Logo

Gül’den ODTÜ açıklaması

Kategori: Gündem
Perşembe, 27 Aralık 2012 15:32 tarihinde oluşturuldu



Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni’nde ODTÜ’deki olaylarla ilgili “Bilim insanlarımızı, bilim yuvalarımızı kısır tartışmaların hep dışında tutmalıyız” açıklamasında bulundu

TÜBİTAK Bilim Ödülleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayesinde Çankaya Köşkü’nde gerçekleştirilen törenle sahiplerine verildi.

Türk Bilim dünyasının en önemli ve itibarlı ödülleri olan “2012 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel Hizmet ve Teşvik Ödülleri” için Çankaya Köşkü’nde tören düzenlendi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün himayelerinde gerçekleştirilen törende, TÜBİTAK Bilim Kurulu tarafından yapılan değerlendirmede bu yıl 15 bilim insanı ödüle layık görüldü.

Ödül töreninde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, bilim, teknoloji ve inovasyona önem verdiği öncelikli konular olduğunu ifade etti. Fırsat buldukça devlet kurumlarının ve bütün toplumunun bu konularda dikkatini çekmeye gayret sarf ettiğini dile getiren Gül, “Bunu ilk Cumhurbaşkanı seçildiğimde böyle yapacağımı söylemiştim. TÜBİTAK ödülü kazanan bilim insanlarının bu başarılarını hep beraber burada sunacağımız ödüllerle paylaşacağız ve gurur duyacağız” dedi.

İnsanlık tarihinin bilim, teknoloji ve yeniliklerin tarihi olduğunu belirten Gül, çağların açılıp kapanması dönemlerine hep damgasını vuran konuların bilim ve teknolojideki ilerlemeler olduğunu kaydetti.

“Bilim insanlarımızı, bilim yuvalarımızı kısır tartışmaların hep dışında tutmalıyız”

Başarılı insanların, üstün nitelikli insanların çok uygun ortamlarda bir araya getirilmesini hangi toplum organize ettiyse bilim ve teknolojideki adımı onların gerçekleştirdiğini sözlerine ekleyen Gül, konuşmasına şöyle devam etti:

“Önce bunun farkına varmak lazım. Siyasi tarihte, askeri tarihte, iktisat tarihte baktığımızda bunu açıkça hep göstermektedir. Bilim ve teknolojiyi bu açıdan çok önemli bir alan olarak görmeliyiz. Herhangi bir icra alanı, herhangi bir faaliyet alanın çok ötesinde milletlerin bekası, geleceği olarak görmemiz gerekir. Böyle gördüğümüzde kaynakları ve önceliklerimizi ona göre tabiî ki dağıtırız. Bugün memnuniyetle görüyorum ki Türkiye’de hepimiz bunun farkına varmış vaziyetteyiz. Hepimiz büyük bir heyecan içerisindeyiz. Bütün kamu kurumları, devlet kurumları, özel söktür, üniversiteler bütün bilim ve teknolojiyle ilgili kurumlar herkes bu heyecanı yaşıyor. Yasal değişikliklerle Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK bütün bunlar zaten bu faaliyetlerin adeta amiral gemisi haline getirilmiş ve bu koordinasyonunu üstlenmiş vaziyette. Türkiye’nin bu heyecan ve ivmeyi yakaladığı açıkça içeride ve dışarıda da görünmektedir. Bunu muhakkak devam ettirmemiz gerikir. Bunun için önceliklerimizi her yerden kısa biliriz ama bilim, teknoloji, eğitim bu alandan asla kısmamız daima bu desteği vermemiz gerekir. Şüphesiz ki, bilim insanlarımıza ve yuvalarımıza sahiplenmek, onların bütün meselelerine çok büyük ilgi göstermek, onların bütün çalışma ortamlarını kolaylaştırmak, yine bu alandaki başarılarımızın da temel faktörüdür. Bu açıdan bütün bilim insanlarımızı, bilim yuvalarımızı kısır tartışmaların hep dışında tutmalıyız. Onlarda kendilerine gayret sarf ederek bu tartışmaların dışında tutmaları gerekir. O zaman hep beraber motivasyonumuzu kaybederiz ve hep o zaman bir bakarsınız ki en büyük öncelikleri geri plana atarız. Hepimizin bu konudaki hassasiyetini bilime verdiğimiz önemi öne çıkartmamız gerekiyor. Siyasi iradenin, devlet kurumlarının bunu anladığını bütçelerde görüyorsunuz. Açılan yeni kurumlarda görüyorsunuz. Bakanlıkların bu konuda büyük bir yarış içerisinde olduğunu görüyorsunuz ve bu açıdan araştırma ve geliştirme konularında hiçbir dönemde olmadığımız kadar fonlar ayrılmış vaziyette. Hiçbir dönemde olmadığı kadar herkes ilgi göstermektedir. Bunların neticesini kısa sürede alacağımızdan da kesinlikle eminim. Bu şüphesiz bir sinerji doğuracaktır.”

