Logo

SBS’de yanlış hesaplama telafi edilebilir mi?

Kategori: Alparslan Dartan
Perşembe, 16 Ocak 2014 12:21 tarihinde oluşturuldu



Milli Eğitim Bakanlığı, Ankara 18. İdare Mahkemesi’nin SBS sonuçlarının yürütmesinin durdurulması kararına bir üst mahkemeye başvurarak itiraz edileceğini açıkladı. Peki SBS’de yapılan yanlış hesaplama telafi edilebilir mi? Alpaslan Dartan yazdı…

SBS, YGS benzeri sıralama eleme sınavlarında bir öğrencinin sonuçlarının bile yanlış değerlendirilmesi tüm öğrencileri ve tüm sıralamayı etkiler.

Keşke MEB bu durum ilk ortaya çıktığında ve daha yerleştirmeler yapılmadan sadece 718 öğrencinin değil tüm öğrencilerin sonuçlarını yeniden değerlendirip yerleştirmeyi ona göre yapsaydı. Gelinen noktada MEB o dönem sadece 718 öğrenci için değerlendirme yaptı. Yapılması gereken de 1.112.604 öğrencinin tümünün puanlarının yeniden hesaplanması olmalıydı. Tüm yerleştirmelerde de diğer öğrencilerin eski sonuçlarını kullandı. Danıştay’ın bugünkü kararına kadar Milli Eğitim Bakanlığı tercihte bulunan tüm adayları Liselere yerleştirdi, öğretime başlandı ve birinci dönem de bugünlerde tamamlanmak üzere. Bu noktada MEB’in sonuçları tekrar değerlendirmesi bir zorunluluk oldu.

Ancak, Lise seçimleri ve yerleştirmelerin tümden ve yeniden yapılamayacağı da ortada. Dolayısıyla sonuçların yeniden değerlendirmesi hukuki bir zorunluluk olarak kâğıt üzerinde kalacak pratik bir karşılığı olmayacak gibi gözüküyor. Keşke devletin ilgili kurumları daha eşgüdümlü çalışabilse ve bu kararlar yerleştirmeler yapılmadan, eğitim ve öğretim yılı başlamadan verilebilseydi.

Yeni değerlendirme sonucunda okudukları okul dışında üst tercihlerine yerleşebilecek öğrenciler olabileceği gibi mevcut tercihlerinden daha düşük okullara da yerleşmesi gereken öğrenciler de olabilecektir. Bu tüm öğrencilerin mağduriyeti anlamına gelir. Hem kazanılmış hakların geriye götürülmesi açısından hukuki bir sorun ortaya çıkar hem de hem de özellikle iyi okullara yerleşme şansı yakalayabilecek ama küçük puan farklarıyla başka tercihlerine yerleşmiş olanların mağduriyetlerin önlenebilmesi mümkün görünmüyor.

Yeni kontenjan yaratmanın zorlukları ortadayken pek çok öğrenicinin ve ailesinin duygularıyla oynanması da pek hoş değil. Özellikle çocukların ve ailelerinin psikolojileri ve umutları üzerinden istismara yol açabilecek açıklamalardan da uzak durmak gerekiyor.

Milli Eğitim Bakanlığının bir üst mahkemeye yapacağı itirazın sonucu beklenmeden bu krizi bir kaos ortamına dönüştürmek de kimseye fayda sağlamaz. Veliler ve öğrencilerin hayatını tümden etkileyecek bir süreç yaşanmayacağını düşünüyorum. Ama yine de yeniden değerlendirme sonuçlarını umutlu bekleyenler olacağı muhakkak.

Bu krizi doğru yorumlayıp, gerçekçi çözümler aramak bu hatanın tek sorumlusu olan Milli Eğitim Bakanlığına düşüyor. Onların da itirazları reddedilirse kalan tek seçenekleri puanları yeniden hesaplamak ve kimlerin bu durumdan ne kadar etkilendiğini basınla paylaşmak. Çözümü ise doğal hayatın akışı içinde mümkün görünmüyor.

Alpaslan Dartan

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.