Logo

Bilfen’in okul öncesi programları dünyadan izler taşıyor

Kategori: Spot
Çarşamba, 17 May 2017 13:21 tarihinde oluşturuldu



Okul öncesi eğitiminde dünyada uygulanan yöntem, metot ve pedagojik yaklaşımlardan öğrencilere fayda sağlayacak alanları belirleyerek programlarına aldıklarını belirten Bilfen Anaokulları Koordinatör Yardımcısı Mihrap Divrengi, “Yaptığımız objektif gözlemler ile de öğrencilerimizin programda kat ettikleri yolu belirliyor ve program geliştirme sürecimize devam ediyoruz. Aslında bir anlamda programımızı öğrencilerimizin ihtiyaçları belirliyor.” diye konuşuyor.

bilfen_okul_oncesiBilfen Eğitim Kurumları okul öncesi eğitimde hangi yöntemleri uyguluyor?
Erken Çocukluk Dönemi için dünyada uygulanan birçok farklı model, yöntem ve pedagojik yaklaşım bulunmakta. Her birinin de farklı uygulama yöntemleri var. Bizler bu yöntemlerin içinden birkaçını seçip onlara yönelmektense, her uygulamadan öğrencilerimize en çok fayda sağlayacak alanları belirliyoruz. Bu açıdan baktığımızda eklektik bir anlayış benimsediğimizi söyleyebiliriz. Programımız dünyadaki tüm yöntem, metot ve pedagojik yaklaşımlardan izler taşıyan, öğrencilerimizin gelişimleri ile paralel, onlara öğrenmeyi öğretmek adına hedefleri belirlenmiş ve her birini kendi gelişimi çerçevesinde en üst noktaya ulaştırmaya dayalı uygulamalarla ilerliyor.

EĞİTİM DUVARLARLA SINIRLANDIRILAMAZ
Okul Öncesinde sınıf dışı etkinliklerin önemi nedir? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Okul öncesi dönemde eğitim, çocuğun okula girdiği an itibariyle başlayıp okuldan ayrılacağı ana kadar devam eder. Bu sebeple eğitimi sadece sınıf ortamı ile sınırlandırmak, çocuğun gelişimine ket vurmak olacaktır. Çünkü eğitimi, öğretimden ayıran en önemli farklardan birisi de duvarlarla sınırlandırılamayacak olmasıdır. Koridorlarımızda bulunan görseller de dâhil olmak üzere okul sınırlarımız da bulunan her şey eğitimimizin bir parçasını oluşturuyor. Örneğin öğrencilerimiz yemekhanede sadece yemek yemiyor, sağlıklı ve dengeli beslenme ile ilgili bilinç de kazanıyorlar.
Bunun haricinde İngilizce odalarımızda onlara yaşamsal deneyim fırsatları sağlayacak ortamlar yaratıyoruz, bilgisayar laboratuvarlarımızda basit kodlama yapmayı öğreniyorlar, müzik odalarımızda ses ve ritim eğitimi alıyorlar, beden eğitimi salonlarımızda bedensel farkındalıklarını geliştirici çalışmalara katılıyorlar. Okul bahçelerimizde bulunan materyallerimiz de eğitim programımızı destekler nitelikte, öğrencilerimizin kas ve güçlerine uygun ve en güvenli tasarımlarla donatılıyor.

