Logo

Mektebim’in uzun vadeli planı üretim odaklı bireyler yetiştirmek

Kategori: Özel Okullar
Perşembe, 27 Nisan 2017 17:24 tarihinde oluşturuldu



Geliştirdiği özgün ‘eğitim motto’larıyla dikkatleri çeken Mektebim Okulları, ana okulundan liseye her kademeye özel sistem uyguluyor. Dünyadaki eğitim modllerini yakından izleyerek sistemlerini geliştirdiklerin belirten Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko, ile Mektebim’in eğitim modelini, hedeflerini ve özel okulculuğun gelişimini konuştuk.

umit_kalkoMektebim, diğer özel okullardan hangi özellikleriyle öne çıkıyor? Bu kapsamda okullarınızda uyguladığınız eğitim modelleri ve programları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde uygulanan eğitim metotlarıyla, sizin uygulamalarınız arasında farklılıklar var mı?
Her eğitim kurumunun Milli Eğitim Bakanlığı’nın çizdiği sınırlar doğrultusunda eğitim anlayışları ve yaklaşımları bulunuyor. Mektebim olarak, öğrencilerimizin Dünyayı bilimsel ve teknolojik yönden yakından takip eden aynı zamanda da vatanına ve milletine bağlı, kültürel değerlere önem veren bireyler olarak yetişebilmeleri için özgün eğitim mottolarıyla eğitim öğretim faaliyetlerimiz sürdürüyoruz. İnovasyon, Finansal Okur Yazarlık, Küresel Farkındalık gibi yeni içerikler oluşturarak, anaokulundan liseye kadar yaşayarak öğrenen, dünyanın her yerinde öğrendiklerini kullanabilen öğrenciler için Bütünsel Eğitim Modelini hayata geçirdik. Anaokulunda “Dünya Benim Oyun Alanım”, ilkokulda “Dünya Benim Keşif Alanım”, ortaokulda “Dünya Benim Proje Alanım” ve lisede de “Dünya Benim Yaşam Alanım” mottolarıyla, bilimsel, bireysel, toplumsal ve küresel değerlere saygılı, vatanını ve milletini seven bir nesil oluşturmaya çalışıyoruz. Küresel Farkındalık programı ile öğrencilerimize yaşadıkları coğrafyanın sosyal ekonomik ve kültürel değerlerini öğreterek, diğer ülkelerin değerleriyle karşılaştırabilmelerini, benzer ve farklı yönlerini öğrenerek dünya vatandaşı olma bilincini edindiriyoruz. Yabancı dil dersleri ve uygulamalarıyla Küresel Farkındalık programını destekleyerek, öğrencilerimizi küresel meselelere dair bilgi sahibi kılmaya ve fikir üretmelerine olanak sağlıyoruz. Common European Framework (Avrupa Dil Çerçevesi) doğrultusunda şekillendirilmiş akademik müfredatla anaokulundan başlayarak tüm öğrencilerimize dünya vatandaşı olabilme imkânı sağlayarak, Native öğretmenler eşliğinde İngilizce başta olmak üzere Almanca, Fransızca ve İspanyolca dillerinde eğitim veriyoruz, öğrencilerimizin en az bir yabancı dili anadilleri gibi konuşmalarını ve hayatlarının bir parçası haline getirmelerini kolaylaştırıyoruz. M-Lead programı ile çocuklarımızın girişimcilik ve liderlik özelliklerini keşfetmelerini ve doğru şekilde planlamalarını destekliyoruz. Biz dünyada eğitim anlamında yeni trendleri, yaklaşımları uzman bir ekip ile takip ediyoruz. Öğretim programımızın büyük kısmını beceri odaklı dersler oluşturuyor. Çünkü ülkemizin ihtiyacı olan da bu tip insanlar. Uzun vadeli planlarımızda üretim odaklı bireyler yetiştirmek yatıyor. Bu çalışmaların tamamı Mektebim’i ayrıcalıklı kılıyor.

