Logo

Prof. Dr. Ayhan Aydın: Eğitim Karnemiz

Kategori: EĞİTİM VE REHBERLİK MAKALELERİ
Perşembe, 23 Temmuz 2015 12:55 tarihinde oluşturuldu



Prof. Dr. Ayhan Aydın TEOG ve, YGS ve LYS sonuçlarını değerlendirdiği makalesinde eğitim karnemizi de gözler önüne seriyor.

ayhan_aydinBu makalede, son dönemde yapılan TEOG, LYS ve YGS Sınavlarının sonuçları bağlamında eğitim sistemimizin mevcut durumu değerlendirilmektedir.

Kuşkusuz bir ülkenin en önemli kaynağı insan gücüdür. İnsan gücünün niteliği de, doğrudan eğitimin kalitesi ile ilgilidir. Buna göre geleceğimiz olan çocuklarımızın daha kaliteli eğitim alarak, bilim ve teknolojik gelişmelere katkı sağlayacak insanlar olarak yetişmesi de, en önemli ahlaki sorumluluklarımız arasındadır. Ancak belki de gerileyen eğitimimiz bir akıl tutulması yarattığı için, bu hayati konu gündemde asla hak ettiği yeri alamıyor. İşte gerçekler…..

TEOG

MEB ve ÖSYM son dönemde sınav sonuçlarına ilişkin kamuoyunu bilgilendirme konusunda oldukça hassas davranıyor. Bu durum sonuçların parlak olmaması nedeniyle, kamuoyunu daha fazla üzmemek amacıyla başvurulan zarif bir davranışın ürünü olarak da, değerlendirilebilir!  Bu bağlamda meb. gov. tr den 2015 TEOG sınavlarında soruların ayırt edicilik düzeyinin 0.60 güvenirlik katsayısının 1 ‘ e yakın olduğu bilgisi paylaşılmaktadır. Başka bir anlatımla sınavların orta güçlük düzeyinde ayrıca yüksek bir güvenirlik düzeyinde olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, bu durum sınavdan binlerce öğrenci tam puan almış olsa bile, bize kaç öğrencinin sıfır çektiği ayrıca yıllar bazında doğru yanıt ortalamalarının seyri ve standart sapmalar gibi temel göstergeler konusunda bilgi vermiyor. Özetle sınav sorularının devlet sırrı gibi korunması kadar her yol TEOG da yanlış olduğu için iptal edilen sorular, puan hesaplama ve yerleştirme hatalarının bir eğitim klasiği haline gelmesi düşündürücüdür. Acaba son dönemde hatasız sınav yapmak ve sonuçlarını  kamuoyu ile paylaşmak neden bu kadar güç bir işlem haline geldi?

 Üstelik MEB in asıl görevi, sadece sınavları yapmak değil, eğitimde topyekun başarıyı arttırmaktır. Nihayet sınavlar sonuç olarak ele alındığında bu sonucu yaratan sebepler; öğrenme-öğretme süreçleri, öğretim ortamları ve yöntemler, sınıf yönetimi gibi bileşenler bağlamında gerekli iyileştirmeler yapılmadan, skorlar başka bir deyişle sonuçlar değişmez.

YGS (Yükseköğretime Geçiş Sınavı)

 

2010

2011

2012

2013

2014

2015

Türkçe

21.5

21.9

18

16.8

18.7

15.8

Sosyal Bilimler

12.4

11.6

11.6

12.1

11.2

10.7

Matematik

11.4

7.5

6.92

7.5

6.1

5.2

Fen Bilimleri

4.6

4.1

3.56

3.5

3.5

3.9

(www. osym.gov.tr)

ÖSYM verilerine göre LYS (Lisansüstü Yerleştirme Sınavı) ye katılmak için gerekli olan 180 puan barajını geçen öğrenci oranı, son beş yılda %20 oranında düşmüştür. Gerçekte toplam 160 soruluk testlerden (Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilimler..) 180 puanı almak için 32 net yeterlidir. Ancak tabloda görüldüğü gibi, 2010’dan bugüne sistematik bir başarısızlık gözlenmektedir. Bu durum tek tek tüm testler için geçerlidir. Türkçe, Matematik ve Fen Bilimlerinde durum daha çarpıcı bir seyir göstermekte, sosyal bilimlerde ise, istikrarlı bir başarısızlık olduğu anlaşılmaktadır. Bu bağlamda 2010 YGS sonuçlarına göre, sosyal bilimlerde doğru yanıt ortalama 12.4 iken 2015 de bu oran 10.7’ye gerilerken bu oranlar aynı yıllar itibariyle Türkçede 21.5’den 15.8’e Matematikte 11.4’den 5.2’ye gerilemiştir. Özetle, durum S.O.S vermektedir.

