banner

Beynin Gücü, Fiziksel Aktivite ve Eğitim




Prof. Dr. Mehmet PALA

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

mehmet palaÖteden beri beyin ve beynin yetenekleri konusu ilgimi çeker. Beyin insan vücudunun işleyişini koordine ve kontrol eden bir merkezdir. İnsan davranışlarının şekillenmesinde beyin en önemli rolü üstlenmiştir. Günlük yaşamımızda beyin otokontrol sistemi yoluyla hareketlerimizin/davranışlarımızın önemli bir bölümünü kontrol eder ve yönlendirir. Bu durum insanın her zaman bilinçli yaptığı fonksiyonlar değildir. Örneğin otururken el veya ayaklarımızı nereye ve nasıl koyacağımızı beyin bizim bilincimiz dışında yönlendirir. Diğer bir örnek de, araba kullanırken önemli bir telefon görüşmesini yapabilmemiz yine beynin otokontrol sistemiyle olabilmektedir. Telefon görüşmesini yaparken trafik işaretlerine uyup, gideceğimiz yere bilinçdışı bir kontrolle herhangi bir kaza yapmadan varabiliyoruz. İşte tüm bu gibi davranışları beyin kendisi, bizim kontrolümüz dışında yapmaktadır.

Bazı önemli sorunlarımıza çözüm ararken arkadaşlarımız “beynini kullan”, “kafanı çalıştır” derler. Burada söylenmek istenen, beynin kendi kontrolümüzde gerekli analizleri yapmasını sağlamaktır. Genel olarak insanlar, günlük yaşamda beynini sürekli olarak yeterli ölçüde kullanmazlar. Eğer siz beyninizi kullanmak isterseniz, beyniniz size gerekli yolu gösterecektir. Bunun için beynin çalışmaya zorlanması gereklidir. Beyin vücudun en tembel organıdır. Sadece siz ister ve zorlarsanız sizin için çalışır. Yoksa otokontrol sistemi ile beyin sizi yönetir. Önemli olan beynin bizim tarafımızdan kullanılması ve yönetilmesidir. Bu yüzden beynini sık kullanan insanlar daha başarılı olurlar. Beynin sağlıklı olması ve bizim için doğru kararlar vermesi için onun çalışmaya zorlanması ve sık sık çalıştırılması gerekmektedir.

Bu bağlamda son zamanlarda insanların mental ve fiziksel sağlıklarında hareketliliğin, egzersiz yapmanın önemi çok sık vurgulanmaktadır. Sağlıklı ve dengeli beslenmenin yanında haftada en azından 3-5 kez toplamda 150 dakika yürüyüş sağlıklı yaşam için önerilmektedir. Burada aktif bir günlük yaşam ve bu çerçevede de egzersizin sadece fiziksel sağlığın korunmasında değil, aynı zamanda öğrenme ve mental yeteneği artırdığı, depresyonu azalttığı ve bunamayı önlediği konusunda ciddi bilimsel araştırmalar bulunmaktadır. Bu çalışmalarda fiziksel egzersizin etkilerinin beyinde ölçülebilir biyokimyasal değişimlere neden olduğu ve böylece bilgilerin beyinde çok hızlı değerlendirildiği belirlenmiştir. Nitekim 11 yaşlarında 4755 okul çocuğu ile Almanya’da yapılan bir araştırmada; spor/egzersiz yapan çocukların, yapmayanlara göre yabancı dil, matematik ve doğa bilimleri gibi derslerde daha başarılı oldukları saptanmıştır.

Aynı şekilde üniversite öğrencileri arasında yapılan bir araştırmada da yine fiziksel aktivite yapan öğrencilerin yapmayanlara göre %20 daha hızlı dersleri kavradığı sonucuna varılmıştır. Bu bilimsel veriler bize fiziksel aktivite/egzersizin beynin çalışma kapasitesini artırdığını göstermektedir. Bu durum da öğrencilerin daha hızlı ve iyi öğrenmeleri için spor/egzersiz yapmaları gerektiğini ortaya koymaktadır. Lüzumsuz gibi görülen beden eğitimi derslerinin de böylece önemi anlaşılmaktadır. Profesyonel meslek yaşamında da fiziksel aktivitenin yalnızca vücut sağlığını korumada değil, aynı zamanda hızlı öğrenme, öz disiplin, hafıza, fikir üretme gibi iş yaşamımızın gerektirdiği tüm fonksiyonları geliştirdiği yapılan çalışmalarla belirlenmiştir.

Bu kısa açıklamalardan da anlaşılacağı gibi herkesin yaşam boyu fiziksel aktivite (spor/egzersiz) yapması hem vücut sağlığı hem de mental performans açısından büyük önem taşımaktadır. Toplumumuzda giderek artan obezite ve buna bağlı olarak kanser, kalp/damar ve diyabet gibi kronik hastalıkların önlemesi, en azından geciktirilmesi için egzersiz yapılması gerektiğini hemen herkes bilmektedir. Şimdi buna spor/egzersiz yapmanın öğrenme, hızlı kavrama, mental performansın artırılması, depresyonun azaltılması ve bunamanın önlenmesi de eklenmektedir. Bu durumda tüm toplum kesimlerinin bilinçlendirilmesi gerekmektedir.

Buna devlet ve konuyla ilgili sivil toplum kuruluşları öncülük etmeli ve toplum bu yönde harekete geçirilmelidir. Ancak size kendiniz, aileniz ve nihayet toplum için artık hareketli bir yaşam seçme zamanı geldiğini söylemek istiyorum.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.