banner

COVID - 19 salgını sürecinde öğretmenler




Gamze Çetinkaya Aydın - TEDMEM

covid_tedmemKüresel çapta bir krize neden olan COVID-19 salgını nedeniyle, 17 Nisan 2020 itibarıyla dünya genelinde 191 ülkede okullar kapatıldı ve 1.724.657.870 öğrenci bu süreçten etkilendi1. Eğitim sistemlerinin daha önce hiç karşılaşmadığı ve hazırlıksız olduğu bu kriz sürecinde pek çok ülkede öğrenme kaybını en aza indirebilmek adına çeşitli tedbirler alındı ve uzaktan eğitim uygulamaları hayata geçirildi. Pek çok öğretmen bir şeyler öğretmek veya öğrencilerine destek olmak için daha önce uzaktan eğitim araçlarını ve uygulamalarını hiç kullanmamıştı. Öğretmenler bir yandan mesleki olarak alışık oldukları yüz yüze iletişim dışında farklı yöntem ve araçlarla öğrencilerinin öğrenmesini ve iyi olma halini desteklemek, diğer yandan salgının kendi yaşamlarında ortaya çıkardığı sosyal ve psikolojik güçlüklerle baş etmek durumunda kaldı.

25 Mart 2020 tarihli verilere göre dünya genelinde okulların kapatılmasından etkilenen öğretmen sayısı yaklaşık 63 milyon2. Aniden uygulamaya koyulan uzaktan eğitim uygulamalarına olan yabancılık, salgın ile ilgili endişeler ve öğrencilere destek olma kaygısı, özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenler için işsiz kalma olasılığı ve maddi kaygılar öğretmenler için bu süreci oldukça stresli hale getiriyor. Üstelik -okullar arası farklılıklar olmakla birlikte- Türkiye dâhil pek çok ülkede öğretmenler bu süreci oldukça sınırlı bir destekle şekillendirmeye çalışıyor. Zira merkezi veya yerel yönetimler de hazırlıksız olarak yakalandıkları bu krizde önceliği öğrencilere uzaktan eğitim vermek için gerekli altyapı, program ve içerikleri ve hazırlamaya vermek durumunda kalıyor.

Uzaktan eğitim sürecinde öğretmenler

COVID-19 salgını yüzünden neredeyse dünya genelinde tüm okullar kapatıldı. Ancak pek çok ülkede öğretim bütünüyle durdurulmadı, ülkeler ve okullar uzaktan eğitim uygulamalarına yöneldi. Televizyon, çevrimiçi platformlar, internet, mobil uygulamalar gibi teknolojik araçlar kullanılarak öğrencilerin eğitim öğretim süreçlerinden tamamıyla kopmaması için çeşitli tedbirler alındı. Türkiye dâhil pek çok ülke okulların kapanmasının ardından çok hızlı bir biçimde uzaktan eğitime başladı. Bu süreçte öğretmenlerin de öğrencilere akademik olarak destek olması, uzaktan eğitim sürecine dâhil olması bekleniyor. Ancak pek çok ülkede öğretmenlerin öğrencileriyle iletişime geçmesi istense bile öğretmenlere “uzaktan eğitim” ile ilgili eğitim sağlanan ülke sayısı çok sınırlı; Avrupa ve Asya’da ülkelerin yalnızca %20 ila %30’unda öğretmenlere uzaktan eğitimle ilgili eğitim veriliyor 3.

Bugüne kadar hiç böyle bir deneyimi olmayan, hizmet öncesi ve hizmet içi eğitim süreçlerinde böyle bir krizle nasıl baş edileceğine dair yeterli eğitim almayan pek çok öğretmen bu sürece oldukça hazırlıksız yakalandı. Pek çok ülkede öğretmenlerin inisiyatif alarak bu süreci kendi başına yürütmesi bekleniyor ve öğretmenler yeterli desteği göremiyor. Uzaktan eğitim sağlama yeterlikleri ve becerileri kısıtlı olan öğretmenler bu süreci tek başına etkili bir biçimde yürütmede güçlüklerle karşılaşıyor. Ayrıca Türkiye’de ve pek çok ülkede dijital araçlara erişim ve bu araçları kullanabilme yeterlikleri açısından öğretmenler arasında önemli farklar bulunduğu da biliniyor. Öğretmenler arasındaki farklara ek olarak okulun sahip olduğu kaynaklar, öğrencilerin dijital araçlara erişim durumu ve kullanma yeterlikleri, okulun ve öğrencilerin sosyo-ekonomik profili, öğretmenlerin uzaktan eğitim sürecini nasıl geçirdiğini önemli ölçüde etkiliyor. Özellikle dezavantajlı bölgelerde ve okullarda görev yapan öğretmenler bu süreçte daha fazla zorlukla karşılaşıyor ve öğrencilerine ulaşma konusunda bile oldukça sıkıntı çekiyor.

Kaldı ki öğretmenler yeterli teknolojik becerilere sahip olsa ve tüm öğrencilere iletişim kanalları aracılığıyla ulaşabilse bile uzaktan eğitim bazı yaş grupları, sınıf seviyeleri, dersler ve öğrenciler için yetersiz kalabilmektedir. Ayrıca, uzaktan eğitimde kullanılacak pedagojik yöntem ve stratejiler sınıf ortamında kullanılanlardan daha farklı olmak durumundadır. Öğrencilerin katılımını ve motivasyonunu sağlamak, öğrenmeyi takip etmek, öğrencilere uzaktan destek olmak için öğretmenlerin farklı yöntemler kullanması ve daha fazla çaba harcaması gerekir. Farklı öğrencilerin ihtiyaçlarına göre öğretimi düzenlemek sınıf ortamında bile oldukça zorluyken, bunu uzaktan sağlamaya çalışmak –hele de yeterli hazırlık yapılamamışken- öğretmenlerin işini çok daha zor hale getiriyor ve öğretmenler üzerinde baskı oluşturuyor.