“GÖKTÜRK-2 UYDUSUNUN UZAYA FIRLATILMASI HEPİMİZİN ÖVÜNÇ KAYNAĞIDIR”

TÜBİTAK’ın ve üniversitelerin faaliyetlerindeki başarıları yurt içinde ve yurt dışında hep gördüklerini vurgulayan Gül, savunma alanında, enerji alanı, çevreyle ilgili konularda bu alanlarda TÜBİTAK’ın çok büyük projelerinin söz konusu olduğunu söyledi. Gül, “Biraz önce sinevizyonda gördünüz. Hep beraber geçen hafta gurur duyduk, Göktürk-2 uydusunun, tamamen milli imkanlar ve milli kapasiteyle yapılıp uzaya fırlatılması bütün bunlar hepimizin övünç kaynadığıdır, bunları muhakkak ki daha da çoğaltmamız gerekmektedir” dedi.

“ADALE GÜCÜNÜ TAKDİR EDİYORUZ, AMA; BEYİN GÜCÜNÜ PEK TAKDİR ETMİYORUZ”

Türk dışındaki birçok Türk bilim insanlarının yavaş yavaş yurda döndüğünü kaydeden Gül, Çankaya Köşkü’nde daha önce gerçekleştirilen toplantıda yaptığı “Türkiye dışındaki değerli Türk bilim insanlarına, Türkiye’ye gelin demek ucuzculuktur, kolaylıktır” dediği sözleri hatırlatarak, “Böyle gelin demekle insanları getirmek doğru bir iş değildir. Siz aynı laboratuarı, aynı sosyal şartları, çevre şartlarını, şehirleri oluşturursanız ancak onlara gel demeye hakkımız vardır. Yoksa, en güzel laboratuardan, en güzel çevreden insanları uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramaz demiştim. Ama bu süre içerisinde Türkiye’deki gelişmeler özellikle bilim dünyasına verilen önem Türkiye’yi gerçekten cazip hale getirmiştir ve sevinerek görüyorum ki bir çok genç, dünya çapındaki bir çok Türk bilim insanı Türkiye’ye yavaş yavaş kendiliklerinden gelmekteler. Türkiye sadece Türk bilim insanları için değil, yabancı bilim insanları içinde çok cazip bir ülke olmaya başladı. Yabancı bilim insanlarının Türkiye’ye gelmesine karşı sanki bir gizli direncimiz varmış gibi, halbuki spor kulüplerimiz çok değerli sporcuları Türkiye’ye getiriyorlar onları seyrediyoruz. Onları kulüplerimizin formaları altında çok güzel vakit geçittiriyorlar bize. Güzel sportif faaliyetler oluyor. Ama biliyorum ki bilim alanında nedense yabancı değerli bilim adamlarını Türkiye’ye getirmekte engellerimiz var. Adale gücünü takdir ediyoruz ama, beyin gücünü pek takdir etmiyoruz. Doğrusu bununla ilgili yasal, idari durumuzu gözden geçirmemiz gerekir ve gerekli düzenlemeleri yapma konusunda fayda olduğu kanaatindeyim” diye konuştu.

“ÖDÜLLER KİMLERE VERİLİYOR”

Türkiye’de yaptığı çalışmalarla bilime uluslararası düzeyde önemli katkılarda bulunan bilim insanlarına Bilim Ödülü, yurtdışında yaptığı çalışmalarıyla bilime uluslararası düzeyde katkıda bulunan Türk bilim insanlarına Özel Ödül ve Türkiye’de yaptığı çalışmalarla bilime önemli katkılarda bulunabilecek niteliklere sahip bilim insanlarına da Teşvik Ödülü veriliyor. Bilim ödülü ve özel ödül alanlara 50 bin TL ve altın logolu ödül heykelciliği, teşvik ödülü alanlara ise 20 bin TL ve gümüş logolu ödül heykelciliği veriliyor. Ayrıca ödül alan bilim insanlarına ödül beratı sunuluyor.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.