Logo

SBS kalkıyor ama sınav yine var, peki ama neden?

Kategori: Alparslan Dartan
Çarşamba, 07 Ağustos 2013 10:09 tarihinde oluşturuldu



SBS kalkıyor ama sınav yine var, peki ama neden? Alparslan Dartan yazdı...

Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı kendisinden önceki bakanlara göre kamuoyunun daha büyük bir çoğunluğunun sempatisi ve güven duygusuyla bu koltuğa oturmuştur. Bilgi, beceri ve deneyim açısından da bu güveni hak etmiştir. Ancak sınavlar, dershaneler ve eğitimdeki kalite sorunu gibi önemli pek çok sorunu da göreve geldiğinde masasında bulmuştur. Özellikle ortaöğretime geçiş aşamasında karşılaşılan sorunlar, gerçekte yabancısı olmadığı acı bir gerçekle yüz yüze gelmesini sağlamıştır.

Sayın Nabi Avcı, son yıllarda eğitim sisteminde köklü değişiklik ve yenilikleri içeren yoğun bir çalışma içerisinde bulunduklarını, yürütülen çalışmaların içerisinde ortaöğretime geçiş sistemi ve sınavlar konusunun özellikli ve öncelikli alanları olduğunu sık sık dile getirmiştir.

Bilinen bir gerçek var ki Sayın Avcı, seneye Seviye Belirleme Sınavları’nın (SBS) kaldırılacağını, SBS yerine yıl içine yayılmış yazılıların uygulanacağını bu yazılıların merkezi olacağını ve taleplerin fazla olduğu özel statülü bazı okullara da yine merkezi bir sınav yapılabileceğini söylemiştir.

Ayrıntıları belli olmamakla beraber dile getirilen değişikliklere bakacak olur isek;

•             Düz liseler Anadolu lisesine dönüştürüldüğünden bu liselere girişte öğrenciler 8’inci sınıfın mayıs ayında ön başvuru yapacakları,

•             Başvuruların okul kontenjanının altında olursa kesin kayıtların yapılacağı ve eğer başvuranların sayısı o okulun kontenjanını aşarsa il bazında sınav uygulamasına gidileceği ve belirlenen seçme kriterlerinin devreye gireceği,

•             Liselere girişte kullanılmak üzere Matematik, Türkçe, Sosyal Bilgiler ve Fen Bilimleri alanlarında yıl içerisinde bir ya da iki merkezi sınav yapılacağı,

•             Öğrencilerin başarı puanını belirlemede spor, bilim, sanat vs. gibi faaliyetlerin de etkili olacağı,

•             Galatasaray, İstanbul Erkek, Kadıköy Anadolu gibi bazı özel statülü okullar için talebin baştan çok olacağı varsayımından hareketle her ilde belirlenen bu okullar için merkezi bir sınavın yapılabileceği,

•             Bu sınavların iller bazında ayrı ayrı gerçekleştirilebileceği,

•             Fen liseleri ve Sosyal Bilimler Liseleri için merkezi sınavın devam edeceği ve merkezi bir sınav yapıldığında da bunun tek bir kez ve OKS/SBS benzeri biçiminde olacağı,

•             Özel Okulların her koşulda ya MEB tarafından gerçekleştirilecek olan merkezi sınava tabi olacakları ve yalnızca sınav başarısını gözetecekleri, eğer MEB tarafından merkezi bir sınav yapılmayacaksa da önceki yıllarda olduğu gibi kendi sınav komisyonlarını kurarak bir sınav yapacakları,

konuşulmaktadır, bu bilgiler sayın bakanımızın basın toplantılarında dile getirdiği ifadelerdir.

İstanbul’da Özel Statülü Okul Kapsamına Girebilecek Bazı Okullar

2012
Verileri

Okul Adı

Öğretim Süresi

Yabancı Dili

Kontenjanı

TAVAN PUANI

YÜZDELİK DİLİMİ

1

İSTANBUL / BEYOĞLU / Galatasaray Üniversitesi Galatasaray Lisesi

Hazırlık + 4 yıl

Fransızca

100

507,424

0,03

2

İSTANBUL / FATİH / İstanbul Lisesi

Hazırlık + 4 yıl

Almanca

204

500

0,06

3

İSTANBUL / BEŞİKTAŞ / Beşiktaş Kabataş Erkek Lisesi

Hazırlık + 4 yıl

İngilizce

136

496,432

0,11

4

İSTANBUL / KADIKÖY / Kadıköy Anadolu Lisesi

Hazırlık + 4 yıl

İngilizce

340

494,55

0,39

5

İSTANBUL / FATİH / Cağaloğlu Anadolu Lisesi

Hazırlık + 4 yıl

Almanca

204

493,307

0,45

6

İSTANBUL / ÜSKÜDAR / Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi

Hazırlık + 4 yıl

İngilizce

170

493,088

0,55

Ara Değerlendirme Sınavları Ne İçin Yapılacaktır?