İNSAN KAYNAĞI MERKEZİ: MEKTEBİM AKADEMİ
Eğitim sisteminde teknoloji kullanımının önemi gün geçtikçe artıyor. Bu kapsamda son yıllarda Akıllı Okul Konsepti öne çıkıyor. Bu konsept hakkında ne düşünüyorsunuz? Okullarınızda bu konsepte uygun eğitimler veriyor musunuz?
Akıllı Okul Konsepti, doğru teknolojileri kullandığınız takdirde ve yapacağınız yatırımlarla işlevsellik kazanmaktadır ama en önemlisi doğru insan kaynağıdır. Bugün ülkemizde bu konsepte eğitim verdiğini söyleyen birçok kurum aslında tam anlamıyla akıllı okul konseptinde değildir. Kaynaklarınızı doğru kullanabilmeniz için öğretmenlerinizin teknoloji konusunda iyi eğitimli ve eğitimini aldığı teknolojiyi iyi uygulayan kişiler olması gerekir. Teknolojik alt yapınızın gelişmiş, kullandığınız uygulamaların ise kendini yenileyen ve güncelleyen uygulamalar olması önemlidir. Kullandığınız dijital eğitim materyalleri güncel değil ise iyi bir alt yapınızın olması ya da öğretmenlerinizin teknolojiyi iyi bilmesi bir işe yaramaz. Bu işe tam anlamıyla bir bütün olarak bakılmalıdır. Çarkın bir dişlisinde problem olduğunda sistem kullanılamaz hale gelir. Fatih Projesi çok güzel bir proje olmasına rağmen istenilen performansı yakalayamadı ve sürdürülebilir bir eğitim modeli olarak sistemin içinde var olamadı. Bunun en önemli sebeplerinden birinin insan kaynağının bu teknolojiyi kullanmayı bilmemesi olduğunu düşünüyorum. Okulu akıllı yapmak için çok iyi bir istihdama ihtiyacınız olur. Bunun için öncelikle öğretmenlerimizi iyi hazırlamalıyız. Mektebim olarak kurduğumuz Mektebim Akademi’de insan kaynağına büyük yatırım yapıyoruz. Öğretmenlerimize hizmet içi eğitimler veriyoruz. Konular hem dijital hem de basılı kaynak olarak ele alınıyor. Ayrıca öğrencilerin öğrenme stilleri, düşünme becerileri gibi birçok değişkeni göz önünde bulundurarak hazırlıkları yapıyoruz. Böylece öğrencimizin hangi becerileri edindiğini veya hangi akademik bilgiyi özümsediğini daha iyi görmüş oluyoruz. Biz Bütünsel Eğitim Modeli dediğimiz çatı modelimiz altında birçok argümanın olduğu gibi teknolojinin de yardımıyla eğitim sistemimizin içine entegre ediyor ve akıllı sınıf konseptinde eğitim veriyoruz.

BİLDİĞİM BANA YETER DİYENLER BAŞARILI OLAMAZ
Okulunuzda çalışacak öğretmenleri seçerken nelere dikkat ediyorsunuz, hangi kriterlere öncelik veriyorsunuz?
Vatan, millet ve çocuk sevgisi her şeyin önünde geliyor. Türkiye’de öğretmenlerimizde bu duygular fazlasıyla var. Aslında her sektörde olduğu gibi kendini geliştiren insan gücü oluşturmaya çalışıyoruz. “Bu bildiğim bana yeter” diyen insanlar başarılara imza atamazlar. Bilgiye aç öğretmenlerle çalışmak her şeyden daha önemli. Çünkü eğitim sistemleri, akademik içerikler her geçen gün değişiyor. Akademik yanının ne kadar güçlü olmasını bekliyorsak, sevgi ve şefkat duygusunun da o kadar güçlü olmasını bekliyoruz. Alanında uzmanlaşmış, pedagojik formasyonu bulunan, en az bir yabancı dili çok iyi bilen öğretmenleri tercih ederek, eğitim ilkelerimiz doğrultusunda ve Mektebim Akademi yardımıyla öğretmenlerimize yaşam boyu eğitim fırsatı sunuyoruz. Lisans eğitimi sonrasında lisansüstü eğitime devam etmek ve kendini geliştirmek isteyen öğretmenlerimize destek oluyor, kurum içerisinde idari olarak çalışmalar yürütecek öğretmenlerimizi öğretmen ve idareci akademilerinde hazırlıyoruz.

