Logo

Basketbol boy uzatıyorsa, matematik de akıl uzatır mı?

Kategori: EĞİTİM VE REHBERLİK MAKALELERİ
Çarşamba, 24 Aralık 2014 12:28 tarihinde oluşturuldu



Doğru ve tam öğrenmeyi hedefleyen etkili bir matematik öğretimi, öğrencide problem çözme, akıl yürütme yeteneklerinin, analitik düşünme, uzamsal ilişkiler kurabilme ve stratejiler oluşturma becerilerinin, özetle matematik yeteneklerinin gelişmesinde yardımcı olacaktır.

Gelişen matematik yeteneği, insan zihnini geliştirir. Kişiye yapıcı ve eleştirme anlayışı ve objektiflik kazandırır. Sağlam bir yargı (muhakeme) gücü geliştirir. Doğru hüküm verme ve akıl yürütmeyi öğretir. Başkalarının bir konuya, bir olaya bakışını kendi görüşleriyle karşılaştırarak en doğru olanı bulmayı yöneltir. Kimsenin görüşüne bağlı kalmadan bağımsız düşünebilme seviyesine ulaştırır. Yeni düşüncelerin ortaya çıkmasını sebep olur. Açık fikirli olabilme, bir değere, yargıya ve sonuca ulaşmakta aceleci olmama, sonuca ulaşmak için gerekli olan lehte bilgileri sezgi gücü ile hissedebilme konularında üstün bilgi ve becerilere sahip olma yeteneklerini sağlar .

Matematiğin zekâ gelişimi üzerine etkileri bu kadar çeşitlilik gösterirken, öğrencideki matematik yeteneğinin gelişimi için de bir takım yöntem ve tekniklere ihtiyaç duyulacaktır. Nasıl basketbol veya voleybol gibi ruhsal ve bedensel disiplinin mutlak olduğu spor dallarında sıkı bir antrenman programına ihtiyaç duyuluyorsa, matematik gelişiminde de benzer bir zihinsel antrenman programına ihtiyaç duyulması kaçınılmazdır.

Yapılan bir araştırmada, Konya G.S. İ.M. Kış Okulları basketbol branşında yer alan, yaş ortalamaları 10,33 ± 1,09 olan 24 sporcu denek olarak ve Konya Yavuz Selim İÖO’ da okuyan yaş ortalamaları 10,72 ± 0,76 olan sedanter 22 öğrenci kontrol grubu olarak seçilmiştir. Araştırma bulgularına göre; kış spor okullarında basketbol sporuyla uğraşan ve spor yapmayan 7-12 yaşları arasındaki erkek çocuklarından altı hafta arayla alınan boy uzunluğu ortalamaları, vücut ağırlığı ortalamaları ve sporla uğraşmayan çocukların vücut yağ yüzdesi ortalamalarında anlamlı artış görülürken, basketbol oynayan çocukların vücut yağ yüzdesi ortalamalarında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık görülmemiştir.  Bu ve benzer bilimsel çalışmalar bizlere her ne kadar genetik faktörlerin baskın olduğu bir alan olsa da, basketbol oynama ile boy uzaması arasında olumlu bir bağın var olduğunu göstermektedir.

Özellikle matematik gibi bol tekrar ve egzersiz yapmayı gerektiren derslerde öğrenilen yeni bir bilginin kalıcı hafızaya yerleşmesi kolay olmayacaktır. Bunun için birçok yöntem ve teknik bulunmaktadır. Örneğin bir basketbol oyuncusunun maç esnasında topu çembere düzgün fırlatabilmesi için düzenli olarak kaslarını geliştirmesi ve antrenman yapması gerekiyorsa, yeni öğrenilen bilgilerin kalıcı hafızaya yerleşebilmesi için de beyinin doğru yöntem ve tekniklerle desteklenmesi gerekmektedir. Genetik faktörlerin baskın olduğu boy uzaması konusunda basketbol nasıl olumlu bir etki yapıyorsa, zekâ gelişimi konusunda da matematik aynı etkiyi fazlasıyla yapacaktır.

Gardner, zekânın biyolojik ve psikolojik bir potansiyel olduğunu ve bu potansiyelin kişiyi etkileyen deneyim, kültür ve motivasyon unsurlarının bir sonucu olarak az ya da çok oranda gerçekliğe dönüşebildiği görüşünü savunmaktadır.

Zekânın geliştirilmesi konusunda yapılan araştırmalardan birisi de yakın dönemde U.C. Berkeley Üniversitesinde bir grup bilim adamı tarafından yapılmıştır. Bilim adamlarının yapmış olduğu araştırmada; 7-10 yaşları arasındaki bir grup çocukla 8 hafta süresince, haftada iki kez akıl oyunları çalışması yapmıştır. Çalışmalar sonunda çocukların IQ seviyelerinde ortalama 10 puanlık artış yaşandığını ortaya çıkmıştır. Zekâ ve akıl oyunları çalışmalarının çocukların zekâ seviyelerinde artışa sebep olduğuna dair benzer araştırmaların da mevcut olduğu bilinmektedir. Araştırmalar sonunda ortaya çıkan sonuç normal zekâ seviyesindeki bir çocuğun parlak zekâ, parlak zekâ seviyesindeki bir çocuğun ise üstün zekâ seviyesine çıkabilmesine olanak olabileceğini göstermektedir

İnsan beyni bilginin beyindeki yolcuğunu nöronlar arasındaki sinaptik bağlantı denilen köprüler ve aralarındaki elektriksel sinyaller yardımıyla olmaktadır. Yeni bilgilerin önceki bilgilerle birleştirilmesi, daha önce edindiğimiz bilgilerin geri çağrılması bu ağ sayesinde gerçekleşmektedir. Beyindeki sinaptik bağlantılar ne kadar sık kullanılırsa o kadar çok kuvvetlenmektedir. Bu bağların sayısını arttırmak ve güçlendirme insanın elinde olan bir durumdur. Öğrenci bunun içindir ki sık tekrar ve pekiştirme çalışmaları yapmalıdır. Bu bağların güçlenmesi öğrencide ülkeler arası seyahatleri otomobil yerine uçakla yapılması kadar bir fark yaratacak, ilgili derslerde akademik başarılar sergilemesi de tesadüf olmayacaktır.

Öğrencinin yeni öğrendiği konuya ilgisi zayıfsa, konular yeterince eğlenceli gelmiyorsa, merak ortamı yaratılmamışsa beyin de tam olarak uyarılmamış demektir. Fakat konuya olan ilgi fazla, dersler eğlenceli, öğrencide merak uyandırılmış ve tam öğrenme gerçekleşmiş ise beynimiz bilgiyi kalıcı olarak kaydetmesi kaçınılmaz olacaktır.

Sonuç olarak, matematik yeteneğinin doğuştan geldiği düşüncesi bütünüyle doğru değildir. Matematik öğrenilebilir ve öğretilebilir bir beceriler bütünüdür. Basketbol ve diğer spor dalları çocuğun gelişiminde nasıl olumlu etki yapıyorsa, matematik ve öğrenme sürecinin de insan zekâsında aynı olumlu etkiyi yapacağı apaçık ortadadır.

Erben AYDIN

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.