banner

Dünya Benim Oyun Alanım




Okul öncesi eğitimde “Dünya Benim Oyun Alanım” mottosuyla faaliyetlerini sürdüren Mektebim, oyunu öğrencilerin ortak dili haline getirerek öğrenmeyi kalıcı kılıyor. Anaokulu Koordinatörü Büşra Zeyneb Yasan, uyguladıkları eğitim modelini ve Mektebim’de oyunun eğitim planlamasındaki yerini anlattı.

mektebimGünümüzde eğitimde öğrenme ortamları ve metotlarında değişimler yaşanıyor. Bu değişimlerden biri de eğitimde oyunun kullanımı. Mektebim Eğitim Kurumları eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyor? Programlarında oyunu nasıl uyguluyor?
Bizler Mektebim eğitimcileri olarak, çocuğun bulunduğu yaş dönemine özgü oyun özelliklerini göz önünde bulundurarak, oyun zamanlarını, etkinliklerini planlar ve uygularız. Çünkü çocukların oyunları, bulundukları yaşa göre değişiklik gösterir. Mektebim eğitimcileri, oyunları eğitim programları içinde planlarken; çocukların gelişim düzeylerine, cinsiyet ve yaşlarına, sosyo-ekonomik düzeylerine, etkinliklerin süresine, bireysel ya da gruba yönelik olmasına ve oyunun oynanacağı ortam ve materyallere dikkat ederler. Eğitimcilerimiz, bu etkinlikleri ve dersleri program gereği bireysel, küçük grup ve büyük grup etkinlikleri olarak planlarken; yapılandırılmış (grup oyunlarımız), yarı yapılandırılmış (Sanart Kids ve İnovasyon dersimiz) ile ya da yapılandırılmamış(Serbest oyun saatlerimiz) oyunlardan yararlanırlar.

ÖĞRENCİLERİN GELİŞİM ALANLARI OYUNLARLA DESTEKLENİYOR
Hangi derslerde oyundan faydalanıyorsunuz ve bu oyunlardan örnekler aktarabilir misiniz? Oyunla eğitim hangi sınıftan başlayıp hangi sınıfa kadar devam ediyor?
Eğitsel oyunlar, öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan etkinliklerdir.
Oyunlar öğrencilere neşeli ve rahat bir ortam sağlamakta, sınıf içi çalışmalara da değişiklik getirmektedir. Eğitsel oyunlarla derste konular, ilgi çekici duruma getirilebilir, en pasif öğrencilerin bile bu etkinliklere katılmaları sağlanabilir.
Eğitimcilerimiz, sınıf içinde eğitsel oyunlardan başarılı bir şekilde yararlanabilmek için dikkatli ve titiz bir hazırlık yaparlar. Her öğretmen, her oyuna bir ders saatinin beş ya da on dakikasını ayırmalı ve genellikle bu etkinliklere dersin ortasında ya da sonunda yer vermelidir.
Mektebim öğrencileri İnovasyon, Sanart Kids, Matematik, Beden Eğitimi gibi tüm dersleri oyunla öğrenir. Bunun yanı sıra yapılan Bahar Şenlikleri, festivaller, partiler, yarışmalar ve özel kutlamalarda öğrencilerimiz için tasarlanmış olan oyun aktiviteleri ile öğrencilerimizin tüm gelişim alanlarını destekliyoruz.

ÖĞRENME SÜRECİNDE OYUN ÜÇ FARKLI ŞEKİLDE UYGULANIYOR
Oyunla eğitim çalışmasında, hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor? Oyunların seçiminde öğretmenler ne derece etkin?
Öğrenme, içsel bir süreçtir. Öğretmenler, öğretme ile ilgili olarak yaklaşımlarını bilginin direkt aktarılmasından, fikirlerin, konuların eleştirel analizine ve yapılandırılmasına doğru değiştirmeye başlamıştır. Öğrencinin özellikleri dikkate alınarak tasarlanmış bir ortamda hem öğrencilerin öğrenmesi kolaylaşmakta hem de hatırlama düzeyleri yükselmektedir. Bu amaçla öğretmenler oyun tabanlı öğrenmeyi tercih etmektedirler. Mektebim’de eğitim ve öğrenme sürecinde oyun üç farklı şekilde uygulanır.

Öğrencilerimiz,
Yapılandırılmamış oyunlarla; kendi seçtikleri oyunlarla, kendi istedikleri şekilde oynarlar. Oyun aracılığıyla karar verme yetisi gelişirken öğrenmeyi gerçekleştirirler.
Yarı yapılandırılmış oyunlarla; hem öğretmen hem de kendisi tarafından başlatılan, daha çok kendilerinin aktif olduğu yaratıcılıklarını gelişir.
Yapılandırılmış oyunlar ise kuralları önceden belirlenmiş ve bu belirlenen kurallar çerçevesinde çocuklar gruplar oluşturarak oyunlarını oynarlar.