Gerçekte, SBS sistemi içerisinde yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrencinin tümünün girmesini gerektirecek bir yarış yoktur.  Özel yabancı kolejler için 20-25 bin, belli başlı bazı Anadolu liseleri için de en fazla 250-300 bin adayın yarışı söz konusudur.

Özel statülü Anadolu liseleri ve yüksek puanla öğrenci alan belli başlı diğer Anadolu liseleri MEB tarafından uygulanacak merkezi bir sınav sonucuna göre öğrenci alacaklar ise bu okullar dışında tüm okulların adrese dayalı öğrenci alabileceğini de varsayarsak düşünülen ara değerlendirme sınavları ne için yapılacaktır?

Türk Eğitim Derneği’nin (TED) alt birimi olan TEDMEM, ‘Ortaöğretimde Dönüşüm: Bir Yol Haritası Önerisi’ başlıkla hazırladığı raporda Lise türlerinin azaltılması, bu liselere alımların hem sınav, hem de bölgesel ihtiyaçlara göre yapılması önerisine yer verilmiştir. Çalışmada ‘Niçin Bir Değişime İhtiyaç Var?’ sorusuna da cevap aranmış ve ortaöğretimdeki sorunların kaynağı olarak finansman, erişim, erişilen hizmetin kalitesi, sınav baskısı, öğretmen niteliği, iller ve okullar arası farklılıklar, dershane sistemi, mesleki eğitimin genel eğitim içindeki oranı gibi konular gösterilmiştir.

Bakanlık düz liseleri Anadolu Lisesine dönüştürerek bu konuda önemli bir adım atmıştır. Fen Liseleri, Sosyal Bilimler Lisesi ve Öğretmen Liseleri gibi nitelikli okulların mevcudiyetini sağlayarak da özel öğrencilerin eğitim alacakları kurumların varlığını korumuştur, bu da çok önemlidir.

Ancak önemli liselerimiz için sınav olacak ise Sayın Nabi Avcı’nın 8. Sınıftan başlayarak 7, 6 ve 5. Sınıfa yayacaklarını söyledikleri merkezi  ara değerlendirme sınavları,  acaba beklendiği gibi öğrenci, öğretmen, okul ve okul yöneticileri hakkında istenilen geri bildirimleri verebilecek mi?  Sanmıyorum.

Bu sınavlar şu anki haliyle kurguladığımız gibi olacak ise Milli Eğitim Bakanlığı uzmanlarının aşağıdaki soruların yanıtlarını da veriyor olmaları gerekir.

1.            8. Sınıftan başlayarak 7, 6 ve 5. Sınıfa yayılacak her dönemde en az bir ya da 2 sınavın çocuklar üzerindeki etkileri hiç düşünüldü mü? Ergenlik, sınanma kaygısı, her dersten sıralanma ve damgalanma riski göz önünde tutuldu mu?

2.            Öğrenciler,  SBS’yi sevmese bile SBS’nin adaletli ve mantıklı olduğunu söylüyorlar, bu sistem farklı bölgeler, okullar ve öğretmenler arasındaki farklılıklardan dolayı bir eşitsizliğe neden olabilir mi?

3.            İl bazında yapılacak sınavlar nedeniyle bir öğrenci ve ailesinin bulunduğu ildeki, semtteki okullara mahkum edilmesinin önüne nasıl geçilebilir? İl bazında uygulanacak sınav tüm Türkiye’ye açık olması düşünülmeli mi?

4.            Okullar arasındaki fiziksel, sosyal ve eğitim alma koşulları aynı ilin hatta aynı ilçenin farklı okullarında bile eşit değilken, öğrencilerden sınav olunacak her derste birbirleriyle rekabeti mümkün müdür?

