banner

Rekabet çocuklara nasıl zarar veriyor?




Rekabet çocuklara nasıl zarar veriyor?

Hürriyet Gazetesi Yazarı Özgür Bolat’ın bugünkü yazısı

Çocuklar genelde okulda sıkıldığında, öğretmenler sınıfta rekabet ortamı yaratarak çocukları motive etmeye çalışıyor.

Aynı şekilde veliler çocuklarını başka çocuklar ile karşılaştırarak evde bir rekabet ortamı yaratıyor.

Bu rekabet algısı kısa vadede çocukları motive etse de, bunun uzun vadede zararları büyük.

Nasıl mı?

GELİŞİMİ ENGELLİYOR

Bir araştırmada çocuklara farklı zorluk derecesinde oyunlar sunuluyor ve istediklerini seçmeleri isteniyor.

Çocuklar seçimlerini yaptıktan sonra o oyunun gerektirdiği beceri ile çocuğun becerisi karşılaştırılıyor.

Çocukların çoğu, zorluk derecesi açısından kendi becerilerinin bir ya da iki birim üstünde oyunlar seçmişler.

Yani çocuklar kendi gelişim standartlarını belirleyebiliyor ama bir rekabet ortamında bu standartlar en çalışkan/iyi/başarılı öğrenciler tarafından belirleniyor.  Çocukta bir çaresizlik duygusu oluşuyor.

Dahası bu standartlar çocuğun kapasitesinin çok üstünde olursa, çocuk çalışmayı ve öğrenmeyi bırakıyor.

Standartlar düşük olursa da çocuk sıkılıyor.

Bu standartlar sürekli değişiyor. Sürekli artan standartlar yerine, sürekli değişen standartlar oluşuyor. Bu da gelişimi durduruyor.

DEĞERSİZLİK DUYGUSU

Rekabetin verdiği en büyük zarar ise çocukta değersizlik duygusu yaratmasıdır.

Rekabet ortamında çocuğun değeri başarısına ve diğer insanlara göre belirleniyor. Halbu ki, bir çocuğun değeri kendi değerleri ve kimliğinden dolayı belirlenmelidir.

Rekabet ortamında kazanan çocuklar hep aynı çocuklar oluyor. Kazanamayanlar kendini sürekli değersiz hissederken, kazananlar yerini korumak için strese giriyor ve bunun için başarısız olacağı işlerden kaçıyor.

Bu da öğrenmeyi engelliyor.

ÖĞRENME ORTAMI

Rekabetin olduğu bir ortamda sevgi değil, yargı ortamı oluşuyor.

Ne öğrendiğin değil, kazanıp kazanmadığın önemli olunca, çocuklar da öğrenmeden kazanmanın yoluna bakıyor.

Geri bildirim ve gelişim sistemi ortadan kalkıyor, tek amaç kazanmak oluyor.

YARGI ORTAMI

Çocuk kendisini bir sevgi ortamında değil bir değerlendirme ortamında buluyor.

Böyle yetişen çocuk ileride evliliğini bile bir değerlendirme ortamı olarak görüyor.

Eşini sürekli yargılıyor.

HAYAT ZORLAŞIYOR

Mutlu insanları incelediğimiz zaman en büyük özellikleri sosyal olmaları.

Rekabet ortamında olan bireylerin ise ilişkileri sık sık zarar görüyor.

Zarar görmesinin nedeni aslında sürekli rekabet etmeleri değil, hayatlara bakış açıları.

Rekabet ortamında büyüyen bir çocuk diğer insanları rakip görme eğiliminde oluyor, güven odaklı bir ilişki kurmakta zorlanıyor ve hayatı güvenilmez bir yer olarak algılıyor.

Bu algının insanın hayatını nasıl zorlaştırdığını düşünün!

Amacınız başarılı çocuk yetiştirmekse, bu çok işe yarar çünkü diğer insanlara güvenmeyen insanlar; başarıları, paraları ve mevkileriyle kabul gördüklerine inandıkları için başarı motivasyonları yüksektir.

Ama mutlu olma ihtimalleri düşüktür.

Sonuç olarak çocuklar diğer insanlar ile değil kendileri ile karşılaştırılmalıdır. Ancak o zaman çocuk sürekli kendini geliştirir ve mutlu bir birey olarak büyür.

www.twitter.com/ozgurbolat

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.