Logo

Devlet dershaneciliği mi?

Kategori: Gündem
Cuma, 16 Kasım 2012 08:41 tarihinde oluşturuldu



Zaman Gazetesi Yazarlarından Kadir Dikbaş’ın bugünkü yazısı

Şurası bir gerçek ki, son 30 yılda özel okullar ve dershaneler, eğitim ve öğretimde devletin kendi okulları vasıtasıyla yapamadıklarını yaptı, kapatamadığı açıkları kapattı ve kaliteyi yükseltti.

Bilhassa dershaneler, devlet okulları arasındaki dengesizliğin ve eksikliklerin telafisinde büyük rol oynamakla kalmadı, insanların temel hakkı olan “ilave eğitim alma” hakkını da karşıladı.

Dershanelerin kapatılmasının tartışıldığı şu günlerde de, bu ihtiyaçlar ortadan kalkmış değil. Eğitim kalitesi açısından Doğu ile Batı, kent ile köy, kentler içinde de semtler arasındaki uçurumlar devam ediyor.

Peki o zaman, dershaneler kapatılırsa eğitimde “fırsat eşitliği” diye bir şey kalır mı?

Eski veya yeni varlıklı kesimler için problem olmaz; çocuğunu özel okula verebilir, özel öğretmenler tutabilir. Fakat orta ve dar gelirli aileler ne yapacak? Özel okula gücü yetmediği için çocuğunun eğitim açığını dershanelerle kapatmaya çalışan aileler, “Adrese Dayalı Kayıt Sistemi” gereği hangi semtte oturuyorsa o semtin okuluna ve imkânlarına mahkûm olur veya ortaya çıkması kuvvetle muhtemel kayıt dışı dershanelere.

Bunun yanında vergi kaybı, kayıtlı istihdam kaybı vs. konulardan bahsetmeye gerek bile yok.

Ayrıca, bugün özel dershanelerin başarılı öğrencilere uyguladıkları indirimler ve burslarla çok önemli bir sosyal sorumluluk üstlendikleri unutulmamalı. Gerçekleştirdikleri sosyal aktivitelerle gençleri pek çok tuzaktan korudukları da bir gerçek.

Dershanenin bir ihtiyaç olduğunu fiilen Milli Eğitim Bakanlığı’nın kendisi ortaya koyuyor aslında. Nasıl mı? Devlet okullarında açtığı paralı “kurslar” vasıtasıyla.

Bugün müfredatı eksiksiz öğretmekten sorumlu devlet okulları resmen “ikinci iş” yapıyor, çeşitli isimler altında paralı kurslar açıyor. Bir örnek vereyim. İstanbul’da faaliyet gösteren bir devlet okulunda, öğretim yılı başlar başlamaz idarenin yaptığı resmi duyuru aynen şu:

“Sayın Veli;

2012-2013 Eğitim ve Öğretim yılında 6. 7. ve 8. Sınıflar için “HAZIRLAMA KURSLARI’’ açılacak olup, kurslarımız 15.10.2012 Pazartesi günü itibariyle başlayacaktır. Türkçe, Matematik, Fen ve Teknoloji ve İngilizce kursu açılacaktır. Kurslarımızdan yararlanmak isteyen öğrencilerimiz için kurs ücreti bir dönemlik ders başı 100 TL’dir. Kursa kayıt yapılabilmesi için en geç 12 Ekim 2012 Cuma günü mesai bitimine kadar aşağıdaki dilekçenin doldurularak Müdür Yardımcısı ....’a iletilmesi gerekmektedir. Kurslar her bir ders için haftada 4 saat olup toplam 56 saat kurs yapılacaktır. Kurslar öğretmen ve sınıf durumuna göre hafta içi 13.10-14.40 saatleri arasında yapılacaktır.”

Yani dört derse girecek bir öğrencinin ödeyeceği para 800 TL.

Bir başka okuldan örnek: 2. sınıf öğrencileri için kurs ücreti 535 TL. Mesai saati içinde sona erecek günlük iki saatlik kursun yıllık bedeli bu. Ödeme imkânı olmayana taksit de yapıyorlarmış. Mecburiyet yok tabii ki. Sadece “Çocuğunuz da katılsa iyi olur” deniliyor.

Dersler bitince parayı veren çocuk öğretmeniyle kursa kalıyor, veremeyen evine… Hayatın gerçekleriyle okulunda yüzleşiyor.

Bu kursun (dershanenin) kira, personel, elektrik, su vs. giderleri sıfır sayılır. Çünkü aynı okul ve sınıflarda, aynı personelle mesai saatinde gerçekleştiriliyor. Ve aslında oldukça pahalı bir “dershane”. Üstelik özel dershanelerdeki gibi başarılı öğrenciye indirim, burs gibi imkânlar da yok.

İyi de, kurs açarak normal ders saatlerinde müfredatı yeterli düzeyde öğretemediğini peşinen kabullenmiş bir okul, paralı kursla daha mı başarılı oluyor?

Ayrıca, özelleştirme uygulamaları her sektörde tam gaz sürerken özel dershaneleri kapatmak; fırsat eşitliğini zedeleyip toplam eğitim kalitesini düşürecek, sektörde “devlet tekeli”ne yol açacak bir uygulamaya gitmek ne kadar doğru?(zaman)

Cüneyt Özdemir'den dershanelerin kapatılmasıyla ilgili çok tartışılacak iddia haberi için tıklayın

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.