Eğitim Tercihi

MEB’de görev yapan ya da bakanlık ile işi olan herkes şu sırada endişeli bir bekleyiş içerisinde bulunmaktadır. Öğrenci, öğrenci velisi, öğretmen ve yöneticilere kadar herkeste tedirgin bir bekleyiş var.

Birinci sınıfa öğrenci gönderecek veliler endişeli… 60 aylık öğrenci ile 84 aylık öğrenci aynı sınıfta okuyabilir. Her ne kadar ayrı sınıflarda eğitim görsün talimatı taşraya gitse de fiziki şartların müsait olmadığı birçok okul var. Ya da çocuğuna rapor almak isteyen veliler, alınacak raporun sonucu ileride çocuğumu olumsuz etkiler mi diye endişeli bir şekilde beklemekteler.

Bu sene Anadolu liselerine kayıt yaptıran velilerden bir kısmı okul başarı puanın kalktığından habersiz, düz bir lise ile hiçbir fark olmadığını anladıklarında iş işten geçmiş olacak. Olayın farkında olan az da olsa veli grubu ise endişeli…

Sınıf öğretmenleri yeni eğitim sisteminden en fazla etkilenen grup… Eş durumu nedeni ile ayrı ayrı illerde görev yapacak öğretmenlerin endişeli bekleyişi bir yıl devam edecek gibi…

Sınıf öğretmeni yöneticilerin ise yapılacak bir rotasyon sonucunda en az yüzde 30 u yer bulamayacak boşta kalacaklar. Bunu çok iyi bilen yöneticiler öğretim yılına tedirgin başlayacaklar. Yönetmeliğin 7/ç maddesi değişmez ise yöneticilerin endişeli bekleyişi, olumsuz sonuçlanacak.

Yer değiştirme süresini tamamlayan diğer yöneticilerde de aynı endişe sürmekte. Sayın Bakan rotasyon uygulamayacağız dese de birkaç il rotasyon için düğmeye bastı. Çünkü bakanlığın bu hususta yazılı talimatı yok.  Birinin hatırlatması lazım… Söz uçar yazı kalır…

En çok endişeli bekleyiş içinde bulunan ise taşra yöneticileridir. Eylül ayından beri çıktı çıkacak denilen rotasyondan son anda vazgeçtik denildi gibi… Resmi hiçbir açıklama yok. Rotasyon çıkabilirde çıkmayabilirde ancak Bakan bilir... Rotasyon heveslisi taşra yöneticileri çıkmayan rotasyondan umut kesilmez diyerek beklemektedirler. Bu yaz rotasyon yapılacak diye bavulunu hazırlayanlar bile oldu!

2003-2008 yılları arasında sınavsız olarak şube müdürü atananların endişeli bekleyişi birçok problemi de beraberinde getirecek gibi! 2003 yılından itibaren 10 yıl geçmiş! Sınavsız şube müdürü atanıp daha sonra ilçe milli eğitim müdürlüğü görevlerine atananların atamaları iptal edilecek mi? Danıştayın kararını MEB genele yayıp iptaller başlayacak mı? Bu sorular birçok eğitim yöneticisinin kafasını karıştırırken, endişeli bekleyiş devam ediyor.  Yoksa MEB hiç bir şey yokmuş gibi mi davranacak?

Ya il müdürleri onlarda asaletleri tasdik olacak mı diye endişelenmektedirler. 11 kadar il müdürünün ataması yapıldı. Diğerleri ise kadro durumlarının ne olacağını bilmiyorlar, onlarda bekliyor!

Merkez teşkilatında ise havuzda bekleyenler ile merkez teşkilatında çalışanların bekleyişi ne zaman sonuçlanacak kimse bilmiyor. Bir yanda havuz sefası sürenler, bir yanda iş yoğunluğu altında cefa çekenler. Adeta birimlerde aktif görev yapanlar cezalandırılıyor. Onların kadro bekleyişi devam ederken havuz sefası sürenlerinde endişeli bekleyişi devam ediyor.

Yeni öğretim yılı arefesinde bu kadar çalışanın ve ilgilinin endişe içerisinde olması nedeni ile Milli Eğitim Bakanlığının adı Milli Endişe Bakanlığı olarak değiştirmelidir. Kısaltmada değişiklik olmayacağında hiçbir sakıncası bulunmamaktadır.

(personelmeb / Cengis Şahin)