Türkiye’de çoğu öğretmen için uzaktan eğitim süreci, öğrencilerinden tamamıyla kopuş anlamına geliyor. Öğrenciler uzaktan eğitim içeriklerini EBA TV üzerinden takip ediyor veya takip ettiklerini varsayıyoruz. Öyle ki, bazı öğretmenlerin öğrencileriyle iletişim kurmaları, onların ne yaptıklarını izlemeleri, onlara destek sağlayabilmeleri mümkün değil. Bu sorun özellikle kırsal kesimde, dezavantajlı ailelerin çocuklarının devam ettiği okullarda daha belirgin hale geliyor. Öğretmenler için özellikle küçük yaştaki öğrencilere öğrenme desteği, sosyal ve duygusal destek sağlamak oldukça güç. Öğretmenlerin bir kısmının öğrencileriyle bağının tamamıyla kopmuş olması, okullar yeniden açıldığında karşılaşacakları güçlükler, uzaktan eğitime rağmen yaşanacak öğrenme kayıpları, öğrencilerin bir kısmı için yetersiz bilgi ve beceri ile öğrencinin öğrenmesine destek olmaya çabalayan ebeveynlerin veya aile bireylerinin bu çabalarının sonucunda yanlış öğrenme veya kavram yanılgılarının oluşması gibi olası sonuçlar öğretmenlerde endişeye neden olabilir.

Diğer yandan yelpazenin diğer ucunda öğretmenler sanal ortamda, iletişim teknolojilerinin de kolay erişilebilir olması ile okulların açık olduğu, eğitim öğretimin sınıfta sürdürüldüğü duruma göre çok daha yoğun bir iş yoğunluğu, talep ve beklentilerle baş etmek zorunda kalmakta. Okulların kapanması ile birlikte ebeveynlerin çocuklarının öğrenmesi ve gelişimi ile ilgili kaygılarının artması, öğretmenlerden daha çok ilgi ve kendi çocuklarına daha çok zaman ayırma talebine dönüşmektedir. Rekabetçi bir okul ve eğitim kültürünün hâkim olduğu bir toplumda ne yazık ki ebeveynlerin okulları, öğretmenleri ve kendi çocuklarını diğerleri ile kıyaslaması öğretmenler üzerindeki baskıyı daha da artırmaktadır. Bu baskının özel öğretim kurumlarında çok daha belirgin hale geldiği görülmektedir.

Öğretmenler için uzaktan eğitim desteği

Toplumun tüm kesimleri, farklı meslek grupları, üretim ve hizmet sektörlerinde çalışanlar salgın döneminde kendi sağlığının ve çevresindekilerin sağlığının korunmasının yanında bu süreci en az ekonomik, sosyal ve psikolojik kayıpla geçirmek için tedbirler alınmasını istiyor. Tüm insanlar için zorlu geçen COVID-19 salgını sürecinde önceliğin sağlık hizmetlerine ve bu sektörde çalışanlara verilmesi gerekiyor. Ancak bu süreç boyunca uzaktan eğitim çabalarını sürdüren, süreç sonrasında da öğrenme kayıplarının telafi edilmesi noktasında büyük görev düşen öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının da bu kriz döneminde iş güvencesinin devam etmesi, gelir kayıplarının önlenmesi, mesleki ihtiyaçlarının karşılanması için desteklenmesi gerekiyor4.

OECD tarafından 98 ülkeden toplam 330 eğitim çalışanı ve paydaşına okulların kapatıldığı bu kriz sürecinde eğitimle ilgili öncelikli müdahale alanlarına ilişkin görüşleri soruldu. Katılımcıların %84’ü bu süreçte öğrencilerin öğrenme sürecinin devamlılığının sağlanmasının oldukça önemli olduğunu bildirdi. Katılımcılar tarafından oldukça önemli olarak görülen diğer iki seçenek öğretmenlere profesyonel destek sağlanması (%77,9) ve öğretmenlerin iyi olma halinin sağlanması oldu (%77,6) 5.

OECD araştırmasının sonuçlarına paralel şekilde, bu süreçte öğretmenlerin en çok zorlandıkları konuların başında uzaktan eğitim uygulaması geliyor. Ülkelerin öğretmenleri bu süreçte yönlendirmek, onlara ihtiyaç duydukları desteği sağlamak, örnek uygulamalar sunmak, öğretmenler arası işbirliğinin uzaktan da yürütülmesine imkân verecek ortamlar oluşturmak gibi adımlar atması gerekiyor. Hem COVID-19 salgını boyunca hem de sonrasında öğretmenlere çok büyük görev düşüyor, bu nedenle öğretmenlere gerekli desteğin sağlanması büyük önem arz ediyor.

