banner

Gerçek mutluluğa nasıl ulaşılır?




Özgür Bolat’ın, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinden…

Gerçek mutluluk deyince hemen insanın aklına şu soru geliyor?

Sahte mutluluk da mı var?

Para, statü, mevkii, mal, mülk başlangıçta bir mutluluk sağlıyor ama etkisi çabuk geçiyor. Yani, sahte bir mutluluk sağlıyor. Peki, gerçek mutluluğa nasıl ulaşılır?

Bunun özünde ‘kabul’ var.

Daha önceki bir yazımda ‘kabul görmeden’ bahsetmiştim (http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/21928053.asp).

Şimdi de diğer boyutundan bahsedeceğim: kabul etmeden.

Kabul etmek, insanın mutluluğu için önemli bir koşul. Nasıl mı?

KABUL ETME NASIL MUTLULUK SAĞLIYOR?

 ‘The Art of Choosing’ (Seçme Sanatı) kitabının yazarı Sheena Iyengar Hindistan’da görücü usuluyle evlenen ile aşk evliliği yapan çiftleri karşılaştırıyor.

Aşk evliliği yapan çiftler başlangıçta daha mutlu iken, zaman geçtikçe mutluluk dereceleri düşüyor. Ama görücü usuluyle evlenen çiftler zaman geçtikçe daha mutlu oluyor.

Nasıl oluyor da eşlerini düğünde gören çiftler daha mutlu olabiliyor?

Çünkü boşanmanın hoşgörülmediği toplumlarda, ne olursa olsun eşini olduğu gibi kabul etmek şart.

Bu kabul de mutluluk getiriyor.

BİR ARAŞTIRMA

Bu bulgu laboratuvar ortamında da bilimsel olarak ispatlanıyor.

‘Stumpling upon happiness’ (Mutluluğa Rastlamak) kitabının yazarı Harvard profesörü Daniel Gilbert bir deneyde öğrencilere iki tane fotoğraf çektiriyor.

Deney sonunda fotoğrafların bir tanesini seçmelerini, diğerini de bırakmalarını istiyor.

Bu safhadan sonra öğrenciler iki gruba ayrılıyor.

Bir gruba seçtikleri fotoğrafı, daha sonra bıraktıkları ile değiştirme hakkı veriyor. Diğer gruba bu hakkı vermiyor.

3 hafta sonra her iki gruba da soruyorlar: ‘Seçtiğiniz fotoğrafı ne kadar sevdiniz?’

Değiştirme hakkı olmayanlar fotoğrafı daha çok seviyor. Neden?

Çünkü seçimlerini kabul etmek zorundalar. Yine görüyoruz ki bir şeyi olduğu gibi kabul etmek, mutluluğu artırıyor.

DOĞAYA KARŞI TUTUM

Kabulun önemini hayatımızda da gözlemleyebiliriz.

Örneğin, biz asla şu nehir biraz daha kısa olsaydı ya da şu gökkuşağı biraz daha sağ tarafta olsaydı, demeyiz.  Doğayı olduğu gibi kabul ederiz.

Aynı şekilde iç motivasyonlu dindarlar da hayatı olduğu gibi kabul ettiği için daha mutlu.

(Cennet ve cehennem korkusundan dolayı ibadet yapanlar dış odaklı oluyor.)

Aslında insanları da olduğu kabul etsek, mutluluğumuz ikiye katlanır.

YARGI MUTLULUĞUN DÜŞMANI

Mutluluk kabule bağlıysa, kabulün düşmanı da yargı.

Yargıladığımız şeyler bizim için hep endişe kaynağıdır. Çünkü yargılıyorsak, onu olduğu gibi kabul edemeyiz. Bu da bize mutsuzluk verir.

Kendilerini olduğu gibi kabul edenler her zaman daha mutlu. Örneğin, sürekli kendilerini ve başkalarını yargılayan mükemmelliyetçiler, çok daha az mutlu oluyor.

Yazının devamı için tıklayın

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.