Logo

İyi bir okulöncesi eğitim için dikkat edilmesi gerekenler

Kategori: EĞİTİM VE REHBERLİK MAKALELERİ
Salı, 13 May 2014 08:14 tarihinde oluşturuldu



Yaşadığımız çağ, bilginin geçmişe göre daha hızlı değiştiği, bilgiye ulaşımın gidererek kolaylaştığı , ancak farklı kanallardan gelen bilgilerin karar vermeyi zorlaştırdığı çağlardan biridir. Bu hızlı gidiş yetiştirdiğimiz çocuk ve gençlerden belirli yeterlilikleri de talep etmektedir. İstenen bu yeterliliklere sahip olmayan bireylerin sağlıklı ve başarılı bir yaşam sürdürmeleri de mümkün görünmemektedir. Kendi davranışlarını kontrol edebilen, kendi istek ve arzuları ile başkalarınınkiler arasında ilişki kurabilen, davranışlarının sonucuna katlanabilen, hak ve sorumluluk bilincine sahip, girişimci demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak benimseyen bireyler yetiştirilmesini talep eden bir dünyada yaşıyoruz. Her ülke yurttaşlarını yetiştirirken az ya da çok bu özellikleri kazandırma konusunda çaba sarf etmektedir.

Yeni doğan bir çocuk, anne babasından aldığı kalıtımsal özelliklerle belirli bir potansiyele sahiptir. Bunun yanında dış uyaranlara da son derece açık, duyarlı bir canlıdır. Bu açıdan, bir bebek dünyaya getiren bir anne için bebeği ilk günden itibaren tanımaya çalışmak, ona büyümesi ve gelişmesi için uygun desteği vermek önemli olmanın ötesinde zorunluluktur. Daha ilk günlerden itibaren aldığı uyaranlar, ondaki bu potansiyel özelliklerin olumlu yönde gelişmesine yardımcı olabileceği gibi, tam tersine olumsuz, ters yönde bir gelişmeye de neden olabilir. Bu açıdan ilk yaşam ortamı ve bu ortamda aldığı etkiler çocuğun gelecekte nasıl biri olacağını belirleme konusunda son derece etkilidir. Çocuğun kendini tanıması ve kendi yeterliliklerinin ve geliştirilmesi gereken yönlerinin farkına varması da büyük ölçüde bu dönemde gerçekleşir. Bu dönem aynı zamanda diğer insanlar ve toplumsal kurallarla ilk karşılaşmanın gerçekleştiği sosyalleşme dönemidir. Çocuk daha sonraki yaşamında kullanacağı, temel alışkanlıkları, tutum ve davranışları da bu dönemde kazanır. Bu nedenle okulöncesi eğitim, çağdaş toplumun ihtiyacı olan; duygu ve düşüncelerini özgürce ifade edebilen, araştırmacı, meraklı, girişimci, karşılaştığı problemlere çözümler ve alternatifler üretebilen, kendi kendine karar verebilen, kendi haklarına ve başkalarının haklarına saygılı, sahip olduğu potansiyeli maksimum düzeyde kullanabilen, yeteneklerini en iyi şekilde kullanabilen, kendi kendini denetleyebilen bireyler yetiştirebilmelidir.

Yapılan araştırmalar ve incelemeler gösteriyor ki sağlıklı bir hamilelik çocuğun sağlıklı bir bebek olarak dünyaya gelmesinde ne kadar önemliyse, sağlıklı bir ilk beş yıl yaşantısı da yaşamın daha sonraki dönemlerine temel olmak açısından o kadar önemlidir. Bu dönem, büyümenin en hızlı olduğu (özellikle ilk bir yıl) öğrenme kapasitesi ve isteğinin en yoğun olduğu dönem olarak belirlenmektedir. Öyleyse bu dönemde büyümeye etki yapan beslenme, sağlıklı bakım, sevgi ve şefkat dolu bir aile ortamı ile çocuğun doğal merakını destekleyecek bir sosyal ve fizik çevrenin varlığı tartışılamaz.

Çocuk doğumu izleyen ilk günlerden itibaren, kendi bedeni kadar, kendisi dışındaki dünya, başka insanlar ve nesnelerle de ilgilidir. Bu ilgi beslendikçe, yeni öğrenmeler gerçekleşir. Yeni öğrenmeler ise daha çok öğrenme isteği yaratır. Bu durum, beyine ait fonksiyonların gelişimini de yakından etkiler.

