miktardaki mali teminat Bakanlığa sunulmalı veya önceki yıllarda olduğu gibi özel okulların kademeli olarak açılmasına izin verilmelidir.
Bu hususu önemli buluyoruz. Meselenin toplumsal bir sorun haline gelmemesi için de konu hakkındaki görüşlerimizi Bakanlığımıza ilettik. Çalışmalar başlatılmış durumdadır. Süreç içinde başka alternatifler de üretilebilir. Beklentimiz en kısa zamanda yasal düzenlemelerin yapılmasıdır. 

ARTI EĞİTİM DERGİSİ 15. YIL
artı eğitim Dergisi, eğitim alanındaki gelişim ve değişimleri takip eden birçok yayın arasında kendisine yer bulabilmiş başarılı bir yayın organıdır. Çalışmalarını olumlu ve yapıcı buluyor başarılarının devamını diliyorum.

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.