Bu süreçte kimi ülkelerde öğretmenleri desteklemek için çeşitli uygulamalar hayata geçirildi. Örneğin, Bulgaristan’da öğretmenler yerel eğitim kurumları tarafından destekleniyor. Ayrıca Eğitim ve Bilim Bakanlığı tarafından uzaktan eğitimle ilgili çalışmalar, video dersler, eğitim programları ve etkinlikler içeren bir elektronik kütüphane öğretmenlerin hizmetine sunuldu. Kolombiya’da dijital öğrenmeyle ilgili çeşitli kaynakların paylaşılmasının yanı sıra uzaktan eğitim süreci başlamadan önce öğretmenlere hazırlık yapmaları için iki haftalık süre tanındı. Endonezya’da öğretmenler ve öğrenciler için ayrı televizyon kanalları üzerinden eğitim veriliyor. Meksika’da ise öğretmenlere özel bir televizyon programı hazırlanmasının yanı sıra öğretmenlere çevrimiçi dersler ve konferanslar aracılığıyla dijital eğitim veriliyor ve bu eğitimleri tamamlayan öğretmenler sertifika almaya hak kazanıyor https://www.worldbank.org/en/topic/edutech/brief/how-countries-are-using-edtech-to-support-remote-learning-during-the-covid-19-pandemic adresinden 14 Nisan 2020 tarihinde erişildi."6. Benzer şekilde pek çok ülkede eğitimle ilgili kaynaklar ve platformlar öğretmenlerin ücretsiz erişimine açıldı.

Pek çok ülkeye benzer şekilde, Türkiye’de de uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlerden neler beklendiğine dair henüz net bir çerçeve çizilmedi. Öğrencilere EBA ve televizyon kanalları aracılığıyla uzaktan eğitim verilen bu süreçte, öğretmenler de kendi çabalarıyla öğrencilerine destek olmaya çalışıyor. MEB tarafından öğretmenlere yönelik hazırlanan uzaktan eğitim mesleki gelişim programları ise bilişim ağırlıklı olmasına karşın uzaktan eğitim sürecinde öğretmenlerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğine yönelik bir mesleki gelişim programı henüz duyurulmadı7. Bu süreçte önceliğin uzaktan eğitim uygulamalarına verilmesi çok anlaşılır olsa da, öğretmenlerin desteklenmesi için gerekli adımların da bir an önce atılması gerekiyor.

Öğretmenler için uzaktan eğitim önerileri

Pek çok öğretmen için oldukça yeni bir deneyim olan uzaktan eğitim sürecinin neden olduğu zorluklar, değişen derecelerde olsa da tüm öğretmenleri etkiliyor. Bu süreç öncesinde de teknolojik araçları aktif bir biçimde kullanan öğretmenler bile, öğretimle ilgili her şeyi bir anda çevrimiçi olarak yürütmeye çalışırken oldukça zorlandığını ifade ediyor https://www.kqed.org/mindshift/55710/teaching-without-schools-grief-then-a-free-for-all adresinden erişildi."8. Bu kapsamda, uzaktan eğitim sürecinde zorlanan öğretmenlere yol göstermesi için sunulan önerilerden bazıları şöyle 9:

  1. 1.Yeni araçlar kullanmak için acele etmeyin. Var olan öğretim materyallerini, ders kitaplarını ve çevrimiçi platformları kullanmaya gayret edin. Elinizdeki öğretim materyallerinin yetersiz kaldığı durumlarda alternatif araçlara yönelin.
  2. 2.Uzaktan yapacağınız görüşmelerde öğrenci sayısını düşük tutun. E-posta, sohbet programı, telefon veya diğer iletişim kanallarını kullanarak yapacağınız öğrenci görüşmelerinde katılımcı sayısını düşük tutmak görüşmelerin daha etkili olmasını sağlayacaktır. Her öğrenciyle her gün görüşmeniz elbette ki mümkün olmayacaktır ama haftada en az bir kez her bir öğrencinizle görüşmeye çalışın.
  3. 3.Öğrenciler arası işbirliğini sağlayın. Çevrimiçi platformları kullanarak öğrencilerin de birlikte çalışması sağlayın. Grup ödevleri ve çalışmaları aracılığıyla öğrencileriniz arasındaki iletişimi sürdürebilirsiniz.
  4. 4.Meslektaşlarınızla iletişimde olun. Birlikte çalıştığınız öğretmen arkadaşlarınızla fikirlerinizi, deneyimlerinizi, endişelerinizi paylaşmak sizler için rahatlatıcı olacaktır.
  5. 5.Ebeveynleri sürece dâhil etmeye çalışın. Evde eğitim sürecinin bir parçası olan ebeveynleri çocuklarıyla uzaktan eğitim süreciyle ilgili konuşmaları ve onları desteklemeleri için yönlendirin.
  6. 6.Dezavantajlı öğrencilerinize destek olun. Evinde teknolojik araçları olmayan, uzaktan eğitim sürecine aktif olarak katılmayan öğrencilerinizi basılı materyallerle ve alternatif yöntemlerle sürece dâhil etmeye çalışın.

Bu önerilerin bir kısmının hayata geçirilmesinin okulun öğretmene ihtiyacı olan imkân ve şartları sağlamasına bağlı olduğunun dikkate alınması gerekir. Örneğin, bazı öğrencilere basılı alternatif materyallerin sağlanmasının, söz konusu materyallerin okul tarafından teminine ve öğrenciye ulaştırılması için gerekli imkânların varlığına bağlı olduğu açıktır.

Öğretmenlerin iyi olma hali

COVID-19 salgını nedeniyle tüm dünya çok büyük bir stres altında. Hastalığın henüz kesin bir tedavisinin olmaması, vaka ve ölüm sayılarının her geçen gün artması, karantina sürecinin ne kadar uzayacağının bilinmemesi, yaşanan ve yaşanacak olan ekonomik kayıplar ve krizler, insanların sağlığını ve sevdiklerini kaybetme korkusu dünya genelinde tüm insanları psikolojik olarak zorluyor. Bu sürecin sonunda pek çok insanın depresyon, travma sonrası stres, asabiyet, kaygı bozukluğu gibi psikolojik rahatsızlıklara sahip olacağı tahmin ediliyor 10.

