Logo

Mektebim oyunu tüm derslerde uyguluyor

Kategori: Özel Okullar
Pazartesi, 26 Aralık 2016 17:20 tarihinde oluşturuldu



Okul öncesi eğitimde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren Mektebim, oyunu öğrencilerin ortak dili haline getirerek öğrenmeyi kalıcı kılıyor. Anaokulu Koordinatörü Büşra Zeyneb Yasan, uyguladıkları eğitim modelini ve Mektebim’de oyunun eğitim planlamasındaki yerini anlattı.

zeynep_busra_basan

Mektebim Okulları eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyor? Eğitim programlarınızda oyunu nasıl uyguluyorsunuz?
Bizler Mektebim Okulları eğitimcileri olarak, çocuğun bulunduğu yaş dönemine özgü oyun özelliklerini göz önünde bulunduruyoruz. Oyun zamanlarını, etkinliklerini planlıyor ve uyguluyoruz. Çünkü çocukların oyunları, bulundukları yaşa göre değişiklik gösterir. Oyunları eğitim programları içinde planlarken; çocukların gelişim düzeylerine, cinsiyet ve yaşlarına, sosyo-ekonomik düzeylerine, etkinliklerin süresine, bireysel ya da gruba yönelik olmasına ve oyunun oynanacağı ortam ve materyallere dikkat ediyoruz. Eğitimcilerimiz, bu etkinlikleri ve dersleri program gereği bireysel, küçük grup ve büyük grup etkinlikleri olarak planlarken; yapılandırılmış (grup oyunlarımız), yarı yapılandırılmış (Sanart dersimiz) ile ya da yapılandırılmamış (Serbest oyun saatlerimiz) oyunlardan yararlanırlar.

MEKTEBİM’DE OYUN 3 ŞEKİLDE UYGULANIYOR
Hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor? Bu süreçte öğretmenlerin rolü hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Öğrenme, içsel bir süreçtir. Öğretmenler, öğretme ile ilgili olarak yaklaşımlarını bilginin direk aktarılmasından, fikirlerin ve konuların eleştirel analizine ve yapılandırılmasına doğru değiştirmeye başlamıştır. Öğrencinin özellikleri dikkate alınarak tasarlanmış bir ortamda hem öğrencilerin öğrenmesi kolaylaşmakta hem de hatırlama düzeyleri yükselmektedir. Bu amaçla öğretmenler oyun tabanlı öğrenmeyi tercih etmektedirler.
Mektebim’de eğitim ve öğrenme sürecinde oyun üç farklı şekilde uygulanır.
Öğrencilerimiz;
-Yapılandırılmamış oyunlarla; kendi seçtikleri oyunlarla, kendi istedikleri şekilde oynarlar. Oyun aracılığıyla karar verme yetisi gelişirken öğrenmeyi gerçekleştirirler.
-Yarı yapılandırılmış oyunlarla; hem öğretmen hem de kendisi tarafından başlatılan, daha çok kendilerinin aktif olduğu yaratıcılıklarını gelişir.
-Yapılandırılmış oyunlar ise kuralları önceden belirlenmiş ve bu belirlenen kurallar çerçevesinde çocuklar gruplar oluşturarak oyunlarını oynarlar.

Eğitim ve öğrenmede oyunu ön plana çıkaran uygulamalar ve modeller neler? Ayrıca eğitim ve öğrenmede oyunun ne kadar kullanılması gerekiyor? Belli sınırları var mı? Siz oyunla eğitime okullarınızda ne kadarlık bir zaman ayırıyorsunuz?
Eğitim ve öğretim planlanırken bazı eğitim kuramları ve yaklaşımlarından yararlanılır. Dünyadaki önemli bilim insanlarından bir kaçının oyun üzerine söylediklerini şöyle sıralayabiliriz;
• S. Freud: Yasak dürtülerin kabul edilebilir şekilde ifadesi ve yaşantılar üzerinde kontrol sağlanarak kaygı düzeyini en aza indirmek (kişilik gelişim – sosyal, duygusal)
• J. Piaget: Genel bilişsel gelişim sürecinde uyum sağlayıcı mekanizma (bilişsel gelişim – zihinsel, sosyal)
• E. Erikson: Çevreyle etkileşim sonucunda kazanılan becerilerle iç ve dış çelişkilerin çözümlenmesi (psikososyal gelişim – duygusal, sosyal)
• Bandura: Gözlemleyerek öğrenme, sadece taklit davranışı olmayıp, olayların bilişsel olarak içselleştirilmesiyle bilgi kazanma (sosyal öğrenme – bilişsel, sosyal)
• L. Kohlberg: Çocuğun zihinsel gelişimine paralel olarak ahlak kavramlarının gelişimi (bilişsel ahlak gelişimi – bilişsel, sosyal )
Sıraladığımız ve dünyadaki eğitimcilerin kabul ettiği bilimsel temellere dayanan bu kuramları geliştiren bilim insanları, oyunun çocuğa çok yönlü yararlarını kabul etmektedirler.
Oyun, çocuğa pek çok yaşamsal deneyim kazandırmanın yanı sıra çocuğu sosyal-duygusal, zihinsel ve bedensel olarak besler. Eğitim ve öğrenmenin tüm basamaklarında kullanılan oyunun kullanım sıklığı ve sınırları, belirli prensipler izlenerek belirlenir. Eğitim programları gereği oyunun kavramlar ve kazanımları sağlamak amacıyla planlandığı, çocuk tarafından isteyerek ve severek oynandığı, günlük eğitim akışına sadık kalındığı ve çocuğun gelişimini engelleyen planlama eksikleri bulunmadığı sürece oyun, çocukların eğitiminde istenildiği kadar kullanılabilir. Çocukların merak duygularını gidermesi, yani öğrenebilmesi için dokunmayı, sormaya, taklit etmeye, deneyimlemeye, tadına bakmaya, konuşmaya ihtiyacı vardır. Oyun bütün bu ihtiyaçların giderilebilmesi için en iyi araçtır. Yani çocukların en önemli işi olan oyunun, öğrenmede sınırları yoktur, her şeyi oyunlaştırarak öğretebiliriz. Böylelikle öğrencilerimiz eğlenirken kalıcı öğrenmeyi de sağlarız.

