Logo

‘Yarının savaşları siber ortamda olacak’

Kategori: Gündem
Cumartesi, 14 Nisan 2012 13:22 tarihinde oluşturuldu



Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, yeni anayasada internetin toplumsal etkilerini dikkate alan düzenlemelerin olması gerektiğini söyledi. Yıldırım, ''Toplumsal yaşamı etkileyip, ezberleri bozan internet dediğimiz iletişim aracı mutlaka yeni anayasada kendine yer bulmalıdır'' dedi.

ICT Media Dergisi'nce düzenlenen Yeni Anayasa'da Bilişim ve Haberleşme Sempozyumu, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'ın katılımıyla Büyük Abant Otel'de başladı.

Sempozyumun açılışında konuşan Bakan Yıldırım, sempozyumda yeni anayasada haberleşme özgürlüğü, haberleşmenin gizliliği, insanların özel yaşamlarının teminat altına alınması ve insanların bilgi edinmesinin önünde engel bırakılmaması gibi en temel vatandaşlık haklarının yeni anayasada nasıl yer alacağının değerlendirileceğine dikkati çekti.

‘İnternet çekirdek ailenin yeni üyesi oldu’

Her şeyin bilişimle içi içe olduğunu belirten Yıldırım, çekirdek aileyi ''ana, baba ve çocuklar'' olarak öğrendiklerini, son yıllarda ''internetin'' de çekirdek ailenin bireyi haline geldiğini kaydetti. Yıldırım, şöyle konuştu:

''Yeni aile bireyimizin yaşamımızın her kesimini önemli ölçüde etkilediğini görüyoruz. Alışkanlıklarımızı, iş yapma şeklimizi birbirimizle ve başka ailelerle ilişkilerimizi yeniden düzenleme ihtiyacını ortaya koydu. Gerçek hayatın gece-gündüz ayrımı dışında sanal hayat, 24 saatlik bir günden bahsediyoruz. Kapalı aile sisteminden küresel bir aileye her an haberleşmekte, iş yapmakta olduğu bir dünyaya geçiyoruz. Bu denli toplumsal yaşamı etkileyip ezberleri bozan internet dediğimiz iletişim aracı, mutlaka yeni anayasada kendine yer bulmalıdır diye düşünüyorum.''

İnternetin toplumsal ve bireysel yaşamı bu denli etkilemediği bir dönemde yapılan 1982 Anayasasında internete yer verilmediğini hatırlatan Yıldırım, yeni anayasada iletişim araçlarındaki gelişmeleri mutlaka dikkate alması ve yeni kavramlara yer vermesi gerektiğini söyledi.

‘Ülkeye yaraşır, bir anayasa’

Bilişim sektöründeki gelişmelere bağlı olarak yasal düzenlemeler yapıldığını anlatan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Anayasadan önce, anayasayı esas alan gelişmeleri dikkate alacak temel yasalardaki düzenlemeleri birer birer gerçekleştirdik. Bunlar toplumsal ihtiyaçların bizi düzenleme yapmaya zorladığını gösteriyor. Eğer bu düzenlemeyi yapamazsak sektörün gelişmesine, toplumsal ihtiyacı karşılamakta zorlanırdık. Bunları yaparken vatandaş devlet ilişkilerini düzenleyen anayasada kapsamlı bir şey yapamadık.

Halen 80 darbesinden sonra hayatımıza giren bütün kesimlerin memnuniyetsizliğini ifade ettiği anayasayla yaşamak mecburiyetindeyiz. Şimdi yeni anayasanın toplumsal bütün talepleri, vatandaş devlet ilişkilerini vatandaşların kendi aralarındaki ilişkilerini doğru şekilde yapmanın zamanı gelmiştir.

12 Haziran seçimlerinden önce bütün partiler seçim kampanyalarında yeni anayasayı vaatlerinin en başına almıştı. Bu da toplumsal anlamda tam bir mutabakat olduğunun tam bir göstergesiydi. Bunu esas alarak oluşan yüzde 90'ın üzerinde temsile sahip parlamentoya çok tarihi bir görev düşüyor. Bu da ülkeye yaraşır, geleceği teminat altına alacak bir anayasa kazandırılmalıdır. Herkesin gayreti bunun içindir.''

‘Eskiden eleştiriyorduk şimdi 'e'leştiriyoruz’

Yeni anayasa çalışmalarında görüşlerin sunulmasında internetin büyük bir imkan sağladığına dikkati çeken Yıldırım, internetin hayatın her alanında önemli değişikliklere neden olduğunu ifade etti. ''e-devlet, e-ticaret, e-eğitim'' uygulamalarını örnek gösteren Yıldırım, ''Eskiden eleştiriyorduk şimdi 'e'leştiriyoruz'' diye espri yaptı.