Elbette ki öğretmenler ve öğrenciler de bu süreçten oldukça fazla etkileniyor. Bir yandan stresle baş etmeye çalışan öğretmenler bir yandan da stres altındaki öğrencilerine yardımcı olmaya çalışıyor. Zaten stres altında olan öğrencilerle uzaktan eğitimi sürdürürken onları ödev ve etkinliklere boğmamaya, süreçten soğutmamaya, motive etmeye ve desteklemeye çalışmak öğretmenlerin karşılaştığı başlıca zorluklar olarak görülüyor. Sınıf ortamında bile disiplini sağlamak, her öğrencinin gelişimini takip etmek, düzeni sağlamak, öğrenme açıklarını tespit edip telafi etmeye çalışmak öğretmenler için oldukça zorlu bir mücadeleyken, bunu uzaktan yürütmek öğretmenlerin hem iş yükünü artırıyor hem de öğretmenler için ekstra stres oluşturuyor.

Öğretmenlerin pek çoğu yabancı oldukları uzaktan eğitim sürecine adapte olmaya ve yaşadıkları zorluklarla baş etmeye çalışırken, ayrıca okul yönetimi ve öğrenci velilerinin beklentilerini de karşılamaya çalışıyor. Üstelik hazır olmadan kendilerini içinde buldukları ve çoğunlukla yalnız yürütmeye çalıştıkları bu süreçte yaşadıkları zorluklarla ilgili haksız eleştirilere de maruz kalıyorlar. Bir yandan devam eden sınav baskısı, bir yandan velilerin bu süreçte sürekli destek beklemesi, bir yandan tüm öğrencilere erişme ve yetişme kaygısı, bir yandan uzaktan öğretim planlamanın zorlukları öğretmenler üzerinde çok ciddi bir baskı ve stres oluşturuyor. Salgın sürecinin sonunda, okula dönüşte de öğretmenleri yaşanan öğrenme kayıplarını telafi etme ve öğrenciler arasındaki farkları azaltmaya çalışma noktasında oldukça zorlu günler bekliyor. Uluslararası kuruluşlar, şimdiden salgın sonrası okula dönüşte salgının ortaya çıkardığı veya artmasına sebep olduğu öğrenme farklılıklarının, eşitsizliklerinin azaltılması için acil olarak planlama yapılması ve öğretmenlerin hazırlanması gerektiğine dikkat çekiyor https://en.unesco.org/news/unesco-futures-education-commission-urges-planning-ahead-against-increased-inequalities adresinden erişildi."11.

COVID-19 salgınının psikolojik etkilerinin yanı sıra dünya genelinde pek çok sektör ve çalışan salgının ekonomik sonuçlarıyla baş etmeye çalışıyor. Kriz nedeniyle işsiz kalan, ücretsiz izne çıkarılan ve/veya bu süreçte iş yerini kapatmak zorunda kalan pek çok insan sağlıkla ilgili kaygıların yanı sıra maddi kaygılarla da boğuşuyor. Hem salgın süreci boyunca hem de süreç sonrasında dünyanın her yerinde ve hemen hemen her sektörde maddi sıkıntılar yaşanması bekleniyor. Konaklama ve yemek hizmetleri, emlak, üretim, toptan ve perakende satış hizmetleri, otomotiv gibi sektörlerin bu krizden en ağır darbeyi alması beklenirken, eğitim şu an için en az zarar göreceği tahmin edilen sektörlerden biri12. Ancak diğer sektörlerdeki ekonomik kayıpların devlet okullarını kamu finansmanı ve hane halkı eğitim harcamaları yönüyle etkilemesi beklenirken, özel öğretim kurumlarında da doğrudan finansman yapısını bozucu etkileri görülebilir. Salgının özel öğretim kurumları üzerindeki parasal etkileri, salgının diğer sektörlerdeki üretimi ve hizmeti engelleyici etkilerinin ne kadar süreceğine bağlı olarak, önümüzdeki aylarda daha net olarak görülebilecektir.

Salgın sürecinde sözleşmeli öğretmen, yardımcı personel, ücretli öğretmen gibi kadrolarda görev yapan pek çok eğitim çalışanı maddi kaygılarla karşı karşıya. Örneğin, Kanada’nın Alberta eyaletinde eğitime ayrılan kaynakların bir kısmı geçici bir süreliğine COVID-19 salgınıyla mücadeleye aktarıldı. Bunun bir sonucu olarak yardımcı öğretim personeli olarak çalışan binlerce insanın nisan ayı sonunda işsiz kalması bekleniyor https://globalnews.ca/news/6746803/alberta-school-funding-redirected-covid-19/ adresinden erişildi."13. Türkiye’de ise kadrolu ve sözleşmeli olarak görev yapan öğretmenlerin yanı sıra ücretli öğretmen ve usta öğretici olarak görev yapan öğretmenlerin de uzaktan eğitim çalışmalarına katkı sağlayacağı ve maaş almaya devam edeceği duyuruldu 14. Ayrıca kamuda görev yapan yönetici ve öğretmenlerin “COVID-19 salgını nedeniyle eğitim kurumlarının kapatıldığı günlerde üzerlerinde bulunan ek ders görevlerini yapmış sayılarak karşılığında ek ders ücretinden yararlandırılacağı” karara15. Dolayısıyla, şu aşamada kamuda görevli öğretmenler için işsizlik kaygısı söz konusu değil. Ancak özel sektörde görev yapan öğretmenler için bir garanti verilebilmesi elbette ki söz konusu değil. Özellikle rehabilitasyon merkezi, kreş gibi kurumlardaki öğretmenler bu süreçte maddi sıkıntılar yaşama riskiyle karşı karşıya. Finansman yapısı bozulan özel eğitim ve öğretim kurumlarındaki öğretmenlerin ve diğer eğitim çalışanlarının iş ve gelir güvencelerinin sağlanması için acil olarak tedbirler alınması gerekmektedir.

