banner

Öğretmenler yeni eğitim-öğretim yılına nasıl hazırlanmalı?




Öğretmenlerin 2014-2015 eğitim-öğretim yılına yönelik hazırlıkları

2014-2015 eğitim-öğretim yılı 15 Eylül’de başlayacak olmasına rağmen, bu süre eğitim paydaşları için ön hazırlıklar açısından önlere çekilmektedir. Paydaşlardan eğitimin bel kemiğini oluşturan öğretmenler, eğitim-öğretim çalışmalarına hem bireysel hem zümreleriyle hem de yöneticileriyle eşgüdüm içinde hazırlanmaktadırlar. Bu süreç, her ne kadar Milli Eğitim Bakanlığı’nın çalışma takvimi ile resmi olarak düzenlense de (örneğin seminer dönemleri), öğretmenlerin informal olarak bireysel çabaları da ciddi bir çalışma ve motivasyonu gerektirmektedir. Eğitim sisteminin başarısının sağlanmasında ve bu başarının sürdürülebilirliğinde doğrudan etkileri bulunan öğretmenlerin, yeni eğitim-öğretim yılına hazırlık çalışmalarını öğretmenlerin rol-model olmaları, öğretmenlerin görev ve sorumlulukları, öğretmenlerin hakları boyutlarında ele alınabilmektedir. Bu boyutlara ilişkin çalışmaların (öğretmenin ihtiyaç duyması halinde yeterli ve etkili desteklerle) işlevsel hale getirilmesi eğitim-öğretim sürecinin kalitesini arttırma açısından önemlidir.

Öğretmenlerin Rol ve Model Olmalarına Yönelik Hazırlıkları

Öğretmenlik, her ne kadar öğrencilere eğitsel bağlamda rehberlik etmeye odaklansa da, bireylerin kişisel gelişimlerinde de doğrudan etkileri olan bir meslektir. Okul öncesi eğitimden tutun da, lisansüstü eğitime kadar eğitimin her aşamasında, eğiticiler öğrenenler karşısında taklit edilen, model alınan, örnek görülen bir role sahiptirler. Dolayısıyla, öğretmenler öğrencilerine resmi programda yazılı olmayan ama ciddi düzeyde etkisi olan sosyal, kültürel, ahlaki düşünce ve davranış kalıpları aşılamaktadırlar. Bilindiği gibi örtük öğrenme, dolayısıyla da örtük program resmi program kadar, hatta bazı durumlarda daha fazlasıyla öğrenenler üzerinde etkilerde bulunmaktadır. Örtük programın en önemli gücü, doğal süreçlere dayalı olmasından gelmektedir. Dolayısıyla, öğretmenler, tüm doğallıklarını kapsayan mesleki ve özel yaşantılarında dahi düşünce ve davranış yaklaşımlarının örnek alındığı bilinci ile davranmalıdırlar. Bu durumda, “öğretmenin hazırlık çalışmaları neler olacaktır?” sorusu önem kazanmaktadır. Öğretmenler görev yaptığı eğitim kurumunun bulunduğu çevrenin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel arka planları dahilinde öğrencilerin olumsuz davranış kalıplarını kazanmalarını önleme ve kazanılmış olanlara ket vurma çerçevesinde sosyal zamanını etkili şekilde planlamalıdır. Bu bağlamda öğretmenin davranışlarının kişiliğini yansıttığı ve öğrenciler karşısında tutarsızlık sergilememesi gerektiği vurgulanmalıdır. Öğretmen, kişisel gelişimini sağlayacak ilgisi doğrultusunda etkinliklere katılması, ilgi alanında kitaplar okuması, sporla ilgilenmesi, çevreyle ilgili etkili ve olumlu diyaloglar kurması, işbirliği içinde katılımcı olması gibi davranışlar sergilemelidir. Dolayısıyla, eğitim-öğretim döneminden öncü olmasının yanında, bu tarz davranışları bir yaşam biçimi haline getirerek süreklilik kazandırmalı ve bu yaklaşım bir hazırlık aşamasından çok bir ısınma aşaması şeklinde ele alınmalıdır. Yani öğretmenler, bir model olarak informal açıdan neler yaptıklarını gözden geçirip, neler yapabileceklerini planlamalıdırlar. Öğretmen bulunduğu çevrenin, mevcut çağa uyumunda etkili bir aktör olduğunu unutmamalıdır.

Öğretmenlerin Mesleki Görev ve Sorumluluklarına Yönelik Hazırlıkları

Doç. Dr. Çavuş ŞAHİN Öğretmenler hangi kademede eğitim veriyorlarsa, o kademeye ilişkin pedagojik yeterliliklerini yenileme durumundadırlar. Öğrencinin yaşı, cinsiyeti, çevre özellikleri gibi değişkenler eğitim niteliğini etkilediğinden dolayı; olası öğrenci ve çevre farklılıkları, çeşitlilikleri dikkate alınarak eğitim-öğretim uygulamaları planlanmalıdır. Bu doğrultuda, hangi öğrenme kuramlarının, hangi öğretim ilke ve yöntemlerinin nasıl, ne zaman ve hangi öğrenci grubuna uygulanması gerektiğine ilişkin kendi eğitim çevresine yönelik uyarlamalar yapılmalıdır.

