banner

Vatan’ın minik öğrencileri yaparak-yaşayarak öğreniyor




Vatan Okulları Anaokulları Zümre Başkanı ve Ataköy Vatan Anaokulu Müdürü Özlem Azargün, 'Yaparak-Yaşayarak Öğrenme' eğitim modeliyle çocukların yaratıcılıklarını, problem çözme yeteneklerini geliştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Azargün ile, Vatan Okulları’nda uygulanan okul öncesi eğitim uygulamalarını ve Türkiye’de okul öncesi eğitimi konuştuk.

ozlem_azargun_vatanVatan Okullar’ında okul öncesi eğitimde nasıl bir eğitim modeli uygulanıyor?
Çocukların duygusal, zihinsel ve kişilik gelişiminin % 70’i 0–6 yaş arasında tamamlanmaktadır. Vatan Okulları okul öncesi sınıflarımızda çocuklarımızın tüm gelişimsel alanlarını destekleyen ve gelişimlerini sağlayan karma bir eğitim programı uygulanmaktadır. 'Yaparak-Yaşayarak Öğrenme' eğitim modeliyle çocuklarımızın; yaratıcılıklarını, problem çözme yeteneklerini geliştirmeyi hedefliyor, seçim yapma, karar verme, sorumluluk alma, deneme-uygulama, işbirliği geliştirme ve yaşıtlarıyla ilişki kurma olanakları sağlamayı amaçlıyoruz.
Vatan Okulları Anaokullarımızda uyguladığımız programlar ve Türkiye'de özel okulların okul öncesi eğitimde uyguladıkları belli başlı programlar şunlardır:
High Scope Eğitim Modeli: Çoklu Zeka Kuramı ile sıkı sıkıya örtüşen unsurlar içeren High/Scope modeli çocuk merkezli bir eğitim programı sunar. Programın merkezinde “Etkin Öğrenme” felsefesi yer alır. “Planla-Yap- Değerlendir” sıralı faaliyetlerini içeren bu programda çocuk kendi ilgi alanı içinde bir plan yapar; bu planı uygular; çalışma bitimindeki hatırlama sürecinde ise planını uygularken yapılan çalışmayı hatırlar ve yaptıklarını değerlendirme fırsatına sahip olur.
Montessori Eğitim Modeli: Bu yaklaşımın merkezinde çocuk vardır ve öğretmen çevreyi hazırlamak ve çocuğun çevresi ile etkileşime geçmesinden sorumludur. Ayrıca, özgüven, inisiyatif, konsantrasyon, düzenlilik, ne istediğini bilme, bağımsızlık, başkalarına olan saygıyı geliştirme bu yaklaşımı nitelemektedir. Çocukların farklı duyu organları ile oyuncakları keşfetmeleri sağlayacak özgür bir ortam oluşturulur.
Waldorf Eğitim Modeli: Yoğun bahçe zamanının olduğu programda, çocukların doğa ile iç içe olması, doğa bilinci ve sevgisinin oluşturulması amaçlanmaktadır. Tüm etkinliklerin yaratıcı yollarla planlanması ve uygulanması amaçlanmıştır.
Reggio Emillia Yaklaşımı: Çocuklar araştıran, üreten ve hipotezlerini test eden kişilerdir. Kendilerini ifade ederken çok farklı sembolik araçlardan yararlanabilirler. Projeler çocukların ilgilerine göre seçilir ve müfredat oluşturulur. Öğretmenin rolü çerçeveyi belirlemek ve içinde çocukların araştırmasını ve özgürleşmesini sağlamaktır. Çocuklarla ilgili gözlemlerin belgelenmesi, yazılı, video ve fotoğrafların depolanması önemlidir. Portfolyo da diyebileceğimiz bu çalışmalar yıl içinde çocuklarla beraber oluşturulur ve üzerinden geçilerek çalışmalara devam ettirilir.
Math Their Way Eğitim Programı: Küçük yaşlardan itibaren sayı kavramı ile tanışma, karşılaştırma yapma, gruplama yapma, tahminde bulunma, dizi, seri oluşturma, işlem özelliklerini anlama gibi matematikteki temel zihinsel süreçleri göz önüne alarak etkinlikler hazırlanmıştır. Programın amacı çocukların öncelikle doğal materyallerle çalışarak keşifler yapmaları, sembolik öğrenmeden çok kalıcı ve anlamlı öğrenme deneyimleri yaşamaları; öğrenirken eğlenmeleridir.
GEMS Eğitim Programı: Heyecan verici, etkili fen ve matematik etkinliklerini sınıflara taşıyan kaliteli ve esnek bir ders programı olmanın yanı sıra fen ve matematik konularını içeren alternatif bir müfredat programıdır. Programının amacı; öğrencilerin fen ve matematik bilimlerindeki temel bilimsel kavramlarla yöntemleri anlamalarını ve bu bilimlere karşı olumlu bir tutum edinmelerini sağlamak, bunun yanı sıra bağımsız öğrenen ve eleştirel düşünebilen bireyler yaratmak, böylelikle öğrencilerin eğlenerek öğrenmelerini sağlayarak fen ve matematik alanlarındaki başarılarını artırmaktır.
Mathazone Eğitim Programı: Vatan Okulları okul öncesi eğitim programımıza, matematik ile ilgili olumlu duyguların erken yıllarda kazanılması ve matematiğin günlük yaşamda kullanılması amacı ile 3-6 yaş grubu için özel olarak yazılıp geliştirilmiş ve 12 yıldır dünyada farklı ülkelerin anaokullarında kullanılan ‘Mathazone’ adlı bir program entegre ettik. Bu programı Dünya’daki örnekleriyle birlikte Türkiye’de ilk uygulayan okullardan biriyiz. “Mathazone”, Matematik dünyasını simgeleyen bir ormanın ismidir. Matematik ile ilgili ve pek çok soyut kavramın içinde hikaye edildiği ve yaşatıldığı bir ormandır, Matematiği yalnızca bir dizi hesaplama değil, bir düşünce biçimi olarak öğretmeyi amaçlamaktadır.

