Logo

Mektebim’in hedefi 2023’te 150 kampüse ulaşmak

Kategori: Spot
Perşembe, 17 Ağustos 2017 17:02 tarihinde oluşturuldu



Türkiye genelinde 150 kampüse ulaşmak istediklerini belirten Mektebim Kurucusu Ümit Kalko, bu yıl 17 yeni kampüs yatırımı yaptıklarını, 2 yıl içerisinde 60 kampüs yatırımı daha yaparak 111 kampüse ulaşmayı hedeflediklerini dile getirerek, hedeflerinin Türkiye genelinde 150 kampüse ulaşmak ve İstanbul’da 2019 yılında Mektebim Üniversitesi’ni açmak olduğunu belirtiyor.

umit_kalko_mektebimMektebim, anaokulundan itibaren çağın ihtiyacı olan donanıma sahip ve bu donanımı en iyi şekilde kullanarak verim elde edebilecek bir nesil yetiştirmeyi amaçlıyor. Öğrencinin sınav başarısı kadar yaşam başarısını da önemseyen Mektebim, özellikle Dijital Vatandaşlık, Küresel Farkındalık, Kodlama, İnovasyon, Girişimcilik, Finansal Okuryazarlık ve M-Lead gibi programlarla anaokulundan itibaren işverenin aradığı bilgi ve beceriyi edindirmeye çalışarak sektörde fark yaratmayı hedefliyor. “Geleceğin İnsanı” olma yolunda adım atan öğrenciler, edindikleri bilgi ve becerileri anaokulunda oynayarak, ilkokulda keşfederek, ortaokulda projelendirerek, lise de ise yaşayarak pekiştirme imkânı buluyor, edindikleri yabancı dil bilgisiyle yükseköğretime geçerken iyi bir alt yapıya sahip oluyorlar.

“BİR ÖNCEKİ YILA GÖRE 4 KAT BÜYÜDÜ”
Kurulduğu 2011 yılından bugüne %100 büyüme gerçekleştiren Mektebim, 2016-2017 eğitim öğretim yılını bir önceki yıla göre 4 kat büyüyerek tamamladı. 2017-2018 eğitim öğretim yılında 17 yeni kampüsü faaliyete girecek olan Mektebim’in, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana, Konya, Yalova, Bursa, Lüleburgaz, Samsun, Trabzon, Balıkesir, Tekirdağ, Antalya, Afyon, Yozgat, Diyarbakır ve Şırnak illerinde 52 kampüsü ve 165 okulu bulunuyor. 6 bine yakın akademik ve idari personeli, 30 bin öğrencisi bulunan Mektebim, Bütünsel Eğitim Modeli ile öğrencilerini yetiştiriyor.

erdem_ciplakMektebim Eğitim Koordinatörü Erdem Çıplak, yeni döneme hazırlanırken oluşturdukları kadroyu anlatarak, bu yıl gerçekleştirecekleri akademik çalışmaları değerlendirdi.

Mektebim’in öğretmen, alt yapı ve teknoloji yatırımlarında öncelikleri neler?
Öğretmene yapılan yatırım en önemli yatırımdır. Hizmet içi eğitimlerinin dünyadaki yeni uygulama ve yöntemlere uygun olması gerekir. Aksi takdirde ne altyapı ne de teknolojiye yaptığınız yatırımın bir anlamı kalmaz. Bu bilinçle öğretmenlerimize ihtiyaç duydukları, yeni gelişmelerden haberdar olmalarını sağlayacak eğitimler veriyoruz. Bunun yanında teknolojiye de ciddi bir yatırımımız mevcut. Özellikle ders materyallerinin çeşitliliğini arttırmak için araştırmalar yaparak müfredatımıza en uygun olanları seçiyoruz. Üç boyutlu eğitim materyalleri, kodlama dersi, stem dersi gibi derslerde çağa uygun ürünler kullanıyoruz. Kampüslerimize girdiğiniz andan itibaren teknolojinin eğitimle ne kadar iç içe olduğunu görebilirsiniz. Öğrencilerimiz akıllı sınıflarda derslere girmekte ve teknolojinin tüm olanaklarını kullanmaktadır.

TEOG ve LYS’de kurumlar başarıyı nasıl elde ediyor?
Mektebim öğrencilerinin hem akademik hem de sosyal alanda gelişimleri profesyonel bir şekilde takip edilmektedir. Öğrencilerin sınav başarısında motivasyon çok önemlidir. Bilişsel ve ruhsal durumları rehber öğretmenleri ve koç öğretmenleri ile sürekli takip edilir. Ayrıca sınav gruplarına çok sık ve birbirine kazanım bağı olan sınavlarla ölçümleri yapılır. Öğrencinin hangi kazanımı edinmiş, hangi kazanımı edinmemiş olduğu net bir şekilde görülür. Böylece iyileştirme çalışmaları için süreç başlatılır.

