banner

Protesto?!




Hürriyet Gazetesi Yazarı Taha Akyol, ODTÜ’de Başbakan Erdoğan’a yönelik protestoları değerlendirdi.

ODTÜ olaylarına hangi ‘taraf’tan baktığımıza göre teşhisimiz farklı olur.

Sağdan baktığımızda göreceğimizle, soldan baktığımız da göreceğimiz farklıdır.

İşte, Başbakan Erdoğan, “Biz taşla sopayla öğrencilik yapmadık, yazıklar olsun” diye tepki gösterdi. CHP Lideri Kılıçdaroğlu ise “Her ODTÜ’lü bir Yörük Ali Efe”dir diyerek eylemci gençleri övdü.

Şahsen benim siyaset felsefemde yasalara uygunluk ve ölçülü davranış çok önemli değerlerdir. Siyaset bilimindeki yaygın deyimle “law and order”, yani “kanun ve nizam” bütün dünyada muhafazakâr dünya görüşünün ve bir ölçüde klasik liberal felsefenin önemli bir moral ve hukuki ilkesidir. Protesto haktır ama ‘ölçü’yü aşmamalıdır.

Fakat bir devrimci bunu kabul etmez; aksine, ölçüsüz, sert hatta şiddet içeren eylemleri bile tasvip eder.

Ortak ölçü yok mu?

FAKAT ortak bir ‘meşruiyet’ anlayışını geliştirmek mümkün değil mi?

Batılı demokrasilerde de iktisadi kriz ve kemer sıkma dönemlerinde şiddet içeren kitlevi protestolar oluyor. Hele “anti küreselci” eylemcilerin çevreye saldırmadığı, tahribat yapmadığı, molotof fırlatmadığı eylem yok gibidir.

Orada da polis bazen ölçülü, bazen çok sert davranır.

Fakat şiddet içeren bu tür eylemleri alkışlayan tek politikacı olduğunu ben hatırlamıyorum. Muhalefetteki politikacılar toplumsal tepkilere yol açıyorsun diye hükümeti eleştirebilir. Ölçüsüz güç kullandı diye polise de sert eleştiriler yöneltebilir.

Ama eylemlerde “kanun ve nizam”ı ihlal eden şiddet hareketlerini mesela “her eylemci bir Robinhood” diye yücelten tek politikacı hatırlamıyorum.

Yörük Ali Efe

KILIÇDAROĞLU, CHP’yi genişletmek için oylarını almak istediği kesimlerin bu olaylara “Yörük Ali Efe” diye bakıp bakmadığını iyi araştırmalıdır. Hem niye “Yörük Ali Efe” benzetmesi? Sayın Kılıçdaroğlu emperyalizmi mi kastediyor? Öyle ise, CHP yabancı sermayeye ve NATO’ya karşı mı yoksa? Bu değilse ne?

Bu gibi olayları “Devrim... direniş... emperyalizmle savaş” gibi 1960 solculuğundan kalma, içi boş fakat heyecan verici etiketlerle övmek doğru değildir.

Bunun tecrübesini geçmişte acılar çekerek yaşamadık mı?

Muhalefet elbette öğrencilerin protesto eylemlerini tasvip edecektir fakat bir cümleyle de olsa “şiddetten sakınma” uyarısı yapmak da gerekmez miydi?

CHP yöneticileri 68 kuşağının eylemlerini onaylayanları İsmet Paşa’nın nasıl eleştirdiğini hatırlamalılar.

Gerilimi düşürmek

TEKİL olaylara değil de genel manzaraya baktığımızda kaygı duymamak mümkün değil: Hükümet karşıtı eylemlerdeki öfke ve şiddet dozu artıyor... Polisin de bunlara karşı ölçüsüz güç kullanması artıyor.

Hepimiz, ‘Bu tırmanma nereye gider?’ diye düşünmeliyiz. Bu konuda yakın tarihimizde yeterince acı dersler vardır.

Siyaset biliminin kuralıdır: İktidar süresi uzadıkça iktidarların elindeki gücü kullanma eğilimi, muhalefette olanların ise tepkisi artar! İngiltere gibi liberal bir ülkede Thatcher bile karşılaşmıştı siyasetin bu tabiat kanunu ile.

Artan gerilim toplumun yönetilmesini zorlaştırır; neticede iktidarın ve ülkenin işi zorlaşır.

Sayın Başbakan mutlaka ülkedeki gerilimleri düşürmelidir; kendi öfkeli üslubundan başlayarak...

Muhafazakâr iktidar sert eleştiriler karşısında ve şiddet içermeyen gösteriler karşısında ‘liberal’ davranmalıdır. “Balkon konuşmaları” toplumda nasıl iyi karşılanmıştı, değil mi?!

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.