Eğitim ve öğrenmede oyunu ön plana çıkaran uygulamalar ve modeller neler? Ayrıca eğitim ve öğrenmede oyunun ne kadar kullanılması gerekiyor? Belli sınırları var mı? Siz oyunla eğitime okullarınızda ne kadarlık bir zaman ayırıyorsunuz?
Eğitim ve öğretim planlanırken bazı eğitim kuramları ve yaklaşımlarından yararlanılır. Dünyadaki önemli bilim insanlarından bir kaçının oyun üzerine söylediklerini şöyle sıralayabiliriz;
• S. Freud: Yasak dürtülerin kabul edilebilir şekilde ifadesi ve yaşantılar üzerinde kontrol sağlanarak kaygı düzeyini en aza indirmek (kişilik gelişim – sosyal, duygusal)
•J. Piaget: Genel bilişsel gelişim sürecinde uyum sağlayıcı mekanizma (bilişsel gelişim – zihinsel, sosyal)
•E. Erikson: Çevreyle etkileşim sonucunda kazanılan becerilerle iç ve dış çelişkilerin çözümlenmesi (psikososyal gelişim – duygusal, sosyal)
•Bandura: Gözlemleyerek öğrenme, sadece taklit davranışı olmayıp, olayların bilişsel olarak içselleştirilmesiyle bilgi kazanma (sosyal öğrenme – bilişsel, sosyal)
•L. Kohlberg: Çocuğun zihinsel gelişimine paralel olarak ahlak kavramlarının gelişimi (bilişsel ahlak gelişimi – bilişsel, sosyal )
Görüldüğü üzere, yukarıda sıralanan ve dünyadaki eğitimcilerin kabul ettiği bilimsel temellere dayanan bu kuramları geliştiren bilim insanları, oyunun çocuğa çok yönlü yararlarını kabul etmektedirler. Oyun, çocuğa pek çok yaşamsal deneyim kazandırmanın yanı sıra çocuğu sosyal-duygusal, zihinsel ve bedensel olarak besler. Eğitim ve öğrenmenin tüm basamaklarında kullanılan oyunun kullanım sıklığı ve sınırları, belirli prensipler izlenerek belirlenir. Eğitim programları gereği oyunun kavramlar ve kazanımları sağlamak amacıyla planlandığı, çocuk tarafından isteyerek ve severek oynandığı, günlük eğitim akışına sadık kalındığı ve çocuğun gelişimini engelleyen planlama eksikleri bulunmadığı sürece oyun, çocukların eğitiminde istenildiği kadar kullanılabilir. Çocukların merak duygularını gidermesi, yani öğrenebilmesi için dokunmayı, sormaya, taklit etmeye, deneyimlemeye, tadına bakmaya, konuşmaya ihtiyacı vardır. Oyun bütün bu ihtiyaçların giderilebilmesi için en iyi araçtır. Yani çocukların en önemli işi olan oyunun, öğrenmede sınırları yoktur, her şeyi oyunlaştırarak öğretebiliriz. Böylelikle öğrencilerimiz eğlenirken kalıcı öğrenmeyi de sağlarız.

Eğitimde oyunun kullanmaya ne zaman başlanılmalı? Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir? Oyunla gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinliktir. Oyun, insan hayatının her evresinde var olan bir etkinlik olmakla birlikte yaşamın ilk yıllarında çocuğun yaşadığı dünyayı tanıması, sevgilerini, kıskançlıklarını, mutluluklarını, düşmanlıklarını, iç çatışmalarını, hayallerini, düşüncelerini ifade edebilmesi için en uygun “dil” olarak kabul edilmektedir.
Oyunun insan hayatında çok önemli bir yeri vardır. Oyun insanın her döneminde insanın gelişmesinde farklı etkilere sahiptir. Çocuklar için farklı, bebekler için farklı, ilköğretim çağı için farklı… Fakat oyunu sadece çocuklar için düşünmemiz gerekli. Mesela üniversite öğrencilerini ele alırsak bilgisayarda oynadığı oyunlardan, basketbol, futbol oyunlarına kadar farklı türde oyunlar vardır. Kısaca oyunun şekli farklı olsa da insanın her döneminde insanın hayatına büyük etkisi vardır. Mektebim, anaokulundan liseye kadar tüm öğrencilerine oyunla öğrenme olanağı sağlar. Her yaş için oyun çeşidi ve oyun oynama sıklığı değişiklik gösterir. Böylece, Mektebim olarak öğrencilerimize bilgiyi kalıcı hale getirmek için, yaparak, yaşayarak, deneyimleyerek öğretmeyi amaç ediniyoruz.

AİLELER ÇOCUKLARINA EĞİTİCİ OYUNLAR VE MATERYALLER ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ?
Oyuncak seçimi oldukça önemlidir aslında. Seçilecek oyuncak;
• Çocuğun yaşına, ilgisine, becerisine ve içinde bulunduğu gelişimsel döneme uygun olmalıdır.
• Oyuncaklar çok karmaşık olmamalı ve dayanıklı olmalı.
• Çocuğun tek başına oynayabileceği oyuncaklar olmalı.
• Oyuncaklar beceriyi artıracak özellikte olmalıdır. Bu nedenle basit karmaşığa doğru oyuncak tercihi yapılmalıdır.
• Oyuncak alınırken çocuklar arasında cinsiyet ayrımı yapılmamalı.
• Alınan oyuncaklar çok yönlü olmalıdır. Bu amaçla kasları çalıştıran, hayal gücünü artıran, yaratıcığı geliştiren oyuncaklar tercih edilmelidir.
• Çocuğun yaşına uygun oyuncak alınmalıdır. Basit oyuncaklar çocuğun çabuk sıkılmasını, karmaşık oyuncaklar ise özgüveninin azalmasına neden olur.
• Alışverişe gitmeden önce alınacak oyuncak kararlaştırılmalıdır.
• Bakım onarım ve temizlenmesi kolay olmalıdır.
• Paylaşma duygusunu geliştirici olmalıdır.
• Yapı ve işleyiş bakımından çabuk anlaşılır olmalıdır.
• Çocuğun merak ve ilgisini çekebilmelidir.
• Çocuğun hoşuna gidebilecek renkte ve şekilde olmalıdır.
• Oyuncakların büyüklüğü onun bedensel özelliğine göre seçilmelidir.
• Sökülebilir tarzda olmalıdır. Oyuncağını böylece kırmadan merakını giderebilir.
• Çocuğun sağlığını (psikolojik ve fizyolojik sağlığı)bozucu olmamalıdır.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.