banner

Devr-i Alem’de sosyal sorumluluk Toplumsal Kalkınma Programı ile yaşanıyor




Devr-i Alem Kolejleri sosyal sorumluluk projelerini okul öncesi dönemden itibaren eğitim müfredatına entegre ettiği Toplumsal Kalkınma Programı çerçevesinde hayata geçiriyor. Proje konularının, eğitim kazanımları, öğrencilerin gelişim düzeyleri ve ilgi alanları çerçevesinde planlandığını belirten Devr-i Alem Kolejleri Genel Müdürü Mesut Taşköprü ile kurumun sosyal sorumluluk projelerine yaklaşımını ve hedeflenen kazanımları konuştuk.

mesut_taskopru“Başkalarına yardım ederek yükseliriz” der, Robert Ingersoll… Tarihsel olarak oldukça eski dönemlere dayanan sosyal sorumluluk kavramı, değişen koşullara uygun olarak yeniden tanımlanıyor. Eğitim kurumları için sosyal sorumluluk hem proje katılımcısı olan öğrencilere kültürel, sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlara ve ihtiyaçlara yönelik duyarlı ve etik davranış kazandırmak hem de toplumsal bir fayda üretmektir. Sosyal sorumluluk projelerinin, eğitimden ve eğitim kurumunun vizyonundan bağımsız olarak ele alınmaması gerektiğine inandıklarını dile getiren Devr-i Alem Kolejleri Genel Müdürü Mesut Taşköprü, “Bireyin dünyaya ve yaşadığı çevreye karşı sorumlu olduğu anlayışı akşamdan sabaha kazanılacak bir bilinç değildir. Eğitim müfredatının içinde yer alması ve erken dönem eğitimde üzerinde durulması gereken, en az akademik eğitim kadar önemli bir konudur” diyor.

Eğitim kurumları sosyal sorumluluk projelerini belirlerken neleri ön planda tutuyorlar?
Birçok konuda olduğu gibi, Türkiye’de ‘sosyal sorumluluk’ tanımı ve kurumsal uygulamalarına yönelik bir kavram kargaşası yaşanıyor. Ülkemizde pek çok marka hatta orta ölçekli işletmeler bile kurumsal sosyal sorumluluk ya da toplumsal sorumluluk adı altında çok sayıda proje yürütüyor. Tarihsel olarak oldukça eski dönemlere dayanan sosyal sorumluluk kavramı, değişen koşullara uygun olarak yeniden tanımlanıyor. Toplumbilimcilerden iktisatçılara, marka uzmanlarından yöneticilere birçok profesyonelin ele aldığı kavram bazen “kurumların vizyonlarından başlayarak tüm süreçlerine hakim olması gereken bir yönetim anlayışı”, “kurumsal itibarın anahtarı” ya da “kurumsal imajlarındaki olumsuzlukları giderebilecek” bir leke temizleyicisi olarak görülebiliyor. Biz eğitim kurumları için ise konu, hem proje katılımcısı olan öğrencilerimize kültürel, sosyal, ekonomik ve çevresel sorunlara ve ihtiyaçlara yönelik duyarlı ve etik davranış kazandırmak hem de toplumsal bir fayda üretmektir. Sosyal sorumluluk projelerinin, eğitimden ve eğitim kurumunun vizyonundan bağımsız olarak ele alınmaması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü ülkemizde hala en temel problemlerin eğitim eksikliğinden kaynaklandığına inanıyoruz.

