Eğitim Tercihi

Şuurlu Öğretmenler Derneği, Milli Eğitim Bakanlığı’nda halen devam etmekte olan müfredat çalışmaları ile ilgili Bakanlık’a yeni müfredatın içeriğiyle ilgili bazı öneri ve eleştirilerde bulundu.

Eğitimtercihi- Öğder-Şuurlu Öğretmenler Derneği Erzurum Şube Başkanı Abdullah İkinci tarafından yapılan yazılı açıklamada ilkokul 1. sınıftan itibaren tarih dersi ile din ve ahlak dersinin mutlaka okutulması gerektiği vurgulanırken, eğitimde matematik ve fen bilimlerini küçük yaşlardan itibaren çocuklara bu kadar ağırlıklı vermenin faydası olmayacağı ifade edildi.  

Milli Eğitim Bakanlığı’nın, ilkokul, ortaokul ve liselerdeki ders kitaplarının yenilenmesi amacıyla başlattığı müfredat çalışmalarına Şuurlu Öğretmenler Derneği’nden (ÖĞDER) bazı öneri ve eleştiriler getirildi.

Bilimsellik adı altında materyalist, seküler anlayışlar öğretiliyor

Dernek yaptığı yazılı açıklama, yeni hazırlanan müfredatın sadece şekil değiştirmekten ibaret olmaması gerektiği belirtilirken okullarda bilimsellik adı altında pragmatist, pozitivist, determinist, materyalist bilgi ve seküler anlayışların öğretilmeye devam ettiği ve kendi değerlerimize ait inanç, hikmet, erdem, ruh ve ideallerin maalesef çocuklara verilmediği ifade edildi.

Tarih ve kültür dokusuna uygun bir müfredatın istendiği belirtilirken, “Öğrencilerimize Mevlana, Yunus Emre, İbrahim Hakkı Hazretleri, Şahı Nakşibendi, Abdulkadir Geylani, Hacı Bayram-ı Veli, İmam Gazali, Ali Kuşçu, İbni Sina   gibi değerlerimizi tanıtmadan, sevdirmeden Buda’yı, Descartes’i,  Heredot’u,  Hipokratı,  Darvini öncelikli öğretmeye  devam ediyoruz.” denildi.

Yapılan açıklamada ilkokul 1. sınıftan itibaren tarih dersi ile din ve ahlak dersinin mutlaka okutulması gerektiği vurgulanırken, eğitimde matematik ve fen bilimlerini küçük yaşlardan itibaren çocuklara bu kadar ağırlıklı vermenin faydası olmayacağı ifade edildi.

Ezik bir toplum oluşuyor 

Dernek, dünyada ilmin kurucularının Müslümanlar olduğunu, ilmin ve medeniyetin gelişmesinde Müslümanların büyük rolünün olduğu gerçeğinin öğrencilere öğretilmesi gerektiğini, taklitçi ve kopyacı bir nesle kapı açan bu eğitim anlayışı nedeniyle kişiliksiz, yabancı hayranı ve ezik bir toplumun oluştuğunu iddia etti.