Logo

Çocukların için en iyi yöntem interaktif oyunlar

Kategori: Özel Okullar
Cuma, 31 May 2019 10:17 tarihinde oluşturuldu



Okul öncesi eğitim programlarının her çocuğun özel ve farklı olduğu gerçeği üzerine yapılandırıldığını belirten İMİ Eğitim Kurumları Okul Öncesi ve İlkokul Müdürü Selin Koban’dan okul öncesi eğitimle ilgili düşüncülerini ve önerilerini konuştuk.

selin_koban_imiÖzel okullar okul öncesi eğitiminde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorlar?
Okul öncesi eğitim kurumlarında zekanın birden çok faktörü olduğu gerçeği üzerinde çalışan Howard Gardner’ın Çoklu Zeka Teorisi’nden geliştirilmiş olan Aktif Öğrenme Modeli ile MEB Okul Öncesi Eğitim Programı, PYP, Reggio Emilio, Montessori modellerinden faydalanarak özgün karma modeller uygulanmaktadır. Esneklik ilkesini benimseyen, yeniliklere açık, yaratıcı düşünmeyi destekleyen, problem çözme becerilerine dayanan, neden-sonuç ilişkilerini kullanarak karar verme becerisini geliştiren yaklaşımlar kullanılmaktadır. Okul öncesi programı her çocuğun özel ve farklı olduğu gerçeği üzerine yapılandırılmaktadır.
Programlarda, çocukların bireysel gelişimleri izlenerek; kendilerini yaratıcı olarak ifade edebilen, özgüvenli, kendisi ve çevresiyle barışık, bireylere ve görüşlere saygılı, sorumluluk sahibi bireyler olmalarını sağlayacak donanımı kazandırmak amaçlanmaktadır. Çocuğu ilköğretime hazırlayan bir programla öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeyleri arttırılmaktadır.

Okul öncesinde oyun ile öğrenmenin önemi nedir ve nasıl uygulanmalıdır?
Okul öncesi çocukların gelişimleri ve eğitimlerinde önemli bir role sahip olan oyun çocuğun vazgeçilmez uğrasıdır. Oyun, belli bir amaca yönelik olan ya da olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilen fakat her durumda çocuğun isteyerek hoşlanarak yer aldığı, fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan, gerçek yaşamın bir parçası ve etkin bir öğrenme sürecidir. Oyun gerçek hayatın bir provasıdır. Çocuk işittiği, gördüğü ve duyduğunu değil yaşadığını ve denediğini öğrenir; içselleştirir. Oyun sırasında çocuk gerçek hayatta tanık olduğu şeyleri taklit eder. Ayrıca birebir yaşadığı bir durumu da tekrar canlandırır. Taklit ve tekrar canlandırma sayesinde edindiği bilgi ve tecrübeler pekişir; kalıcı olur. Oyunlar sayesinde çocuklar birçok konuyu rahat bir biçimde eğlenerek öğrenmektedir. Bilindiği üzere çocukların kısa bir ilgi süreleri vardır ve birkaç dakika içinde büyüleyici bir şeyden uzaklaşabilirler. Bu yüzden geleneksel öğretim yöntemleri küçüklerde pek de etki etmeyecektir. Bu nedenle çocuklar için interaktif oyunlar eğitim ve öğretim için en iyi yollardan biridir. Bu tip oyunlar dersleri eğlenceli tutmanın harika bir yoludur.

YABANCI DİLDE 0-6 YAŞ DÖNEMİ
Okul öncesinde yabancı dil eğitimi hangi yaşta başlamalı ve hangi yöntemler uygulanmalıdır?
Çocuklar için 0-6 yaş arası dönem yabancı dil öğrenmek için en iyi zamandır. Genellikle bir dilin etkin bir şekilde kullanımı 4 yaşı itibariyle mümkün olur ancak 3 yaş öncesi çocuklar bir yabancı dile ne kadar fazla maruz kalırlarsa bu dili konuşmaları o kadar kolay olur.
Bu dönemde çocuk daha çok duyduğunu tekrar ve taklit yoluyla öğrenir. Televizyon, radyo gibi işitsel kaynaklar etkin rol oynar. Çocuklar sevdiği şeyleri yapmaktan ve taklit etmekten hoşlanırlar ve sevdiği şeyler üzerinden dil öğretmek daha etkili olur. Örneğin, İngilizce çizgi film izlemek çok faydalı olacaktır. Çocuk elma yediği zaman, kelimenin İngilizcesini söylemek ve bunu cümle içerisinde kullanmak, görsel ve işitsel hafızasını aynı anda çalıştırarak, dili hızla öğrenmesine yardımcı olur.
Sabırlı olmak sürecin en önemli kısmıdır. Çocuğun birden kusursuz bir şekilde İngilizce konuşmasını beklemek doğru değildir. Zamanla kelimelerin doğru telaffuzunu anlayan çocuk, bunu geliştirerek ileride rahat bir şekilde İngilizce konuşabilir.