devrialemSOSYAL SORUMLULUK MÜFREDATTA YER ALMALI
Sosyal sorumluluk projeleri öğrencilere ve eğitim kurumlarına ne kazandırıyor?
Bir eğitim kurumunun temel hedefi, kurulduğu bölge halkına ve sosyal yapıya katkı sağlamak, hizmet sunduğu öğrencilerini gelecek yaşamlarında ihtiyaç duyacakları becerileri kazandırarak bir üst eğitim kurumuna ya da profesyonel hayata hazırlamak. Dünyanın çok kadar hızlı değiştiği, sınırların ortadan kalktığı bir ortamda, yurtdışındaki yaşıtları özellikle lise yıllarından itibaren projelerde yer alıp dünyanın farklı ülkelerinde gönüllü çalışmalara katılırken henüz bu bilinç ülkemizde yeteri kadar yaygınlaşamamıştır. Çünkü bireyin dünyaya ve yaşadığı çevreye karşı sorumlu olduğu anlayışı akşamdan sabaha kazanılacak bir bilinç değildir. Eğitim müfredatının içinde yer alması ve erken dönem eğitimde üzerinde durulması gereken, en az akademik eğitim kadar önemli bir konu. Çünkü öğrenciler sosyal projeleri sayesinde empati, fedakarlık, hayırseverlik, yaşam felsefesi, bir gruba ait hissetme ve toplumsal değerleri anlama gibi birçok konuda farkındalık kazanarak, sosyal ve duygusal becerilerini geliştirebiliyorlar. Sosyal bir projenin parçası olan birey, her şeyden önce iletişim becerilerini geliştiriyor, özgüven kazanıyor, kendini tanıyor ve yardım etmeyi, saygı duymayı öğreniyor. Proje değerlendirme toplantılarımızda, projeyi yürüten öğrencilerimiz sosyal sorumluluk kapsamında, topluma hizmet ederken aslında en çok kendilerinin bu süreçte fayda sağladıklarını, kendilerini tanıdığını, yeteneklerini fark ettiğini, güçlü ve zayıf yönleri ile ilgili fikir sahibi olduğunu ve yeni şeyler öğrendiğini dile getirdiler. İlk toplantıdan sonra, süreç öğrencilerimiz için gerçekten bir gönüllülük olarak görülmeye başlıyor.

devrialemNOTLANDIRMA KORKUSU OLMADAN KALICI ÖĞRENME SAĞLANIYOR
Sosyal sorumluluk projelerine nasıl karar veriliyor ve hangi süreçler işletiliyor?
Öğrencilerimizin bilgi ve birikimlerini kullanacakları bir toplumsal projede yer almalarını sosyal sorumluluk bilincini ve duygusunu geliştirecek Toplumsal Kalkınma Programı, okul öncesi dönemden itibaren eğitim müfredatımızın içerisinde yer alıyor. Okullarımızın dünya vizyonu içerisinde ‘Sınırları Aşmak’ kavramı bütünsel çerçevesinde, evrensel değerler ve insan hakları, yerel/bölgesel/ulusal ve uluslararası ihtiyaçlar gözetilerek, eğitim, sağlık, çevre, sosyal hizmet, ekonomi, teknoloji, girişimcilik gibi alanlarda öğrencilerimiz oluşturuluyor ve Toplumsal Kalkınma Komitesi onayı ile planlaması yapılıyor.
Proje konuları, eğitim kazanımları, öğrencilerimizin gelişim düzeyleri ve ilgi alanları çerçevesinde planlanıyor. Aylık ve 3 aylık değerlendirmelerle gelişimleri izleniyor ve yıl sonundaki proje sunumu ile değerlendiriliyor. Projeler yürütülürken kademeler arası işbirliği, akran öğretimi ile disiplinler arası bir yaklaşım uygulanıyor. Her bir öğrencimizin tamamlamaması gereken bir toplum hizmeti saati vardır ve bu çalışmalardan sonra hem bireysel değerlendirme hem de proje danışmanı değerlendirmesi yapılır. Öğrencilerimiz projeye başlamadan önce bu projede kimlerle çalışmalıyım, nasıl planlamalıyım, katılımı ve sürekliliği nasıl sağlayabilirim, hangi sivil toplum kuruluşları ile iletişime geçmeliyim, sponsor bulabilir miyim gibi soruların cevaplarını ararlar. Değerlendirmeler proje danışmanı koordinatörlüğünde, öğrencilerimizin operasyon sürecinde karşılaştıkları; fizibiliteden bütçeye, zaman yönetiminden kaynak değerlendirmeye kadar birçok konuda fikir alışverişi yaparak geçiyor. Yılsonunda ise, bireysel olarak projenin sunumu, karşılaştıkları zorlukları, bunlarla nasıl başa çıktıkları ya da çıkamadıklarını değerlendirdikleri ve yazılı olarak da hazırladıkları dokümanlara dönüşerek kütüphanemizdeki yerini alıyor. Her bir öğrencimizin bir projenin tüm süreçleri hakkında fikir sahibi olması, sahiplenmesi ve sunum yapması temel beklentimizdir.
Toplumsal Kalkınma Programı çerçevesinde bir sosyal projede çalışmış öğrencimiz bu süreçte neyi yapamadığını, hangi yönlerinin güçlü olduğunu ya da hangi yönlerini geliştirmesi gerektiğini öğreniyor. İş hayatında ihtiyaç duyacağı iletişim, zaman yönetimi, takım çalışması gibi becerileri deneyimleme fırsatı buluyor ve deneyimlerinden öğreniyor. Özgüvenleri artan öğrencilerimiz birbirleriyle ve çevreleriyle daha iyi iletişim kuruyor, olumsuz davranışlar azalıyor. Her şeyden önemlisi plan yapmak nedir, projelendirme nedir, iş takibi nedir, neden sonuç ilişkileri nasıl olur gibi birçok konuda farkındalık geliştirerek süreç yönetimini öğreniyor. Üstelik bütün bunlar, notlandırma korkusu olmadan çok doğal olarak gelişiyor ve kalıcı öğrenme sağlanarak bir yaşam biçimine dönüşüyor. Birine yardım etmenin hazzını, toplumsal bir soruna çözüm üretmiş olmanın mutluluğunu ise belirtmemize bile gerek yok sanırım.

