banner

Vatan’da müfredat ‘oyun temelli eğitim modeline’ göre planlanıyor




Okulöncesi eğitim programında tüm ders müfredatının "oyun temelli eğitim modeline” göre planlandığı için tüm derslerde oyuna yer verdiklerini belirten Vatan Okulları Anaokulu Koordinatörü Nihal Can ile eğitimde oyunu nasıl kullandıklarını ve etkilerini konuştuk.

nihal_can_vatanEğitim ve oyun ilişkisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Oyun bir çocuk için çok ciddi bir uğraştır. Aynı zamanda bir eğlence ve öğrenme kaynağıdır. Oyun, çocuğun yaşantısında beslenme, nefes alıp verme kadar yaşamsaldır. Oyun oynayan çocuğunuzu yemeğe çağırdığınızda “Daha oyunum bitmedi ki!” derken aslında oyunun kendisi için besin gibi bir ihtiyaç olduğunu anlatmaya çalışır. Oyun belli bir amaca yönelik olan veya olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilen fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı, fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişiminin temeli olan, gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme sürecidir. Günümüzde kabul edildiği üzere, çocukluğunda yeterince oyun oynamayan çocuklar gelecekteki yaşamlarında en çok uyum sıkıntısı çeken bireylerdir. Bu nedenle evde veya okulda çocuğun oyununu engellemek, hareket etmesi için uygun ortam yaratmamak, ona yapılabilecek en büyük kötülüktür ve çocuğun öğrenmesinin önüne çekilen bir duvardır. Bu yüzden, her çocuğun oyun hakkını korumak için Çocuk Hakları Bildirgesi’nin 31’inci maddesinin 1’inci bendi şöyle der: “Taraf devletler çocuğun dinlenme, boş zaman değerlendirme, oynama ve yaşına uygun eğlence etkinliklerinde bulunma, kültürel ve sanatsal yaşama serbestçe katılma hakkını tanırlar.”
Eğitim süreçlerinde oyundan nasıl yararlanıyorsunuz? Programlarınızda oyunu nasıl uyguluyorsunuz?
Anaokullarımızda programımız oyun ve sorgulama temelli bir yapıya sahiptir. Çocuğun bulunduğu yaş dönemine özgü oyun özelliklerini göz önünde bulunduruyoruz. Oyun zamanlarını, etkinliklerini planlıyor ve uyguluyoruz. Çünkü çocukların oyunları, bulundukları yaşa göre değişiklik gösterir. Oyunları eğitim programları içinde planlarken; çocukların gelişim düzeylerine, cinsiyet ve yaşlarına, sosyo-ekonomik düzeylerine, etkinliklerin süresine, bireysel ya da gruba yönelik olmasına ve oyunun oynanacağı ortam ve materyallere dikkat ediyoruz. Öğretmenlerimiz, bu etkinlikleri ve dersleri program gereği bireysel, küçük grup ve büyük grup etkinlikleri olarak planlarken; yapılandırılmış grup oyunlarımız, yarı yapılandırılmış sanat etkinliklerimiz ve yapılandırılmamış serbest oyun saatlerimizden oluşan oyunlardan yararlanırlar. Günlük programımızda öğrencilerimizin sosyal ve duygusal gelişimlerini destekleyici olarak sınıf içinde ve açık alanda oyun zamanları da bulunmaktadır. Çocuklarımızın aktif olarak katılabilecekleri öğrenme, oyun ortamı sağlayarak ilgi, yaşantı ve beceri kazandırmak; estetik zevkleriyle çevreye duyarlılığı, insanlar arası ilişkilerde problem çözümüne yönelik davranışları kazanmalarına yönelik planlı oyunlar oynanmaktadır. Planlama sürecinin çocuk tarafından yapıldığı, çocuğun merkezde olduğu, öğretmenin rehber olduğu ve oyun gözlem formlarının tutulduğu drama temelli oyun zamanı planlı olarak sürdürülmektedir.

