Logo

Bir büyük liderseniz, yalnız bir adamsınız...

Kategori: Gündem
Çarşamba, 11 Temmuz 2012 17:54 tarihinde oluşturuldu



İnsan bedenini en çok zorlayan duygudur yalnızlık... Her şeye katlanabilir insan; çok çalışıp az uyumaya, hayatının belli evrelerini bir amaç uğruna feda etmeye, acıya, ölüme...

hamza?aydogduÇünkü her feda ediş, içinde biraz ümit veya kabulleniş barındırır. Belki inanç belki de yaşanmayan günlerin, çekilen acıların ardından gelecek yaşanası günlerin kabullenişidir bu.

Ama yalnızlık, o başkadır... Sanki bütün acıları kapsayan bir buluttur yaşamımızda. Yaşanan, kabullenişi zor olan her ruh durumunun yanında bir de yalnızlık vardır.

Ölümü kabulleniriz yalnızlığa boyun eğerek, aşk acısı ile birlikte yalnızlığa da yer açarız hayatımızda, bilim için sanat için bedensel veya zihinsel yorgunluğu da göze alırsınız yanında gelen yalnızlığı da... En güzel hayallere ulaşmak, hedefleri başarmak, bile yalnızlık getirir kimi zaman...

Yaşamın içindedir yalnızlık. Her yaşamın içinde ve farklı şekillerde... Kimi zaman yavaş yavaş farkettirmeden gelir, kimi zaman korkunç bir facia ile bırakıverir insanı ortada.

Oysa yalnız kalmak için yaratılmamıştır insanoğlu... Adem’in yanına Havva verilmiş, insanoğlu yalnız kalmamalı denmiştir bir kere; doğaya üstünlüğünün anlatıldığı kurgusal alemde bile yalnız bırakılmamıştır insanoğlu. Robinson Cruose, Cuma ile birlikte göğüs gerer her zorluğa.

Yalnızlık, içinden çıkılmaz olduğu durumlarda öyle bir hale getirir ki kendini yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturan adama hak veririz kimi zaman.

“Mustafa” belgeseli ile birlikte çok tartışılmaya başlanan bir yalnızlık türüdür lider yalnızlığı. Çoğu zaman liderin kaçınılmaz sonu olarak tanımlanır yalnızlık. Önce sizinle aynı yolda yürüyen, başarılarınıza sizinle birlikte sevinen hüzünlerinizle hüzünlenen dostlar nasıl olurlar bilinmez ama bir süre sonra dostunuz olmaktan çıkıverir. Bu yönüyle yalnızlıkların belki de en farkedilmez olanı, yavaş yavaş sinsice hayatımıza giren türüdür lider yalnızlığı.

Ya dost?

Ne kadar güçlüdür liderler... Çevrelerinde hep pervane olan birileri vardır. Her işlerini takip eden, kendilerinden önce koşup yol açan, sendelediklerinde hemen arkalarında olan bir sürü insan.. Ya dost? Güçsüz anlarını, yorgunluğunu, kararsızlığını ya da hatasını paylaşabileceği birileri. İşte o noktada dağılıverir çevrelerindeki herkes... Nereye gitmiştir canı pahasına kendini tehlikeye atan insanlar, onu saygıyla hürmetle sonsuz bir ilgi ile karşılayan insanlar nerededir? Canını tehlikeye atmak, en zor işlerin altından kalkmak kolaydır da liderin dostu olmak mıdır zor olan?

Evet, en zor işlerini yapan önünde koşan çoktur liderlerin ama her insan gibi hüzünlenişini, hatasını, yalnızlığını en önemlisi gerçek güvenini, dostluğunu emanet edebileceği birini bulmaya geldiğinde yapayalnızlardır.

Diğer yalnızlara tüm kapılar açılırken insan yüreğinde, lider yalnızlığının yargısı da farklı olur. Aşk acısı çekene destek veririz, onu anlamaya çalışır acısını paylaşırız, ayrılık acısı çekene hüzünlenir, kapatmaya çalışırız ondaki boşluk duygusunu... Ya liderlik yalnızlığı çekene?

Milyonların arasında yalnız olmak, milyonlar için çalışmak ama milyonda “bir dost” bulamamak. Acı ve gerçek... Herkesin derdini dinleyen ama dert anlatacak kimsesi olmayan liderler.