Öğretmenler, pedagojik yeterliliklerin yanı sıra alanı ile ilgili bilgileri, içerikleri ve örnekleri güncellemeli, öğrenenin ilgilerine hitap edebilecek bir yapı kazandırmaya çalışmalıdırlar. Bunun için mevcut materyallerini gözden geçirerek, güncellemelidirler. Dersin işleneceği sınıfın eğitim-öğretim yeterliliklerine uygunluğunu denetlemeli, eksiklikleri belirleyerek okul yönetimi ile birlikte tamamlamaya çalışmalıdırlar. Alanına ilişkin en etkili öğretim ilke ve yöntemleri kullanması eğitimin niteliğini arttıracağından, sınıf düzenini bu öğretim ve öğrenme yaklaşımlarına uygun olabilecek şekilde olmasını sağlamalı ya da sınıf düzeninin değiştirilebilmeye uygun esnek bir yapıya sahip olması yönünde çaba harcamalıdırlar. Sınıftaki görseller ve materyallerinin dersin ve öğrenenlerin özelliklerine uygunluğunu denetlemeli ve düzenlemelidirler. Bu çalışmaların yanında, öğretmenler sınıf yönetiminde demokratik bir iklim oluşturulması için temel gereksinimler üzerinde çalışmalar yapmalıdırlar. Örneğin, bu konuda öğrencilerin kendilerini özgürce ifade edebilecekleri sınıf bültenleri planlanabilir.

Okul-aile işbirliği eğitim sürecinin önemli paydaşlarından birisidir. Öğretmenler, okul-aile işbirliği çerçevesinde alabileceği ve verebileceği katkılar üzerinde çalışmalar gerçekleştirmelidir. İşbirliğinin daha işlevsel olarak gerçekleşebilmesi için hangi mekanizmaların (iletişim, görev paylaşımı vb.) nasıl işlemesi gerektiğine ilişkin araştırmalar yapmalı, önceki yılların tecrübelerinden de faydalanarak olumsuzlukların önüne geçmelidir. Ayrıca veli toplantılarına ilişkin etkili olabilecek iletişim ortamları üzerinde çalışmalar yapmalıdırlar. Yönetmeliklerin izin verdiği çerçevede medya araçlarından nasıl ve ne düzeyde faydalanabileceği üzerinde çalışmalar gerçekleştirmelidirler.

Öğretmenlerin ifade edilen bu görev ve sorumluluklarına zümre toplantıları, planlar gibi standartlaşmış çalışmalar da dahil olmaktadır. Her öğretmen, içine; iş takvimini, zümre toplantısında hazırlanan yıllık çalışma programını, zümre tutanaklarını, derslerine ait yıllık plânlarını, ders plânlarını, haftalık ders programını, not çizelgelerini, gerekli mevzuatı, yardımcı materyal ve dokümanlarını koyacağı Öğretim İşleri Dosyası oluşturmalıdır. Öğretmenler eğitim-öğretim yılı başında seminer çalışmalarına katılmaktadırlar. Seminer çalışmalarında mesleki kazanımlar sağlanmaya çalışılmaktadır. Bu çalışmalar şu şekilde özetlenebilmektedir:

1.            Yönetici ve öğretmenlerin; genel kültür, özel alan ve pedagojik formasyon konularında, bilgilerini arttırıcı faaliyetler,

2.            Yeni beceriler kazandırmaya, eğitim ve öğretimde karşılaşılan problemlere çözüm yolları bulmaya, öğrencinin ve çevrenin ihtiyaçlarına göre plan ve programlar hazırlamaya yönelik faaliyetler,

3.            Öğretim programları, mevzuat ve uygulamalarla ilgili inceleme ve değerlendirme,

4.            Öğretmenler Kurulu, zümre öğretmenler kurulu toplantılarıyla ilgili iş ve işlemler,

5.            Eğitim ve öğretim yılı değerlendirmesiyle yeni öğretim yılında uygulanacak yıllık çalışma programı, iş takvimi ve iş bölümüyle ilgili hazırlıklar.

Ayrıca, öğretmenler, öğretim yılı başında verilen, ‘Eğitime Hazırlık Ödeneği’ni derslerinin en son, en yeni, en güncel programlarını ve ders araçlarını temin etmek amacıyla kullanmak zorunda olduklarından, bu konuda iyi bir planlama yapma durumundadırlar.

Öğretmenlerin Kendi Haklarına Yönelik Hazırlıkları

Öğretmenler resmi ve informal görev ve sorumluluklarının yanında, kendi hedefleri doğrultusunda da hazırlıklarını gerçekleştirmelidirler. Öznenin ihtiyaçlarının karşılanmadığı sistemlerde entropinin görülme olasılığı çok fazladır. Dolayısıyla, öğretmenler kendi gelişimleri için ya da arzuları doğrultusunda gerçekleştirmek istedikleri lisansüstü eğitim, proje çalışması, yurt dışı eğitim ziyareti, farklı kurslara katılım gibi aktiviteler için de planlamalarını ve çalışmalarını aksatmamaları gerekmektedir. Bunlar için en önemli hazırlık, çalışma takviminde yer ayırabilmektir. Öğretmenler, planlamalarına bunları dahil etmelidirler.

Yukarıda özetlenmeye çalışılan faaliyet dikkate alındığında, öğretmenlerin kompleks ve kapsamlı bir eğitim-öğretim ön hazırlık çalışması olduğu görülmektedir. Eğitimin niteliğine ve geleceğine yön verecek öğretmenlerin, bu hazırlık aşamalarında mekanik bir ortamdan çok, etkili bir iletişimin hakim olduğu, bürokrasinin sorun olmaktan çok çözüm olduğu, ast-üst ilişkisinin sadece yönetim mekanizmasının işlemesinde kullanıldığı organik bir ortama ihtiyaç duyulmaktadır. Dolayısıyla tüm eğitim paydaşlarının işbirliği içinde olduğu, empatinin nüfuz ettiği bir örgüt ikliminde öğretmenlerin özgür çalışma ortamlarında eğitim-öğretim faaliyetlerini gerçekleştirmeleri beklenmektedir.

Doç. Dr. Çavuş ŞAHİN

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.