Logo

Her büyük şirket, bir liseyi evlat edinsin

Kategori: Gündem
Çarşamba, 12 Aralık 2012 09:57 tarihinde oluşturuldu



Milliyet Gazetesi Yazarı Meral Tamer, bugünkü köşesinde Sabancı Vakfı’nın düzenlediği seminerlerden ‘Eğitim İçin Hayırseverlik: Yeni Çözümler’de  büyük şirketlerin hem eğitime hem de iş yaşamına katkı sağlayabilmelerine olanak sağlayan ‘liseleri evlat edinme’ projesinin Türkiye’de uygulanabilirliği üzerine örnekler verdi.

Sabancı Vakfı’nın her yıl insan hakları günü olan 10 aralıkta düzenlediği filantropi seminerlerinin altıncısının başlığı, “Eğitim İçin Hayırseverlik: Yeni Çözümler”di. Seminerin açış konuşmasını yapan Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı’nın da vurguladığı gibi “Eğitim, en temel insan haklarından biri ve eğitime erişilebilirlik kadar, eğitimin kalitesi ve içeriği de önemli.”

Sabancı diyor ki: “Okul yaparak, gençlere burslar vererek topluma katkıda bulunmayı hedefleyen hayırseverlik yaklaşımı artık geçmişte kaldı. Bugünün hayırseverliği, toplumsal sorunların çözümü için güç birliğini ve küresel düşünmeyi gerektiriyor.”

Çok sektörlü çözümler

Seminerin bu yılki konuşmacıları özel sektör, sivil toplum ve kamu işbirliğiyle eğitim sistemini iyileştirmek üzere “çok sektörlü yaratıcı çalışmalar” yapan biri Faslı, diğeri Amerikalı 2 esaslı sosyal girişimciydi. Özellikle M’hammed Abbad Andaloussi’nin anlattıklarını, bizim ülkemiz için de pekâlâ uygulanabilir buldum.

Andaloussi, Fas’ta 18-24 yaş arası gençlerde % 30’a varan işsizliğe çözüm ararken 34 yıllık bankacılık geçmişinden yararlanıyor. Bankacı olarak yıllarca kredi verdiği, iş ilişkisi içinde olduğu patronları ve üst düzey yöneticileri, kendilerinin seçecekleri bir okulu “evlat edinmeye” ikna ediyor.

Türkiye’ye de uyar

Bugüne kadar 400 şirketin 400 devlet okulunu evlat edindiğini belirten Andaloussi, “Bu projeyle hem sektörlerin eleman ihtiyacını karşılıyoruz, hem de gençleri iş hayatına hazırlıyoruz; tabii bu arada eğitim sisteminin gelişmesi ve modernleştirilme-sine de katkı sağlıyoruz,” diyor.

Bizde de özellikle teknik liselere kol-kanat geren şirketler yok değil; ancak yurt çapında bir kampanyayla İstanbul Sanayi Odası’nın 500 büyük firma sıralamasından başlayarak Türkiye’nin en büyük 2 bin şirketi, Fas’takine benzer şekilde liseleri evlat edinip kol-kanat gerseler; kendi yönetim becerilerini buralara aktarsalar, çıta bir anda yükseliverir. Çünkü bizim büyük şirketlerimizin hepsi artık birer küresel oyuncu; pekâlâ bunu bir SOSYAL İŞ olarak eğitim kurumlarımıza da yansıtabilirler.

Andaloussi’nin Türk iş dünyasına çağrısı: “Yeni nesil, finansal ve teknik katkılarınızla geleceğe iyi hazırlanırsa, sizin rekabet edebilirliğinizi de artırır. Birlikte okulları yeniden yapılandırabilir, geleceği inşa edebilirsiniz.”

Elçiye zeval olmaz derler, benden aktarması...

Özel okul: Yıllık 51 dolar

Türkiye’de uygulanabilirliği olmasa da diğer konuşmacı Irene Pritzker’in projesinden de kısaca söz edeyim. Bu projenin amacı, Gana’daki düşük ücretli özel okulların eğitim kalitesini artırmak. Özel okul diyorsam, öyle bizdeki gibi yıllık ücreti     25-30 bin lira olan okullar aklınıza gelmesin. Yıllık ücreti 51 dolar olan özel okullardan bahsediyorum. Günde 2 doların altında yaşayanlar için başka türlüsü mümkün mü? Üstelik bu okullar 7 gün 12 ay açıkmış, çünkü aileler hiç izinsiz yılın 365 günü çalışıyorlarmış.

Projeye 27 bin çocuğa eğitim veren 105 okulda başlamışlar. Şimdi 1200 okula ulaşmışlar. Mikro-finansa dayalı bir model geliştirerek kendi kendini idame ettiren bir programla okullardaki koşulları kademe kademe iyileştiriyorlar.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.