banner

Özel okullar esnek hizmet ortamına ihtiyaç duyuyor




Kurumların açılış ve işleyişleri, her alandaki idari ve mali konuları, öğrenci kayıtları, çalıştırılan personel işlemleri, okulda yapılacak her türlü etkinlik gibi bütün süreçlerin sıkı bir mevzuat dairesi içinde yürütüldüğünü belirten Türkiye Özel Okullar Derneği Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, özel okulların daha esnek bir hizmet ortamına ihtiyaç durduğunu söylüyor.

yusuf_tavukcuoglu_ozel_okullarTavukçuoğlu, özel okulculuğun yaygınlaşması için ise bütün mali, idari ve yasal sorumlulukları üstlenmiş olan özel okulların doğrudan sürece dahil edilmesi gerektiğini vurguluyor.

MEB tarafından yayınlanan Mart 2016 verilerine göre; Motorlu taşıt sürücü kursu, özel kurslar ( özel öğretim kursları dahil ), öğrenci etüt eğitim merkezi, rehabilitasyon merkezi ve özel okul olmak üzere 17.800 civarında özel öğretim kurumu bulunduğunu dile getiren Türkiye Özel Okullar Derneği Eş Başkanı Yusuf Tavukçuoğlu, bu kurumlardan 8195‘ i özel okul olarak faaliyet gösterdiğini söylüyor. Özel okullarda görevli 86.273 öğretmenin, 1.089.664 öğrenciye eğitim öğretim verdiğini belirten Yusuf Tavukçuoğlu ile özel okul sektörünün ülkemizdeki durumunu konuştuk.

Özel okulların sorunları nelerdir? Bu kapsamda Türkiye’de özel okulculuğun oranının artması, özel okullarda kalitenin yükselmesi ve özel okulların sorunlarına çare üretilmesi konularında yaptığınız çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
Özel okulların sorun yaşamadığını söylemek gerçekçi olmaz. Kurumların açılış ve işleyişleri, her alandaki idari ve mali konuları, öğrenci kayıtları, çalıştırılan personel işlemleri, okulda yapılacak her türlü etkinlik gibi bütün süreçler sıkı bir mevzuat dairesi içinde yürütülmektedir. Dolayısıyla genel çerçevesi belirlenmiş ancak kurumlara tanınacak daha esnek bir hizmet ortamına ihtiyaç duyulmaktadır.
Özellikle değişik alanlardaki mevzuatın düzenlemesi aşamalarında kurumlarımızın görüşünü almak yeterli olmamaktadır. Özel okulculuğun yaygınlaşması için bütün mali, idari ve yasal sorumlulukları üstlenmiş olan özel okulların doğrudan sürece dahil edilmesi gerekir. Ancak o zaman şu anda genel eğitim sistemimiz içinde öğrenci bazındaki oranı % 7.41 olan özel okulculuğun oranı %15 – 20 seviyesine çıkabilecektir.
Bu konuda çok yoğun çabalar göstermiş olmamıza rağmen maalesef arzulanan sonuca henüz ulaşabilmiş değiliz.

ÖĞRETMENLERDEN SÜREKLİ ÜST DÜZEY PERFORMANS BEKLENTİSİ VAR
Öğretmenlerin büyük bir kısmı özel okullarda çalışmak yerine devlet okullarında çalışmayı tercih ediyor. Özel okulları cazip hale getirmek için yapılması gerekenler nelerdir?
“Cazip hale getirmek” ifadesinin doğru kullanıldığından emin olmalıyız. Çünkü özel okullar pek çok alanda gerçekten cazip kurumlardır. Ancak özel okullardaki çalışmaların öğrenci, veli, kurucu ve ilgili mevzuatın yoğun denetimi altında olduğunu dikkatten kaçırmamak gerekir. Dolayısıyla kurumlarımızda çalışacak öğretmenlerimizin de beklentiyi karşılayacak enerjilerini esirgememeleri gerekir.

