Logo

"Biz kadınlar kendi yolculuğumuzun lideri olmalıyız"

Kategori: Özel Okullar
Perşembe, 19 Mart 2020 11:17 tarihinde oluşturuldu



Eğitimci bir ailenin üçüncü kuşak temsilcisi olarak 60 yılı aşan bir geleneği sürdüren Adana Koleji Kurucu Temsilcisi ve Genel Müdürü Hande Melis Göksel, öğretmen olarak başladığı iş yaşamında ideallerinin ve heyecanın ilk gün gibi hiç değişmediğini söylüyor. Kadınların iş dünyasındaki konumunu değerlendiren Göksel, “Biz kadınlar her konuda güçlüyüzdür, bunu göstermek için kimsenin bize yol açmasını beklemeden, kendi yolculuğumuzun lideri olmalıyız.” diye konuştu. 

hande_m_gokselEğitim yaşamınız nasıl geçti? Hangi okullardan mezun oldunuz? 
Anaokulundan lise mezuniyetime kadar Adana Koleji'nde okudum. Lisans eğitimimi Bilkent Üniversitesi İngilizce- Fransızca Mütercim Tercümanlık Bölümünde tamamladım. Başkent Üniversitesinden İngilizce öğretmenliği için formasyon eğitimi aldım ve Adana'ya döndüğümde de Çukurova Üniversitesi İşletme Fakültesinde Yönetim ve Organizasyon Yüksek Lisansımı yaptım. Hem lisede hem de üniversitede sevdiğim ve istediğim bölümlerde okudum. Biraz zorlayıcıydı ama öğrenim yaşamım keyifli geçti. 

Eğitim dünyasına nasıl adım attınız? Eğitim sektörünü neden seçtiniz?
Eğitim, aile yaşamımın ta kendisiydi. Ailemde hemen hemen herkes eğitimcidir. Rahmetli dedem Ahmet Küstü'nün kurduğu Adana Koleji gerçek yuvamız. Eğitimlerimi aldıktan hemen sonra başladım öğretmenliğe. Bir süre sonra da Genel Müdür Yardımcılığı yaptım. Şimdi Kurucu Temsilcisi ve Genel Müdür olarak devam ediyorum. 

Yaşamınızın dönüm noktalarında belirleyici rol modeliniz oldu mu, onlardan neler öğrendiniz?Dedem, babaannem, anneannem, annem eğitim ve yaşam konusunda her zaman benim ilk rol modellerimdi. Hepsi alanında uzman birer öğretmen ve pek çok yaşama dokunmuş çok sevilen eğitimcilerdi. Onlardan disiplinli, titiz çalışmayı ve yaptığın işi sevgiyle yapmanın önemini öğrendim öncelikle. 

NİTELİKLİ EĞİTİMCİLERE İHTİYAÇ VAR
Mesleğe başlarken düşünceleriniz neydi? Bugün eğitimle ilgili neler düşünüyorsunuz?
Mesleğe 1. ve 9. Sınıflar İngilizce öğretmeni olarak başlarken de Genel Müdür olarak sürdürürken de ideallerim, heyecanım hiç değişmedi ve eksilmedi. O zamanlar öğretmen olarak değerlendirdiklerimi şimdi Genel Müdür olarak uyguluyorum. Bana göre eğitim insanın ve toplumun yararını düşünmeli. Öğrencinin geleceği düşünülerek uyum ve üretkenliğin artırılmasında en önemli etken olarak görülmeli. Düşünce ve davranış değişikliği yaratma çabası olumlu sonuç verirse öğretim tamamlanır. Ancak eğitim yaşam boyu sürer. Bugün daha nitelikli eğitimcilere ihtiyaç var. Gençlerin sosyal medya bağımlılığı aşırı boyutlara ulaşmış durumda... Genel kültürü destekleyen, öğrencinin yaşam bireyi olmasını sağlayan öğretmenlere saygımız sonsuz. Özveri ve hoşgörüyü ön plana çıkaran bir ekip neler başarmaz ki? Ülke sağlıklı bir eğitimle kalkınabilir düşüncesindeyim. Umudumuz gençlerdir, onlara her türlü olanağı sağlayabilmeliyiz. Gençlerin geleceği için karamsar değilim. Eğitimle onları iyi yerlere getirmeliyiz. 

