banner

Cumhuriyet’in aydınlık yüzlerini 37 yıldır Diltaş yetiştiriyor




37 yıl önce 57 öğrenci ve 3 kadrolu öğretmen ile lisan dershanesi olarak yola çıkan Diltaş, bugün 300’e yakın eğitim personeli ve 2 bin 700’ü aşan öğrenci sayısıyla 3 kampüste eğitim – öğretim veriyor. Diltaş’ın temellerini atan okulun kurucusu Ali Ataman, özel üniversit yasasının çıkmasıyla bu alana da gireceklerini belirterek, “Çocuklarımızın okul öncesi ile başlayan Diltaş’taki eğitimleri ilerleyen yıllarda “Diltaş Üniversitesi”nden mezuniyetiyle tamamlanacak.” diye konuşuyor.
Başarılarıyla adından söz ettiren, uygulamaları araştırılan, örnek alınan bir okul Diltaş. 37 yıl önce lisan dershanesi olarak eğitime başlayıp bugün Türkiye’nin en başarılı özel okulları arasında yer alan bir başarı hikayesi. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ataman ve tüm fertleriyle heyecanın, dinamiğin hiç azalmadığı bir aile. Konya Diltaş Eğitim Kurumlarını her yönüyle Ali Ataman’la konuştuk.
ali_ataman_diltasEğitim sektörüne adım atışınızın hikayesini kısaca anlatır mısınız?
Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunuyum. Üniversite eğitimimi tamamladıktan sonra Konya Büyükşehir Belediyesinde çeşitli müdürlüklerde ve başkanlık kademelerinde devletimize hizmet edip emekli oldum. Ardından Konya’da 1980 yılında yabancı dil kursları vermek amacıyla Diltaş’ı kurduk. Daha o yıllarda kendimize bir hedef belirledik. Konya’mızın ve Türkiye’mizin “Eğitimde Önder”i olmak. 1987 yılına kadar yabancı dil ve üniversiteye hazırlık kursu olarak hizmet verdik. Başarılarımızla Konya’da ve Türkiye’de ismimizi duyurmaya başlamıştık. O dönemde Konya’da ciddi anlamda bir özel okul ihtiyacı vardı. Bu ihtiyaca cevap verebilmek için Özel Diltaş Lisesi’ni açtık. 1987 yılından itibaren eğitim sektöründeki faaliyetlerimize Özel Diltaş Lisesiyle devam ettik. Sıradan bile sayılamayacak koşullarda sıra dışılığı gerçekleştirdiğimizi söyleyebilirim. İlk yılımızda 57 öğrencimiz ve 3 kadrolu öğretmenimiz vardı. Bugün 3 kampüsümüzde 2 bin 700’ü aşan öğrenci sayısına ve 300’e yakın eğitim personeline ulaştık. Bizim için ne büyük mutluluk ki ilklerin kurumu olan Diltaş, bugün yeni yatırımlarıyla Türkiye’mizin “Eğitimde Önder”i olmaya devam etmektedir.

diltasSINAVA DEĞİL BELENE’YE GİDİYORUZ DİYEN ÖĞRENCİNİN BAŞARISI
Diltaş başarısını nasıl sağladı?
Aslında bir anım var. Bu sorunun cevabı olabilir. Bir gün Fen Lisesi’nden bir öğrenci geldi. Okulumuza kayıt olmak istiyor. Ailesiyle birlikte idarecilerimizle görüşmüşler, benimle de tanışmak istemişler. Ona şunu söyledim: “Benim okulumda okuman için ilk başta okulun tüm kurallarına uyacaksın. Ben seni alırım ama bir yıl sonra istediğim notlar ve sınav başarısı gelmezse okuldan geri gönderirim.” Çocuk daha önce hiç böyle bir şey hiç duymamış. İki gün sonra geldi, şartlarınızı kabul ediyorum dedi ve eğitime başladı. Siz prensiplerinizi koyarsınız. Başarı için öğrenciler ve veliler de buna uyar. Çocukların ufak tefek haşarılıkları elbette olacaktır. Bunu büyük boyutlara çekmemelisiniz. 7 yıl öncesiydi. Lise son sınıf öğrencilerimizi üniversite sınavı hazırlık kampına götürüyorduk. Çocuk babasına “Biz sınava hazırlık kampına gitmiyoruz, adeta Belene’ye gidiyoruz.” demiş. Ama o çocuğumuz Türkiye 9.su oldu. Diltaş’ta her öğrenciye karşı koşulsuz sevgi ve fedakarlık vardır. Ama bu okulda disiplinden, kurallardan asla ödün verilmez. Bu bağlamda iyi bir yol tutturduğumuzu düşünüyoruz. Bunun yanı sıra kadromuzda ciddi bir istikrar var. Şu an ki mevcut öğretim kadromuzun kurumlarımızda çalışma süresi ortalama 15 yılın üzerinde. Kendisini eğitim camiasında ispatlamış ve saygınlık gören bir ekiple çalışıyoruz. Velilerimize, öğrencilerimize ve çalışanlarımıza sıklıkla memnuniyet anketleri yapıyoruz. Bu anketlerin sonuçlarında ilk olarak güvenilir bir kurum olduğumuz ortaya çıkıyor. Bu bizim için en önemlisi. Sonuç olarak insanların en değerli varlıklarını emanet olarak alıyoruz. Bunun hakkını vermenin sorumluluğunu taşımak ve her an bunu hissetmek gerekiyor.