FARKLI YAŞLAR İÇİN FARKLI OYUNLAR
Eğitimde oyunun kullanmaya ne zaman başlanılmalı? Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir?
Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinliktir. Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinlik olmakla birlikte yaşamın ilk yıllarında çocuğun yaşadığı dünyayı tanıması, sevgilerini, kıskançlıklarını, mutluluklarını, düşmanlıklarını, iç çatışmalarını, hayallerini, düşüncelerini ifade edebilmesi için en uygun “dil” olarak kabul edilmektedir. Oyunun insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. Oyun insanın her döneminde insanın gelişmesinde farklı etkilere sahiptir. Çocuklar için farklı, bebekler için farklı, ilköğretim çağı için farklı… Fakat oyunu sadece çocuklar için düşünmemiz gerekli. Mesela üniversite öğrencilerini ele alırsak bilgisayarda oynadığı oyunlardan, basketbol, futbol oyunlarına kadar farklı türde oyunlar vardır. Kısaca oyunun şekli farklı olsa da insanın her döneminde insanın hayatına büyük etkisi vardır. Mektebim, okul öncesinden liseye kadar tüm öğrencilerine oyunla öğrenme olanağı sağlar. Her yaş için oyun çeşidi ve oyun oynama sıklığı değişiklik gösterir. Böylece, Mektebim Okulları olarak öğrencilerimize bilgiyi kalıcı hale getirmek için, yaparak, yaşayarak, deneyimleyerek öğretmeyi amaç ediniyoruz.

EĞİTİCİ OYUNLAR VE MATERYALLER ALIRKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Oyuncak seçimi oldukça önemlidir aslında. Seçilecek oyuncak;
• Çocuğun yaşına, ilgisine, becerisine ve içinde bulunduğu gelişimsel döneme uygun olmalıdır.
• Oyuncaklar çok karmaşık olmamalı ve dayanıklı olmalı.
• Çocuğun tek başına oynayabileceği oyuncaklar olmalı.
• Oyuncaklar beceriyi artıracak özellikte olmalıdır. Bu nedenle basit karmaşığa doğru oyuncak tercihi yapılmalıdır.
• Oyuncak alınırken çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapılmamalı.
• Alınan oyuncaklar çok yönlü olmalıdır. Bu amaçla kasları çalıştıran, hayal gücünü artıran, yaratıcığı geliştiren oyuncaklar tercih edilmelidir.
• Çocuğun yaşına uygun oyuncak alınmalıdır. Basit oyuncaklar çocuğun çabuk sıkılmasını, karmaşık oyuncaklar ise özgüveninin azalmasına neden olur.
• Alışverişe gitmeden önce alınacak oyuncak kararlaştırılmalıdır.
• Bakım onarım ve temizlenmesi kolay olmalıdır.
• Paylaşma duygusunu geliştirici olmalıdır.
• Yapı ve işleyiş bakımından çabuk anlaşılır olmalıdır.
• Çocuğun merak ve ilgisini çekebilmelidir.
• Çocuğun hoşuna gidebilecek renkte ve şekilde olmalıdır.
• Oyuncakların büyüklüğü onun bedensel özelliğine göre seçilmelidir.
• Sökülebilir tarzda olmalıdır. Oyuncağını böylece kırmadan merakını giderebilir.
• Çocuğun sağlığını (psikolojik ve fizyolojik sağlığı)bozucu olmamalıdır.