Okul öncesi eğitim kurumlarını seçerken nelere dikkat edilmeli?
Öncelikle, çocuğumuzu tanımak, onun ilgi alanları ve beklentilerini bilmek. Ben veli olarak okuldan neler bekliyorum, ihtiyaçlarımız neler, gibi sorulara yanıt vermek, gerekli ise bir uzmandan destek almak. Sonrasında uygun olan kurumların listesini çıkarıp, çocuğumuzla birlikte onları ziyarete gitmek atılacak ilk adım olabilir. Seçilecek okulda sınıf mevcutları, sınıflara kaç öğretmen düştüğü, uyguladıkları eğitim sistemleri, eğitimcilerin disiplin anlayışları, ulaşım, yemeklerin nereden ve nasıl temin edildiği, psikolojik danışman varlığı, eğitim materyalleri, çocukların rahat edebilecekleri geniş alanların varlığı sorgulanabilir.

ANNE-BABALARA OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ÖNERİLERİ
Çocuğunuzun içinde gelişim özelliklerini bilmeniz onu daha iyi tanımanıza ve kolay iletişim kurmanıza katkı sağlayacaktır.

* Sınır Koyun ve Temel Kuralları Öğretin
Okula başlayan çocuktan okuldaki kurallara uygun olarak davranması, beklenmektedir; bu beklentilerin gerçekleşmesi için okul öncesi dönemde anne ve baba tarafından çocuğa uygun şekilde sınır koyulması ve temel sosyal kuralların öğretilmesi büyük önem taşımaktadır. Okula gitmenin kendisi için neden önemli olduğu ve kuralların neler olduğu okula gitmeden önce anne ve baba tarafından çocuğa açıklanmalıdır. Okul öncesi dönemde sınır koyulmamış ve her istediği gerçekleştirilmiş bir çocuk okulda da her istediğinin olmasını ister, okul kurallarına uymakta zorluk çeker ve bu durum okula uyum sürecini olumsuz etkiler.

* Yaşına Uygun Sorumluluklar Verin
Okul öncesi dönemde çocuklara yaşlarına ve gelişim seviyelerine uygun bir şekilde sorumluluklar verilmesi kendilerine olan güvenlerini destekler ve okulla birlikte başlayan sorumlulukları yerine getirmeleri için bir hazırlık sürecinden geçmelerini sağlar. Sorumluluk bilinci, aşamalı olarak gelişen bir beceridir. Sorumluluk duygusunu geliştirmek için anne-babanın; yaşına, cinsiyetine ve kişisel özelliklerine uygun görevleri çocuğun yapmasına fırsat vermesi, istenilen davranışlar için model oluşturması ve çocuğun gösterdiği olumlu davranışları pekiştirmesi gerekir.

* Sağlıklı Bir Ayrılma Süreci Sağlanmalıdır
Sabahları anne ve babadan ayrılarak okula gidebilmek için çocuğun okul öncesi dönemde sağlıklı bir ayrılma sürecini geçirmiş olması gerekmektedir. Anne ve babaların okul öncesi dönemde çocuklarıyla sıcak ve yakın bir ilişki kurmaları, net, kararlı ve tutarlı davranmaları ve yukarıda belirtildiği şekilde uygun sınırlar koymaları gerekmektedir.

* Aşırı Koruyucu ve Kollayıcı Tutumdan Kaçının
Ders çalışmak, yemek yemek, giyinmek gibi kendi başına yapabileceği sorumlulukların çocuğun yerine aile bireyleri tarafından gerçekleştirilmesi çocuğun ebeveynden uzakta okula gitmeyi, ders çalışmayı reddetmesine yol açabilir ve okula uyum sürecini bozabilir. Aşırı koruyucu tutumdan kaçınmak için çocukların yeterli kas gelişimine sahip olduktan sonra tuvaletini kendi yapmasına, yemeğini kendi yemesine, kendi başına uyumasına, arkadaş ilişkileri kurmasına fırsat verilmelidir.

* Küçük Yaştan İtibaren Okul İle İlgili Bilgilendirmeler Yapın
Anne ve babalar okul öncesi dönemde, küçük yaşlardan itibaren çocuklarına gelişim seviyesine uygun şekilde okulun arkadaşlıklar edinilecek, yeni ve yararlı bilgilerin öğrenileceği, keyifli ve zevkli bir yer olduğu ve herkesin zamanı gelince okula gideceğine dair bilgilendirme yapmalıdırlar; bu bilgilendirme çocuğun kendisini okula hazırlanışını kolaylaştıracaktır.

* Okulun İlk Günü
Okulun ilk günü anne ve baba bir şölen havası içinde çocuğu okuluna götürüp, sınıf öğretmeniyle tanıştırmalı, dönüş zamanı ve eve ulaşım şekli konusunda çocuğu bilgilendirdikten sonra okuldan ayrılmalıdır.

"Eğitim, öğrenci-öğretmen-veli üçgeninden oluşan platformdur. Bu birliktelik ne kadar bilinçli ve sağlıklı olursa, çocuklarımızda o oranda sağlam bir kişilik kazanırlar. Okul ve öğretmen ile iletişim içinde olunmalı ve aile yönlendirmelere açık olmalıdır. Okul kurallarına paralel evde yapıcı kurallar ve sorumluluklar verilmelidir. Aşırı koruyucu ve kollayıcı tutumdan uzaklaşılmalı, çocukların özgüven kazanmaları sağlanmalıdır."

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.