Öğrencilerinizi TEOG ve üniversite sınavlarına hazırlamak için yaptığınız çalışmalara da değinebilir misiniz?
Öncelikle öğrencilerimizi hem akademik hem de sosyal yönden çok yakın bir şekilde takip ediyoruz. Yaptığımız deneme sınavlarıyla ki hemen hemen her hafta sınav yapıyoruz, kazanım bazlı akademik takip gerçekleştiriyoruz. Eksik kazanımlarla ilgili hemen iyileştirme çalışmaları yapılarak diğer konuya geçmeden tüm eksiklerinin kapanmasını sağlıyoruz. Sınav başarısı için öğrencinin motivasyonu da çok önemlidir. Bu konuda Koç öğretmenlerimiz öğrencilerimize her anlamda destek oluyorlar. Yakın temasla ve ayrıntılı çalışmanın da meyvesini başarı olarak alıyoruz. TEOG ve YGS sürecini bireysel olarak çocuklarımızda takip ediyor, velilerimizi düzenli periyotlarda gelişimleriyle ilgili bilgilendiriyoruz. Okullarımızda sınav hazırlık süreçlerine destek vermek amacıyla ciddi çalışmalar yaptık. TEOG’tan YGS’ye birçok farklı sınav için yeni içerikler Mektebim eğitim sistemine dâhil oldu. Dersler bittikten sonra yapılan etütler ve hafta sonu yapılan ilave dersler, çocuklarımızın sınavlara hazırlanmasına ciddi bir katkılar sağlıyor.

ÖĞRENCİLER ANTROPOMETRİK TESTLERLE SPORA YÖNLENDİRİLİYOR
Öğrencilerinize sportif, sanatsal ve kültürel, yabancı dil alanında ne gibi imkânlar sunuyorsunuz?
Okullarımızda belki de dünyada eşine çok az rastlanan bir şekilde antropometrik ölçümler yapılıyor. Böylece öğrencinin hangi spora uygun olduğunu vücut oranları sayesinde öğreniyoruz. Ulusal ve uluslararası birçok başarı elde ediyoruz. Sanata öğrencilerimizi okul öncesinden itibaren yönlendiriyoruz. Yabancı dil okullarımızda edinim yoluyla veriliyor. Yani öğrenci kendi ana dilini nasıl öğrenmişse yabancı dili de böyle öğreniyor. Böylece “anlıyorum ama konuşamıyorum” klişesinden kurtulmuş oluyoruz. Anadili farklı olan Native öğretmenlerimiz sayesinde aksan ediniminden, deyimlere kadar birçok ayrıntı öğrencilerimize verilmiş oluyor. Her sene yabancı dil seviyeleri tarafsız uluslararası kuruluşlarla değerlendirmeye tabi tutularak velilerimize de geri bildirim yapıyoruz. İşbirliği içinde olduğumuz üniversiteler, kurum ve STK’lar ile öğrencilerimiz birçok uluslararası projede yer alıyor. Sosyal sorumluluk bilinci gelişmiş, toplumsal olaylar karşısında duyarlı ve farkındalık yaratan nesiller olarak hayatlarına devam etmeleri bizim için çok önemli. Sanatsal, sportif ve bilimsel açıdan gelişebilmeleri için kampüslerimizde fiziki alt yapısıyla fark yaratan sosyal alanlar oluşturuyoruz. Çocuklarımızın kendilerini keşfedebilmeleri için oluşturduğumuz alanlar ile fiziksel, zihinsel ve ruhsal gelişimlerini destekliyoruz. Kampüslerimizde kapalı yüzme havuzları, spor salonları, dans ve bale salonları, buz pisti, cep sineması, konferans salonu, müzik ve güzel sanatlar atölyesi, 3D laboratuvarları, ve branş laboratuvarları yer alıyor. Çocuklarımızı “Öğrenci Koçluğu” sistemi ile birebir takibe alıyoruz. Bunu yaparken velilerle çok yoğun ilişkiler kurarak onları da eğitim süreçlerimize dâhil ediyoruz. Çünkü biz şunu çok iyi biliyoruz ki, eğitim önce ailede başlar. Okullarımızda en az bir yabancı dili, ana dil seviyesinde öğrenen öğrencilerimiz ikinci bir yabancı dil eğitimi daha alabiliyor. Öğrencilerimiz en az bir yabancı dili ana dilleri gibi konuşurken ikici bir yabancı dil eğitimi alarak farkındalık oluşturuyor. Her yıl düzenlediğimiz NASA’ ya ve İsviçre CERN’e gezileriyle dünyanın kapılarını onlara açıyoruz. Sosyal, kültürel, tarihi yerleri gezmelerini ve görerek öğrenmelerini sağlıyoruz. Özgün eğitim modellerinin ve yabancı dil eğitiminin devamlılığını arttırmak amacıyla uluslararası ilişkilere ve işbirliği anlaşmalarına hız verdik. Amerika ve Avrupa’da birçok üniversiteyle ortak projelere imza atıyoruz.