BUGÜNÜN ANNE-BABALARI ÇOCUKLARDAN KORKUYOR!
Aileleri nasıl yönlendiriyorsunuz?
Maalesef günümüzde anne ve baba çocuktan korkuyor. Ergenlik çağı vs. Bu ergenlik bize hiç vurmadı mı? Anne baba çocuğuyla arkadaş olacak. Bir yandan anne babalığın saygısını korumak suretiyle. Aileler evlatlarına yapamayacağı şeyleri asla vaat etmeyecek ya da söylemeyecek. Ölçün kadar konuşacaksın. Biz çocuklara karşı net değiliz. Bu çocuklar süper. Benim dönemimden, sonraki dönemlerden daha da süper. Ama biz onları işleyecek kapasitede değiliz. Biz çocuklardan geri kaldık. Yüzde 90 veli de maalesef çağın ve çocuğun gerisinde. Veli diyor ki benim zamanımda şöyleydi. Evet, senin zamanında öyleydi ama şimdi öyle değil. Bizler bu noktada öğrencilerimizle, öğretmenlerimizle ve velilerimizle birlikte ortak bir şekilde hareket ediyoruz. Karşılıklı beklentilerimizi çok iyi bilip hedeflerimizi beraber saptıyoruz. Bu süreçte herkes de üstüne düşeni gerektiği gibi yapıyor. Sonunda da başarı elbette geliyor.
diltasSiz de Diltaş gibi bir okulda eğitim almak ister miydiniz?
Hem de nasıl isterdim. Bizim eğitim hayatımız zorluklarla geçti. 5 buçuk yaşında annemi kaybettim. Bakacak kimse yok. O zaman babam okula verdi. Devamında rahmetli babam çağırdı. O da gazeteciydi. Mustafa Ataman. Hem hocam, hem babam, hem canım, hem ciğerim. “Bak oğlum” dedi. “Ben bir fikir işçisiyim. Ne olacağın belli olmaz. Hayat. İstikbalinin iyi olmasını isterim. Seni Ticaret Lisesi’ne göndereyim.” Ben aslında hukukçu olmak istiyordum. Nedenini sordum. “Ölürüm kalırım. Ticaret mezunları hemen defter tutmaya başlar sen de hayatını kurtarırsın.” dedi. Mantıklı geldi. Gazete, simit satarak, istasyonda karpuz atarak, biraz daha büyüyünce Muhacir Pazarı’nda patlıcan, domates satarak büyüdüm. Diltaş gibi bir okulda eğitim alsaydım her şey farklı olabilirdi.
Diltaş Eğitim Kurumlarında eğitim “Okul Öncesi” ile başlıyor ve üniversiteye kadar uzanıyor. Peki bize ilk adımdan yani “Okul Öncesi” eğitiminizden biraz bahseder misiniz?
Bilindiği üzere 0-6 yaş arasında çocukların zihinsel, duygusal, sosyal, bedensel gelişiminin % 70’i tamamlanmaktadır. Okul öncesi dönem olarak adlandırılan 0-6 yaş dönemi ise çocuğun öğrenmesinin en yoğun olduğu, temel alışkanlıklarının, zihinsel yeteneklerinin en hızlı geliştiği ve biçimlendiği dönemdir. Bu süreçte kazanılan davranış biçimleri, tüm yaşam boyunca devam etmektedir. İşte bizlerin okul öncesine verdiğimiz önem bu teorik süreçlerin ışığında başlar. Biz her kadememizde olduğu gibi okul öncesinde de “koşulsuz sevgi”yi temel eğitim felsefemiz olarak benimseriz. Bu noktadan sonra bir çocuğun gelişim özellikleri, bireysel farklılıkları ve yeteneklerini göz önüne alınır, sağlıklı bir biçimde fiziksel, duygusal, dil, sosyal ve zihinsel yönden gelişmelerini sağlamak amacıyla olumlu kişilik temellerinin atıldığı, yaratıcı yönlerinin ortaya çıkartıldığı, çocukların kendilerine güven duymalarının sağlandığı eğitimcilerin etkin olduğu kaliteli bir okul öncesi eğitim programı sunulur. Böylece bu eğitim kademesine dahil olan çocuklarımız diğer çocuklara kıyasla gelecekte okul başarıları daha yüksek, sosyal ve duygusal, sözel, zihinsel, fiziksel gelişim açısından daha yetkin olduklarını görebilirsiniz.
DİLTAŞ ÜNİVERSİTESİ İLE HALKA TAMAMLANACAK
Hedef dediniz de Diltaş Eğitim Kurumlarının hedefi nedir?
Üniversite. En büyük hedefimiz bu. Üniversite kanununda özel üniversitelerle ilgili madde yayınlanırsa, özel üniversiteler yasallaşırsa biz özel üniversiteyi kurmaya hazırız. Özel üniversiteyi iki yıl içinde bitiririz. 10 yıl içinde de bu üniversiteyi Türkiye çapında başarılı bir üniversite yaparız. Bizim okullarımızda siyasete yer yok, ama idealler var. Milli manevi değerler var, vatanın bütünlüğü var. Yakın vadedeki hedefimiz de Konya’da 4. kampüsümüzü açarak Diltaş’ın 40. Yılında 4000 öğrencimizi Diltaş Ailesinin ferdi haline getirmektir.
Şöyle özetleyebiliriz; “Çocuklarımızın okul öncesi ile başlayan Diltaş’taki eğitimleri ilerleyen yıllarda “Diltaş Üniversitesi”nden mezuniyetiyle tamamlanacak.”

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.