hande_melis_goksel

Kendinizi nasıl bir yönetici olarak tanımlarsınız? Yönetim anlayışınızı belirleyen ilkeler neler?
Hayatta sevdiğin mesleği yapmak büyük bir şanstır. Benim için her konuda geçerli olan felsefe "hayatta ne yapıyorsan, onun hakkını ver". Bu anlayış doğrultusunda hareket ederim. Yaptığın işin hakkını verip, kendini adayabiliyorsan, bu bir de sevgi ile birleşince ortaya çıkan sonuç tatmin edici oluyor. 

ÖĞRETMENLİK DOĞASI GEREĞİ ANAÇLIK İSTER
Eğitim dünyasında kadın sayısının çok olmasına rağmen, yönetici kadın sayısının az olmasını nelere bağlıyorsunuz?
Öğretmenlik doğası gereği anaçlık ister. Öğrenciye ve yaşamına özgü konulara bizzat dokunmak, koşulsuz sevgi isteyen bir meslek kılar öğretmenliği. Bu anaçlık biz kadınların hamurunda olan bir özellik olduğu için bu meslek bizler tarafından daha çok tercih ediliyor. Yöneticilik ise doğası gereği çetrefilli yolları olan, uzun çalışma saatleri isteyen bir meslek. Hızlı ve keskin dönemeçlerden dolayı, ani kararlar olabiliyor. Aslında biz kadınlar bu konularda en yeteneklisiyiz. İşin mutfağında olmamız da ayrı bir önem taşıyor ve bu yüzden daha çok tercih ediliyoruz. Günümüzde kadınların iş dünyasında fazlaca söz sahibi olması gündemde. Bir şeyler yapmaya uğraş gösteren kadınlara güzel örnekler oluşturduğumuza inanıyorum. 

Kadınların eğitim dünyasında ve toplumdaki konumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu konuda neler önerirsiniz?
Benim ailemdeki tüm kadınlar iş kadınıydı. Hemen hemen hepsi eğitim dünyasında öğretmen ya da yönetici idi. Ben üçüncü kuşağım. Yani az önceki argümantasyonun tersine ben şimdi artan örnekleri bizzat yaşamış şanslı bir bireyim. Kadınlar aslında iş dünyasının en iyi organizatörleri, en iyi zaman yöneticileri, çelik gibi duranlarıdır. Hayatta pek çok sıfata sahip olup (eş, anne, çalışan/ yönetici) hepsini layığı ile yapmak sizce de takdire şayan değil midir? Benim önerim, bu kadar güzel özelliklere sahip olanların, iş dünyasında daha da başarılı olabilecek güce sahip olduklarına inanmalarıdır. Biz kadınlar her konuda güçlüyüzdür, bunu göstermek için kimsenin bize yol açmasını beklemeden, kendi yolculuğumuzun lideri olmalıyız.

EĞİTİM EKİP İŞİDİR

“Erken yaşta yönetici olmak, önüme çıkan konularla baş ederken elbette ki beni zorladı. Ama çok güzel, paha biçilmez deneyimler edindim ve hala ediniyorum. Eğitim, bir tek yönetici elinden yapılan bir iş değil, ekip işidir. Sürecin tümünü beraber yönetebileceğim çok kıymetli çalışma arkadaşlarım ve büyüklerim var. Onların desteği yadsınamaz. Ekip olarak problem çözme yeteneğine sahip olmayı çok değerli buluyorum.”

 

                                  

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.