OYUNLAR YAŞ GRUBUNA UYGUN OLMALI

Tüm derslerde oyun kullanılabilir mi? Hangi derslerde oyundan faydalanıyorsunuz ve bu oyunlardan örnekler verebilir misiniz?
Okulöncesi eğitim programımızda tüm ders müfredatımız "oyun temelli eğitim modeline” göre planlandığı için tüm derslerde oyuna yer vermek esastır. Öğrencilerimiz İnovasyon, Sanat, Göster-Anlat, VSK, İngilizce, Drama, Ritm-orff, Eğlenceli Matematik gibi neredeyse tüm dersleri oyunla öğrenir. Bunun yanı sıra yapılan projeler, partiler, yarışmalar ve özel kutlamalarda öğrencilerimiz için tasarlanmış olan oyun aktiviteleri ile öğrencilerimizin tüm gelişim alanlarını destekliyoruz.
Örneğin İngilizce oyunlar sayesinde çocukların İngilizce öğrenimi oldukça kolay olabilmektedir. İngilizce oyunlar ile çocuk erken yaşta yeni bir lisan tanımış olur. İngilizcenin nasıl bir dil olduğuna oyunlar sayesinde tanık olur. Örneğin hayvan, renk, sayı ve alıştırma yapmak istediğimiz diğer kelimelerin resimlerini veya oyuncaklarını bahçemizin ya da sınıfımızın farklı bölümlerine yerleştiriyoruz. Öğrencilerimizde bahçenin ya da sınıfın ortasında ayakta duruyor. Öğretmen bir hayvan ismini söylüyor ve öğrenciler resmi ya da oyuncağı bulmak için aramaya başlıyor. İngilizce renkler ile ilgili bir oyun oynuyorsanız, çocuğun belirli bir süre sonra normal hayatta renklere İngilizce tepki verdiğini görebilirsiniz. İngilizce oyunlar oynanırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. İngilizce oyunların çocuğun yaş seviyesine kesinlikle uygun olması gerekmektedir. Yaş gurubuna uygun olmayan oyunların çocuğa yarardan çok zararı dokunabilir. Oyunların çocuğun yaş gurubuna uygun olmasının yanında ilgi çekici olması oldukça önemlidir.
Oyunla eğitim çalışmalarında Türkiye’ye özgü modeller var mı? Bu alanda hangi kaynak ve modellerden yararlanılıyor?
Üzülerek belirtmeliyim ki oyunla eğitim denilince tamamen Türkiye’ye özgü bir eğitim modeli henüz bulunmamaktadır. Türkiye’de dünyanın her yerinden eğitim modelleri araştırılarak her modelden kullanılmak istenen bölümler ve uygulamalar seçiliyor. Uluslararası modelleri takip ediyoruz, öğrencilerimize katkı sağlayacak her türlü yenilikçi eğitimi araştırıp önce kendimiz deneyimleyip geliştirip sonra programlarımıza aktarıyoruz. Akıl yürütme, eleştirel düşünme ve yeni durumlara adaptasyon sağlayabilme becerilerinin de gözlenebilmesine olanak veren yapılandırılmış oyun yöntemi ile çocuğun öne çıkan özelliklerinin oynanan kurallı oyunlarda verilen kazanımların öğrenilmesini sağlıyoruz.