YGS /Türkiye 180 Barajını Aşamayan Öğrenci Oranları (2010-2015)

grafik_lys

 










(www. osym.gov.tr)

LYS

LYS/Türkiye Doğru Yanıt Ortalamaları (2010—2015)

 

2010

2011

2012

2013

2014

2015

Matematik (50 soru)

14.7

15.93

14.43

12.88

10.58

9.72

Geometri

(30 soru)

10.8

9.05

7.52

4.54

6.02

3.78

Fizik  (30 soru)

10.1

8.08

10.41

7.15

6.01

6.48

Kimya   (30 soru)

14.9

12.23

10.81

11.21

8.61

8.75

Biyoloji (30 soru)

12.7

12.07

11.17

11.9

10.10

9.78

Türk Dili ve Edebiyatı (56 soru)

27.8

21.54

24.08

23.52

19.22

20.98

Coğrafya-1(24 soru)

10.1

9.36

7.58

9.34

8.59

10.21

Tarih (44 soru)

16.0

16.52.

12.60

13.84

12.44

13.12

Coğrafya-2 (16 soru)

7.5

6.33

6.15

4.68

5.17

5.82

Felsefe (30 soru)

7.9

9.73

6.75

7.96

10.70

10.80

Almanca (80 soru)

57.5

54.43

49.61

40.69

32.61

26.56

Fransızca (80 soru)

43.6

43.03

47.54

45.45

40.76

35.60

İngilizce (80 soru)

40.3

30.69

33.13

28.08

24.01

20.07

(www. osym.gov.tr)

LYS ye giren adayları YGS yi geçen başka bir anlatımla daha seçkin öğrenciler olduğu gerçeğini göz önüne alarak değerlendirelim. Ayrıca LYS ye giren  yaklaşık 900.000 adayın 2015 yükseköğretim kontenjanlarının bir milyondan fazla olduğu için hepsinin üniversiteli olacağını hatırlatalım. Buna göre kontenjanlar kazanan aday sayısından fazla ise, ya da şöyle diyelim yükseköğretimde arz, talepten fazla, ise orada kaliteden söz edilebilir mi?

Tabloların yorumlarına gelince, bir bütün olarak bütün testlerde düşüşler trajik ölçüde yüksektir. Bu durumun tek istisnası 2013’den 2015’e doğru sadece Coğrafya ve Felsefe testleridir. Burada  nispi artışlar gözlenmekte, diğerlerinde istikrarlı düşüş devam etmektedir.

Sonuç ve Öneriler

Bu tablo bize üzülerek söylemeliyiz ki, önümüzdeki dönemde de, ihracatın ithalatı karşılayamayacağını söylüyor. Cari açığın gerçekte bir insan gücü açığı olduğunu ve periyodik olarak artarak devam edeceğini söylüyor…Çünkü bu tablo ile katma değer üretmek zordur. İhracatta ileri teknoloji ürün oranını %2’nin üzerine çıkarmak mucizedir. Özetle, bu tablodan patent, marka, teknoloji çıkmaz. Dolayısıyla 2008’den beri içinde bulunduğumuz orta gelir tuzağından çıkılamaz. Kalkınma hızı %3’ün üzerine çıkartılamaz. Bu tablo aynı zamanda kendi içinde sosyal yaşamda empati, şiir, şarkı, kahkaha, sevgi, uzlaşı, şefkat ve anlayışın gizli şifrelerini taşır. İsterseniz şöyle diyelim ne kadar kaliteli eğitim, o kadar sevgi, şefkat, anlayış,uzlaşı, teknolojik gelişme ve sosyal barış…

Bu bağlamda eğitimde bütün toplumsal kesimlerin katılımı sağlanarak acil bir seferberlik başlatılmalıdır. Öğretmen eğitimi ve eğitim programları hızla gözden geçirilmelidir. Sınav sonuçları ile açıkça yüzleşilmeli, öz eleştiri yaklaşımı ile eğitim tüm bileşenleri ile sorgulanmalıdır. Bu amaçla sınıf yönetimi, ölçme ve değerlendirme, öğretimi planlama ve yapılandırma, öğretim yöntemleri vb. konularda çalıştaylar, sempozyumlar ve kongreler düzenlenmelidir. Çocuklar ve gençler her kademe ve düzeyde genel olarak Sosyal ve Fen Bilimlerine ayrıca güzel sanatlara ve spora yöneltilmelidir. İlişkisel, eleştirel ve analitik düşünme süreçlerini geliştirmek için felsefe eğitimi odağa alınmalıdır. Çünkü Socrates’in dediği gibi ‘Sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez’ ve eğitim hayatı sorgulamak içindir…

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.