Mektebim olarak gelecek döneme yönelik yeni yatırım planlarınız nelerdir?
2011 yılında 150 öğrencisiyle İstanbul Büyükçekmece’de temelleri atılan Mektebim, bugün 30 bine yakın öğrencisiyle Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu Lisesi, Anadolu Fen Lisesi ve Anadolu Sağlık Meslek Liselerinde çağdaş ve modern eğitim ortamlarında en son teknolojileri kullanarak hizmet veriyor. Yeni kampüs yatırımlarıyla Türkiye genelinde 51 kampüs 160 okul da faaliyet gösteriyor. İstanbul Avcılar, Atakent, Beylikdüzü, Beykent, Bahçelievler, Bakırköy, Fatih, Ataşehir, Ümraniye, Kartal, Büyükçekmece ve Silivri’de, Ankara İncek, Oran, Batıkent ve Etimesgut’ta, Tekirdağ Merkez ve Çorlu’da, Çiğli’de, Adana, Yalova, Yozgat, Balıkesir Edremit, Diyarbakır kampüslerinde eğitime devam eden Mektebim, akademik, sosyal ve kültürel başarılarıyla fark yaratarak, 2017-2018 eğitim öğretim yılında İstanbul Kartal, Kurtköy, Silivri, Ankara Mamak, Eryaman ve Yaşamkent, Kırklareli Lüleburgaz, İzmir Bornova ve Güzelbahçe, Konya Selçuklu, Tekirdağ Çorlu, Bursa Özlüce, Samsun Atakum, Trabzon Ortahisar ve Antalya Muratpaşa kampüsleriyle eğitim öğretim faaliyetlerine başlayacak. Okullarımızda görev alan akademik ve idari personel sayısı yaklaşık 6 bin bu sayıyı iki yıl içerisinde 15 bine çıkarmayı hedefliyoruz. İki yıl içerisinde 60 kampüs projemiz daha olacak kampüs sayımızı Türkiye genelinde 111’e çıkarmayı planlıyoruz. İki yıl sonra Mektebim Üniversitesi’ni İstanbul Büyükçekmece’de açmak istiyoruz. Çalışmalarımız bu yönde devam ediyor. Maarif Vakfı ile işbirliği içerisinde ve ihtiyaçlar doğrultusunda yurtdışı açılımımızı gerçekleştireceğiz.