OYUN ÜÇ FARKLI ŞEKİLDE UYGULANIYOR

Hangi oyunun nasıl ve ne şekilde uygulanacağına nasıl karar veriliyor? Oyunların seçiminde öğretmenler ne derece etkin?
Doğal merak ve keşfetme, oynama, sorgulama arzusu çocuklar için öğrenmenin temel öğesidir. Çocukların oyun seçimleri, çocuğun birlikte öğrenmesini sağlamak için en iyi başlangıç noktalardır. Bu noktada öğretmenlerimiz çocukları; gözlemler, dinler, soru sorar, geribildirim verir, karşılıklı iletişimi sağlar ve sürekliliği olan konuşmalar yapar. Hem sınıfta hem de dışarıda, öğrenme ortamı zaman, mekân ve materyallerin esnek ve yaratıcı biçimde kullanılmasını sağlar. Bu nedenle oyun temelli öğrenme programımızda oyun üç farklı şekilde uygulanır.
Öğrencilerimiz, yapılandırılmamış oyun serbest oyun oynarlarken bireysel, eşli, küçük veya büyük grup hâlinde oynanan oyunlar sırasında tamamen kişisel ilgi ve tercihleri doğrultusunda oynarlar. Nerede, kiminle, ne ile ve nasıl oynayacaklarına çocuklar karar verirler. Bütün günlük okul programımızda sabah okula gelişte ve akşamüstü okuldan ayrılmadan önce yapılandırılmamış oyun ortamlarında serbest oyun oynanmasını mutlaka sağlamaktayız.
Yarı yapılandırılmış oyun etkinliklerinde ise öğrencilerimizin gelişiminin bütün boyutlarda desteklenmesini hedefleyen, öğretmenlerimiz veya öğrencilerimiz tarafından başlatılan, çocukların aktif katılımı ile sürdürülen, çocuk merkezli, açık uçlu bir süreç olarak işleyen yaratıcı oyun etkinliklerinden oluşan oyunlardır. Oyunun bir öğretim yöntemi olarak kullanıldığı bu etkinliklere, günlük eğitim akışımız içinde mutlaka yer vermekteyiz.
Yapılandırılmış oyun etkinliklerinde ise çocukların gelişimsel ilerlemelerini desteklemek amacıyla kuralları başkası tarafından belirlenmiş oyun etkinlikleridir. Küçük veya büyük grupların katılımını sağlayan oyunlardır. Geleneksel çocuk oyunları bu kategorideki oyunlardır. ‘Saklambaç’, ‘Körebe’, ‘Aç Kapıyı Bezirgan Başı’, ‘Kurt Baba’, ‘Yakan Top’ ve ‘Tilki Tilki Saatin Kaç’ gibi.
Eğitim ve öğrenmede oyun ne kadar kullanılması gerekiyor? Belli sınırları var mı? Siz oyunla eğitime okullarınızda ne kadarlık bir zaman ayırıyorsunuz?
Eğitim ve öğrenmenin tüm basamaklarında kullanılan oyunun kullanım sıklığı ve sınırları, belirli prensipler izlenerek belirlenir. Eğitim programları gereği oyunun kavramlar ve kazanımları sağlamak amacıyla planlandığı, çocuk tarafından isteyerek ve severek oynandığı, günlük eğitim akışına sadık kalındığı ve çocuğun gelişimini engelleyen planlama eksikleri bulunmadığı sürece çocukların eğitiminde istenildiği kadar kullanılabilir. Çocukların merak duygularını giderilmesi, yani öğrenebilmesi için dokunmaya, sormaya, taklit etmeye, deneyimlemeye, tadına bakmaya, konuşmaya ihtiyacı vardır. Oyun bütün bu ihtiyaçların giderilebilmesinde en iyi araçtır. Yani çocukların en önemli işi olan oyunun, öğrenmede sınırları yoktur, her şeyi oyunlaştırarak öğretebiliriz. Böylelikle öğrencilerimiz eğlenirken kalıcı öğrenmeyi de sağlarız. Öğretmenlerimiz, sınıf içinde eğitsel oyunlardan başarılı bir şekilde yararlanabilmek için dikkatli ve titiz bir hazırlık yaparlar. Her öğretmen, her oyuna bir ders saatinin on ya da 15 dakikasını ayırır ve genellikle bu etkinliklere dersin ortasında ya da sonunda yer verir.

Eğitimde oyunu kullanmaya ne zaman başlanılmalı? Hangi sınıftan/hangi yaştan itibaren çocuğa oyunla eğitim verilmelidir? Oyunla gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
Oyun, yaşamın tüm dönemleriyle ilgili bir kavramdır. Bu yüzden çocuk dünyaya geldiği andan itibaren eğitimde oyun kullanılmaya başlanmalıdır. Çocuğun yaşadığı dünyayı tanıması, sevgilerini, kıskançlıklarını, mutluluklarını, düşmanlıklarını, iç çatışmalarını, hayallerini, düşüncelerini ifade edebilmesi için en uygun “dil” olarak kabul edilmektedir. Oyun insanın her döneminde insanın gelişmesinde farklı etkilere sahiptir. Çocuklar için farklı, bebekler için farklı, ilköğretim çağı için farklı… Oyunun şekli farklı olsa da insanın her döneminde insanın hayatına büyük etkisi vardır. Okullarımızda, okul öncesinden liseye kadar tüm öğrencilerimize oyunla öğrenme olanağı sağlanmaktadır. Her yaş için oyun çeşidi ve oyun oynama sıklığı değişiklik gösterir. Böylece, Vatan Okulları olarak öğrencilerimize bilgiyi kalıcı hale getirmek için, yaparak, yaşayarak, deneyimleyerek öğretmeyi amaç ediniyoruz.