5.            Sene içinde okul notlarını belirleyecek olan bu sınavların yapılması, öğrencilerin stresini ve sınav maliyetlerini arttırmayacak mıdır?

6.            Ortak sınavlar uygulanması müfredata bağlı olmayı, tek tipliliği özel ve özgül öğrenmeleri göz ardı etmeyi ve ayrıca sınıf içi bireysel dinamikleri yok saymayı getirmeyecek midir? Her çocuk özeldir ve her öğretmen her çocuğun hızına uygun ilerlemek durumundadır. Bu sistemle öğretmenin tanıdığı, bildiği öğrenciye uygun eğitim modeli üretilmesi engellenmektedir. Bunun önüne nasıl geçilecektir?

7.            Bir öğrencinin bir yıla yayılmış öğrenme motivasyonunun her sınavda aynı olması çok da mümkün değildir. Zaman zaman inişler çıkışlar gösterebilecektir. Her sınav öğrencinin stres yükünü artırmayacak mıdır?

8.            Bakan beyin kendisinin ifadesiyle okullar arasında dengesizlik ve öğrencilerin değerlendirilmelerinde sübjektif yaklaşımlar olabilmektedir. Getirilecek olan sistemin bu sorunu aşamayacağını göremiyor muyuz? SBS uygulanan hali ile bile sözü edilen pek çok ölçme ve değerlendirme kriterlerine uygunluk sağlamıyor muydu?

9.            Proje ve sosyal faaliyet ödevleri hangi okulda aynı nitelikte ve nicelikte sürdürülüyor olabilir ki. Elbette özel okulda okuyanlar daha ayrıcalıklı olmayacak mıdır? Öğrencilerin motivasyonları ve başarıları sunulan olanaklarla değişime uğramayacak mıdır? Bu nedenlerle bu tür değişkenlerin etkili olmaması öğretmen-öğrenci, öğretmen-veli ilişkilerini zedelemeyecek midir?

Kısaca getirilmesi düşünülen sistem bir güne değil, birkaç güne, hatta sene içine yayılan bir değerlendirme sistemi.  Peki Bakanlık bunu niye yapıyor? Bu derslerin ortalamalarını alıp öğrenciler hakkında bir fikir sahibi olmak istiyor. Bu konuda varsayalım ki bir bilgi edinildi, yasal mevzuatlar ve kanunlar yanlış yapanlar hakkında yaptırım uygulanmasına izin veriyor mu? Bugüne kadar hangi okullara yaptıkları sübjektif değerlendirmeler için yaptırım uygulanabildi?

Bu ve benzeri sorunlar ön plandayken özellikle ortaöğretime geçiş modelleri içerisinde ülkemiz koşullarına en uygun modelin geliştirilmesi önemlidir. Genel olarak sisteme bütünsel bakmak, güvenilir ve objektif bir yerleştirme sistemi yaratabilmek her şeyden daha önemlidir. Yeni sistemin belki de en önemli artısı her öğrencinin içinde olmayacağı bir yarış alanı yaratması olacaktır. Bu sistemle özel okullar ve özel statülü sayılan okullarla ilgilenen yaklaşık 250-300 bin öğrenci dışındaki öğrenciler sınav stresi yaşamayabilirler, dershane ve özel ders yükü altında kalmayabilirler bu da önemli bir kazanımdır.

Ülkemizde hem ulusal düzeyde yapılan sınavlarla hem de uluslararası platformda gerçekleştirilen TIMSS, PISA, PIRLS gibi uygulamalara sınavlar ve eğitim sistemimiz hakkında yeterince genel bilgiler edinebilmekteyiz. Bu nedenle zaten özel statülü okullar için sınav var ise yıllara yayılan çoklu ara değerlendirme sınavlarına gerek olmadığını düşünüyorum.

Bakanlığın yeni sistemin ayrıntılarını geniş bir paydaş kitlesiyle değerlendirmesi gerekir.  Öğretmen ve yöneticiler, veliler ve öğrenciler, eğitim yazarları, mesleki dernekler ve kuruluşlar bu değerlendirmenin içerisinde olmalılar. Ama ne yazık ki birkaç sınırlı paydaş dışında geniş kitlelerin görüşü alınmamaktadır.

Alpaslan Dartan

Türk PDR Derneği İstanbul Şube Başkanı

Terakki Vakfı Okulları

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.