Logo

İkinci öğretime sınırlama getirilmeli

Kategori: Gündem
Perşembe, 17 Ocak 2013 13:39 tarihinde oluşturuldu



Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, , ikinci öğretim konusunun  YÖK Kanunu'nda ele alınması gerektiğini belirterek, özellikle teknik konulardaki bölümlerin ikinci öğretiminin olmaması gerektiğini söyledi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısında sağlık teknolojilerindeki çalışmalara yoğun ARGE desteği verilmesinin ele alındığını söyledi.

Ankara Sanayi Odası 1. Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Binasında düzenlenen Üniversite-Sanayi İşbirliği Bölgesel Toplantısı'nda konuşan Bakan Ergün, Ankara'da köklü üniversitelerin ve organize bir sanayinin olduğunu belirterek, Başkentte diğer şehirlere göre daha yüksek bir farkındalık olduğunu, Ankara'nın üniversite-sanayi işbirliği konusunda da Başkent olma yolunda ilerlediğini söyledi.

Ergün, bazı illerde sanayi-üniversite işbirliğinin ''Sen bize fakülte yap, biz sana 'Fahri doktor' unvanı verelim'' şeklinde algılandığını ve bunun yüzeysel bir işbirliği olduğunu belirterek, daha derinlemesine bir işbirliğine ihtiyaç olduğunun altını çizdi.

Yeni YÖK kanunu taslağında üniversite-sanayi işbirliği ile ilgili önemli maddeler olduğuna dikkati çeken Ergün, hem sadece ''Bilim'' olsun diye, hem de toplumun refah düzeyini arttırmak için bilim araştırmaları yapılması gerektiğini söyledi.

Ergün, yeni YÖK Kanunu Taslağı'nın araştırmacı öğretim üyesi konusunu ele aldığını belirterek, şöyle konuştu:

''Bugünkü sistemde eğitim - öğretim ağırlıklı bir model işliyor, araştırmacıya çok fazla zaman kalmıyor. Gençler, üniversiteyi dereceyle bitirmiş, dereceyle mezun olmuş, yurt içinde, yurt dışında çok yüksek maliyetlerle yüksek lisans, doktora yaptırmışız, şimdi mecburi hizmet için bir üniversiteye gelmiş, orada 5-6 sene görev yapacak. Doçent olmuş, yardımcı doçent olmuş, kaç para maaş alıyorsun- 2 bin 300 lira alıyorum. Nasıl yapıyorsun peki, Bir de ikinci öğretim var. İkinci öğretimden de biraz para geliyor. 4 bin liraya maaşımı çıkarmaya çalışıyorum. Ne zaman araştırma yapacaksın- Yapmıyorum. Araştırmasını ne zaman yapacak- Yapamaz ki, böyle bir şey olmaz. Kime ne vereceğimizi de iyi hesap yapmamız lazım. Kamuda akşama kadar hiç bir iş yapmayan insanlar var. Ona 4-5 bin lira maaş veriyoruz. Gece gündüz çalışan adama da bir şey vermiyoruz. Bu dengesizlikleri gidermemiz lazım. Hem üniversitelerin içinde gidermemiz lazım, hem kamuda gidermemiz lazım. İş yapanla yapmayan belli olmayacaksa, o zaman biz ne zaman ilerleyeceğiz- Marifet iltifata tabidir. Biz kötü adamı taltif ediyoruz, iyi adamın yüzüne bile bakmıyoruz, olmaz ki böyle bir şey. Adeta işe yaramayan adamı ödüllendiriyoruz.''

İkinci öğretime sınırlama

Bakan Ergün, ikinci öğretim konusunun da YÖK Kanunu'nda ele alınması gerektiğini belirterek, özelliklerde teknik konulardaki bölümlerin ikinci öğretiminin olmaması gerektiğini söyledi.

İkinci öğretimin alanının daralması, bazı üniversiteler ve bazı bölümlerle sınırlı olması gerektiğine dikkati çeken Ergün, öğretim üyelerine daha çok araştırma yapabilmesi için zaman verilmesinin gerektiğini söyledi.

Ergün, iyi yönetim, gelecek vizyonu oluşturmak, yeni sektörleri öğrenmek için üniversite sanayi işbirliğine ihtiyaç olduğunu belirterek, üniversiteleri de bu konuda bir yarışa soktuklarını söyledi.

Girişimcilik ve yenilikçilik konusunda üniversiteleri değerlendirerek ilk 50 üniversiteyi sıralayacaklarını belirten Ergün, öğrencilerin üniversite tercihlerinden önce bu listeyi ilan etmeyi düşündüklerini ve öğrencilerin tercihlerini buna göre yapmasını sağlamayı planladıklarını kaydetti.

Bilim Teknoloji Yüksek Kurulu toplantısında daha önce belirlenen yoğun ARGE desteği verilecek öncelikli alanlar konusunun ele alındığını belirterek, ''Dün sağlık sektörünü de bu konuya dahil ettik. Şimdi sağlık teknolojilerindeki çalışmalara da yoğun ARGE desteği verilmesi planlanıyor'' dedi.

''Her teknopark için performans kriterleri oluşturuyoruz''

Bakan Ergün, Türkiye'nin son yıllarda çok fazla üreten ve katma değer oluşturan bir kimlik kazanmaya başladığına dikkati çekerek, 10 yıl önce Türkiye'nin sanayi ürünlerinin yüzde 50'sinin düşük teknolojili ürünler olduğunu, 10 yılda alınan yol ile Türkiye'nin orta teknoloji seviyesine geldiğini bildirdi.

İleri demokrasiye ve ileri teknolojiye geçmek için atılması gereken önemli adımlar olduğunu ifade eden Ergün, ''Bir sıçrama yapmamız lazım'' dedi.

Şimdiye kadar 49 teknopark kurulduğunun altını çizen Ergün, şimdi yeni bir aşamaya geçildiğini anlattı.

Ergün, teknokentleri farkındalık oluşsun diye desteklediklerini belirterek, ''Şimdi nitelik aramaya başladık. Şimdi yeni bir düzenleme ile her teknopark için performans kriterleri oluşturuyoruz'' diye konuştu.

Bakan Ergün, Patent Kanunu'nda değişiklik yapmak için çalışmalarını sürdürdüklerini belirterek, üniversitelerin kurumsal olarak patent sahibi olabileceklerini, lisans sahibi olduğunda gelir elde edebileceğini, buluşu yapan öğretim üyesinin patent haklarından en az yüzde 30 pay alabileceğini belirtti.

TÜBİTAK'ta destek programlarının içine teknoloji transfer ofisleriyle ilgili destek programları koyduklarını belirten Ergün, ''Üniversite-sanayi işbirliğinde teknoloji transfer ofisleri TÜBİTAK tarafından sanırım 1 milyon liraya kadar destekleniyor'' dedi.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.