Birçok ülkede haberleşmenin temel hak ve ödevler başlığında düzenlemeler yapıldığını belirten Yıldırım, yeni anayasada haberleşme hürriyeti başlığında olması gerekenleri şöyle sıraladı:

''Bunu yaparken her şeyden önce kişilerin her türlü mahremiyeti teminat altına alınmalı. Konut güvenliği sağlanmalı. Posta, telgraf telefon ve internet üzerinden yapılan haberleşmelerin gizliliği teminat altına alınmalı. Fikir, düşünce ve ifade hakkı bilgi iletişimi araçlarıyla yapılıyor.

Bu hakların da teminat altına alınması gerekiyor. Burada mutlaka kısıtlama da olacak. Modern anayasalarda da görüyoruz, bütün özgürlük alanları düzenlenirken, yaygın olmamak kaydıyla, kısıtlamalar da olabiliyor. Hukuktaki temel kural, 'hürriyetlerin sınırı başkasının hürriyetinin başladığı yerde bitmesidir.' Bu temel ilkeyi ihlal etmeden kişilerin mahrem bilgilerinin anayasada korunması lazım. Yapılacak düzenlemeler belli altyapı türlerini tanımlamadan önümüzdeki yıllardaki ihtiyaçları karşılayacak genellikte olmalıdır.''

‘Yarının savaşları siber ortamda olacak’

Açılışta konuşan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Tayfun Acarer de, bilişimin yerinin diğer sektörlerden çok farklı bir öneme sahip olduğunu bildirdi. Bilişim sektörünün bir sektör değil, yaşam şekli haline geldiğini ifade eden Acarer, ''Sektörümüz ben dahil kimsenin tahmin edemediği bir yere geldi'' dedi.

Sektördeki gelişmelerle ilgili bilgi veren Acarer, yeni anayasada bu gelişmeleri destekleyecek düzenlemede olması gerekenleri şöyle sıraladı:

''Bir, sektöründeki ses gelirleri sadece sabitte değil mobilde de düşüyor. Son iki yılda toplam mobil gelirlerdeki ses payı yüzde 75'ten 65'e düştü. Mobil internette 15'ten 25'e çıktı. Yeni anayasanın bunu desteklemesi lazım.

İki, data trafiği 15 kat arttı. Hızla sabit ve mobil altyapıyı genişletmemiz gerekiyor. Yoksa gururla lanse ettiğimiz konumumuz bir süre sonra geriye düşecektir. Bunları yerel otoritelerin inisiyatifinden çıkarmamız lazım.

Üç, e-ticaret yaygınlaşıyor. 23 milyar liralık hacme ulaştı. 2023'te toplam ticaretimizin yüzde 90'ı e-ticaret olacak.

Dört, bilgi ve kişisel verilerin güvenliği önemli. Ancak suç aracı haline gelen iletim teçhizatlarının yasal çerçeve içinde izlenmesi kaydıyla sübjektif yaklaşımlarla engellenmemesi lazım. Aksi takdirde geçmişteki gibi birçok faili meçhul olay olur.

Beş, 2050 yılında üretimin tamamı ya Çin'de ya da makinelerce yapılacak. Çinlilerle ilgili düşünceye katılmamakla beraber makinelerin olacağına inanıyorum. Yeni anayasamız cihazlar arasındaki iletişimin önünü açmalı. Bu konuda Türkiye'nin yapacağı yazılım ve donanıma destek olmalı.

Altı, yarının savaşları siber ortamda olacak. Milyarlarca dolarlık tesisler birkaç yüz dolara ortadan kaldırılabilecektir. Yeni anayasamızda buna dikkat edilmelidir.

Yedi, önümüzdeki yüzyılda nesillerini koruyabilen ülkeler varlıklarını etkinleştirebilecek. İnternetin içeriğinin güvenliği önem arz etmektedir. Bu konudaki çalışmalar desteklenmelidir.''

‘Bilgiye erişim en önemli haktır’

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Altaş ise bilişime haklarının verilmesi gerektiğini bildirdi. 1961 ve 1982 Anayasalarını ''vesayet anayasaları'' olarak nitelendiren Altaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Sivil anayasa çalışmaları içinde en önemli adımlardan biri haberleşme konularında yapılacak düzenlemeler olacaktır. Haberleşmeyle ilgili en temel şey bilgiye erişim hakkıdır. Bilgiye erişim en önemli haktır. Özellikle kişisel bilgilerin toplanması ve kullanılması kişisel hak ve özgürlüklerle çatışmaktadır. Kişilerin huzurlu bir biçimde toplumda yaşatılması sağlanmalıdır.''

Altaş, sempozyumdan çıkacak sonuçları yeni anayasa için birkaç maddelik öneri olarak sunacaklarını bildirdi.

Sempozyumda Telekomünikasyon İletişim Başkanı Fethi Şimşek, Haberleşme Genel Müdürü Atila Çelik bilişim sektöründeki gelişmeler ve yasal düzenlemeler hakkında birer sunum yaptı.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.