---

---

Harvard Üniversitesi'nin meşhur meydanının çevresinde, çoğu genç ve kültürlü evsizler yaşıyor. Bu durumu tercih ettiklerini belirten evsizler, bu sayede ufuklarının genişlediğini söylüyor.

Dünyaca ünlü Harvard Üniversitesi'nin meşhur meydanı Harvard Square (Harvard Meydanı) civarında evsizlerin çokluğu görenleri şaşırtıyor. Çoğu genç ve kültürlü olan evsizlere (homeless) Harvard Üniversitesi öğrencileri ve bölge esnafı hoşgörü ile yaklaşıyor.

Bölge esnafına göre sokakta yaşamak, bu gençler için yeni bir yaşam tarzı. Hayat şartlarının zorluğu, ev kiralarının yüksek olması ve ulaşım sorunu da gençlerin bu tür bir yaşam tarzını benimsemesine zemin hazırlamış.

Kapitalizme bir tür başkaldırı

Evsizler, tercihlerini 'kapitalizme karşı onurlu bir başkaldırı' olarak görüyor. Genç evsizler, kendileri gibi yaşayanlar ile sosyalleşmeyi de ihmal etmiyorlar.

Harvard Üniversitesi kampüsü içerisindeki kafeterya tarzı işletmelerde, yarı zamanlı çalışan gençler iş çıkışında meşhur “Harvard Square”' bölgesinde toplanıp sohbet ediyor. Bu buluşma aynı zamanda onlara aynı tarzı benimsemiş diğer gençler ile sosyalleşme imkanı veriyor. Gece olduğunda ise, merkezden bir kaç saat uzakta bir eve gidip sabah erkenden tekrar yola çıkmak yerine, banka önlerinde, metro istasyonu girişlerinde veya kuytu bir köşede sabahlamayı tercih ediyorlar.

"Evde otursam bu kadar şey görüp yaşayamazdım"

Anadolu Ajansı'nın görüştüğü ve kendini Lisa olarak tanıtan bir evsiz, şu ifadeleri kullandı: "Evde otursam bu kadar şey görüp yaşayamazdım, 7 yıldır böyle yaşıyorum. Bu kış Boston'da kalacağım, kışa iyi hazırlandım, sorun yaşayacağımı sanmıyorum. Ya da param yeterse daha sıcak olan California'ya gidiyorum. Eskiden hasta bakıcılığı yapmıştım. Bundan dolayı, Birleşik Devletler’den biraz devlet yardımı alıyorum."

Türk öğrencinin analizi

'Cambridge College'da okuyan Abdurrahman Tilmeç isimli Türk öğrenci ise evsizleri iki kategoriye ayırdı. Tilmeç, gözlemlerini şöyle aktardı:

"İki tip homeless (evsiz) var. Hayatta tutunamayanlar ve çalışmaya, okumaya ehil oldukları halde bunu hayat tarzı olarak seçmiş olanlar. Aslında, çalışma kartları var. Ucuz iş gücü oldukları için iş bulabilirler ama bohem yaşamı tercih ediyorlar. Burada 18 yaşından sonra aile bağlarının kopması da bu tarz bir yaşama etken diye düşünüyorum. Modern yaşama itiraz edip kapitalizme karşı kendilerince bir reaksiyon gösteriyorlar."

Evsizlik dönülmez bir yol değil Gençlerin büyük kısmı evsiz yaşamı gönüllü tercih etse de, bazen evsizlerin yaşının 15'li yaşlara kadar düşmesi endişelere yol açıyor. Ancak yaşanmış bazı örnekler, bu tarz bir seçimin dönülmez bir yol olmadığını da gösteriyor.

Lizz Murry isimli Amerikalı kadın bu örneklerden biri. New York, Bronx doğumlu Lizz Mury, anne ve babasının aşırı derecede alkol ve uyuşturucu bağımlısı olmasından dolayı 15 yaşında evden ayrılıp sokakta yaşamaya karar vermişti. Uzun süre, trenlerde ve metro istasyonlarında geceleyen Liz, daha sonra bu tarz yaşamdan kurtulma azmi ile çalışıp, burslu kazandığı Harvard Üniversitesi'nden 2009 yılında mezun olmuştu.

Liz Murray, anılarını 'Breaking Night' adını verdiği kitapta toplamış ve kitap ABD'de uzun süre konuşulmuştu.

(radikal)