mihtap_divrengi_bilfenOKUL ÖNCESİ EĞİTİM HAYATA HAZIRLAR
Okul öncesi eğitim neden önemlidir? Okul öncesi eğitime en uygun başlama yaşı kaçtır?
Çocukların zihinsel ve kişilik gelişimlerinin % 80’inin 0 – 6 yaş arasında tamamlandığı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmıştır. Bu süre içinde kazanılan davranış biçimlerinin etkisi tüm yaşam boyunca devam etmektedir. Diğer eğitim dönemlerinden, okul öncesi eğitim dönemini ayıran en belirleyici özellik olarak bu kritik yaş aralığı gösterilebilir.
İşte bu kritik yaş aralığında okul öncesi eğitim almış bir çocuğun gelişimi, bir bütün içinde desteklenmiş oluyor. Ama almamış bir çocuğun gelişimi de tesadüflere bırakılmış oluyor. Bu sebeple okul öncesi eğitimi almamış çocuk ilkokul çağına geldiğinde değişime ve gelişime adapte olmakta zorlanıyor. Elbette, değişime adapte olacaktır; fakat bu sürecin gelişime büyük bir katkısı olmayacaktır. Okul öncesi eğitimi almış bir çocuk ise gelişimi ve değişimi kendisi yaratan bir birey olacaktır. Bu kadar büyük bir öneme sahip olan okul öncesi eğitim yılları, tesadüflere bırakılmamalı, profesyoneller tarafından yapılandırılan programlar ile çocuklar hayata hazırlanmalıdır. Çünkü okul öncesi eğitim dönemi temel yaşam becerilerini, düşünme becerilerini, sosyal ve duygusal olgunluğu ve bununla birlikte diğer gelişim alanlarındaki olgunlaşmış tepkileri içeriyor.
Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okul öncesi eğitim kurumları 36-66 ay arası çocuklara eğitim vermektedir. Dünya geneline baktığımızda ise çocukların okul öncesi eğitime başlama yaşının da farklılık gösterdiğini görmekteyiz. Okul öncesi eğitim formal eğitim olan ilkokul yıllarına çocuğu tam donanımlı olarak hazırlamayı hedeflediği için, önemli olan çocukların bu eğitimle olabildiğince erken yaşta tanışmalarını sağlamaktır.
Ancak belki bu noktada şunun da altını çizmek gerekiyor: Çocuğun erken yaşta anaokula başlaması kadar devamlılığı olan bir okula başlaması da oldukça önemli. Örneğin bizler anaokulu eğitimi tamamlayıp ilkokullarımızdan birisine devam edecek öğrencilerimizin her biri için tüm gelişim alanlarını kapsayan ve detaylı bilgiler içeren dosyalar hazırlıyor ve ilkokullarımızla paylaşıyoruz. Dolayısıyla eğitim öğretim yılı başladığında, ilkokul öğretmeni sınıfındaki çocuğu tanıyor; güçlü ve desteklenmesi gereken noktalarını biliyor. Böylece çocuğu tanımaya vakit ayırmadan programa başlayabiliyor. Kısaca çocuk kaldığı noktadan eğitimine bireysel özellikleri doğrultusunda devam etme şansı yakalıyor. Böylelikle bizler doğal süreç içerisinde çocuğu ilkokulla tanıştırmış ve öğretmen – öğrenci – okul kaynaşma sürecine doğrudan olumlu etki sağlamış oluyoruz.

bilfen_okul_oncesi_1PROGRAMLARIMIZI ÖĞRENCİLERİN İHTİYAÇLARI BELİRLİYOR
Okul öncesi eğitimde son dönemde öne çıkan yaklaşımlar ve bu konuda değerlendirmeleriniz nelerdir?
Okul öncesi dönem gelişimin her alanında en hızlı olduğu yılları kapsıyor. Bu yıllarda çocuk öğrendiği her bilgi, edindiği her beceri ile beyninde yeni bağlantılar kuruyor. Yıllar içinde kullandığı bağlantılar kalıcı hale geliyor, diğerleri ise elimine ediliyor. Çocuğun bu bağlantıları kurabilmesi için de ona zengin uyaranlarla dolu, problem çözme, yaratıcı düşünme becerilerini geliştirici, estetik algısını destekleyici alanlar sağlanmalıdır. Çocuk aynı zamanda bu ortamlarda özgürce fikrini ifade edebilme tecrübesi de edinmelidir. Yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkarılan yeni yaklaşımların aslında temel noktası da budur. Çocuğu daha farklı düşündürürken problem çözme becerisini, yaratıcı düşünme becerisini de desteklemek hedeflenmektedir. Bu beceriler çocuğun tüm akademik hayatını etkileyecek sağlam yapı taşları oluşturmasını da sağlar. Ancak herhangi bir yaklaşımı temele alarak tüm eğitim programını o yaklaşım çerçevesinde geliştirmek çocuğun gelişimini bir bütün içinde desteklemenin önüne geçmemelidir. Bizler sadece ülkemizdeki değil, dünyadaki tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Öğrencilerimizin gelişimine katkı sağlayacağını düşündüğümüz yenilikleri programımıza adapte ediyor, öğretmenlerimiz için eğitimler düzenliyor ve uygulamalarımıza başlıyoruz. Yaptığımız objektif gözlemler ile de öğrencilerimizin programda kat ettikleri yolu belirliyor ve program geliştirme sürecimize devam ediyoruz. Aslında bir anlamda programımızı öğrencilerimizin ihtiyaçları belirliyor.