Öğretmenlerin iyi olma halinin desteklenmesi

COVID-19 salgını sürecinde ve sonrasında öğretmenlerin psikolojik olarak da desteklenmesi büyük önem taşıyor. OECD tarafından yapılan COVID-19 salgını sürecinde eğitim alanında öncelik verilmesi gereken müdahalelerle ilgili araştırmanın sonuçları da öğretmenlerin iyi olma halinin sağlanmasının eğitim çalışanları ve paydaşları tarafından oldukça önemli görüldüğünü gösteriyor 16. Hem salgının psikolojik etkileri hem de uzaktan eğitim sürecinin yarattığı stres bu süreçte öğretmenler için oldukça yıpratıcı bir hale geliyor. Bu nedenle, eğitim çalışanlarının fiziksel ve ruhsal sağlığının takip edilmesi ve desteklenmesi, stres altındaki öğretmenler için süreç boyunca ve sonrasında destek mekanizmaları oluşturulması, öğretmenlere bu süreçten olumsuz etkilenen öğrencileri belirleyebilmesi ve onlara yardımcı olabilmesi adına destek sağlanması ve bu krizin psikososyal etkileriyle ilgili eğitim verilmesi gibi uygulamaların hayata geçirilmesi gerekiyor17. Dünya Sağlık Örgütü de sağlık personeli, karantina alanlarında çalışan ekipler, müdahale ekipleri gibi çalışanların yanı sıra öğretmenlerin de “psikolojik ilk yardım” konusunda bilgilendirilmesi gerektiğini ifade18.

Okul yöneticilerinin de birlikte çalıştığı öğretmenlere bu zorlu süreçte destek olması gerekiyor. Okul yöneticileri için sunulan bazı öneriler şöyle19:

  1. 1.Öğretmenlerin bu süreçteki ihtiyaçlarına kulak verin.
  2. 2.Öğretmenlerin bu süreçte yaşadığı zorlukları dinleyin, anlamaya ve yardımcı olmaya çalışın.
  3. 3.Bu süreçte okulla ilgili alınacak kararlara öğretmenleri dâhil edin.
  4. 4.Bu süreçte öğretmenlerin uzaktan yürütmesini istediğiniz görevleri gerekçelendirin.

Öğretmenlerin bu dönemde yetkililer ve okul yöneticileri tarafından desteklenmesinin yanı sıra veliler tarafından da destek görmesi oldukça önemli. Öğretmenlerin uzaktan eğitim çalışmalarına yönelik rencide edici, meslek onurunu ve itibarını zedeleyici nitelikte eleştiri ve paylaşımlardan uzak durulması, bu süreçte yaşanan öğrenme kayıplarıyla ilgili tüm sorumluluğun öğretmenlere yüklenmemesi, gelecek sınavlardaki performansları ile ilgili baskı yapılmaması öğretmenlerin üzerindeki stresin azalmasına yardımcı olabilir. Zira bu öğretmenler için önceden planlanmış bir uzaktan eğitim süreci değil; ani gelişen bu duruma uyum sağlamaya çalışan öğretmenlere karşı anlayışlı ve destekleyici olunması gerekiyor. Unutulmamalıdır ki, bu kriz sona erdiğinde, çocuklar tekrar okula dönecek ve sosyal medyada adeta linç edilen öğretmenlerle eğitim öğretime devam edecek. Bu krizle birlikte öğretmenler sınıf ortamından çıkıp, sadece öğrenciyle değil, sanal olarak ebeveynlerle ve bütün aileyle birlikte eğitim öğretime devam edilen bir ortama geçti. Yapılan her türlü eleştirinin, görüntülerin sosyal medya veya çeşitli kanallardan paylaşılmasının öğretmenin ve bazen de çocukların kişisel haklarının ihlali olabileceğinin bilinmesi yanında, öğretmenlik mesleğinin itibarını da zedelediğinin bilinmesi, toplumsal bir mutabakat olarak bu davranışlardan kaçınılması gerekiyor.

Son olarak, öğretmenlerin bunca stresle başa çıkmaya çalıştığı bir dönemde, en azından maddi kaygılarının olmaması öğretmenlerin iyi olma halinin desteklenmesi açısından oldukça önemli. Türkiye bu açıdan oldukça olumlu bir adım atarak süreçten olumsuz etkilenme kaygısı olan ücretli öğretmenler de dâhil olmak üzere kamuda görev yapan öğretmenlerin mağduriyet yaşamayacağını ifade etti ve bu yönde gerekli düzenlemeleri yaptı. Üstelik ek ders ücretlerinin de kesilmemesiyle birlikte öğretmenlerin bu süreçte maddi açıdan strese girmelerinin önüne de geçilmiş oldu.