8 AYDA DEVR-İ ALEM PROGRAMI
Kültürel, çevresel ve evrensel bilinci geliştirebilmek için gerçekleştirilen ve devam eden sosyal sorumluluk projeleriniz var mı, nelerdir bilgi verebilir misiniz?
Öncelikle her bir kampüsümüzün, giriş katında tam donanımlı, halka açık bir kütüphanemiz var. Hem kendi öğrencilerimiz hem de bölgedeki diğer öğrencilerin katılımına açık olan aktiviteler gerçekleştiriliyor. Yazarların imza günleri, ünlü ve başarılı isimlerin konferansları, öğrenci ve velilere yönelik konferans ve seminerler, kendi öğrencilerimizin de görev aldığı aktiviteler planlanıyor. Çünkü öncelikli etki alanlarımız çerçevesinde daha hızlı sonuç alabileceğimize inanıyoruz. Ayrıca önümüzdeki yıl itibari ile uygulamaya girecek olan “8 Ayda Devr-i Alem Programı” kapsamında Türkiye dahil 9 ülkeyi, aylık temalarla derinlemesine analiz etme ve kültürel öğrenme deneyimini de öğrencilerimize yaşatacağız. Maalesef ki eğitim kurumlarında dünyada olanlar ve bunların bizim hayatımıza, başkalarının hayatına, ülkemize ve gezegenimize etkileri hakkında yeterli bilgilendirme yapılmıyor. Çocuklarımız ne yakın tarihten ne de yanı başımızda bizim sosyal hayatımızı da derinden etkileyen savaştan haberdar değiller, göçten bilgisi ise medya organları ile sınırlı kalıyor. Bu yüzden önce farkındalığı oluşturmak, dünyada artık sınırların olmadığını öğrencilerimize günlük eğitim hayatları içinde göstermek için ‘Sınırları Aşmak’ temasını seçtik. İnsan hakları, yenilenebilir enerji, engelliler, çevre, çocuklar, kadınlar ve birçok konuda sınırları aşan projeler planlanıyor.
Günümüzde gerek sosyal hayatta gerekse iş hayatında en gündemde olan konulardan biri networking. Bunun farkında olan bir eğitim kurumu olarak, “8 Ayda Devr-i Alem Programı” çerçevesinde gerek yurtiçinde gerekse program kapsamındaki 8 ülkedeki okullarla iletişim halinde olarak, öğrencilerimiz farklı ülkelerden ve kültürlerden insanlar tanıyabilecek, benzer sosyal sorumluluk projelerinde yer alan yaşıtları ile işbirliği yapabilecekleri projeler geliştirdik. Farklı projeler, değişik altyapılı insanlara ulaşma şansı tanıyacağından, gençlerin network ağları da bir o kadar zenginleşecektir. Tüm bu nedenlerden dolayı öğrencilerimizin sosyal projelerde yer almalarını teşvik etmek konusunda hem biz eğitimcilere hem de ailelere büyük görevler düşüyor. Yönlendirerek, daha da önemlisi örnek olarak! Bu yüzden bu program sadece öğrencilerimiz için değil, öğretmenlerimiz açısında da büyük önem taşıyor.

“Günümüzde gerek sosyal hayatta gerekse iş hayatında en gündemde olan konulardan biri networking. Bunun farkında olan bir eğitim kurumu olarak, “8 Ayda Devr-i Alem Programı” çerçevesinde gerek yurtiçinde gerekse program kapsamındaki 8 ülkedeki okullarla iletişim halinde olarak, öğrencilerimiz farklı ülkelerden ve kültürlerden insanlar tanıyabilecek, benzer sosyal sorumluluk projelerinde yer alan yaşıtları ile işbirliği yapabilecekleri projeler geliştirdik.”

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.