Logo

Dershaneler; Varlığı Bir Dert Yokluğu Bin Dert

Kategori: Alparslan Dartan
Çarşamba, 15 Temmuz 2015 17:02 tarihinde oluşturuldu



Doğru ama zamanlaması itibari ile geç alınmış bir karara imza atan Anayasa Mahkemesi (AYM), binlerce öğretmeni ve öğretim kurumunu yakından ilgilendiren ve 1 Eylül 2015 tarihi itibari ile dershanelerin kapatılmasını öngören yasayı oyçokluğu ile iptal etti.

alpaslan dartanDoğru ama zamanlaması itibari ile geç alınmış bir karara imza atan Anayasa Mahkemesi (AYM), binlerce öğretmeni ve öğretim kurumunu yakından ilgilendiren ve 1 Eylül 2015 tarihi itibari ile dershanelerin kapatılmasını öngören yasayı oyçokluğu ile iptal etti.

Bu karar pek çok açıdan yaşamak için kendilerini okullaşmak zorunda hisseden dershaneleri ve zorunlu olarak dershaneleşme uğraşısındaki okulları uzun vadede rahatlatlamıştır.

Bununla beraber yakın süreçte bu kurumları ne yapacaklarını da bilemez duruma getirdi. Bakanlığın gerekçeli karar açıklanmasıyla beraber yasal boşlukları doldurması, hem öğrenci ve velileri hem de eğitim kurumlarını mağdur etmemesi gerekir.

Dershanelerin eğitim sisteminin zayıf ve boşta kalan yönlerini doldurduğu algısı yerleşik olduğundan kapatılma süreci sonunda oluşacak boşluğun da bir şekilde doldurulması gerektiği güçlü bir biçimde dile getirilir olmuştu. Bu nedenle bugün hemen hemen tüm özel okullar önümüzdeki yıldan itibaren ortaokulların 7 ve 8. sınıf düzeyinde ve Liselerin 11 ve 12. sınıf düzeyinde dershanelerin kapatılacağı beklentisiyle ve mevcut çalışmalarının yeterli olmayacağının farkındalığıyla hafta sonları takviye kursları açma kararı almışlardı. Robert Kolej, Üsküdar Amerikan, Galatasaray, Şişli Terakki, Koç Okulları gibi önemli kurumlar da bu gelişmeleri yakından takip eden okullar olmuşlardı.

Çünkü özel okul velisi, öğrencisi ve bu sese kulak veren kamuoyu, sınavlara hazırlanma yönünde özel okul dahil iyi liselerin öğrencilerine ekstra hizmetler sunulması gerektiğini belirterek bu okulları adım atmaya zorlamışlardı.

Ancak dershanelerin okullara alternatif kurumlar olmadığının altını çizmek gerek, okullar ile dershane arasındaki bağın sanıldığının sapla saman olmadığı dershanelerin yarı okul yarı dershaneye dönüşmeye başladığında (Temel Lise) gördük. Ne tam okul ne tam dershane mantığı ile eğitim sistemimizde yeni bir tür yaratmak zorunda kaldık.

Yanlış bir kanaatle dershanelerin varlığını sınav sistemine bağlayanlar çoğunlukta olmasına rağmen detshanelerin varlığının nedeni sınavların kendisi değildir. İhtiyaç olan sıralama ve yarışma halini alan ve okullardaki eğitim sistemine ilişkin ölçümlerin doğru dürüst yapılamamasından kaynaklanan boşluklardır dershaneleri ihtiyaç haline getiren.

Bu noktada yapılması gereken, dershaneleri ihtiyaç olmaktan çıkarmak ve eğitim sistemini yeniden refomist yaklaşımla yeniden ve okul öncesinden üniversiteye girişe kadar  birbiriyle bütünleşik ele almak gerekmektedir.

Anayasa Mahkemesinin aldığı karar ile dershaneler 1 Eylül’de kapanmayacak ve eğitim hizmeti vermeye devam edecekler. 1 Eylül’den itibaren okul olma hakkına kavuşmuş olan dershaneler de mağduriyet oluşmaması için isterlerse yine okul olarak devam edebilecekler. Okula dönüşememiş dershaneler de mevcut hallerinde kalabilecekler.

Sonuçları itibari ile bu karar ile;

• Bu yıl okulların 11 ve 12. sınıfları ile ilgili yapılmış olan takviye kursları adında tüm anlaşmalar sıkıntılı hale gelmiştir. Kurumlar ya yaptıkları anlaşmalara sadık kalacak ve takviye kursları adında yapılanan hafta sonu kurslarını bir yıl deneyecekler ya da anlaştıkları kurumların dershaneye dönüşümleri mümkün olursa bu hizmetin eskiden olduğu gibi kurumları dışında yapılmasını sağlayacaklardır.

• Özel okullar, öğrenci ve velilerin dershane ile okul öğretmenlerini karşılaştırmasından, eleştirilerinden ve sınav sonuçlarına yönelik oluşacak olumsuzlukların faturasını ödemekten kurtulacaklardır.

• Kapanmak zorunda olan pek çok irili ufaklı dershane sahibi girişimci ve burada çalışan öğretmen ve yardımcı personel yeniden bir iş olanağına kavuşmuş olacaktır.

• Bu karar ile bu yıl olmasa bile devlet-özel okul ayrımı olmaksızın öğrencilerin 11 ve 12. sınıflarda okulu terk edişi önlenecek ve Temel Liselere kaçışın önü ve hızı kesilmiş olacaktır.

• Bu karar ile ortaöğretim kurumları özel okul devlet okulu düşünmeden takviye kursları adında açmak zorunda kaldıkları bu hizmeti sürekli kılmaktan kurtuldular. Böylece okullar da en iyi bildikleri işi yani eğitimi ve öğretime ağırlık verecekler, çocukların sosyal ve duygusal gelişimini, eğitimin bütüncül yönünü düşünmeye devam edecekler.

• Dershane sahipleri de doğal olarak en iyi bildikleri işi yapmaya devam edecekler.

• Özel okul velileri okul arayışlarında takviye kursu düzenliyor musunuz sorularını sormaktan okul yöneticileri de evet kurslarla takviye çalışmaları yapıyoruz demekten kurtulacaklar.

• Devlet okulları kanunların boşluklarını bulup dershanelerle anlaşmak ve bunun ücretlerini ya da diğer yan koşullarını sağlamak için yan yollar aramak ve asli işlerinden uzaklaşmak zorunda kalmayacaklar.

• Hazırlık Liseleri ya da Temel Lise adı altında okullaşan dershaneler yeni bir mecraya devam etmek ve geleceklerini özel okulculukta aramaya devam edebilecekler. Bu da özel okulu teşvik eden uygulamalarıyla MEB politikalarıyla uyumlu olmaya devam decektir.


Alpaslan Dartan

Türk PDR Derneği İstanbul Şube Başkanı

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.