banner

Kalkınmanın sürdürülebilir olması için bilim şart




Eski Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi CERN Genel Direktörü Heuer, 'Dünyanın, insanlığın ve kalkınmanın sürdürülebilir olması için bilim şart, bilim ve araştırma olmadan bunu sağlayamayız' dedi.

 

rolf_dieter_heuer Eski Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) Genel Direktörü Prof. Rolf–Dieter Heuer, "Evrenin başlangıcı ve dış sınırlarına ulaşmalıyız. Dünyanın, insanlığın ve kalkınmanın sürdürülebilir olması için bilim şart, bilim ve araştırma olmadan bunu sağlayamayız" dedi.

 

Boğaziçi Üniversitesinin (BÜ) 2013'ten bu yana sürdürdüğü ve dünyanın önde gelen akademisyen ve bilim insanlarını ağırladığı "Boğaziçi Lectures" programının yeni konuğu, eski Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) Genel Direktörü Prof. Rolf–Dieter Heuer oldu. "Bilim ve Sürdürülebilirlik; Özgün Uluslararası Kurumların Rolü" başlıklı sunum yapan Heuer, uluslararası iş birliğinin önemine değindiği konuşmasında, CERN bünyesinde yürütülen "ATLAS" ve "CMS" gibi dünya çapında önemli araştırmalarda BÜ'den akademisyenlerin önemli katkılar sunduğunu anlattı.

 

Deneysel parçacık fizikçisi olarak tanınan Prof. Heuer, toplumun sürdürülebilir kalkınması ve ekonomik olarak devam edebilmesi için bilimin çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. Heuer, bugün bilim ve teknolojiye yatırımın zorlaştığına dikkati çekerek, şunları ifade etti: "Hala bilinmeyenler için araştırmalar yapılması gerekiyor. CERN, 1954 yılında 12 Avrupa ülkesi tarafından 'Barış İçin Bilim' sloganıyla kuruldu. Şu anda 21’i üye, 10'larca farklı ülkeden 4000 bilim insanı CERN çalışmalarında yer alıyor. Barış için küresel bilim kavramı yerleşti. Bilim adamları, teknolojiyle küresel olarak artık tek bir evren içinde çalışıyor. Dünyada bilim, bir anlamda diplomasi ve barış anlamına da geliyor. Bilim, dünya, teknoloji ve ekonominin sürdürülebilir olmasını sağlayan araştırmalarla vazgeçilmez bir ortak payda. Bilim, evrensel bir barış dilidir, desteklenmelidir."

 

Küresel bilim çalışmaları çerçevesinde artık bilim üzerinden diplomasi kavramının da yerleştiğini vurgulayan Heuer, bugün halen evrenin yüzde 95'ininin, maddenin de yüzde 70'inin karanlıkta olduğuna işaret ederek, bu karanlığı açmak için daha ileri düzeyde teknolojiyle araştırma yapılmasının ve buna yönelik üniversitelerdeki araştırma yatırımlarının artmasının gerekliliğine dikkati çekti.

 

Heuer, Türkiye’nin CERN'e 2015 yılında üye olduğunu hatırlatarak, halen 130 Türk bilim insanının bu merkez bünyesinde çalışmalarını sürdürdüğünü aktardı.


YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.