Okul öncesinde oyun ile öğrenmenin önemi nedir ve nasıl uygulanmalıdır?
Vatan Okulları okulöncesi eğitim programımızda tüm müfredat (Türkçe/yabancı dil) oyun üzerine kurgulanmıştır. Oyun çocuğun isteklerini, amaçlarını anlatan, onu isteklerine kavuşturan ve hayata hazırlayan en etkili araçlardan biridir. Bir çocuğun bedensel ve ruhsal yönden sağlıklı gelişimi ve eğitimi için oyun, beslenme ve uyku kadar önemli bir ihtiyaçtır. Oyun, özellikle çocukları pasif durumdan aktif duruma geçirmesi nedeniyle diğer öğrenme tekniklerine göre daha etkilidir. Çocuk, oyunlarında kendi tarzında yaşadığı zor yaşantılarını tekrar yaşar. Oyun oynayan çocuk mutludur, eğlenirken öğrenirler.
Oyunun özelliklerini ve oyun sırasındaki uygulama aşamalarını şu şekilde sıralayabiliriz: Oyun içerisinde yapılan etkinlikler, yaşamsal ihtiyaçları karşılamak için yapılacak etkinliklere alıştırma teşkil eder. Oyun kuralları, roller ve araçlar sabit olmak ve gerçek hayata uygun olmak zorunda değillerdir. Oyun kişiye zarar görmeden hata yapma imkânı verir. Oyun başarısız olunduğu zaman getirdiği tecrübenin yanında başarılı olma durumunda da doyum getirir. Oyun içsel olarak güdülenmiştir ve oyun kişisel tercihler ile girişilmesi gereken bir etkinliktir.

Okul öncesinde yabancı dil eğitimi hangi yaşta başlamalı ve hangi yöntemler uygulanmalıdır?
Öğrenmenin bebeklikten itibaren başladığı ve çocukluk döneminde de devam ettiği bilinen bir gerçektir. Bu nedenle, başarılı bir öğrenme süreci için yabancı bir dilin mümkün olduğu kadar erken verilmesi gerekmektedir. Beynin sol yarımküresinde dil edinmeyle ilgili bir bölge vardır. Bu bölge doğuştan itibaren çok aktiftir. Bu aktiflik, derecesi giderek azalarak ergenliğin başlangıcı olan 10–14 yaşlarına kadar devam eder. Sağ ve sol beyin yarımkürelerinin gelişmesinin ergenlik döneminde sona ermesiyle, dil edinme artık zorlaşır. Çocuğun yabancı dili öğrenmesi ana dilini öğrenmesine engel olmaz, bilakis olumlu etkileri sayesinde çocuğun ana dilini daha kolay öğrenmesine katkıda bulunuyor.