Öğretmenler için stresle başa çıkma önerileri

Öğretmenler mesleklerinin doğası gereği önceliği öğrencilere vermek ve onlara destek olmak konusunda kendilerini sorumlu hisseder. Ancak bireysel olarak stres altında olan ve kendisi çeşitli psikolojik zorluklar yaşayan bir kişinin başkalarına yardımcı olması mümkün değildir. Bu nedenle hem kendisi hem sevdikleri için kaygılanan, salgın sürecinin ve karantinada kalma durumunun yaşattığı zorluklarla başa çıkmaya çalışan öğretmenlerin öncelikle kendilerini korumaya çalışması gerekir. Bu süreçte uzmanlar tarafından öğretmenlere sunulan bazı önerilere aşağıda yer verilmiştir 20:

  1. 1.Hızlı gerçekleşen bu değişimler karşısında strese girmeniz ve kaygılanmanız oldukça normal. Değişime uyum sağlamak için kendinize zaman verin.
  2. 2.Okulların kapanması sürecinde öğretmenlerden ne beklendiğine dair bir belirsizlik konusu. Bu belirsizlikle başa çıkmak için: (a) kontrolünüz dışında gelişen durumlar için endişelenmeyin, kontrol edebildiğiniz durumlara odaklanın; (b) kendi rutinlerinizi oluşturmaya çalışın ve (c) meslektaşlarınızla iletişimde kalın, birbirinize destek olun.
  3. 3.Eğer bu sürecin olumsuz etkileriyle baş edemediğinizi düşünüyorsanız profesyonel yardım almaktan çekinmeyin.

Tüm insanlar gibi öğretmenler için de bu süreçte öncelik kendilerinin ve diğer insanların fiziksel ve psikolojik sağlığını korumak olmalı. Öğretmenlerin bu süreçte sakin kalması, öğrencileriyle iletişimde olması ve öğrencilerine akademik desteğin yanı sıra psikolojik destek de sağlaması oldukça önemli görülüyor. Öğretmenlerin bu desteği sağlayabilmesi de kendilerinin iyi olma haline ve dışarıdan görecekleri desteğe dayanıyor. Bu nedenle, bu sürecin yönetici, öğretmen, öğrenci, veli ve tüm eğitim paydaşları tarafından işbirliği içinde, özveriyle, anlayışla ve sükûnetle atlatılması sürecin olumsuz etkilerinin en aza indirilebilmesi için kritik önem taşıyor.

Değerlendirme ve öneriler

COVID-19 salgınının okullar ve eğitim üzerindeki etkileri, öğretmenler açısından alışılmış olan her şeye bir ara verilmesini, öğretme ve öğrenmenin geçici bir süre için de olsa tamamıyla yeniden biçimlendirilmesini zorunlu kılmıştır. Öğretmenlerin içinde bulunduğu durum; okulların kapatıldığı bu süreçte hiçbir şekilde öğrencisine ulaşma ve destek olma şartlarına ve imkânına sahip olmayan öğretmenlerden, okulların açık olduğu “normal zamanlar”daki iş yoğunluğundan daha fazla iş yoğunluğuna sahip olan ve daha geniş bir yelpazedeki beklenti ve talepleri bilişim teknolojileri ve uzaktan öğrenme araçları marifetiyle karşılama ile ilgili güçlükler yaşayan öğretmenlere kadar çeşitlilik göstermektedir. “Kriz sonrası hiçbir şey aynı olmayacak” bugünlerin en yaygın kullanılan klişesi olabilir. Şu anda öğretmenlerin içinde bulunduğu durum, karşılaştıkları güçlükler, yaşadıkları kaygılar, öğrencileri desteklemek adına yapmaya çalıştıkları, yapabildikleri ve yapamadıkları kriz öncesi ile aynı değil. Öğretmenler öğrencilerinden fiziksel olarak uzakta ve bir kısmı daha önce hiç kullanmadığı yöntem ve teknolojileri kullanıyor, bir kısmı ise daha önce uzaktan erişim ve öğretme-öğrenme için daha önce kullandığı teknoloji, araç ve yöntemleri daha yoğun olarak kullanıyor. Bu süreç sadece öğretmenler için değil, kullandıkları teknoloji, araç ve yöntemler için de gerçek bir sınama anlamına geliyor. Bu anlamda, uzaktan öğretme-öğrenme teknoloji, araç ve yöntemlerinin gerçekten sadece onlara bağımlı kalınan bir durumda, nerede ne kadar işe yaradığını veya yetersiz kaldığını da test etme imkânı sunuyor. Ayrıca eğitim sistemlerinin teknoloji, araç ve yöntemleri kullanabilme kapasitesinin de test edilmesi anlamına geliyor.

Salgın süreci, öğretmenlere en acımasız eleştirilerin sunulması ile onların değerinin en çok anlaşılması tezatlığını bir araya getirdi. Salgın sürecini geride bırakıldığında hiçbir şeyin aynı olmayacağı doğru olabilir. Bu süreç sonrasıyla ilgili beklenti uzaktan öğretme-öğrenme teknoloji, araç ve yöntemlerinin öğrencinin öğrenmesinin desteklenmesinde daha çok, daha yaygın ve daha etkili kullanılmasıdır. Ayrıca salgın süreci, başta ebeveynler olmak üzere toplumun her kesimi için öğretmenlerin işinin daha iyi anlaşılması, çocuklarla olan bağlarının daha iyi kavranması, onların desteklenmesi ve takdir görmesi açılarından bir dönüm noktası olabilir. Öğretmenler açısından kriz süreci ve sonrasının onlar için nasıl bir anlam ifade edeceği, bu süreçte yaşananların onları mesleki ve kişisel olarak nasıl etkileyeceği büyük ölçüde merkezi yönetim düzeyinde ve kurumsal düzeyde izlenecek politikalara ve alınacak önlemlere bağlı olacaktır.

