banner

Eğitim problemi ve çözüm önerisi




Star gazetesinde Pazar günleri eğitim yazıları yazma olanağım var ama, malumunuz, bu günlerde Türkiye en çok eğitim meselesini, 4+4+4 formülünü konuştuğu için eğitim konusunu hafta içi yazıma da taşımak zorunda kalıyorum.

Eğitim problemi ve çözüm önerisiBugünkü yazımda, ülkemiz Türkiye’de, önce üniversite öncesi problemi sonra da çözüm önerimi sunmak istiyorum.

Mesele zor bir mesele zira hem eğitim hem demokrasi için olmaz ise olmaz gibi gözüken konular mevcut yapı içinde birbirleriyle çelişir gibi duruyorlar.

Önce problemi, sonra da çözüm önerilerimi madde madde sıralamaya başlıyorum;

PROBLEM 1- Eğitim süreçlerinin etkinliği yani daha nitelikli bir eğitim, toplumsal verimliliği zaman içinde yükseltecek eğitim politikası 21. Yüzyılda kaçınılmaz olarak erken yönlendirme ilkesinden vazgeçmeyi gerektiriyor; temel yönlendirme süreçleri için bırakın on ya da on dört gibi yaşları, yirmi yaş bile çok uygun değil. Bu konuyu herkesle, her ortamda tartışmaya hazırım; meselenin bir yanında eğitimde etkinlik yani tercihleri geciktirme mecburiyeti var ve bu çok önemli.

2- Ancak, meselenin öbür yanında da eğitimin demokrasi boyutu yani bireylerin, küçükler için aile tercihlerinin yaşamsal önemi var; aileler çocuklarına klasik okul süreçlerine paralel ya da beraber dini eğitim de vermek istiyorlarsa, bu yoğun toplumsal talebin ciddiye alınması şart.

3- Din eğitiminde hukuksal devlet tekeli, imam hatip okullarının devlete ait meslek okulu statüleri sürdükleri sürece Problem bölümünde sunduğum birinci ve ikinci olmaz ise olmazların çelişmesi yani eğitimde etkinlik ile eğitimde demokrasi, aile tercihlerinin belirleyiciliği ilkelerinin çatışması mevcut yapı içinde kaçınılmaz gibi duruyor.

SORU: TBMM sürecindeki 4+4+4 yasasının önündeki en büyük mesele de bu; iki vazgeçilmez yani eğitimde etkinlik (geç yönlendirme) ve eğitimde demokrasi-aile tercihinin önemi (diyelim dini eğitim) ilkelerinin çelişmesi nasıl engellenebilir?

ÇÖZÜM 1- İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (1950) Ek 1 Sayılı Protokolünün (1952) ikinci maddesi aynen şöyle: Kimse öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğrenim alanında üstleneceği görevlerin yapılmasında ana babaların bu eğitim ve öğretimi kendi dinsel ve felsefi inanç ve düşüncelerine göre sağlamak hakkına saygı gösterecektir.

Türkiye, Sözleşmenin bu maddesine tevhid-i tedrisat ilkesi doğrultusunda çekince koymuş bulunuyor; çok açık konuşmamız lazım, tevhid-i tedrisat kavramı eğitim sistemimizin temeli olduğu sürece bu tartışmaları sağlıklı yürütmek mümkün değil.

2- İmam hatip liseleri meslek okulu olmaktan çıkarılmalı, isteyen aileler çocuklarını sürecin her aşamasında, klasik eğitimin yanında din eğitimi de veren bu yeni okullarda da okutma özgürlüğünü kullanabilmelidirler.

3- İmam hatip liseleri meslek okulu olmaktan çıkarıldıktan sonra, diğer meslek okullarına giriş yaş olarak ertelenmelidir; bu konuyu da herkesle, her ortamda tartışmaya hazırım, meslek eğitimi 21. Yüzyılda okul konsepti dışına, firmalara kaymaktadır, daha da kayacaktır. 21. Yüzyıl teknolojisini hantal “okul” yapılanmasının zamanında izlemesi ve bu teknolojiyi eskimeden öğrenciye aktarması olanaksızdır. 

4- Okul içinde, klasik okul eğitimine paralel ya da beraber dini öğretim serbestleştiği ölçüde çağın esnek üretim tarzına daha uygun eğitim yöntemi olarak zorunlu ve kesintisiz eğitimin (genel eğitim) sene olarak uzatılması mümkün olacaktır.

5- Klasik eğitime paralel dini eğitim de veren okulların özel okul süreçlerine tekabül etmesi din-devlet ilişkilerinde kuramsal olarak daha doğru bir yöntem olabilir.

SONUÇ: Yönlendirmeyi geciktirmek ve eğitimde aile tercihlerine uymak iki temel etkinlik ve demokrasi mecburiyetidirler; bunların birlikteliğini sistem mutlaka bulmak zorundadır. 

Eser KARAKAŞ( star gazetesi)

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.