Çocuğunuzun anaokuluna gitmesine karar verdiniz. Nelere dikkat etmeniz gerekiyor?
İlk ziyaretinizi, yanınızda çocuğunuz olmadan gerçekleştirin. Çocuğunuzu karar verdikten sonra okula götürün. İlk etkide, kendinize ve duyularınıza güvenin. Neşeli sesleri, güzel kokan, aydınlık, tertipli ve sıcak bir ortamı hedefleyin. İlk görünüşün temiz ve bakımlı, genel sağlık kurallarına uygun olması beklenir. Binada yangın merdiveni, söndürücüler ve alarm sistemi bulunmalıdır. Çocukların ortak kullanım alanlarının temiz, düzenli ve sağlık kurallarına uygun olması beklenmelidir. Okul yöneticisinin üniversitelerin ilgili bölümlerinin birisinden mezun olması, okul öncesi eğitim ile ilgili bilgi ve tecrübeye sahip olmaları gerekmektedir.
Kurumun ruhsatı görebileceğiniz bir yerde asılı olması gerekmektedir. Okulda anaokulundan sorumlu bir psikolog olup olmadığını öğrenin. Çocuklar ve ailelere yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili bilgiler alın. Öğretmenlerin okul öncesi öğretmenliği ( üniversite ya da önlisans) mezunu olmaları gerekmektedir. Akademik ve çocukları zorlayacak yaklaşımlardan ve beklentilerden kaçınılmalıdır. Ödül ve ceza yöntemleri uygulanmamalıdır. Okulun özel bir eğitim programı olmalıdır. Yemek listeleri, düzenli beslenme ilkelerine uygun ve yeterli miktarda olmalı, her ay ailelere gönderilmelidir. Yemek saatlerinin bir sosyalleşme süreci olduğu düşünülerek, öğretmenler çocuklarla aynı masayı paylaşmalıdır. Ayrıca periyodik değerlendirme yapılarak, aileye gelişim düzeyi aktarılmalıdır. Ailelere yönelik eğitim seminerleri ve anne baba okulu programları olmalıdır.

Okul öncesi eğitimde aileye düşen görev ve sorumluluklar neler?
Öğretimdeki temel eğitimin kalitesini artırabilmek için nitelikli öğretmenlere ihtiyaç olduğu kadar donanımlı velilere de ihtiyaç vardır. Çocuğunuzla ilgili her türlü toplantı, seminer ve görüşmelere katılmanız iyi bir eğitim için şarttır. Mutluluk için tutarlılık. Aile içindeki ana-baba arasındaki tutarlılık, sağlıklı gelişim için en önemli etkendir. Vakit ayırın. Çocuklar, meraklı, araştırmacı yönleri ile bilinirler, soru sorduklarında bastırma, ilgisiz kalma kesinlikle yapılmamalıdır. Ebeveynler çocuklarının sorularına karşı yapabilecekleri en iyi yol cevaba ve kaynağa birlikte yönlenmektir. Çocukların, var olan yeteneklerini geliştirmek, zihinsel faaliyetlerini arttırabilmek için; Çocuğunuzun ilgisine uygun kitaplar alınmalı, kütüphaneye götürülmeli, ihtiyaç duyduğu eğitim materyalleri alınmalı, geziler yapılmalı, güzel sanatlarla ilgili sergilere götürülmeli ve bu faaliyetler belirli aralılarla devam ettirilmelidir. Anne-babalar, hayal ürünü, sıra dışı, hayali oyun arkadaşı, olağandışı zihinsel işlemler karşısında doğrudan ya da dolaylı yoldan olumsuz tavırlardan kaçınmalıdır. Çocuğunuzla bol bol oyun oynayın, tv, cep telefonu, bilgisayarınızı kapatarak oyun oynayın, ona özel bir zaman ayırdığınızı ve özel olduğunu hissettirerek oyun oynayın.