COVID-19 salgını ve sonrasında öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin desteklenmesi, öğretmenlerin iyi olma halinin ve öğretmenlik mesleğinin itibarının korunması sadece öğretmenler açısından değil, eğitim sistemlerinin geleceği açısından da hayati önem taşımaktadır. Uluslararası bir birlik olan UNESCO Öğretmen Görev Grubu, bu kriz süresince öğretmenlerin korunması, desteklenmesi ve takdir edilmesi için hükümetlere, eğitim yönetimlerine ve liderlere harekete geçme çağrısında bulundu. Salgın döneminde ve sonrasında öğretmenlerin desteklenmesi ve iyi olma halinin güvence altına alınması için sunulan öneriler şu şekilde özetlenebilir 21:

  1. 1.İş güvencesi ve gelir güvencesi sağlanmalıdır. Her ne kadar Türkiye’de kamuda çalışan öğretmenler için iş ve gelir güvencesi sağlanmış olsa da diğer eğitim çalışanları, geçici veya sözleşmeli statüde çalışanlar, çeşitli tedarikçiler açısından süresiz olarak işini ve gelirini kaybetme durumu söz konusu olabilmektedir. Kriz öğretmenlerin işten çıkarılması veya ücretlerini ve diğer özlük haklarını kaybetmeleri için bir gerekçe olamaz. Öğretmenler kadar yardımcı personelin de hakları korunmalıdır. Ayrıca özel öğretim kurumlarında istihdamın ve ücretlerin korunması için üç ay işten çıkarmayı engelleyen mevcut düzenlemenin ötesinde kurumsal ve finansal sürdürülebilirliği sağlayacak tedbirlerin alınması ve kriz dönemine özgü desteklerin sağlanması önem arz etmektedir.
  2. 2.Alınacak tedbirlerde ve sağlanacak desteklerde öğretmenlerin ve öğrencilerin sağlığı, güvenliği ve iyi olma hali öncelik olmalıdır. Kriz ortamında öğrencilere destek olmaya çalışmak ve onların öğrenmesinin sürekliliği için çabalamak öğretmenlere ilave bir stres yüklemektedir. Bu stresle baş etmek için öğretmenlerin de sosyal ve duygusal desteğe ihtiyacı vardır. Öğretmenlerin sosyal ve duygusal açıdan desteklenmesi için programlar ve eylem planları oluşturulmalıdır.
  3. 3.COVID-19 için oluşturulan eğitim tedbirlerine öğretmenler mutlaka dâhil edilmelidir. Okullar açıldığında yaşanacak yeniden uyum ve iyileşme sürecinde öğretmenler baş aktörler olacaktır. Bu nedenle öğretmenlerin planlama ve politika süreçlerine dâhil edilmesi gerekir. Aksi takdirde okullar yeniden açıldığında iyi bir başlangıç yapmak mümkün olmayabilir ve bu durum öğretmenler kadar öğrenciler için de uzun dönemli ve kalıcı kayıpların oluşmasına neden olabilir.
  4. 4.Öğretmenlere yeterli destek ve mesleki gelişim imkânı ve fırsatı sağlanmalıdır. Öğretmenler böyle bir krizi daha önce hiç yaşamadılar ve bu kriz ortamında öğrencilere nasıl destek olacakları, uzaktan-sanal ortamda öğrencilerin öğrenmesi için neler yapabilecekleri konusunda öğrenmeye ihtiyaçları var. Okullar açıldığında uzaktan eğitim faaliyetlerinin etkisini değerlendirme, öğrenme eksiklerini belirleme ve öğrencinin gelişimine ve ihtiyaçlarına uygun bir öğrenme süreci planlama konusunda öğretmenlere destek olunmalıdır. Ayrıca bu süreçte öğretmenlerin ihtiyaç duyacağı ilave içerik ve materyal desteğinin de sağlanması gerekir.
  5. 5.Eşitlik ve kapsayıcılık eğitim tedbirlerinin odağına alınmalıdır. Kırsal kesimde ve dezavantajlı bölgelerde yer alan okulların, engelli ve dezavantajlı öğrencilerin süreç boyunca ve sonrasında daha fazla desteğe ihtiyacı olacaktır. Buralardaki çocukları ihmal etmemek için kırsal kesimde ve dezavantajlı bölgelerdeki okullarda görev yapan öğretmenlere daha fazla esneklik verilmeli ve daha fazla destek sağlanmalıdır.

Unutulmamalıdır ki, COVID-19 salgını sürecinde ve sonrasında, okullar açıldığında kurumlar ve yöneticileri de öğretmenlerine sağladıkları destek ve kriz döneminde ortaya koydukları liderlik performansı bakımından bir sınav vermiş olacaklar. Öğretmenlerine ve eğitim çalışanlarına ne kadar destek oldukları, zor zamanların yükünü ne ölçüde paylaştıkları, bugüne kadar dile getirilen her türlü paydaşlık, kurumsallık ve bir aile olma gibi modern zaman yönetişim söylemlerinin de bir sınaması olacaktır. Kurumlar ve işletmeler açısından bu durumu, Dünya Ekonomik Forumu “COVID-19 Salgını Paydaş Kapitalizminin Turnusol Testidir” başlığıyla ifade etmektedir22. Bu bağlamda merkezi yönetimler ile resmî veya özel kurumlar açısından öğretmenlere ve diğer eğitim çalışanlarına destek olunması, iş ve özlük haklarının güvence altına alınması, krizin ortaya çıkardığı ihtiyaçların acil durum ihtiyacı olarak görülerek karşılanması, liderlik testi olduğu kadar eğitimin geleceği açısından da belirleyici bir etkiye sahip olacaktır.

