Logo

‘Öğrencisiz okul olursa, sınavsız eğitim de olur’

Kategori: Gündem
Cumartesi, 09 Mart 2013 10:51 tarihinde oluşturuldu



Turgay Polat, Akşam Gazetesi’ndeki köşesinde son günlerde sıkça tartışılan sınavsız eğitimle ilgili “Öğrencisiz okul olursa, sınavsız eğitim de olur” yorumunu yaptı. Polat sınavsız eğitimin mümkün olmayacağını, eğitimin bir süreç olduğunu ve bu sürecin verimliliğini ölçmek için de bazı testlere ihtiyaç duyulduğunu belirtti.

Turgay Polat’ın Akşam Gazetesi’ndeki köşesinden;

Son günlerde garip bir tartışma başladı. Konu sınavsız eğitim olur mu?

Bana sorulduğunda ben diyorum ki "öğrencisiz okul olursa, sınavsız eğitim de olur." Evet aynen böyle düşünüyorum. Ama maalesef bu ülkede kim sınavlarla ilgili konuşsa, hele hele de sınavların aleyhinde konuşsa alkışı alıyor. Nedir bu sınavlarla derdimiz anlamadım gitti. Hatta dün bir televizyon kanalında bir özel okul grubunun genel başkanıyla birlikte bu konuyu tartıştık. Sayın Selçuk Pehlivanoğlu ile karşılıklı konuştuk. Selçuk Bey genelde karşısındaki kişileri konuşturmamak üzerine tartıştığı için tartışmak zor oluyor ama yine de kendisiyle konuşmak güzeldi. Selçuk Bey sınavlara "karşı!" Hatta bu konuda raporlar yayınlıyor ama nedense başında bulunduğu okulun ilkokul kısmına anaokulundan sonra sınavla öğrenci alıyor. Ama Selçuk Hocam hem bunu yapıyor hem de garip şekilde buna karşı söylem geliştiriyor ki bunu anlamak çok zor.

İKİ TÜRDE SINAV

Ben bugün Sayın Hocama sınavların ne demek olduğunu biraz anlatayım: Sınavsız eğitim olmaz hocam. Çünkü eğitim bir süreçtir, bu sürecin verimliliğini ölçmek ve bu anlamda bazı testler kullanmak kaçınılmazdır. Bu yüzden dünya sınavları süreci ölçen ve seçme sıralama yapan olarak iki kısma ayırıyorlar. İşte biz genelde seçme sıralama sınavlarını sanki süreç ölçen sınavlarmış gibi kullanmaya kalktığımız için bu sınavlar bizde hep tartışılır oluyor.

Temel eğitim bütün vatandaşlar için tek tip kazanımlar sunan eğitimdir. Oysa lise ve üniversite eğitimi bireylere göre farklılaşması gereken eğitimlerdir. Yani siz temel eğitimden sonra uygun kişiye uygun eğitim vermelisiniz ki eğitimden verim alabilesiniz. Peki, bunu nasıl yaparsınız? Bunu farklı yöntemlerle yapabilirsiniz, yani kişilerin farklı eğitim almalarını nasıl sağlarsınız? Birincisi seçme sınavlarını kullanabilirsiniz, ikincisi bireysel başarı kriterini kullanabilirsiniz, üçüncüsü yetenek ölçümleri yapabilirsiniz. Bunları tek tek kullanan ülkeler olduğu gibi birlikte kullanan ülkeler de vardır. Ama kritersiz geçiş yapan hiçbir ülke yoktur. Çünkü eğitim ve eğitim verimliliği için hem eğitim alacak bireyi hem de eğitimin sürecini doğru belirlemek durumundayız aksi halde kaynakları boşa kullanmış oluruz.

Bu işin bilimsel tarafını ben size halk diliyle anlatayım. "Kaliteli eğitim" günümüzün en büyük sorunu, kaliteli eğitim kaliteli okul, kaliteli öğretmen ve uygun müfredatla olur. İşte bizim de ülke olarak kaliteli okulumuz az, kaliteli öğretmenimiz az, müfredatı çağa uydurmuş okul sayısı az. Önümüzde iki seçenek var, birincisi ya okullarımızın hepsini kaliteli, öğretmenlerimizin hepsini tercih edilir ve müfredatımızı çağa uygun hale getirmek. İkincisi kaliteli eğitim talebinde bulunan insanları adil şekilde yönlendirmek. Biz ikisini de yapamıyoruz ama sınav kaldırma kelimesi çok büyülü bir kelime olduğu için hep iş yapıyor. Selçuk Hocam da bunun farkında ama bunun olamayacağını çok iyi biliyor.

Yazının devamı için Tıklayın

  

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.