VATAN MİLLET SEVGİSİ OLAN OKULLARI SEÇİN
Özel okul seçerken nelere dikkat etmek gerekiyor? Bu kapsamda velilere neler önerirsiniz?
Son dönemde gördük ki eğitimli insanlar Ülkemize kötülük yapmaya çalıştılar. Biz tüm anne ve babalara okul seçerken şunu tavsiye ediyoruz; ilk ölçütleri vatan millet sevgisinden emin oldukları bir okul olması olmalıdır. Dünyanın geldiği noktaya baktığımızda dünya vatandaşı olmak, 21. yüzyıl becerilerini edinebilmek çok önemli. Rekabete dayalı düzende bunlar olmazsa olmazlar. Bu yüzden ebevenyler okul seçerken çocuklarımızın donanımlı bireyler olarak yetişmelerini ön planda tutmalıdırlar. Fiziki alt yapıya ve sosyal ortamların bulunmasına dikkat etmeliler. “En iyi okul eve yakın okuldur” özellikle anaokulu ve ilkokulda çocuklarımız büyükşehirlerde trafik sorunlarından dolayı yollarda uzun zaman geçirmekte ve bu süreç okuldaki performanslarını düşürmektedir. Yakın lokasyonlardaki okulları tercih etmekte fayda var. Ayrıca okulun yurtdışı işbirliklerine, yabancı dil eğitimine, akademik kadrosuna bakmak ve hangi alanlarda başarılı olduğunu bilmek önemlidir.

KÜNYE BİLGİLERİ
Kuruluş Tarihi: 2011
Öğrenci Sayısı: 30 bin
Öğretmen Sayısı: Yaklaşık 6 Bin akademik ve idari personel
Kulüpler: Münazara, robotik, satranç, temel jimnastik, basketbol, yöresel halk oyunu, futbol, mini golf, yüzme, bale, tenis, mini voleybol, izcilik, orff eğitim, body percussion, piyano, illüstrasyon, kil/heykel, Art&Craft, 2. Yabancı dil drama, junior scrabble, Kral Arthur İng. Drama Kulüpleri bulunmaktadır.
İletişim Bilgileri: www.mektebimokullari.com 444 30 95

Yeni eğitim yılına Mektebim’den 16 yeni kampüs
2011 yılında kurulan, Anaokulu, İlkokul, Ortaokul, Anadolu Lisesi, Anadolu Fen Lisesi ve Anadolu Sağlık Meslek Liseleriyle çağdaş ve modern eğitim ortamlarında öğrencilerine dünya standartlarında eğitim imkânları sunan Mektebim, yeni eğitim öğretim yılında açacağı kampüslerin tanıtımını ve eğitime yapılan yatırımları aktarmak amacıyla Swissotel’de basın toplantısı düzenledi.
Türkiye genelinde 2017-2018 eğitim öğretim yılında açılacak olan 16 kampüsün tanıtım videosu izletildiği toplantıda konuşan Mektebim Okulları Kurucusu Ümit Kalko, yeni yatırımlarla Cumhurbaşkanının çağrısına destek verdiklerini belirtti. Kalko, öğretmen açıklığının hangi branşlarda olduğunu, eğitim yatırımlarını, yurtdışında FETÖ'nün eğitimle Türkiye'ye verdiği zararlar ve Mektebim Akademi hakkında bilgiler verdi. Türkiye genelinde 51 kampüs 160 okulu bulunan Mektebim’in bu yıl 16 yeni kampüsü faaliyete girecek. Akademik, sosyal ve kültürel başarılarıyla fark yaratan Mektebim’in 2017-2018 eğitim öğretim yılında İstanbul Kartal, Kurtköy, Silivri, Ankara Mamak, Eryaman ve Yaşamkent, Kırklareli Lüleburgaz, İzmir Bornova Folkart Time ve Güzelbahçe, Antalya Muratpaşa, Konya Selçuklu, Bursa Özlüce, Samsun Atakum, Afyon Merkez, Tekirdağ Çorlu ve Trabzon Ortahisar Kampüsleri faaliyete girecek. 30 bin öğrenciyle yeni yıla merhaba diyeceklerini belirten Mektebim Kurucusu Ümit Kalko, “Eğitim önemli bir iştir ve biz aldığımız sorumluluğun farkındayız. Türkiye’nin en büyük eğitim zinciri olma yolunda emin ve hızlı adımlarla ilerlemeye devam ediyoruz. Hız ve kontrolsüz büyüme kaliteyi düşürür deniyor ama büyümenizin alt yapısını sağlam kurguladığınızda karşınıza çıkabilecek sorunları öncesinde çözmüş oluyorsunuz. Türkiye’nin iki önemli sorunu var. Eğitim ve Girişimcilik. Biz Eğitim girişimcisiyiz. Sorumluluğumuz çok büyük yaptığımız yatırımlarla, aldığımız sorumluluğu en iyi şekilde yerine getirmek için çabalıyoruz.” dedi.
Eğitim sektörüne sadece ticari açıdan bakmamak gerektiğini söyleyen Ümit Kalko, "Eğitimden kazandığınızı eğitime yatırdığınız sürece başarılı olabilirsiniz. Bugüne kadar bu temel ilke ile çalışmalarımızı sürdürdük. Önümüzdeki 2 yılda 60 kampüs daha açma hedefimiz var. İlk eğitim yatırımlarına başladığımızda bir tane okul açmak için çok zorlanmıştık. Ama her geçen büyüdük ve şu anda 6 bin çalışanı olan büyük bir aile olduk” şeklinde konuştu.