ANNE-BABALARA OKUL ÖNCESİ EĞİTİM ÖNERİLERİ
AİLELERE DÜŞEN NEDİR?
Öncelikle kararlı olun ve verdiğiniz karara inanın. İlk günlerde çocuğunuzla anaokulunda zaman geçirmeye hazırlıklı olun. Çocuğunuza dürüst davranın, gidiş nedeninizi, dönüş zamanınızı belirtin. Çocuğunuzdan vedalaşarak ayrılın. Çocuğunuzun günlük yaşantısını sizinle paylaşmasını beklemeyin. O'na örnek olarak zaman içerisinde size aktarmasını sağlayabilirsiniz (ben bugün alışverişe gittim, öğle yemeğinde salata yedim v.b.). Çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerine doğrudan karışmayın. Uyum süreci çok sancılı geçiyor ve/veya çok uzuyorsa, bu durumun çocuğunuzun kişiliğinden mi, yoksa ortam, sistem ve kişilerden mi kaynaklandığını mutlaka araştırın.
ORYANTASYON DÖNEMİ ÖNERİLERİ
Çocuğunuzun anaokulu yaşantısına geçişini izlerken, kendinizin yeni bir iş ortamına, bisiklet/araba kullanmaya ilk başladığınız günleri düşünün. Uyum sürecinin çok hızlı ve başarılı olmasını hemen beklemeyin. Çocuğun yaşı ve yapısına bağlı olarak bu süre 3–6 hafta arasında, hatta bazen daha uzun bir zaman alabilir. Bu süreç içerisinde, ağlama, karın-baş ağrıları, kusma, alta kaçırma, genel isteksizlik görülebilir. Bu süreçte anaokulunun; ebeveynleri oryantasyon sürecine ne şekilde ve ne kadar dahil ettiği, sizinle kurduğu iletişim ve işbirliği önemlidir. Oryantasyon sürecinde çocuğunuzun ihtiyacı olduğu oranda okulda ne kadar süre bulunabileceksiniz? Bu sürenin çocuğun ihtiyacı doğrultusunda olması gerekmektedir. Oryantasyon döneminde öğretmeninden ve okul psikoloğundan günlük bilgi alabilecek misiniz? Oryantasyon dönemi ile ilgili bir program var mı? Bu program standart mı, çocuğunuzun ihtiyacı doğrultusunda bu program bireyselleştirilebiliyor mu? Bunlarla ilgili okul yönetiminden alacağınız cevaplar sizin beklentiniz doğrultusunda olmalıdır.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINI SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Anne ve babalarımız öncelikle kendilerine şu soruları sormalıdırlar; “Çocuğum okula hazır mı?”, “Anne-baba olarak biz çocuğumuzu okula göndermeye hazır mıyız?” Çocuğunuz için anaokulu araştırırken, okulların temel aldığı yaklaşımları gözden geçirmelisiniz. Bu yaklaşımların her biri farklı gelişim alanlarına odaklanır, değerlere öncelik verirler ve bu amaçla bazı davranışları geliştirmeyi hedeflerler. Okul öncesi eğitiminde anaokulu seçerken önemli olan; öncelikle çocuğunuzun mutlu olacağı, eğlenerek öğreneceği, arkadaşlarıyla oyunlar oynayıp, etkinlikler yapacağı, sağlıklı ve dengeli besleneceği, sosyal kuralları öğrenip, sizin de gözünüz arkada kalmadan güvenerek bırakabileceğiniz, çocuğun zihinsel, fiziksel, sosyal, duygusal ve özbakım ihtiyaçlarını karşılayabilecek, sizin beklentilerinize de karşılık verebilecek bir kurum olmasıdır.

ERKEN YAŞTA YABANCI DİL NASIL ÖĞRETİLMELİDİR?
Okul öncesi dönemde çocuklara yabancı dil doğrudan değil, oyun, şarkı, tekerlemelerle dolaylı yoldan öğretilebilir. Böylece çocuk yabancı dille doğal bir ortamda karşı karşıya gelir, duyarak, görerek ve bizzat yaşayarak öğrenir. Öğretmen, hareket, jest, mimik; uygun ipucu verme, resim ve şekillerle gösterme, şarkı söyleme, şiir okuma, karşılıklı konuşma gibi yolları kullanabilir. Yabancı dildeki sesleri duymaya alışan çocuklar bunları zamanla benimser. Öğretilen kelime ve cümlelerin çocukların günlük hayatından seçilmesi ilgiyi artırır. Bunun yanında, yabancı dil öğretimi için kullanılan boyama veya hikâye faydalanılabilir.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.