 

Dipnotlar:

  1. 1.UNESCO. (2020). COVID-19 educational disruption andhttps://en.unesco.org/covid19/educationresponse adresinden 17 Nisan 2020 tarihinde erişildi. 
  2. 2.The International Task Force on Teachers for Education 2030. (2020). Response to the COVID-19 outbreak – Call for action onhttp://www.teachersforefa.unesco.org/v2/index.php/en/ressources/file/470-response-to-the-covid-19-outbreak-call-for-action-on-teachers adresinden erişildi. 
  3. 3.Vegas, E. (2020, 14 Nisan). School closures, government responses, and learning inequality around the world during COVID-https://www.brookings.edu/research/school-closures-government-responses-and-learning-inequality-around-the-world-during-covid-19/ adresinden erişildi. 
  4. 4.The International Task Force on Teachers for Education 2030. (2020). A.G.
  5. 5.OECD. (2020). A framework to guide an education response to the COVID-19 Pandemic ofhttps://read.oecd-ilibrary.org/view/?ref=126_126988-t63lxosohs&;;title=A-framework-to-guide-an-education-response-to-the-Covid-19-Pandemic-of-2020 adresinden erişildi. 
  6. 6.World Bank. (2020). How countries are using edtech (including online learning, radio, television, texting) to support access to remote learning during the COVID-19https://www.worldbank.org/en/topic/edutech/brief/how-countries-are-using-edtech-to-support-remote-learning-during-the-covid-19-pandemic adresinden 14 Nisan 2020 tarihinde erişildi. 
  7. 7.MEB. (2020, 9 Nisan). Öğretmenler için de “uzaktan eğitim” başladı. http://www.meb.gov.tr/ogretmenler-icin-de-uzaktan-egitim-basladi/haber/20667/tr adresinden eriş
  8. 8.Turner, C., Adame, D. ve Nadworny, E. (2020, 12 Nisan). Teaching without schools: Grief, then a ‘Free-For-All’. https://www.kqed.org/mindshift/55710/teaching-without-schools-grief-then-a-free-for-all adresinden eriş
  9. 9.Hamilton, L. S., Pane, J. F. ve Steiner, E. D. (2020, 2 Nisan). Online doesn’t have to meanhttps://www.rand.org/blog/2020/04/online-doesnt-have-to-mean-impersonal.html adresinden erişildi. 
  10. 10.World Economic Forum. (2020, 9 Nisan). Lockdown is the world’s biggest psychological experiment – and we will pay thehttps://www.weforum.org/agenda/2020/04/this-is-the-psychological-side-of-the-covid-19-pandemic-that-were-ignoring/ adresinden erişildi. 
  11. 11.UNESCO. (2020, 16 Nisan). UNESCO Futures of Education Commission urges planning ahead against increased inequalities in the aftermath of the Covid-https://en.unesco.org/news/unesco-futures-education-commission-urges-planning-ahead-against-increased-inequalities adresinden erişildi. 
  12. 12.ILO. (2020). ILO Monitor 2nd edition: COVID-19 and the world ofhttps://www.ilo.org/wcmsp5/groups/public/—dgreports/—dcomm/documents/briefingnote/wcms_740877.pdf adresinden erişildi. 
  13. 13.Bench, A. (2020, Mart 29). Alberta government redirects school funding into COVID-19 response; NDP calls move ‘unconscionable’. https://globalnews.ca/news/6746803/alberta-school-funding-redirected-covid-19/ adresinden eriş
  14. 14.MEB. (2020, 1 Nisan). Ücretli öğretmenlere ve usta öğreticilere ders ücreti ödemesi sühttp://www.meb.gov.tr/ucretli-ogretmenlere-ve-usta-ogreticilere-ders-ucreti-odemesi-surecek/haber/20624/tr adresinden erişildi. 
  15. 15.Millî Eğitim Bakanlığı Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Karar (Karar Sayısı: 2347). T.C. Resmî Gazete, Sayı 31088 (2020). https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/04/20200403-7.pdf 
  16. 16.OECD. (2020). A.G.
  17. 17.UNESCO. (2020). Provide continuous support to teachers, learners, and theirhttp://www.iiep.unesco.org/en/provide-continuous-support-teachers-learners-and-their-families-13375 adresinden erişildi. 
  18. 18.World Health Organization. (2020). Mental health and psychosocial considerations during the COVID-19https://www.who.int/docs/default-source/coronaviruse/mental-health-considerations.pdf adresinden erişildi. 
  19. 19.Collie, R. Ve Martin, A. (2020, 7 Nisan). Teacher wellbeing during COVID-https://www.teachermagazine.com.au/articles/teacher-wellbeing-during-covid-19 adresinden erişildi. 
  20. 20.Grevatt, A. C. (2020, 20 Mart). Guidance for teachers on how to handle coronavirushttps://www.ase.org.uk/news/guidance-teachers-how-handle-coronavirus-anxiety adresinden erişildi. 
  21. 21.The International Task Force on Teachers for Education 2030. (2020). A.G.
  22. 22.Schwab, K. (2020, 25 Mart). COVID-19 is a litmus test for stakeholder capitalism. World Economichttps://www.weforum.org/agenda/2020/03/covid-19-is-a-litmus-test-for-stakeholder-capitalism/ adresinden erişildi. 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.