Oyunun eğitim sürecinde öğretmenlere sağladığı katkılar nelerdir?
Oyun, çocuk ile eğitimci arasındaki etkileşimin verimliliğini artırarak çocuğu tanımasını sağlar. Oyun eğitimcilerin uygulamalara yönelik davranışlarını etkileyerek okul, çocuk ve aile arasındaki iş birliğine destek olur. Oyun, öğretmenin hedeflediği kazanımların sağlamasını, günlük eğitim akışını uygulamasını, planladığı etkinlikleri ve öğrenme sürecini eğlenceli, kolayca uygulamasını sağlar.

OYUNCAK SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?

Aileler çocuklarına eğitici oyunlar ve materyaller alırken nelere dikkat etmeli?
Aileler genellikle kendi hoşlarına giden oyuncakları çok erken yada çok geç alıyorlar. Oysa oyuncak mutlaka çocuğun yaşına ilgisine, becerisine ve gelişim düzeyine uygun olmalıdır. Çocuğa yaş ve beceri düzeyinin altında alınmış bir oyuncak zevk vermeyecek ve ilgi alanında çok kısa bir süre kalacaktır. Yaş ve beceri düzeyinin üstünde alınmış bir oyuncak ise çocukta başarısızlık duygusu yaratacaktır ki asıl tehlikeli olan da budur. Her iki durumda da oyuncak kısa bir süre sonra köşeye terk edilecektir.
Bir oyuncağı almadan önce tespit etmeniz gereken noktalardan biri de oyuncağın kaç saat, kaç gün, kaç ay, kaç yıl, çocuğun ilgi alanında kalabileceğidir. Bir oyuncak uzun süre çocuğun ilgi alanında kalabiliyorsa bu başarılı ve iyi seçilmiş bir oyuncaktır. Oyuncak fonksiyonel olmalı, fazla yapılanmış olmamalı, yaratıcılığı sınırlamamalı. Çocuklar kendilerine hazır sunulmayan, inşa edecekleri, yapıştıracakları, şekillendirecekleri, kesecekleri oyuncaklarla daha uzun süre oynarlar. Çünkü bu tür oyunlarda deneme-yanılma metodunu kullanırlar. Önlerine konulan malzemenin yöneticisidir ve çabalarının sonucunda ortaya çıkan ürün onlara zafer duygusu verir. Seçilen oyuncak dayanıklı ve sağlam, aynı zamanda kolay temizlenebilir de olmalıdır.

Oyunla gerçekleştirilen eğitimlerde öğrenciler hangi farklılıkları yaşıyorlar?
Oyun yoluyla öğrenme yönteminin çocuk yönünden gelişimsel ve eğitsel birçok katkısı vardır. Oyun sayesinde çocuk kendini tanır ve keşfeder. Oyun çocuğun öğrenme sorumluluğunu artırır ve öğrenmeye karşı olan motivasyonunu yüksek tutar. Oyun çoğu zaman tek başına oynanmadığı için kişisel ve kişiler arası ilişkileri güçlendirir, somut bir öğrenme yaşantısı sunar. Çocuklar oyun oynarken beceri kazanır ve bazen kendilerinin bile farkında olmadığı yetenekleri ortaya çıkar. Var olan yeteneklerini ise geliştirir. Çocuğun kendisine ve çevresine olan duyarlılığı artar. Gelişim alanlarının dinamik etkileşimine neden olur, böylece çok yönlü gelişmeyi teşvik eder. Çocuğun kendine olan güveni artar, olumlu benlik algısı güçlenir ve yaratıcı düşünmeye ve yaratıcı ürünler oluşturmaya karşı istekli ve yetenekli hale gelir. Oyun oynayan çocuklar olaylara diğer çocuklara göre daha farklı bakarlar çünkü oyun onların problem çözme becerini geliştirmiş ve bu yönde istek uyandırmıştır. Oyun oynayan çocuklar duygu ve düşüncelerini ifade etmede de zorlanmazlar, oyun onlara duyguları ifade etmenin özgün yollarını öğretir. Oyun çocuklara bilgiye ulaşma yollarını öğretir, araştırmaya karşı isteklilik ve beceri kazandırır. Ayrıca araştırdığı konu üzerinde dikkatini uzun bir süre konuya toplama becerisini kazandırır. Oyun aile okul ve çocuk arasında gerçek bir işbirliği başlatır.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.