banner

Dershanelerin kaldırılması fırsat eşitsizliği yaratır mı?




Başbakan'ın "Dershaneler kaldırılacak" açıklamasının ardından Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalarına hız verdi. İlk etapta sektörün yarısını oluşturan SBS dershanelerinin kapatılması, kısa vadede üniversite hazırlık dershanelerinin kaldırılması hedefleniyor. Eğitim uzmanları ise öğretmen odaklı özel derslerin başlayabileceğini ve eğitimde fırsat eşitsizliğinin oluşabileceğini söylüyor.

Elbistanlı Mikail Doğan, 2012-LYS- Türkiye birincisi. Şimdi özel bir üniversitede tam burslu tıp tahsilini görecek. Konuştuğumuzda "Dershaneye gitmeseydim, kesinlikle bu dereceyi elde edemezdim." diyor. Abdullah Demir ise eşit ağırlık puanla 2012-Türkiye 3.sü ve Mardinli. Şimdi özel bir üniversitede tam burslu olarak hukuk okuyacak. Onun da söyledikleri "Dershaneye gitmeseydim bir yer kazanırdım ama bu kadar yüksek puanlı bir yere giremezdim." şeklinde. Bu öğrenciler gibi onlarca örnek var. Sadece sınav sonuçlarına bakmak yeterli olacaktır.

Resmî kanunlarla kurulmuş olan dershaneler, öğrencilerin öğrenme ihtiyaç ve beklentilerine uygun esnek öğrenme ortamları oluşturduğu gibi eğitim sistemi dışına itilenleri tekrar sisteme kazandırır. Tüm olumsuz kampanyalara rağmen yaptıkları düzenli çalışmalarla eğitimde olumlu imaj oluşturan dersaneler, düşük gelirli aile bütçelerinden bile kaynak ayrılarak tercih edilen eğitim kurumlarıdır. Dünyanın birçok ülkesinde örgün eğitimle yetinmeyen aileler, çocukları için okul dışında ek destek sağlamak amacıyla yeni alternatifler aramakta. ABD başta olmak üzere bütün dünyada dershane benzeri destek eğitim sistemlerine ihtiyaç duyulmaktadır.

Mevcut düzende dershaneler haksızlık değil, bilakis fırsat eşitliğinin dolayısıyla sosyal adaletin temel kaynağıdır. Ekonomik yeterliliğe sahip aileler çocuklarını zaten dershanelere göndermemekte. Bu tür aileler çocuklarını kolejlerde, özel hocalarla, sonrasında parayla özel üniversitelere yerleştirerek, yurtdışına göndererek çocuklarının yolunu açabilmekteler. Ekonomik olarak yetersiz aileler ise çocuklarını ancak dershanelere göndererek açıklarını kapatmakta ve yarışta yer almaktadırlar. Bunun en somut örneklerini üniversite sınav sonuçlarında görmekteyiz. Dershaneye gelen öğrencilerin aile gelirine ilişkin beyanları, üniversite talebinin daha ziyade dar gelirli kesimde yoğunlaştığına işaret ediyor. Bu kurumlar, ihtiyaç sahibi olan ve başarılı çocukları zaten bedava alıp destekliyor. Bu yol kapatılırsa en iyi ortamları zengin çocuklarına terk edilecek. Asıl gitmesi gereken başarılı çocuklar ise istedikleri eğitimden mahrum kalacak.

Dershaneler, öğretmenlerle resmiyetten uzak kolay ilişki kuracakları bir yapı kurdukları, her öğrencinin ihtiyacına cevap verecek alternatif yol ve yöntemler geliştirdikleri, ihtiyaç olan her yerde eğitim ortamı açarak eğitime erişimi kolaylaştırdıkları, imkânı olanlar yanında imkânı olmayanlara da âdil rekabet ortamları hazırlayıp fırsat eşitliğini daha geniş bir tabana yaydıkları yerlerdir. Özellikle Anadolu insanının tüm engelleri aşarak yukarı tırmanmasında, destek eğitimlerin bakanlıkça denetlenen standartları belirlenmiş ortamlarda yapılmasında, eğitimlerin malî ve diğer açılardan kayıt altına alınmasında, öğrencilerin ders dışı zamanlarını eğitim ortamlarında geçirmesinde, ülkemizde istihdam alanı bulunmayan fen-edebiyat fakültesi mezunları dâhil yaklaşık 100 bin kişiye iş istihdam, aileleriyle birlikte yaklaşık 500 bin kişiye geçim ortamı hazırlanmasında önemli hizmetler sunmakta. Tüm ilkokul, ortaokul ve lise öğretmenlerinin bilgi, birikim, hırs, vizyon vs. yeterlilikleri dershane öğretmenleri seviyesine getirildiğinde, öğretmenler sabit bordrolara mahkûm edilmediğinde, okullarda öğrenim gören öğrencilere modern bir eğitim imkânı sunulduğunda, sınıf mevcutları normal sayılara çekildiğinde, zaten dershanelere olan ihtiyaç azalacaktır. Bunlar yapılmadığında, insanlar mutlaka daha iyiye yönelme arayışlarına giderecekler. Bunun sonucunda denetimden uzak, sadece varlıklı insanların gidebilecekleri özel dersler kaçınılmaz olacaktır. Sonuç olarak, dershaneler sistemin ürettiği yetersizliklerin bir sonucudur. Dershaneleri kaldırarak eğitimin sorunları çözülemez. Dershanelerin birikimlerinden yararlanılmalı, öğrencilerin, öğretmenlerin, ailelerin ve devletin de bu işten memnun olabileceği bir çözüm üretilmelidir.(zaman)

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.