İNGİLİZCE’Yİ HAYATIN DOĞAL PARÇASINA DÖNÜŞTÜRÜYORUZ
Okul öncesinde yabancı dil eğitim politikanız hakkında neler söyleyebilirsiniz? Okul öncesinde yabancı dil eğitiminin ağırlığı ne olmalıdır?
Anaokullarımızda gelişimin her adımını öğrenmenin her adımı ile bağdaştıran bir İngilizce eğitim programı uyguluyoruz. Amacımız öğrencilerimizin İngilizce’yi sevmelerini, bu dile karşı farkındalık kazanmalarını ve olumlu tutum geliştirmelerini sağlamaktır.
“Oyun” İngilizce programımızın merkezinde yer alıyor. Programımız öğrencilerimize anlamlı konuşma ve dinleme etkinliklerine katılmaları için sürekli fırsatlar sağlıyor. Programımızı hazırlarken de çocukta merak ve öğrenme isteği uyandıracak temalar belirleyip, İngilizce ve okul öncesi eğitimi birbirinden koparmadan yapılandırıyoruz. Böylece çocuğun anadilinde öğrendiği bilgiler İngilizce'yi anlamlandırmasını da kolaylaştırıyor. Öğrencilerimizi okulda bulundukları süre boyunca İngilizce ile sadece etkinlik zamanlarında değil sürekli karşı karşıya bırakıyoruz. Bu durum da öğrencimizin bu dili hayatının doğal bir parçası olarak görmesini sağlıyor. Programımızda yer alan zengin öğrenme fırsatları ile erken yaşta İngilizce öğrenmeye başlayan öğrencilerimizdeki öğrenme isteği harekete geçiyor. Böylece her öğrencimizi kendi gelişimi çerçevesinde İngilizce konuşur halde bir üst yaş grubuna taşıyoruz.

Okul öncesi eğitim konularında üniversitelerle iş birlikleriniz var mı? Varsa nasıl bir ortak çalışma yürütüyorsunuz?
Üniversitelerimizin değerli akademisyenleri ile zaman zaman öğretmenlerimizi buluşturup eğitimler almalarını sağlıyoruz. Öğretmenin niteliği okul öncesi eğitimde kaliteyi belirleyen temel öğelerden biri. Öğretmen kadronuzu oluştururken hangi kriterleri gözetiyorsunuz? Okul öncesinde öğretmenler hangi niteliklere sahip olmalı? Öğretmenlerinize hizmet içi eğitimler düzenliyor musunuz? 

Alanında iyi eğitim almış olmaları elbette ki önemli bir nokta; fakat bu işe gönül vermiş olmaları, çocuğa olan sevgi ve saygıları da bizler için bir o kadar önemli. Kurumuza kabul ettiğimiz öğretmenlerimizin, düzenli bir şekilde ve belirli aralıklarla workshop çalışmalarını içeren eğitim seminerleri almalarını sağlarız. Ayrıca öğretmenlerimizin bizler tarafından da sınıf içi uygulamaları gözlemlenir, öğretmenlerimizle karşılıklı fikir alışverişlerinde bulunulur ve böylece aktif etkileşim sağlayarak teorik bilginin yaş gruplarına uygun olarak programa adapte edilmesi sağlarız. Anaokullarımızda her yaş grubu öğretmeni ayrıdır ve her öğretmen kendi yaş grubunda uzmanlaşır. Bu durum öğretmenin mesleki gelişimine olumlu bir katkı sağladığı gibi, çocukta oluşan bağımlılık duygusunun kontrolünü de sağlar.

