banner

Dijital dünyada okul rehberliği




‘Hey dostum bakar mısın? Facebook’umu bulamıyorum’ cümlesi ne kadar garip geliyor. Oysa ki yakın zamanda benzer cümleleri hepimiz duyuyoruz çocuklarımızdan. Peki bunun nedeni korkuyor olmamız değil mi? Ben korkmam dediğinizi duyuyor gibiyim ama gerçeklerden kaçmayın. Çocuğunuzu bahçeye çıkarmaya korkup, Facebook Cumhuriyetinin bir kölesi yapıyorsunuz aslında.  Herhalde top oynarken dizleri çizilmesin diye dizüstü bilgisayar alıyorsunuz. Ama içiniz rahat olsun onlar gitgide güçleniyor. Mart 2013 itibariye Türkiye’de 32.438.200 Facebook kölesi var.  Tüm dünyada bu iş böyle maalesef.

‘Hey dostum beni takip et’ cümlesi aslında arkadaşım ol, beni sev demek olamaz mı sizce de? Twitter’da takipçileri artan çocukların ve hatta bizlerin bile eli boş olsa da, hediye almış gibi hissetmesi çok garip. Ama doğru, saklambaç oynarken kulakları üşümesin diye alıyoruz o son model  cep telefonlarını.

Tabi bu şekilde yazarak internet karşıtı bir adam olmak değil derdim. Hayat sadece teknoloji alanında gelişmiyor. Sanat, spor, felsefe ve bilim her şey değişiyor. Teknoloji hayatımıza hissettirmeden sokulup patron olurken, diğerleri ise bizim ilgimize muhtaç bir halde yeniliklerinin keşfedilmesini  bekliyor.

Okullarımızda rehberlik birimlerimiz var. Nedir bu birimin işi? Öğüt vermek, korumak, sıkıntıdan kurtarıp tavsiyede bulunmak mı? Artık zaman değişti. İşler daha basit yaklaşmaktan geçiyor. Düşünsenize bir parmağı ile kontrol ediyor bu çocuklar, gençler her şeyi. Her nesil eğer süzgecini doğru ayarlayıp tecrübeyi net alırsa bir önceki nesilden çok daha akıllı olur. İşte buradaki tecrübe kaynağı önce aile sonra ise vaktinin çoğunu geçirdiği ikinci evi okuldaki öğreticileridir. Gerçek rehberlik öğrencinin kendini tanıması, doğru ifade edebilmesi, sağlıklı iletişim kurup kararlarını düzgün verebilmesi gibi kişisel gelişim sürecine yardım desteğidir.  Peki bu büyük, vaz geçilemez dijital çağın getirdiklerine okul rehberliği hazır mı? Tabi ki tartışılacak ancak tek başına bu iş dönmez ey dost. Eğer çocuklarımızın kendi hayatlarını kendilerinin yönlendirmesi ve çıkan her türlü sonuçtan sorumlu olmalarını öğretmek istiyorsak, ek destekler lazım drama gibi, sanatsal ve sportif faaliyetler gibi. Çünkü zeka başarıda bir belirleyici olmasına rağmen yeterli değildir. Muhakkak ki ön düzenleme yetisi başarıya giden yolda zeka ile kol kola girip baş rolü ele geçirir. Böylece hayat denen filmimizde baş rolü asla vermeyiz. Ön düzenleme denilen bu mucize ise bir iş başarmak için amaç belirleme, amacı gerçekleştirmek için strateji geliştirme ve çıkan kazanımları görebilmektir. Aslında bu mucizevi ön düzenleme diğer bir deyişle zekayı gün ile geliştirebilmektir. Demek ki neymiş, günü kurtaran film kahramanı değil, filmi yaşatan her günün kahramanı olmakmış olay.

Neticede bu süreç için teknolojiyi takip edip rehberlik edecek olanlarında süreci yakalaması kesinlikle gereklidir. Ancak her şeyden önemlisi bir elin nesi var, iki elin sesi var diyerek okul rehberliği ile başta drama olmak üzere ek dalları önemsemek ve uygulamaya almak şart canadianviagras.net.

Gürkan TAVUKÇUOĞLU

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.