Her çocuğun dönemsel olarak oynadığı nesneler çeşitlilik ve değişiklik gösterir. Yeni doğan bebeğin oyuncağı onun bedenidir. Elini kolunu sallayarak, alini ayaklarını ağzına getirerek eğlenir. Doğumdan sonraki günlerde ise zamanla Bebekler ses, ışık gibi ani değişimlerden hoşlanırlar. Bu nedenle Bebeklik dönemin de alınacak oyuncaklar daha çok beşiklere asılacak, kenarlarına konacak hareketli, sesli, renkli oyuncaklar tercih edilmelidir.
• 6-7 aylık: çocuk artık oturmaya başlamıştır bu nedenle de mekânı da genişlemiştir. Bu dönemde çocuğa elinin içine sığabilecek büyüklükte esnek olan (plastik) oyuncaklar verilebilir. Özellikle ses çıkaran çıngıraklar onlar için çok önemlidir. Çocuk ayrıca bu dönem içerisinde dişlerini çıkarmaktadır. Dişlerini çıkaran çocuğu diş kaşıntısını azaltmak için hijyenik olarak plastikten yapılmış olan materyaller kullanılabilir.
• 8-12 aylık: çocuk artık emeklemeye ve yürümeye başlamıştır. Mekânı daha da genişlemiştir. İlgileri ise artmıştır. Bu çağdaki çocuğa ses çıkaran toplar oyun olur. Dökmekten ve doldurmaktan hoşlandıkları için bu tür oyuncaklar kullanılabilir. Bebekler, arabalar, hayvanlar ise ilgilerini çekebilmektedir. Bu dönemdeki çocuğa resimlerden oluşan hikâyelerin anne-baba tarafından anlatılması oldukça önemlidir.
• 15-18 aylık: çocuk artık yürümekte, odalar arsında mekik dokumaktadır. Bu nedenle itilen, çekilen, aynı zamanda ses çıkaran oyuncaklar (otomobiller, gitar, ) tercih edilmelidir.
18 ay sonrası: çocuk artık kendini bilim adamı gibi görmektedir. Keşif ve icat yapmak onların en önemli özelliğidir. Bu dönemde farklı boyutlardaki bloklar, kutular ve şekillerden bir şeyler yapmak çok hoşlarına gider.
• 2-3 yaş: çocuk artık sosyal hayatı görmekte ve bunları hayal etmektedir. Anne-baba olurlar. Çocuklarını beslerler. Bu nedenle bu dönemde çocuklar hayatı dramatize edebilecekleri oyuncaklar alınmalıdır. Bebek, mini oda takımları, kuklalar, tamir aletleri, hayvan setleri vb.. oyuncaklar idealdir. Bu dönemde çocuklar denize götürülmeli kum ve suya olan ilgileri giderilmeli.
• 3-4 yaş: çocukların motor gelişimleri artmaktadır. Hareketten, zıplamaktan çocuklar çok hoşlanmaya başlamıştır. Bu dönemde üç tekerlekli bisikletler, sallanan atlar, yük arabaları, büyük küpler ve bloklar alınmalıdır.
• 4-6 yaş: çocuklar artık özellikle açık havada oynamaktan ve masa başı oyunların hoşlanırlar. Bu dönemde boyama, yapıştırma, kâğıtlardan şekiller yapma, parçaları birleştirme gibi oyunları destekleyen faaliyetler yapılmalıdır. Suluboya, pastel boya, karton, mukavva, ip gibi oyuncaklar tercih edilmedir.
• 6 yaş sonrası (okul çağı): çocuk artık okula başlamıştır. Oyun ve oyuncak anlayışında önemli değişikler olmaya başlamıştır. Bu dönemde futbol, basketbol, bisiklet gibi oyunlar ve bunlar oynanırken kullanılacak materyaller önem kazanır. Televizyon ve spor etkinlikleri ilgilerini çeker. Özellikle resimli kitaplar çok ilgilerini çeker.

TÜM DERSLERDE OYUNDAN YARARLANILIYOR
Eğitsel oyunlarla derste konular, ilgi çekici duruma getirilebilir, en pasif öğrencilerin bile bu etkinliklere katılmaları sağlanabilir. Eğitimcilerimiz, sınıf içinde eğitsel oyunlardan başarılı bir şekilde yararlanabilmek için dikkatli ve titiz bir hazırlık yaparlar. Her öğretmen, her oyuna bir ders saatinin beş ya da on dakikasını ayırmalı ve genellikle bu etkinliklere dersin ortasında ya da sonunda yer vermelidir. Mektebim öğrencileri İnovasyon, Sanart, Göster-Anlat, Beden Eğitimi gibi neredeyse tüm dersleri oyunla öğrenir. Bunun yanı sıra yapılan festivaller, partiler, yarışmalar ve özel kutlamalarda öğrencilerimiz için tasarlanmış olan oyun aktiviteleri ile öğrencilerimizin tüm gelişim alanlarını destekliyoruz.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.