ÖZEL OKULLAŞMA 10 İÇİNDE %25 OLACAK
Kalko, “Türk eğitim sektörü içerisinde özel okullar gün geçtikçe önem kazanıyor. Geçtiğimiz yıllarda %4 olan özel okullaşma oranı son bir yılda %8’e yükseldi. Bu oranı Eğitim girişimcileri olarak yapacağımız yatırımlarla %25’e çıkarmaya ve Bakanlığımıza destek olmaya çalışıyoruz. 4+4+4 ile birlikte yaşanan değişikliğin olumlu yansımalarını sitem uygulandıkça görmeye devam edeceğiz. Mevcut sistemde dönemin ihtiyaçlarına göre değişikler yapılası normal karşılanmalıdır. Eğitim sisteminin düzgün şekilde işleyebilmesi için yeterli fiziki alanın ve istihdamın olması gerekiyor. Tam gün eğitime geçilmesi için Bakanlık start verdi. Bu süreçte birçok yeni dersliğe ve öğretmene ihtiyaç duyulacak. Devletteki mevcut fiziki yapının bunu karşılaması mümkün değil, bu açığı özel okulların doldurması gerekiyor. Yeni yatırımlarla ve teşviklerle özel okul sayısı artacak. Yine tam gün eğitimle birlikte derslik ihtiyacının artmasından dolayı öğretmen ihtiyacı da artacak. Mevcutta atanamayan öğretmenler için yapılacak iyi bir planlama bu sorunu çözecektir. Ülkemizdeki öğretmen açığının hangi branşlarda olduğu konusunda bilgi veren Kalko, '' Ülkemizde 350 bin atanamayan öğretmeniz var. Bu sayıyı bir anda duyunca korkunç geliyor. Alt yapısına baktığımız zaman bazı branşlarda ciddi fazlalaşmalar bazı branşlarda ciddi açıklar görüyoruz. Aslında bir planlama hatası olarak görüyorum. Özel okullara fizik, kimya ve biyoloji branşlarına 10 binlerce kişi başvururken, sınıf öğretmenliği, matematik, İngilizce ve rehberlik branşların öğretmen bulmakta zorlanılıyor. Yüksek Öğretim Kurumu'na talebimiz ya da ricamız; öğretmen eğitim fakültelerinin kontenjan planlamalarında şuan ki ihtiyaçlara göre, azaltmalar ya da arttırmalar yaparlarsa 4 yıllık süreçte hem atanmayan öğretmenlerin sayısı azalacaktır hem de sağlıklı insan kaynağı pompalamaya vesile olacaktır'' şeklinde konuştu.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.