Özel okulların TEOG ve üniversite sınavlarındaki başarısını değerlendirir misiniz? Bu kapsamda nasıl bir tablo söz konusu?
TEOG ve Üniversite sınav sonuçları öğrencinin bilgisini ölçen sistemlerdir. Maalesef bu uygulamaların eğitim derecesini ölçebildiğini söyleyemeyiz. Ancak bunların öğrenci, veli ve toplum nezdinde önemli olduğu ve sıkı bir şekilde takip edildiğini de kabul etmek gerekir.
Özel okulların, bu iki sınav uygulamasında, gayet iyi bir noktada olduğu kamuoyu tarafından görülmektedir. Ancak öğrencilerin bir üst okula yerleştirilmelerinde sadece sınavdaki puanlar esas alınmamaktadır. Okul başarıları da hesaplamaya etki ettiğinden sınav sonuçları hakkındaki yorumlar yıllardır süregelmektedir.

ÖZEL OKULLAR KALİTELİ HİZMET SUNMAK ZORUNDA
Özel okulların eğitim sistemimize yaptığı katkılardan bahsedebilir misiniz? Özel okulların ülkemiz açısından yarattığı en büyük değer nedir?
Özel okullar, eğitim alanındaki her türlü gelişim ve değişimi yakından takip etmek ve ülkemiz eğitim sisteminde uygulanabilecek olanları hızlı ve etkin bir şekilde hayata geçirebilmek gücüne sahiptirler. Bu bağlamda son 30 yıllık süre içinde, ilk dönemlerde heyecan uyandıran, “Bilgisayar Destekli Eğitim” uygulamalarından “ Akıllı Tahta”, ”Akıllı Sınıf”. “Akıllı Okul” gibi evrelerden geçerek teknolojideki son gelişmeleri eğitimin hizmetine sunmak aşamalarında, özel okullar önemli ölçüde öncülük yapmışlardır.
Ülkemize kazandırılacak en büyük değer, çağdaş, milli ve manevi değerleri yüksek, sorumluluk duygusu gelişmiş, girişimci, yapıcı ve yaratıcı kabiliyetlere ulaşmış bir gençlik yetiştirmektir. Bu konuda özel okulların üzerine düşen görevi yaptığına inanmaktayım.

Özel okullar ücretli hizmet veren kuruluşlar olduğundan velilerine ve öğrencilerine kaliteli hizmet sunmak zorundadır. Bu nedenle öğretmenlerinden sürekli üst düzey performans beklentisi vardır. Bu gerekçe bazı öğretmenlere zor geldiğinden resmi okulları tercih ediyor olabilirler.

Temel liseler, özel okullardan hangi noktalarda ayrılıyor? Mesela temel liselerin müfredatı nasıl? Özel okullardan farklı bir müfredat mı uyguluyorlar?
Temel liselerin, haftalık 35 saatlik dersin, 10 saatinin uzaktan eğitim şeklinde yapabilmelerine izin verilmiştir. Dolayısıyla bu kurumların temel dersleri ile seçmeli derslerinin müfredatlarında bazı farklılıklar bulunmaktadır. Diğer taraftan haftalık ders saat sayıları, çalışma saatleri, ikili öğretim yapabilmeleri ve biraz dershaneciliği andıran eğitim uygulamaları bakımından da farklılıklar göstermektedirler.

TEMEL LİSELER ARZULADIKLARI İLGİYE ULAŞAMADI
Temel liselere olan ilgiliyi nasıl buluyorsunuz? 2015 - 2016 eğitim öğretim yılında temel liseye ne kadar sayıda öğrenci kayıt yaptırdı?
Temel liselerin arzuladığı oranda öğrenci kaydettiklerini sanmıyorum. Çünkü geçiş sürecinde yaşanan belirsizliklerden dolayı veliler kayıtlarda tereddütte kaldılar. Eldeki sayısal verilere göre temel liseye dönüşen kurumların, toplam 170 bin civarında öğrencisi var. Bu sayı bu okullara ait kapasitenin % 27’sini oluşturmaktadır. Devletin velilere yaptığı eğitim desteğine rağmen öğrenci sayısının düşük oranda olması temel liselerimizin arzuladıkları ilgiye ulaşamadıklarını göstermektedir. Ancak 2016 – 2017 öğretim yılında velilerimizin bu kurumlarımıza duydukları ilgiyi daha açık şekilde ortaya çıkacaktır.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.