Logo

“4+4+4’le kindar nesiller yetişecek”

Kategori: Gündem
Pazartesi, 17 Eylül 2012 17:20 tarihinde oluşturuldu



CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, ''Yeni öğretim yılı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinden, değerlerinden, simgelerinden kurtulmaya dönük yeni bir rejimi ve zihniyeti egemen kılmak amacıyla başlatılmıştır. Bu zihniyetin, sloganı 'kindar nesil'dir'' dedi.

İnce, 2012-2013 Öğretim yılının başlaması dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, eğitim yılına sorunlarla başlandığını ifade ederek, bu yılın sorunlarının, önceki yılların sorunlarından önemli ölçüde farklı olduğunu belirtti.

''Bugün yaşanan sorunlar, AKP Hükümeti'nin bilerek, isteyerek ve hatta karşı çıkanlara zor kullandığı, PKK'lı, Laikçi, Ergenekoncu ilan ettiği bir sürecin ürünüdür'' diyen İnce, şunları kaydetti:

''4+4+4 yasasını zorla Meclis'ten geçiren AKP, bu yasanın TBMM Komisyonlarındaki görüntülerini, tutanaklarını, hukuka uygun bulan Anayasa Mahkemesi; eğitimde fırsat eşitliğinden mahrum bıraktığımız her çocuğumuzun geleceğini karartmaktan sorumludurlar. 2011-2012 eğitim-öğretim yılında derslik başına düşen öğrenci sayısı ilköğretimde 30, ortaöğretimde 31 idi. İstanbul'da ilköğretimde 44, ortaöğretimde 38; Ankara'da ilköğretimde 34, ortaöğretimde 33; Bursa'da ilköğretimde 34, ortaöğretimde 36; Ağrı'da ilköğretimde 38, ortaöğretimde 32; Hakkari'de ilköğretimde 38, ortaöğretimde 50; Gaziantep'te ilköğretimde 43, ortaöğretimde 41; Şanlıurfa'da ilköğretimde 48, ortaöğretimde 38; Diyarbakır-da ilköğretimde 43, ortaöğretimde 45'tir. Bu sayı, bu yıl bu illerde bunun altında olmayacak, bundan daha fazla olacaktır. Oysa İlköğretim ve Eğitim Kanunu'na göre bir öğretmene düşen öğrenci sayısı 40'ı aşamaz. Kanunları genelgelerle düzeltenler için bunun elbette bir önemi bulunmamaktadır. Bugün 5 yaşındaki çocukları okul sıralarına oturtan, önlerine anaokulu programı koyarak, ilkokullu yapan zihniyet bizim geleceğimizi kuramaz. İkili eğitim yapan okullarda, teneffüsleri 5 dakikaya düşüren idarecilerle, veliye haraç almak için aslan kesilen, ancak okuluna ödenek istemekte, bunun mücadelesini vermekte kuzucuk olan, okul yönetimleriyle yaşanan sorunlarımız aşılamaz.''

Yeni süreçte Milli Eğitim Bakanlığı'nın yönetilemez bir kurum haline getirildiğini savunan İnce, ''kararların başka yerlerde alındığını, uygulama sorumluluğunun bakanlık personeline bırakıldığını'' ifade etti. İstanbul Güngören'de hangi okulların imam hatibe dönüştürüleceğine bir belediye başkan yardımcısının karar verdiğini ileri süren İnce, İlçe Milli Eğitim Müdürü ve Okul Müdürleri devre dışı bırakıldığını belirtti.

Cami bahçelerinde imam hatip kayıtları yapıldığını, kişilerin özel telefonlarına konuyla ilgili mesajlar geçildiğini ileri süren İnce,''Güngören İzzet Ünver Lisesi 1972 yılında kurulan ve genel lise olarak hizmet veren bir okul. Okulların açılmasına 3 gün kala hiç kimseye haber vermeden bu dönüşüm yapılıyor. Cumartesi günü ilçe milli eğitim müdürünün de bulunduğu bir toplantıda İzzet Ünver Lisesi Müdürü söz alarak; 'Müdür bey okulumuz İmam Hatip olmuş ama ben bunu cuma namazında camide hocadan öğrendim." diyor. İlçe müdürü, okul müdürüne 'benim de haberim yoktu' diyor. İşte bu komedi, Türkiye'nin eğitim sistemindeki durumu özetlemektedir'' dedi. 

Seçmeli dersler 

İnce, seçmeli dersler'' uygulamasının ''Türkiye'nin zihinsel bölünmesine hizmet edecek bir uygulama'' olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Bakanlığa sormak gerekir, çocuklarımızın önüne koyduğunuz seçmeli derslerde adı geçen bazı dersler için bugüne kadar hiç atama yaptınız mı- Örneğin Astronomi dersi için 10 yıl boyunca atadığınız öğretmen kaçtır- Öğretmeni bulunmayan dersleri seçmeli ders yaparak, çocukları tekli eğitimden kurtarıyorum demek karşısındakileri değil, bizatihi uygulamanın sahibini, bu iddianın sahibini aptal haline getirmektedir. Çünkü bu durum, bir kral çıplak hikayesidir. Seçmeli dersler, seçtirmeli ders olmuştur ve Türkiye'de uzun süre gündemde kalacaktır. Bir başka aldatma ise seçmeli derslerde sınıf mevcutlarından daha az sayıda 10,20,30 kişilik gruplar oluşması halinde, bu gruplara ders vermek için yeni derslikler kullanmak gerekecektir. Ancak okullardaki mevcut dersliklerin tamamı dolu olacağından bu derslerin grup halinde değil, şube düzeyinde seçilmesi gerekecektir.

Yeni öğretim yılı, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş felsefesinden, değerlerinden, simgelerinden kurtulmaya dönük yeni bir rejimi ve zihniyeti egemen kılmak amacıyla başlatılmıştır. Bu zihniyetin, sloganı 'kindar nesil'dir. 2012-2013 öğretim yılı kindar nesil yetiştirmenin fiilen başlatıldığı öğretim yılı olmuştur. Daha birkaç gün önce Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı ile Ders Kitapları Yönetmeliği'nde yaptığı değişikliklerle, mevcut siyasal iktidar Atatürk ve laiklik karşıtı olduğunu bir kez daha tescillemiştir. Artık ders kitapları hazırlanırken, 'Atatürk ilke ve inkılaplarına; laik, sosyal hukuk devletine uygun olma kriteri' aranmayacak. Daha da ilginci devlet ile hükümet aynılaştırılmıştır. Bunun gereği olarak Talim Terbiye Kurulu Başkanlığı'nın görevlerinden biri de hükümet programları doğrultusunda çalışma yapmak olmuştur.''

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.