Okul öncesi eğitim, çocuğun doğumundan ilkokula başlayıncaya kadar olan tüm yaşantılarını içeren bir eğitim sürecidir. Bu dönem eğitiminde en etkili kurum aile olmakla birlikte yakın çevre, okul öncesi eğitim kurumları, kitle iletişim araçları da ailenin eğitim çabalarına destek olabilirler. Anne-babanın çok erkenden çocuğun eğitiminde yer alması hem kendi çocuğuna olumlu yönden bakabilmesini hem kendine daha çok güvenmesini, hem de toplumun çocuğa ve çocuğun eğitimine bakış açısının değişmesini sağlar.

Çocuğun sahip olduğu potansiyeli maksimum düzeyde kullanabilmesi için çocuğa planlı yaşantılar ile geleceğinde daha sağlıklı ve mutlu bir kişilik kazandıracak, toplumun ihtiyaçlarını karşılamada gerekli nitelikli insanın temelini oluşturacak okul öncesi eğitimin önemi büyüktür.

İyi bir okulöncesi eğitim için dikkat edilmesi gerekenler

İyi bir okulöncesi eğitim için dikkat edilmesi gereken birçok husus vardır. Bunlardan bazılarını aşağıdaki gibi özetleyebiliriz:

-Eğitimde çocuğun ve ailenin etkin katılımını sağlamak,

- Çocuğa verilen eğitimin onun gereksinimlerine uygun olmasına özen göstermek,

-Demokratik eğitim anlayışının var olduğu bir eğitim ortamı sunmak,

-Eğitimde çocuğun bildiklerinden başlamak ve çocukların deneyerek öğrenmesine olanak sağlamak,

-Oyunu, çocuklar için en uygun öğrenme yöntemi olarak kabul etmek,

-Eğitimde çocuğun, kendine saygı ve güven duyması için gerekli olan uygun öğretmen tutumunu sergilemek,

-Çocuğa öz denetim kazandırmayı hedeflemek,

-Grup kurallarını hep birlikte oluşturmak,

-Sevgi, saygı, işbirliği, sorumluluk, hoşgörü, yardımlaşma, dayanışma ve paylaşma davranışlarını özendirmek,

-Çocuğun çevresindeki çocuk ve yetişkinlerle olumlu ilişkiler kurmasını teşvik etmek,

-Uygulanan programlarda çocukların ihtiyaçlarına göre esneklik yaratmak,

-Programları hazırlarken çocukların ilgi ve gereksinimlerinin yanı sıra okulun, ailelerin ve içinde bulunulan çevrenin özelliklerini dikkate almak,

-Çocukların Türkçeyi doğru ve güzel konuşmalarına gereken önemi vermek.

Erken dönemdeki desteklerin, ilerideki yıllardaki eğitimin maliyetini de büyük ölçüde azaltacağı, fırsat eşitliğini sağlamak, mutlu ve sağlıklı bireyleri yetiştirmede başarıyı arttıracağı gerçeği göz önüne alınırsa, okulöncesi eğitimden tüm çocukların yararlandırılmasının ne kadar önemli olduğu daha iyi anlaşılabilir. Okulöncesi dönemde verilen eğitim; çocukların gerçek yaşamı daha erken dönemde fark etmelerine, gerçek yaşama daha kolay uyum sağlamalarına, yaşamda daha başarılı olmalarına da yardımcı olacaktır. Okulöncesi eğitim kurumuna giden çocuk, bir grup ortamı içinde davranmaya ve çalışmaya alıştığı için ilkokula da bir ölçüde hazırlanmış olur.

Okul öncesi dönemde öğretmen, çocuğun ailesinden sonra değer verdiği en önemli kişidir. Öğretmenin çocuk okula ilk geldiği andan itibaren çocuğu tanımaya başlaması, sınıfındaki her çocuğun tüm alanlarda gelişimini sağlayabilmek için program ve etkinlikleri çok yönlü olarak planlaması, sınıfta olumlu bir iklim yaratmak için çaba sarf etmesi, aile ile olumlu ilişkiler kurması ve eğitim süreci boyunca ailelerle çeşitli konularda işbirliği yapması son derece önemlidir.

Ailelerin de eğitimin devamlılığı açısından, okulda yapılanları yakından izlemeleri, öğretmenle çok yakın iş birliği içinde olmaları, olası eğitim hatalarını tekrarlamamak adına öğretmenden bilgi almaları son derece önemlidir. Olabildiği kadar okul ile ev arasındaki eğitim tutum ve davranış farklarını ortadan kaldırmak veya en aza indirmek için çaba sarf etmeleri gereklidir.

Prof. Dr. Ayla Oktay

Maltepe Üniversitesi

Eğitim Fakültesi

İlköğretim Bölüm Başkanı

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.