Lider olmak biraz yalnızlığı göze almak mıdır? Liderliğin yöneticiliğin insana sunduğu imkanlar ve bu imkanlarla dostluk ilişkisi çakışır mı? Bu çakışma mıdır lideri yalnız bırakan?

Peki, nedir liderleri kalabalıklar arasında yalnız bırakan? Arkadaşınız için yapmadığınız yaptığınızda da bir iki üç derken sonu gelmeyen istekler midir? Prensipleriniz ile dostluğunuz mu yarışmaktadır yoksa. Hangisi doğrudur? İş, ahlak, ekmek tuz hakkı?

Büyük adam, büyük yazar, şairler sultanı olur ama yalnızlığınızdan kurtulamazsınız. Oysa aradığınız tek şey üç beş gerçek dosttur... Dünyanın olanakları önünüze sunulmuş ama karşılığında dünyanın en güzel şeyi olan “dostluk” kavramı alınmıştır sizden...

 Aile düzeni olanlar kurtulur mu yalnızlıktan?

Aile hayatının düzenli olması yalnızlığın çaresi gösterilir. Aile düzeni olan liderler kurtulur mu yalnızlıktan? Her ne kadar eve gittiğinizde huzuru buluyor olsanız da dost bildiğiniz insanları kaybetmek üzmez mi sizi?

Evet, aile ortamının düzenli olması, eve gittiğinizde karşılaşılan sıcaklık ve huzur paha biçilemezdir. İnsanın ömrüne ömür katar, doğru. Peki, yeterli midir? Hemen herkesin çocukluğunda bulduğu bir aile sıcaklığı, güveni vardır. Ama herkes yaşamına ortak olacak, sırlarını paylaşacak aile dışından birini aramaz mı? İlk sırlarımızı paylaştığımız insan aile saadetini yaşadığımız kişiler değil de dışarıdan arkadaşlar değil midir? Dost dediğimiz kavram aileden faklı bir paylaşım gerektiriyorsa eğer, liderlerin aile düzenin olması yeter mi yalnızlıklarından kurtulmalarına?

İşin stresini eve getirmemiz bile yasakken, nasıl sadece aile yeter ki insana...

İlim denilen sonu gelmez yol fedakarlık gerektirir. Ona en değerli şey olan zamanınızı verdiğinizde, o da sizden zamanla birlikte gelen eş, dost, arkadaş, yaşamın tadı olan değerlerinizi feda etmenizi isteyecektir. Doğru, bu nedenle fedakarlık gerektirir bilim, masa başında veya laboratuvarda olmak, dışarıdaki yaşamı kaçırmak zorunda kalırsınız. Bu yüzden ancak bu işe gönül verenlerin yapacağı kadar zor bir seçimdir.

Ama liderlerinki böyle de değildir. Kapatmazlar kendilerini hiçbir yere. Hep insanlarla iç içedirler. Her zaman dert dinlemeye zamanları vardır. Belki her akşam başka biriyle farklı bir ortamda olmanın verdiği sonsuz bir çevre edinme şansları vardır ama sonuç bilim adamlarınkinden de kötüdür belki de. Sürekli bir yalnızlıktır çünkü onlarınki...

Oysa siz de kimi zaman acı, kimi zaman hasret çeken, kimi zaman ağlayan, kimi zaman pişmanlıklarla sarsılan birisinizdir. Önce lider olarak değil, insan olarak algılanmak için bir isyan duyarsınız içinizde. Eski dostlukları ararsınız.

Ama...

Tonlarca iş yoğunluğu, talepler, istekler, susmayan telefonlar, bitmeyen görüşmeler, görevler, sorumluluklar... Tüm bunlar sizi insan olarak algılanmaktan ve içinizdeki isyanı duyurmaktan alıkoyar.

Çelişen ister iş ahlakıyla dostluğunuz olsun, ister işinizin dosta zaman ayırmayı engelleyecek kadar yoğun oluşu... İster mutlu bir aile düzeniniz olsun, ister çevrenizde koşuşan bir sürü insan. Tüm yurda tüm dünyaya hükmedin isterseniz... Milyonlarca seveniniz olsun...

Liderlik, yalnızlıktır.

Bir büyük liderseniz, yalnız bir adamsınız...

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.