Türkiye’de okul öncesi eğitimin gelişimi hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu alanda önerileriniz nelerdir?
Okul öncesi eğitim dönemi tesadüflere bırakılmayacak kadar ciddi, bilimsel ve sistematik organizasyonlarla yönetilmesi gereken yılları içeriyor. Çocuklar bu dönemde alan uzmanlarında hazırlanmış eğitim programları ile doğru bir başlangıç yaparlarsa, tüm eğitim hayatları olumlu yönde etkilenecek ve sosyal hayatlarında da daha başarılı olma şansı yakalayacaklardır. Ülkemizde zorunlu eğitim kapsamında olmamasına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı’nın da desteği ile yaygınlaştırma çalışmaları süren okul öncesi eğitim, çocukların aslında hayata 1-0 önde başlamalarını sağlayacaktır. Bu sebeple biz de bu alanda atılmış her adımı destekliyoruz.

VELİLER, OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINI SEÇERKEN NELERE DİKKAT ETMELİLER?
Öncelikle tercih edilecek anaokulunun sistemine bakılmalı. Çünkü okul öncesi dönem çocukları gelişimlerinin en hızlı yıllarındalar ve bu dönemi tamamladıklarında kişilik gelişimlerinin de temelleri atılmış oluyor. Bu kritik yıllarda çocuğa doğru bir başlangıç noktası sağlamanın temeli de tercih edilecek olan okulun misyonu, vizyonu, kurumsal yapısı ve eğitimsel açıdan sahip olduğu sistemden geçiyor. Bilfen Anaokullarında bilimsel bir yapı ile oluşturulmuş, düşünme becerilerine dayalı bir program, sistemin temelini oluşturuyor.
Çocuğu sabah aileden teslim aldığımız andan, akşam tekrar aileye teslim edeceğimiz ana kadar, ona sağlayacağımız yaşantılar belirlidir. Eğitim sürecinde ise çocuğu merkeze alarak nasıl öğreneceğini keşfetmesini sağlıyoruz. Bu sebeple çocuğa doğrudan kavram bilgisi aktarmak yerine, kavrama ulaşmasını sağlıyoruz. Ayrıca tercih edilecek okulun kadrosu, çocuğu objektif tanımlamayı sağlayacak araçlara sahip olması, sağlanan rehberlik hizmetinin niteliği ve materyallerde bir o kadar önemli. Bilfen Anaokullarında eğitim programımızda çocuğa kazandırmayı hedeflediğimiz her bir beceri için eğitim materyallerimiz de vardır. Örneğin çocuğun duyusal duyarlılığını desteklemek için duyu disklerinden faydalanıyoruz, matematik becerisini geliştirmek için özel diagram oyunlarından, okuma yazma çalışmalarında performansını arttırmak için şekil zemin, mekân ilişkisine dayalı oyunlardan faydalanıyoruz. Rehberlik birimimiz eğitimin tüm süreçlerinde çocukları hem grup içinde hem de bireysel çalışmalarda gözlemleyerek ve zaman zaman ekstra çalışmalar yaparak performanslarını kendi gelişim seviyelerinin en üst düzeyine çıkarmaya dönük etkinlikler yapıyorlar.
Bir okulun tercih nedenlerinden olması gereken diğer bir noktada, çocuk ile ilgili yapılacak görüşmelerin zengin içerikli ve objektif olması. Bu dönemde çocuk için çevresel faktörler oldukça önemli, bu sebeple aileyi de çocuğun gelişimine katkıda bulunacak etkinliklere yönlendirmek elbette okulun bilgi ve tecrübe birikimiyle doğrudan ilgili. Çocuğa kazandırılan becerilerin evde de pekişmesi için velilerimizle yaptığımız görüşmelerde farklı etkinlik örnekleri vererek çocuğun ailesi ile birlikte geçireceği vakti eğitimsel açıdan daha kaliteli bir hale getirmeye çalışıyoruz.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.