TEOG ve LYS sonuçları eğitim sistemi ve eğitim kurumları açısından ne ifade ediyor?
Tabi ki bu sınavlar öğrencilerimizin hayatında yer alan önemli dönüm noktaları, sadece öğrenciler içinde de değil veli, öğretmen ve eğitim kurumu içinde önemli konulardır. Bu sınavlar eğitim sistemimiz içerinde yer alan ve devletimizin uyguladığı sınavlardır. Öğrencilerimizin ortaöğretim ve üniversite eğitimlerine doğru giderken istedikleri okullara yerleşebilmeleri için bilgi düzeylerini belirleyen ve bu düzeye göre çıkacak sonuçlardan bir sıralamaya giren öğrencilerimizin bu dönemleri hayatlarından çıkarmaları mümkün değildir. Aileler ve eğitim kurumları da bu önemli dönemlerde başarı elde edebilmek için önemli çalışmalar gerçekleştirirler ama eğitim kurumları sadece sınav başarısına değil hayattaki başarıya da odaklanmalı ve öğrencilerine bu yönde eğitim hizmeti vermelidir. Ulusal sınav sonuçları her şey demek değildir. Önemli olan öğrencinin hayat başarısıdır. Yine de ulusal sınavlarda alınan sonuçlar okulun genel başarısını gösterdiği için önemlidir. Ülkemizde velinin dikkat ettiği kriter sınav başarısı olduğundan ve okulun başarısı sınav başarısına eş tutulduğundan okullarda bu konuyu ciddiye alarak eğitim sistemlerini dizayn ederler.

ÖĞRENCİLERİMİZ ÜNİVERSİTE HAYATINI DENEYİMLİYOR
Hayat başarısının yanında sınav başarısına da önem veren bir kurum olarak sınavlara hazırlanan öğrencilerinizi nasıl yönlendiriyorsunuz?
Öğrenciyi tanımak çok önemlidir. İhtiyaçlarını, aile yapısını, arkadaşlık ilişkilerine bakış açısını, sevdiği ve sevmediği herhangi bir şeyi bilmek onunla kurgulayacağınız yaşam için çok önemlidir. Öğrencinin yurt dışında okuma isteği ve imkânı, edineceği meslekte mutlu olup olmayacağı konuları çok titiz çalışmalar gerektirir. Öğrenciler hayatı deneyimlemedikleri için kendilerine düşünsel bir hayat kurgular ve bununla mutlu olabileceklerini düşünürler. Bazen bu kurgu sonucunda mutlu da olurlar. Fakat ülkemiz gerçeğine baktığımızda çok büyük bir kitlenin ya istemediği bir bölümde okuyor ya da istemediği bir mesleği yapıyor olduğunu görüyoruz. Bizler öğrencilerimize üniversite hayatını deneyimletiyoruz. Simülasyonlar sayesinde öğrencilerimiz belirli üniversitelere giderek istedikleri bölümlerde birkaç gün derslere giriyorlar. Böylece kendilerine uygun olup olmadıklarını daha net bir şekilde gözlemleme şansı bularak net bir karar verebiliyorlar. Rehber öğretmenlerimiz, hedef çalışmaları envanter uygulamaları gibi bir çok profesyonel çalışmalarla tanımlamalar ve tespitler yapıyorlar. Ayrıca öğrencilerimizi iş dünyasıyla bir araya getirerek ufuklarını genişletmelerini sağlıyoruz. Sınavlara yönelik hazırlık programlarımız var. Yıl boyunca öğrencimizin durumuna göre koç öğretmenlerimiz planlama yapıyor ve öğrencileri sınavda elde etmek istedikleri sonuca ulaştırabilmek için çalışıyorlar.

Başarı elde eden öğrenciler hazırlık sürecini nasıl yaşadılar? Şampiyon öğrenciler okullardan nasıl destek alıyorlar?
Zirveyi yakalayan öğrencilerimizle zaman planlamasını çok iyi yaptık. Öncelikle kendilerine ayırabilecekleri, sevdikleri şeyleri yapmaları için zamanlar oluşturduk. Böylece mental anlamda düşmelerini engelledik. Kurumdan hem koçluk hem de akademik anlamda üst düzeyde faydalanmalarını sağlayacak imkânlar sunduk. Her an bir öğretmenine ulaşabileceğinin verdiği öz güvenle çalışmalarını sağladık. Sadece şampiyon öğrenciler için değil tüm öğrencilerimiz için büyük bir başarı elde edilmiş oldu.

SONUCUN KÖTÜ OLMASI SÜRECİN KÖTÜ OLMASI ANLAMINA GELMİYOR
Bu sınavlar bir sürecin kısa bir özetini gösteriyor. Bireysel bazda bakıldığında her zaman sonucun kötü olması sürecin kötü olması anlamına gelmiyor. Fakat istatistiksel anlamda bakıldığında genel bir yorum yapmak mümkün oluyor. Önceki senelerle olan bağlantılar, derslerin ortalamaları, sıfır yapan öğrenci sayısı, devlet ve kurumun eğitim politikasını değerlendirmesi için bir fırsat doğurmuş oluyor. Kurumlar kendi eksikliklerini ya da daha fazla yoğunlaşmaları gereken alanları görürken MEB genel olarak sınavdan çıkan sonuçların eğitime kısa ve uzun vadede nasıl yansıdığını değerlendirerek politikalarını buna göre düzenliyor ya da değiştiriyorlar.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.